Bu arada bu konu Bosch'un bu sistemleri geliştirmesi ve en çok parayı veren Avrupalı'ların bu sistemlerden faydalanması şeklinde de değil. Bu sistemleri Avrupalı üreticiler Avrupalı partnerleri ile geliştiriyorlar. İlk ride-by-wire yapılırken bir throttle body üreticisi "bende böyle bişey var" diyerek kapılarını çalmadı, üretici bunu tasarladı. İlk radyal freni Brembo'dan aynı üretici istedi. İlk Traction Control sistemini Bosch üreticilere sunmadı.
Ama bu zaten bu kültürlerin doğrudan yansımasıdır. Avrupalılar inovatiftir, düşünürler, zorlarlar, mühendislik onlarda tasarımsal bir olgudur aynı zamanda. Bu yüzden yukarıda saydığım sistemler Avrupa'dan çıktı. Bu yüzden Desmodromik sübap sistemleri Avrupa'da icat edildi - sanıldığı üzere Ducati'nin teknolojisi değildir bu. Bu yüzden otomobillerde de bir çok sistem yine Avrupalılar tarafından geliştirildi.
Bunda şaşıracak bişey de yok. Otomobil, motosiklet, bunlar Avrupa kültürünün icatları. Japonlar ikinci dünya savaşı sonrası kalkınma alanı olarak seçtikleri bu iki ürünü sanayi ürünü olarak görüp, belirli prensiplerle ürettiler sadece. Yahu Yamaha'ya MotoGP'de crossplane motor önerisini getiren de bir İtalyan
Tenere 660 da Tenere 700 de Yamaha İtalya projeleri. Kötüleyici bir şey söylemiyorum, Japonlar içlerine kapanık ve muhafazakar kafa yapısında insanlar. Bu yüzden Sony görüntüleme sistemlerinde bir numaradır, amaç mutlak doğru rengi yakalamak gibi kıyısından dönülemeyecek net bir hedeftir ve yıllarca geliştirme yapıp bir teknoloji sunarlar, yıllarca iç görür. Ama aynı Japonlar, Dünya'nın en iyi teknoloji geliştiricisi bir iki ülkesinden biriyken cep telefonu sektöründe sıfırlar. Çünkü cep telefonu artık telefon olmaktan çıkmış her sene yenilenen, trendi olan, inovasyonlara sahne olan bir platform ve Japonlar böyle hızlı geliştirme yapamazlar, yapmayı da tercih etmezler.
Bunu otomobilde de görebilirsiniz. Japonlar'ın en bilinen spor arabalarından biri olan Supra aslında geliştirmeye açık, sağlam bir platformdur. Stok haliyle piste çıkın çok tatsız şeyler olur. ve bir tane yaparlar böyle 30 sene tunerlar oynar eder. Honda bir NSX yaptı, kitap gibi, sonrası nerede? BMW her jenerasyonunda 3 serisini bir M3 ile taçlandırır, her M3'te yeni teknolojiler kullanır.
@Mr.Wind
Tekil olarak böyle olaylar olmuştur elbette %100'üne hakim olmam mümkün değil, ancak BMW ve Mercedes'in Türkiye'de de recallar konusunda oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Çok fazla sayıda aracın müşteri herhangi bir problem yaşamadan recall işlemlerini güzel şekilde yapıyorlar. Audi tarafıyla ilgili bir bilgim yok pek. DSG ile ilgili yaklaşık 10-12 sene önce bundan uzak durmak lazım demiştim arkadaşlarıma kızmışlardı. Dieselgate'i de eklersek VW etik değerleri gayet sorgulamaya açık bir firma, tek başına tüm kıtayı temsil edemez. Bir de bu söylediğin fark varsa da Türkiye'de, o da Türkiye'nin kendien has dallamalıklarıyla ilgili. Yoksa ABD'deki neredeyse bütün E46'ların airbag'leri üretilmelerinden 10 sene sonra BMW tarafından değiştirildi.
Yani şimdi biz Türkiye'de elalemin 5 para verdiği şeye eskiden 20-25 artık 55-60 verdiğimiz için bazı şeylerin söylenmesi insanlarda duygusal tepkilere yol açıyor da.. Hanginiz milyon dolarlarınız olsa Toyota Camry'ye binersiniz? Hanginiz Avrupalı bir otomobile binmez? hasmet'in bu konuda söylediği oldukça geçerli bu yüzden. Motosiklette de benzer durum elbette var. Motosiklet elektroniği otomobil gibi sürüşü öldüren bir şey değil, elektrikli direksiyon gibi bir garabet yok motosiklet elektroniklerinde, elektronik gazlar otomobillerdeki gibi saçmalamıyor. Bir insanın ben radarı olan cruise'u olan up/down qs olan adventure motor istemiyorum böyle eskiler daha iyi demesi için pek bir sebep yok, parasal sebepler dışında.
En nihayetinde Japonların Avrupalılardan daha dayanıklı olacakları ön kabulu doğru mu?
Tabii ki doğru. Ama konu yıllarca gözü kapalı binmek ile kabus yaşamak gibi sosyal medyada anlatıldığı gibi falan da değil. Daha yüksek olan genel işletme maliyetindeki kalemler doğru düzgün yapıldığı sürece at deve bir fark yok.