Merhabalar
Bu yaz Ege ve Karadeniz gezilerinden sonra boş zamanım varken birde Yunanistan gezisi yapmak istiyorum.
Yunanistanı daha önce gezmiş arkadaşlar kamplı seyahat yapacağımı göz önüne alarak benimle rota paylaşabilirse memnun olurum
Merhabalar
Bu yaz Ege ve Karadeniz gezilerinden sonra boş zamanım varken birde Yunanistan gezisi yapmak istiyorum.
Yunanistanı daha önce gezmiş arkadaşlar kamplı seyahat yapacağımı göz önüne alarak benimle rota paylaşabilirse memnun olurum
Yunanistan'ı tam bilmiyorum ama Gümülcine sahilinde Fanari yi tavsiye ederim. Meteora da listenin bir köşesinde olsun.
Kocaman bir ülke Yunanistan, nasıl rota paylaşalım ki şimdi? Atina'ya git oradan gemie bin Girit'e git mesela? =)
Kaç km gezilmek hangi bölgeler gezilmek isteniyor? Yaz tatili mi? Sürüş tatili mi? Ortaya karışık mı?
Yunanistan doğal kampın tolere edildiği bir yer, kanunen yasak bizdeki gibi ama doğal koruma alanı falan değilse ben kimseden şimdiye kadar bir sıkıntı duymadım. Orta şekerli bir haftaya kadar bir tatil ise mesela Selanik'in ucundaki iki yarımadayı gezebilirsin. (Sithonia ve Kassandra) Yol kalitesi genel olarak çok iyi ama motorculara tavsiye edilecek sürüşler falan var mıdır buralarda bilmiyorum, ben yaz tatili kafasıyla gitmiştim.
Daha uzun daha motorsa zaten herkes Meteora diyecektir.
Yunanistan'da Selanikten öteye gitmeden çoluk çocuk ailecek arabayla yola çıkıp kamp yapa yapa gezmiştik.
Genel olarak kampingler temiz, düzenli, etrafta çöp bile yok, kampinglerin deniz kıyısındaki büfeleri bile kazık değil market fiyatına. Şezlong, şemsiye parası ver diye zorlayan yok, sahiller bütün halka açık ve isteyen şezlong parası verir istemeyen de sahile havlusunu yayar yayılır. Tek kriter başkasını rahatsız etmemek. Kampinglerde genel olarak akşamları saat 9 gibi ses azalıyor ve sessizleşiyor, kimse kimseyi rahatsız etmemek için çadırların önünden geçerken mesela gözünü dikip bakmıyor bile.
İpsala'dan çıkınca yarım saatte Alexandropoli (Dedeağaç)'a geliniyor. orada belediye kampingi büyük bir tesis, araba ile bir kaç kişi giderim deseydiniz önceden kesin rezervasyon yaptırın derdim, biz son dakikada karar verip yola çıkınca anca güneş altı bir yerde bir çadırlık yer bulabilmiştik ama motorla gidince de yer bulunur. Tuvaletler, duşlar, bulaşık yıkama yerleri günün her saati şaşırtıcı derecede çok temizdi. Kampingdeki küçük markette bira 2 euro, şehirdeki süpermarkette de aynı bira 2 euroydu. yanımızda nurgaz'ın küçük kamp ocağı vardı yemeklerimizi kendimiz yaptık, bu büyük masraftan kurtardı. Dışarıda yemek pahalı, sandviç tarzı şeylerle karnımı doyurayım deseniz 4 kişi 30-40 euroya zor doymuştuk, sofra donatayım uzo de içeyim derseniz 4 kişi 50 euroya krallar gibi yersiniz en lezzetlisinden deniz ürünleri mezeler falan porsiyonların yarısı zor biter öyle bol kepçeler.
Selanik'in alt tarafında 3 parmak yarımadalar şeklindeki halkidiki bölgesinde ortadaki yarımada'daki kampingleri de görmüştük. Kamping Rea adında bir kampingde yer bulabilip orada kalmıştık, orası da nefis bir yer. Oraya yakın Armenistis Kamping adındaki yer daha büyük bir tesis ve genç arkadaşlar için de daha güzel olur, bizim gittiğimiz yer çoğunlukla çocuklu aileler vardı, armenistis kamping ise sanki bir hippi kampı, hep gençlerle dolu, çok eğlenceli bir yere benziyordu ama önceden rezervasyon yaptırmadığımız için yer bulamayıp sadece bakıp çıkmıştık.
iz kampinglere 30 euro, 1+1 daireye 2 günlüğüne 100 euro vermiştik.
Selanikten ötesini bilmiyorum. Yollar konusunda da ipsaladan sonra Dedeağaç'a kadar anayoldan gitmiştik. sonra halkidiki'ye kadar otoban kullandık, bir kaç saatliğine mola vermek için Kavala'ya uğradık, otobandan çıkıp kavala'ya girip çıkmak için olan yollar acayip dik yokuşluydu, bizim külüstür 1.0 motorlu toyota yaris araba o yokuşlarda acayip zorlandı, her an işte yolda kaldık korkusu yaşamıştım, 50cc motorla dik yokuş çıkar gibiydi. Zaten araba külüstür diye korkudan otobanlardan gittik.
Halkidikiye doğru otobandan çıkınca çok güzel dağ yolları orman içinde kıvrıla kıvrıla giden, arabayla giderken bizin külüstür arabada yordu ama motorla gelmiş olsaydım bu yollar ne zevkli olurdu demiştim.
Nakit paraya çok ihtiyaç yok, otoban gişelerinde demir euro (kağıt euro verince de para üstü veriyorlar zaten) vermek dışında pek nakit para kullanmadık, her yerde kredi kartı geçiyor hatta temassız kart çok yaygın, benim kartım sıradan chipli karttı temazsız yok bende deyince aaa ne ilker der gibi bakıp kartı alıp takıyorlardı. Nakit o kadar kullanmadım ki yanıma almış olduğum euroların çoğu kaldı, geri dönünce onları bozdurup kredi kartları borçlarını yatırdım.
Benzin pahalı, ipsala'da gümrük kapısı öncesinde son bir benzinci var, orada depoyu Türkiye tarafında doldumayı unutmayın, çok farketmese bile kardır, bir bira parası yanınıza kalır.
Bence ismet abi gibi yap bimden alisverisini yaparak git 1 öro olmus 20 lira can mi dayanir
Yeni döndüm Yunanistan'dan, enflasyon orayı da etkilemiş; benzin fiyatları, yeme içme vs. sağlam artmış. Buna rağmen fiyat performansta halen İstanbul"a eşdeğer. Sadece biraz dikkat etmek gerekiyor.
Yunanistan ile sınırlı kalmayıp Makedonya’ya geçebilirsiniz, Ohri kıyılarında harika kamp yerleri var.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)