ben uyuyorum demedım zaten, Zafer abi uyardıgına göre kendısı uyuyor mu onu merak ettımM.balibey adlı üyeden alıntı
valla sen otobanda giderken senin üstüne aniden kıran adamı önceden fark edebiliyorsan tebrık etmek lazım. yarım saniye içerisinde hem fark edip hemde solundan gelen aractan kaçmak büyük başarı :D
Bu adamin bile videolarında itirazlar, kabul etmemeler oluyor.
Forumun sürekli Z kuşağına üzülen bir kişisi olarak malesef yeni nesil önce araba ile trafiğe çıkıp sonradan motor sahibi olup motorla çıkamadığı için durumları bilmiyor. Arabacı açısından nasıl göründüğünün, nasıl bir yanlış sürüş içinde olduğunun farkında olamıyor. Önce aaba kullanıp, sonra motor sürülürse, inanın bazı hatalar yapılmıyor.
Motorcularımızda gereksiz bir "kurala uyuyordum" bahanesi var. Yani adam boş yolda (misal hafta sonu erken saat) Mecidiyeköy'den köprüye doğru E-5 de orta şeritten 80 ile gidiyor. Hatta 88-90 bile yapabilir yasal olarak. Ben dahi arkasına yanaşıp selektör yapıp sıkıştıtıyorum. Bana yukarıda tabeladaki 80 yazısını gösteriyor. Olm belki ben ceza yicem? Belki kolum koptu? Kaldı ki hızımı 87 ye sabitlemişim, ceza yemeden seni geçebilirim. Çekil sağa. Veya 100-110 git neden orta şerit ortasından gidiyorsun. Bulunduğun duruma uysana.
Ne haliniz varsa görün ya.
Bu durum trafikteki neredeyse herkes için geçerli herkes sol şerit fetişi olmuş ülkede. Araba ile en sağ şeritten kontrollü olarak gidiyorum ve inanın yağ gibi akıyor trafik. Bu söylediğim parkur sırasıyla şişli, mecidiyeköy, levent, maslak, sarıyer istikameti. En sol şeritte kalınca ne veriyorlar bu arkadaşlara cidden inanılır gibi değil. Sadece bir kez yurtdışına çıksalar Fransa, italya, almanya veya ispanya bunlardan birine gidip bir hafta araba kullansalar yemin ediyorum 2.gün hakim karşısına çıkarırlar trafikte yaptıklarından dolayı bu adam deli diye.
Zafer Hoca' nın bizlere öğrettiklerini hiç bir sürücü kursu vermiyor. Bu gerçek bir nimet.
Aslında Hoca' nın yapmak istediği, motosiklet kullananları düşünmelerini sağlamak. Hayatta kalmak, kaza yapmamak ve kimseye zarar gelmesin diye bir uğraş içinde. Bak şunu şunu yaparsan sonucu bak bu olur diye örnekleriyle bizim gözümüzün içine sokuyor. Duran bir otobüsün sağından geçilmeyeceğini, görüş açının olmadığı yerlerden yavaş geçmen gerekeceği, ekipmanlarına önem vereceğini zaten aklı başında herkes bilir. Ama aklı başında yurttaş bulmak zor olduğu için Hoca bir ilkokul çocuğuna anlatır gibi anlatıyor! Kim haklı kim haksız derdinde değil. İnsanları ifşa etme derdinde hiç değil. Düşünemediğin küçük şeyleri sana düşündürtmeye çalışıyor.
Eminim izleyenler arasında bu sayede hayatta kalmış, kaza yapmaktan kurtulmuş bir çok arkadaşımız var aramızda.
Tecrübeli sürücülerin bizlere "eğitim al" dediklerinde aklımıza sadece kapalı bir alanda 8 çizmeyi öğrenebilmek geliyor. Halbuki hem teorik eğitimler, hem kapalı alan eğitimleri hem de yol eğitimlerini imkan yaratıp almak, belli zamanlarda tekrarlamak sürüşümüzü çok geliştirecektir. Zafer Hoca aslında her videosunda isim vermeden Roadcraft'ın "Sistem" kavramını bizlere anlatıyor. Bu "sistem" kavramını örneklerle hap şeklinde ve ücretsiz olarak her Pazar öğrenmek bizler için büyük şans.
Buarada eğitim almış ve gerçek anlamda iyi sürebilen birisinin arkasında virajlı dağ yollarında performans sürüşü yapınca hanyayı konyayı anlıyorsun. Şahsen "ben bu motor işinin adamı değilim, eve dönünce satayım motoru" dediğim çok anlar oldu.
Benzer düşünceye sahibim ama ben daha kötümserim galiba. Ben, trafiği herkesin beni öldürmeye çalıştığı bir oyun gibi düşünüyorum.
Kendi hatalarımı saymazsak şimdilik işe yarıyor. Bu arada trafikte kendi kendine konuşmanın bu kadar işe yarayacağını düşünmezdim. Baya işe yarıyormuş.
Ben de trafiği izlediğim ahşi yaşam belgesellerine benzetiyorum.
Hani Afrika'da Serengeti çayırlarında sürüsünden ayrı düşmüş yavru antilop aslanlar, leoparlar, timsahlar arasından her an tetikte olarak sürüsüne ulaşmaya çalışır ya, trafikte ben de kendimi o şekilde kabul ediyorum. hatta her araca bir hayvan ismi takıp eğleniyorum, mesela kamyonlar ve otobüsler fil veya gergedan oluyor, doblo ve taksiler aslan, habire makas atan dandirik modifiyei genç arabaları çakal vb. diye gözümde canlandırıp sürüyorum, hem sinirim geçiyor hem eğleniyorum hem dikkatim dağılmıyor.
Otobanın en düşük hızı 40 km , 80 km hızı olan bir araç sağşeritte gidebilir .Gitmek zorundayım çünkü yol çok uzar trafik kuralları açısından herhangi bir engel yok .60 km hızla sağ şeritten giden bir kamyonu nasıl kimse taciz etmiyorsa sağ şeritten 80 km hızla giden bir motosikleti de kimsenin taciz etmemesi gerekir.
Kanune yasak değil...asgari 40 km kuralı var...
Ha güvenlimi değilmi orası tartışılır..
sol şerit 100 le giden adamlar tarafından sürekli işgal edildiği için sağ şeritlerde devamlı bir oynama mevcut.. Burdan nasibini alabilir o motorlu arkadaşlar..
Sakın bu mantığınıza güvenerek o şekilde motor kullanmayın. Kamyonları tabi ki taciz edemez kimse. Devasa boyutlardaki kamyonlar mı daha görünür yoksa küçücük motosiklet mi? Özellikle trafiğin çok hızlı aktığı otoyollarda otomobillerden daha hızlı olmak zorundayız çünkü motosikletler küçük oldukları için hem zor fark ediliyorlar hem de adam yerine koyulmuyorlar yani bir araba gibi davranamazsınız otoyolda. Benden söylemesi tecrübeyle sabit. Motora binmeye başladığım ilk zamanlar arabadan gelen alışkanlık ile motoru da araba gibi kullanıyordum bir kez Ankara’da iki kez de İstanbul’da arkadan çarpıp düşürdüler. Mazeretleri de görmedik fark etmedik mesafeyi hesaplayamadık pardon o kadar. Şanslıydım ki büyük olaylar değildi. Yine de siz bilirsiniz eğer mecbursanız da çok çok dikkat edin.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
