Merhaba,
2013 yılında, çalışmasıyla buzdolabı gibi hissettiren Pcx’im varken yanımdan geçen kıçıkırık Honda Wave110i motorun sesine hayran kalmış olduğum için gidip aldım ilk Wave110i cub motorumu.
Hatta 2 hafta kadar hem PCX, hem de Wave durdu.
Skuter’in bana hitap etmediğini anladım bu süreçte ve de PCX’i uğurladım sonra.
Sonra başka motorlar da aldım sattım, hatta gaflete düşüp o cub’ımı da sattım ama o günün şartlarında büyük motorlara veya Honda’nın skuterlerine bile bakınca çerez parası eden böyle pratik bir motoru sattığım için daha o gün pişman olup bir hafta sonrasında aynısından bir cub daha aldım Nazilliden ve de binerek Ankaraya getirdim.
Sonra anladım ki benim cub sevdam bitmeyecek hiç, 2015 Mayıs ayında 3. Wave seferine çıkıp gidip yine aynısından bir Wave daha aldım Mersinden, daha 2 bin kilometrede hem de.
Sonra elimdeki diğer Wave’i sattım 10 bin km’de iken.
O gün bu gündür durur benim 2 binlik Wave. Tabii kilometresi 12 binlere geldi.
(Bu arada Wave 110 i sadece 2012 model olarak satıldı ülkemizde. Önceki kullandığım 2 motor da şimdiki de 2012 model yani.)
Birisi 2014, birisi makyajlı 2016 NC 750X motorlarım varken de durdu benim cub.
2017’de Crf 250 Rally aldım.
Cub yine durdu.
Sonra Burhaniyede annemin evine gittiğimde de motora binmenin güzel olacağını düşündüm ve de 2019 ekiminde Ankaradan Burhaniyeye götürdüm sürerek.
Süreç pandemiye denk geldiğinden o günden beri hiç binemedim.
Kısmetse bu yıl tatile gider gitmez önce yağını suyunu değiştirip ve de 1 yıl geçmiş muayenesini de yaptırıp 1 hafta kadar da olsa binip tadını çıkaracağım.
Bu arada Ankarada Rally’nin yanına sağa, sola, bakkala, çakkala gitmelik ufak bir motor alayım dedim ve de geçen yıl bu sıralarda İstanbulda bir arkadaşıma sıfır olarak aldırdığım 2019 Crypton S’i satın aldım geçtiğimiz yıl Eylül ayında. Daha 2 bin kilometredeydi. Geze geze getirdim Silivriden. 3500 km falan oldu şimdi. Gerçekten çok pratik bir motor.
Anlayacağınız birisi yazlıkta olmak üzere 2 tane cub motorum oldu Rally’e ilaveten.
Özellikle kedi beslemeye başladıktan, daha doğrusu kedi sayısı çok arttığı için onları yanımızda götüremediğimizden uzun tatilimizin süresi ciddi olarak kısaldı. Haliyle Burhaniyedeki motoruma yılda toplasanız 10 gün bile binmiyorum ama zaten o 10 günde binebilmek için onu oraya götürmedim mi?
98 yılında İngilterede bir otomobil dergisinde Saab 900 SE cabrio araç reklamına denk gelmiştim: “When you live in a country where the sun doesn't set for a month, you build a car for it.” Yani “Eğer güneşin bir ay boyunca batmadığı bir ülkede yaşadığınızda-yaşıyorsanız, bunun (tadını çıkarmak) için üstü açık bir araç üretirsiniz.” ...demeye getiriyordu. Benim ki de o hesap galiba. Yılda sadece 10 gün kadar kalabildiğim bir mekanda daha keyifli vakit geçirebilmek için Wave motorumu orada tutuyorum.
Sonuç: Küçük-hafif-pratik-vitesli motor hastasıyım.
Bütçem uygun ol(ur)sa, her gittiğim yerde ayağımı yerden kesecek, küçük-hafif-pratik ve nispeten büyük jantlı bir motorum olsun isterdim.
Ya da, daha da mantıklısı, arkasında ya da dışında cub motorumu da koyabileceğim minibüsümsü bir aracım olsun ve de gittiğim yerlerin kıçıkırık motorumla altını üstüne getirebilmeyi çok isterdim.
Emekliliğime 5 yılım kaldı kısmetse.
İnşallah o da olur.
En çok da, eşim motora binse her gittiğimiz yere motorla gidebilmeyi isterdim.
Türkiyede gitmediğim 2, motosikletle gitmediğim 11 il kaldı.
Kısmetse 2022 çıkmadan kalanları da aradan çıkaracağım.
Bu turlarımın en azından bazılarına eşimle gitmiş olmayı cidden çok isterdim.
Kısmet.
Yazlıkta falan biniyor bu arada.
Maksimum 30’la falan gitmem koşuluyla, bindiği motor teknik olarak çok hızlı gitmediği ve ebat olarak da iri kıyım, ürkütücü olmadığı için, ama en çok da deniz kenarında rüzgarı hissettiği için biniyor galiba.
Belki bir gün daha uzun turlarıma da eşlik eder.
Selamlar.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:22 ----------
Saab reklamını buldum.
https://imgyukle.com/i/RqqThh