Öz_Musti adlı üyeden alıntı
Arabayla yurtdışına gidip gezme hayalim vardı. Pek çok kişi gibi 2017 de son fırsatı değerlendirerek yaptım.
Yunanistan'da benzin alacam. Pompacı yok. Kredi kartımı kabul etmedi makine. Uğraştık didindik olmadı. 2 arabayız, bir türlü halledemedik. Evlerinden bizi gören bir çift indiler yadım ettiler. Kendi kredi kartlarından parayı çektiler ben onlara nakit verdim. Türkiye'de yapılır mı bilmiyorum. Allah onlardan razı olsun. Dindar bir arkadaşım müslüman olmayanlara Allah razı olsun dememem gerektiğini söyledi. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Avrupa'nın pek çok yerini gezdim yıllar içinde. İnsanlar sakin. Pek çok arkadaşım yurtdışına yerleşti. Amaç para değil. Burada da zaten durumları iyiydi. Çocuğu okula bisikletle gitsin, başına bir iş gelirse adalet yerini bulsun, adalet yerini bulacağı için insanlar korksun, sevecen canayakın insanlarla rahat stressiz bir hayat yaşamak için gittiler. Ben de denedim gidemedim. Olmadı.
İnsanlar özellikle İstanbul'da hep biryerlere yetişiyor, koşuyor, yer kapıyor, park yeri buluyor, koltuk buluyor, atm de bekliyor, her yerde sıra. Sonra eve gidip tictoc kurcalıyor. Bunun için mi koştun olum. Sürekli bir kazıklanma korkusu, sürekli bir hizmet alamama durumu. Yahu bu sabah 8:30 da arabanın kışlık-yazlık lastik değişimi yaptıracağım diye lastikçinin önüne gittim. Ramazandır açmamış. 9 a doğru geldi, dükkanı beraber açtık, hayırlı sabahlar, lastikler değişçekti usta dedim. 2 araba daha var senden önce onlar gelecek çok beklersin dedi. Hani olum araba, benden başka, köpekler var, yapraklar uçuşuyor. Usta ne zaman gelecekler belli değil, sabah sabah sen bir yüzünü yıka birşeyler yiyeceksen ye çayını iç sorun değil beklerim dedim. Tutturdu 2 araba da 2 araba. "Para kazanmak istemeyenin zorla cebine para koyamam birader" dedim bindim gittim. Arkamdan, "ters konuşma, sabah sabah cikletten mi çıktın" falan diyor. Ne gereksiz esnaflar var ya. Gittim başkasında yaptırdım bana dert mi? Yani bu gib insanı sürekli sinir eden durumlar var ülkemizde malesef.
"Yöneticiler benim hayallerimi çaldı" diyen birisi vardı televizyonda. Gerçekten doğru.
Hep söylerim. Evlendim, 1 sene sonra 3 yaşında araba aldım, lpg taktırdım (prins marka 1.800 TL yıl 2013 inanmayan baksın) yurtdışında gemi turu yaptım, Suzuki'nin fuara katıldığı yıllarda İnazuma motor aldım fuardan.
Ey gençlik! Hanginiz bunu yapabildiniz? Ben çok mu zengindim. Yoo orta karar karı-koca çalışıyorduk işte. Maaşlı adam ne alabilirim. 30 yaşında CEO değildim ya. Ama bunları yapabildim. Şimdi 5 kat maaş alıyor olduğumu varsaysam da hiçbirini yapamıyorum. Ama en azından vaktiyle güldük eylendik, yedik içtik.
Sen?