X-ADV 258bin TL su an. ADV350'nin 150bin TL civarina gelecegini tahmin ediyorum, 120-130bin TL gelirse alirim, 150bin TL gelirse biraz dusunurum.alp_tunay adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:24 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:22 ----------
Stock egzosu da guzel ses veriyor. 100Oktan TV'de Alisan Fidan'in incelemesi vardi, sehir icinde de oldukca kivrak ve ince diyordu.
300bin verecek param olsa (yani kenarda bir kaç milyonum olması lazım ki 300 bin verebileyim) African Twin yerine Xadv750 almayı düşünebilirdim. Scooter ayrı keyif. Olay sadece vites değil. Sele altı bagajı bile yeter. ama xadv 750'de sela altı bagajı küçük, zincir var, bu yüzden almayı düşünmem.
Valla ben GS yazmaya çekindim , marka sevici gibi görünmek istemem ama TR de 300.000 lirayı motosiklete bağlayacaksam birtek GS i tercih ederim ha birde o parayı veripte çöp olmayacak Goldwing var ama o başka bir dünya..Motosiklete 300bin TL verecek olsam yine Africa Twin almazdim, gider GS alirdim
Evet seni anlayabiliyorum sukuter keyiflidir ama katılmadığım yer şu ki 240 kg bir sukuter şehir içinde ihtiyacım olan son taşıttır , uzun yolda da 55 bg keyif vermeyeceğine göre benim gibi düşünenleri hiçbir şartta mutlu etmeyecek..
Aynı şekilde düşünüyorum. Öte yandan yazıda da belirttiğim gibi, ilginç bir şekilde (yani bize ilginç geliyor) ama alıcısı var. Avrupa'da 44.000 adet satmış x-adv.
Yorumlar, değişik de bir soruyu çağrıştırdı. Kabaca 20.000€ bütçem olsam hangisini alırdım diye. Muhtemelen benim tercihim de GS olurdu. (Belki ilerlemiş bir yaşta Goldwing'i de düşünebilirdim, yani biraz da yaşa bağlı galiba)
Ortadogu ulkelerinde cesitlilik, fazla renklilik sevilmez. Global ureticiler Turkiye'ye gelince Turk yoneticiler de ayni kafadalar, nasil olsa satiyoruz, fazla modele gerek yok diyerek maliyet sebepleri ile 2-3 model uzerinden oynuyorlar. Sonucta kim simdi tum yetkili servislere 10 ayri modelin teknik egitimi icin yurtdisina eleman gonderecek filan.
Bize ilginc gelmesi de ayni, ortadoguluyuz, farkli renklere/seslere sicak bakmiyoruz.
Bunun Ortaduğululuk ile ilgisi olduğunu sanmıyorum. Daha çok motosiklet sürücülerinin tarzları ile ilgili bana göre.
Neticede iki amaç için kullanıyoruz.
1- Ulaşım (temelde ekonomik yönleri öne çıkan modeller)
2- Hobi
Hobi amaçlı olanların yakın zaman kadar motosiklet alışkanlığı da, beğenileri de "klasik" motosiklet üzerine kurulu.
Yurtdışında da scooterlar için "bu da motor mu?" diyecek çok sayıda "klasik" motorcu vardır eminim.
işte o detaya gelmeden vazgeçtim çünkü zinciri var.
xmax ya da forza ağırlığında ama 70-80BG gücünde bir scooter olsa mükemmel olurdu.
Haa, 300bin verecek param olsa zaten şehir içinde gezmelik bir xmax ya da forza yanına uzun yola çıkmalık bir goldwing güzel olurdu. Her yerini led ışıklarla doldururdum, aslında seviyorum goldwingleri ama çok pahalılar.
76 bg güç üreten bir scooter ile Aprilia yine kendi sınıfına göre sapık bir makine yapmış.
İlginç. Ben de kayış var diye bir modelden vazgeçen, hatta o modeli doğrudan eleyenlerdenim.
İlk motorum PCX'in verdiği "buzdolabı sürüyorumuşum" tadından sonra Mekanik hissiyatını daha iyi verdiği ve motor gücünü yola aktarmada minimum güç kaybı yaşattığı için zincir hep favorim oldu.
Bir de CVT şanzımanlardaki gücün çok kısa bir süre bile olsa "sonra" gelmesini sevmiyorum.
Zincir yağlama sistemleri çıkalı zincir temizliği ve yağlaması da angarya, sorun, konu ve hatta bahis olmaktan çıktığı için geriye sadece sürmek kalıyor.
Bu forumdaki zincir mevzularını okuya okuya zincir fobisi oluştu bende.İlginç. Ben de kayış var diye bir modelden vazgeçen, hatta o modeli doğrudan eleyenlerdenim.
İlk motorum PCX'in verdiği "buzdolabı sürüyorumuşum" tadından sonra Mekanik hissiyatını daha iyi verdiği ve motor gücünü yola aktarmada minimum güç kaybı yaşattığı için zincir hep favorim oldu.
Bir de CVT şanzımanlardaki gücün çok kısa bir süre bile olsa "sonra" gelmesini sevmiyorum.
Zincir yağlama sistemleri çıkalı zincir temizliği ve yağlaması da angarya, sorun, konu ve hatta bahis olmaktan çıktığı için geriye sadece sürmek kalıyor.
Güç yükselince kayışla olmuyor mecburen zincirli yapıyorlar ama onunla hiç uğraşmak istemiyorum.
Hiç büyütülecek bir durum değil. Yaptığımız veya yapmadığımız şeylere çok büyük anlamlar yüklemeye gerek yok.Bu forumdaki zincir mevzularını okuya okuya zincir fobisi oluştu bende.
Güç yükselince kayışla olmuyor mecburen zincirli yapıyorlar ama onunla hiç uğraşmak istemiyorum.
Misal; 300-500 de bir yağlarsın 800-1000km de temizlersin olur biter.
Aksatırsan ne olur? Veya düzenli yaparsan?
Birinde 40.000 gider de diğerinde 45.000km.
Km hesabında %10-15 kazancın olsa; 1 set zincir dişlide, maddi karşılığı 150-200 lira olur.
Büyütme, keyfine bak...
Hocam temiz ve bakımlı japon enduro/touring makine gözü kapalı alınır. Yeter ki eski sahipleri hor kullanmamış ve bakımlarını aksatmadan düzenli yaptırmış olsun.
Mesela bende Honda NC700d integra vardı. 40k küsürlerde aldım 55k küsürlerde sattım, inan aletin çalışması, gidişi, sıfırlarından farksız, ilk günkü gibiydi.
Nc serisiyle avrupada 200-300bin kmleri devirenler var.
Avrupada, amerikada adamlar standart bakımları yaparak, sadece eskiyen paçaları değiştirerek 300-400bin kilometreleri deviriyorlar bu yol endurolarıyla. Hele hele suzukinin Vstrom modelleri yabancılarda da bir efsane.
Bizdeki sorun motorların çok bakımsız bırakılması. Birde motorda bir parça eskiyince veya arıza çıkınca tamir edip değiştirmek yerine arızanın geçici olarak gizlenip motoru başkasına kakalama mantığı.
Japonların sorunsuzluğu ve sağlamlığı gerçekten çok iyi.
Ancak DL1000 de tek eksik bulduğum şey ABS. Neden 2007 den itibaren 650 serisine abs koymuşken 1000e koymamışlar, garip...
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
