Şehir içi günlük ulaşım- 45 yaş üstü motor tavsiyesi

[vintage35]

Herkese iyi günler.
Yaş 45 üstü, yeni A2 ehliyeti almış bir arkadaşınızım. Aracımı sattım, günlük ulaşım için motosiklet planlıyorum. Yıllardır dört tekerin rahatlığından sonra, ki motorun arabadan farklı olarak sürekli dikkat istediği malumunuz, motora geçince başıma iş almak istemiyorum. Kursta vitesli motorda sıkıntı yaşamadım, ancak arabada bile yıllardır otomatik vites kullanınca günlükle vitesli motorun beni yoracağını düşünüyorum.
Önceliğim güvenlik, ikinci sırada rahatlık, daha sonrasında satın alma maliyeti, bakım ve ikinci el değeri vs geliyor.
Bu işe ilk heves etmeme yol açan şey 4 tekerli qooder'dı, ancak çok kısıtlı servis ağı vb problemler beni vazgeçirdi.
Sonrasında Tricity 300'ü bayağı bir araştırdım, Türkiye'de fiyattan dolayı fazla satılmamış, ağırlık, ebat ve fiyattan dolayı dezavantajı var ancak üçüncü tekerin bozuk zeminde denge artısı ve standing assist gibi özellikleri gündelik kullanımda güzel artılar.
Forza 250'ye baktım, fena özellikleri yok, fiyatıda Tricity 300'ün yarısı.
Arada aklım Cb 250R, KTM 390 Husqvarna Svartpilen vs.'ye kaysada büyükşehirde günlük kullanıma gelecek gibi durmuyorlar benim kıstaslarıma göre.
Sonuç olarak, Scooter daha mantıklı duruyor, ne dersiniz?
Tricity 300'ü, her ne kadar Türkiye şartlarında mantıklı durmasada güvenlik artısından dolayı (iş dolayısıyla travmalara karşı dikkatli olmam lazım) tavsiye edermisiniz?
Teşekkürler.

[gurcanozturk]

Herkese iyi günler.
Yaş 45 üstü, yeni A2 ehliyeti almış bir arkadaşınızım. Aracımı sattım, günlük ulaşım için motosiklet planlıyorum. Yıllardır dört tekerin rahatlığından sonra, ki motorun arabadan farklı olarak sürekli dikkat istediği malumunuz, motora geçince başıma iş almak istemiyorum. Kursta vitesli motorda sıkıntı yaşamadım, ancak arabada bile yıllardır otomatik vites kullanınca günlükle vitesli motorun beni yoracağını düşünüyorum.
Önceliğim güvenlik, ikinci sırada rahatlık, daha sonrasında satın alma maliyeti, bakım ve ikinci el değeri vs geliyor.
Bu işe ilk heves etmeme yol açan şey 4 tekerli qooder'dı, ancak çok kısıtlı servis ağı vb problemler beni vazgeçirdi.
Sonrasında Tricity 300'ü bayağı bir araştırdım, Türkiye'de fiyattan dolayı fazla satılmamış, ağırlık, ebat ve fiyattan dolayı dezavantajı var ancak üçüncü tekerin bozuk zeminde denge artısı ve standing assist gibi özellikleri gündelik kullanımda güzel artılar.
Forza 250'ye baktım, fena özellikleri yok, fiyatıda Tricity 300'ün yarısı.
Arada aklım Cb 250R, KTM 390 Husqvarna Svartpilen vs.'ye kaysada büyükşehirde günlük kullanıma gelecek gibi durmuyorlar benim kıstaslarıma göre.
Sonuç olarak, Scooter daha mantıklı duruyor, ne dersiniz?
Tricity 300'ü, her ne kadar Türkiye şartlarında mantıklı durmasada güvenlik artısından dolayı (iş dolayısıyla travmalara karşı dikkatli olmam lazım) tavsiye edermisiniz?
Teşekkürler.

Scooter candir. Yasadiginiz sehre, butcenize ve kullanim seklinize gore secim yapin. Benim onerilerim;

Honda PCX / Yamaha Nmax / Digerleri
Honda Forza / Yamaha X-Max / Digerleri

[F54]

bütçe durumuna göre x max olabilir vitesli işine hiç girmeyin şehir içinde biraz zahmetli oluyor socooter ın rahatlığını kullanmayan bilemez

[Blackeagletr]

Motor tercihinizde önceliğiniz, rahatlık, kullanışlılık ve ulaşım aracı olması ise scooterdan şaşmayın.

Dizlere rüzgar gelmemesi, ayak ve paçaların yağmurda, ıslak yolda ıslanmaması, dizlerin kırık değilde uzanır pozisyonda olması, scooterın kendi bagajı, otomatik vitesi olması, zincir yağlama derdi olmaması en büyük avantajlarından.

Xmax, Forza sıfır alacaksanız nefis tercihler.

[atalayalper]

Xmax 300 olabilir belki de 👌🏻

[espresso]

Herkese iyi günler.
Yaş 45 üstü, yeni A2 ehliyeti almış bir arkadaşınızım. Aracımı sattım, günlük ulaşım için motosiklet planlıyorum. Yıllardır dört tekerin rahatlığından sonra, ki motorun arabadan farklı olarak sürekli dikkat istediği malumunuz, motora geçince başıma iş almak istemiyorum. Kursta vitesli motorda sıkıntı yaşamadım, ancak arabada bile yıllardır otomatik vites kullanınca günlükle vitesli motorun beni yoracağını düşünüyorum.
Önceliğim güvenlik, ikinci sırada rahatlık, daha sonrasında satın alma maliyeti, bakım ve ikinci el değeri vs geliyor.
Bu işe ilk heves etmeme yol açan şey 4 tekerli qooder'dı, ancak çok kısıtlı servis ağı vb problemler beni vazgeçirdi.
Sonrasında Tricity 300'ü bayağı bir araştırdım, Türkiye'de fiyattan dolayı fazla satılmamış, ağırlık, ebat ve fiyattan dolayı dezavantajı var ancak üçüncü tekerin bozuk zeminde denge artısı ve standing assist gibi özellikleri gündelik kullanımda güzel artılar.
Forza 250'ye baktım, fena özellikleri yok, fiyatıda Tricity 300'ün yarısı.
Arada aklım Cb 250R, KTM 390 Husqvarna Svartpilen vs.'ye kaysada büyükşehirde günlük kullanıma gelecek gibi durmuyorlar benim kıstaslarıma göre.
Sonuç olarak, Scooter daha mantıklı duruyor, ne dersiniz?
Tricity 300'ü, her ne kadar Türkiye şartlarında mantıklı durmasada güvenlik artısından dolayı (iş dolayısıyla travmalara karşı dikkatli olmam lazım) tavsiye edermisiniz?
Teşekkürler.

Ben de 46 yaşımda işe gidip gelmek için xmax 250 almıştım. Honda Forza ile xmax arasında tercih yaparken sele altı bagaj genişliği daha iyi diye xmax almıştım. Yaklaşık benzer fiyattalar zaten.

[tommygun]

Keyif alacağınız motor neyse onu alın.

3 tekeri olan bir scooter alma arefesinde olmanızın en büyük sebebi tecrübe noksanlığınız ve olaya "araba sürücüsü" gözleriyle bakmanızdır. Kat ettiğiniz km.ler arttıkça, işin içine biraz daha girince Cb250r, Ktm Duke 390, Husqvarna Svartpilen gibi motorların daha bir "motosiklet" olduğunu fark edip kıstaslarınızı kuvvetle muhtemel değiştireceksiniz.

[Kerem34_]

Amaç şehir içi bir yerden bir yere gitmekse, Xmax, forza, piaggio gruptan bir şeyler olabilir bütçe varsa.

Keyif alacağım, aynı zamanda ulaşımımı da sağlarım diyorsanız motosiklet olan bir şey. 3 tekerlekli ikisine de girmiyor bunların eleyin gitsin, saçma bir şey.

[Cyan]

Amaç şehir içi ulaşım ve bunun da konforlu olması ise en mantıklı seçim scooter olacaktır. Bununla birlikte Tricity ve benzeri 3 tekerlekli scooter'ları tavsiye etmem. Fazladan bir tekerlek fazladan masraf demek, üstelik bu üç tekerlekli scooter'lar için piyasada çok fazla lastik seçeneği olduğunu falan da zannetmiyorum. (Motosiklet yürümeye başladığını andan itibaren çok dengeli bir alettir, üçüncü tekerleğe gerçekten gerek yok...) Xmax 250 veya Forza 250 güzel seçenekler olacaktır. (Tricity 300 fiyatlarına çıkacak iseniz daha ucuza Piaggio Beverly 350 Sport Touring alabilirsiniz; hem performansı ile hem de büyük tekerlekleri + ABS/ASR güvenliği ve konforu ile sınıfının en iyisini kullanmış olursunuz...)

[satoyama]

Herkes kendi gönlünde ki makineyi yazıyor, çok tecrübeniz yok ise şehir içi için alacağınız en güzel scooter honda dio olur. 2. elde de çeyrek altın olacak gibi.. şehir içi için 250-300cc ler inanın çok hantal ve iriler. (bakın şehir içi diyorum)

[Cyan]

Herkes kendi gönlünde ki makineyi yazıyor, çok tecrübeniz yok ise şehir içi için alacağınız en güzel scooter honda dio olur. 2. elde de çeyrek altın olacak gibi.. şehir içi için 250-300cc ler inanın çok hantal ve iriler. (bakın şehir içi diyorum)

Ehliyeti 43 yaşında alıp Yamaha X City 250cc maxi scooter ile başlamış ve İstanbul'da 30.000km kullanmış biri olarak yazdım. Dio İstanbul gibi bir büyük şehir için (eğer gün içinde bir süre otoban / köprü de kullanılması gerekiyorsa) güçsüz ve hafif kalabilir...

[espresso]

Ehliyeti 43 yaşında alıp Yamaha X City 250cc maxi scooter ile başlamış ve İstanbul'da 30.000km kullanmış biri olarak yazdım. Dio İstanbul gibi bir büyük şehir için (eğer gün içinde bir süre otoban / köprü de kullanılması gerekiyorsa) güçsüz ve hafif kalabilir...

Ben de sırf bu nedenler 46 yaşında ilk defa motosiklet ehliyeti alınca xmax 250 almıştım. Minik bir scooter alır fıtı fıtı giderim şehir içi yaa demiştim ama benim iş ile ev arası 50km, istanbul'da mesafeler uzun, boğaz köprüleri ve e5 ve tem otoyoluna girilecekse güçsüz motor tehlikeli olabilir diye xmax almıştım.

Yalnızca şehrin merkezi yerlerinde gezilecekse, mesela Kadıköyde yaşayıp oralarda dolaşılacaksa daha küçük motor daha rahat olabilir tabi.

[Cyan]

Ben de sırf bu nedenler 46 yaşında ilk defa motosiklet ehliyeti alınca xmax 250 almıştım. Minik bir scooter alır fıtı fıtı giderim şehir içi yaa demiştim ama benim iş ile ev arası 50km, istanbul'da mesafeler uzun, boğaz köprüleri ve e5 ve tem otoyoluna girilecekse güçsüz motor tehlikeli olabilir diye xmax almıştım.

Yalnızca şehrin merkezi yerlerinde gezilecekse, mesela Kadıköyde yaşayıp oralarda dolaşılacaksa daha küçük motor daha rahat olabilir tabi.

Aynen, İstanbul'daki bazı commuting rotaları başka şehirlerde şehirler arası / uzun mesafe yol diye algılanabilir. Hatta şöyle bir hikâyem var, Antalya'ya gitmiştim ve Lara'da bir arkadaşta kalıyordum. Konyaaltı'na gidelim diye teklif etmiştim, arkadaş "Oo orası hem çok uzak, hem çok trafik var kim gider?" diye itiraz etmişti. İtiraz ettiği yol 10-12km, süresi (o zamanlar için) azami 30-35dk. İstanbul'da zaten ulaşım minimum bu mesafe ve sürelerden başladığı için bana çok komik gelmişti. (Benim için 20km / 1 saatin altı yakın ve çabuk. İstanbul'da güzergâhımın 1km'lik bir kısmını 45dk'da aldığım çok olmuştur o yüzden başka şehirlerde trafik trafik diye ağlaşınca bana çok sevimli geliyorlar, "Çen trafik sevmiyon mu he?" diye yanaktan makas alasım geliyor...)

[espresso]

Aynen, İstanbul'daki bazı commuting rotaları başka şehirlerde şehirler arası / uzun mesafe yol diye algılanabilir. Hatta şöyle bir hikâyem var, Antalya'ya gitmiştim ve Lara'da bir arkadaşta kalıyordum. Konyaaltı'na gidelim diye teklif etmiştim, arkadaş "Oo orası hem çok uzak, hem çok trafik var kim gider?" diye itiraz etmişti. İtiraz ettiği yol 10-12km, süresi (o zamanlar için) azami 30-35dk. İstanbul'da zaten ulaşım minimum bu mesafe ve sürelerden başladığı için bana çok komik gelmişti. (Benim için 20km / 1 saatin altı yakın ve çabuk. İstanbul'da güzergâhımın 1km'lik bir kısmını 45dk'da aldığım çok olmuştur o yüzden başka şehirlerde trafik trafik diye ağlaşınca bana çok sevimli geliyorlar, "Çen trafik sevmiyon mu he?" diye yanaktan makas alasım geliyor...)

Büyükçekmece'de 2km falan ötede yakın bir yere gideceksem motoru çıkarmıyorum bile. Brandayı katla, kilitleri aç, ekipmanları giy falan o kadar sürede yürüyerek gider gelirim diyorum.

Geçen gün Kadıköy'den Büyükçekmece'ye sıkışık trafikte arabayla 3 saatte dönebildim. Tek başıma olduğumda motorla gidiyorum 1 buçuk saat sürüyor. Emekli olunca kaçma planım var bu şehirden.

[Cyan]

Büyükçekmece'de 2km falan ötede yakın bir yere gideceksem motoru çıkarmıyorum bile. Brandayı katla, kilitleri aç, ekipmanları giy falan o kadar sürede yürüyerek gider gelirim diyorum.

Geçen gün Kadıköy'den Büyükçekmece'ye sıkışık trafikte arabayla 3 saatte dönebildim. Tek başıma olduğumda motorla gidiyorum 1 buçuk saat sürüyor. Emekli olunca kaçma planım var bu şehirden.

Adım adım E5 akşam (ve köprü) trafiğinde Davutpaşa YTÜ - 4. Levent CB500F ile maks. 35dk. O güzergâhı araba ile 1,5 saatten aşağı katedemezsin. Motosiklet yerine göre süreyi 1/3'e düşürüyor. Şu pandemi işi iyi oldu, uzaktan çalışmaya geçtik, ben de Bodrum'un (Akyarlar vb.) sakin bir yerine temelli taşınma planı yapıyorum...

[Kural [ Z ]]

Herşeyden önce eğitim alın.

İnternetten araştırıp kaydınızı oluşturun, Honda Güvenli Sürüş Eğitimleri / Yamaha Riding Akademi gibi çok güvenilir belli başlı 3-4 firmadan birini seçin ve iki üç günlük o eğitimlere parayı bastırıp gidin. Hayatınızı kurtaracak çok şey edinerek ayrılmış olacaksınız. Herşeyden önce bunu yapın. En iyi sürücü kursu dahi(istisnalar hariç) size motosiklet konusunda ancak emeklemeyi öğretip sınavdan geçebilmenizi sağlamaya odaklanır. Oysa siz trafik denen düzenli kaosun içine dalacaksınız. Maddi imkanınız varsa mutlaka zaman ve bütçe ayırarak bu eğitimlerin en azından başlangıç kurlarına girmelisiniz.

Ardından ekipman edinin. Motosiklet almak kolay, ekipman almak zordur. Ekipmanda çok seçenek ama az uyum vardır. Kişinin zevklerine, güvenlik kriterlerine, kullanacağı şartlara, konfor tercihlerine, bütçesine, beden ölçülerine, erişimine, hatta birçok kişide motosikletine uyumlu olması aranır, bu yüzden ekipman seçimi çok zahmetli olacaktır.

Ekipman seçimine ilk olarak kullanacağınız motosikletin türüne ve kullanım alanına göre bakarsınız. Siz arazi veya pist ile ilgilenmeyeceğiniz için seçeneklerinizi buna göre daraltabilirsiniz. Seçime kask ile başlayıp ardından mont(+sırtlık), eldiven, dizlik/pantolon, bellik, eldiven, bot ile başlamalısınız. Daha ileride kullanım koşullarınıza göre yağmurluk, body armor, tulum v.s. listenize eklenebilir.

Motosiklet seçimi önerileri için doğru cevaba yaklaşmak istiyorsanız en iyisi motosikleti süreceğiniz yolun türünü ve kilometre aralığını belirtmenizi öneririm. Örneğin toplamda 50km şehir içi yolda sadece E5 kullanıyorsanız verilecek tavsiyelerle, 20km yolun 10km' si otoban içeriyorsa verilecek tavsiyeler ciddi şekilde değişecektir. Bunda güç/hız/güvenlik unsurlarını göz önünde bulundurarak önerilerde bulunabiliriz.

Yine de kaba bir tavsiye vermek gerekirse; düşündüğünüzün aksine CB250R ve emsali motosikletler şehir içi için mükemmel seçimlerdir. Scooterlar da belirli şarlarda (yeterli motor gücü, tekerlek ölçüleri v.b.) şehir içi için eşsiz tercihler olabilir. Lakin artıları ve eksileri var.

Bilinmesini isterim ki bir scooter ile motosiklet aynı şey değil, iki farklı sınıf makinedir. Scooter ile çok konforlu bir yolculuk yapabilir, bagaj hacmi sorununu çok daha kolay çözebilirsiniz. Genellikle ekonomik yakıt tüketimleri ve konfor ile ön plana çıkar, varyatör sistemli sürüş ile sizi vites ve debr,iyajla uğraşmaktan kurtarırlar. Amacınız sadece ulaşım ise mutlaka değerlendirilmesi gerekir diyorum.

Lakin eğer bir taraftan stres atmak, güvenlik ve stabilite (kullanım şeklinden ve amortisör kurs oranları ile tekerlek ebatlarından, mekanik dinamiğinden kaynaklıdır), motosikletin sürüş keyfine varmak ve daha ileride daha güçlü motosikletler ile sürüş deneyimleri yaşamak istiyorsanız scooter' ı ikinci plana koyup gerçek bir motosiklet bakmalısınız. İlk etapta zorlanacak olsanız da ileri dönemde yararlarını göreceğinize eminim.

Kısaca; amaç sadece ulaşım ise +250cc kaliteli bir scooter, daha ilerisini de düşünüyor ve motosikletten gerçekten keyif almak istiyorsanız +250cc naked veya commuter bakmanızı öneririm. Başlangıçta servis ve yedek parça bulunabilirliği ve fiyat genellemesi açısından Honda ve Yamaha' dan şaşmayın derim. Bu doğrultuda araştırmanızı yaparsanız memnun kalırsınız.

Aramıza hoş geldiniz

[vintage35]

Cevap veren herkese teşekkür ederim.
Rota orta yoğunlukta trafikte yaklaşık 10-15 km arası olacak, iki alternatif güzergahın biri tamamen şehiriçi iken diğeri hızlı akan çevreyolu.
Scooter olarak Honda Forza 250 güzel gözüküyor bana, 0 km bulması biraz zahmetli, ikinci elide 0'ından pahalı (malesef Türkiye gerçeği), kapora verip beklemek gerekecek eğer kesin karar verirsem.
Bir sorum daha olacak, adv. motorların çoğunun selesi yüksek, benim boyum 176 cm ve misal denediğim bir motorda ancak iki ayak parmak ucuyla yere dokunabiliyorum. Bu durum sürekli şehir içi kullanımında sorun teşkil eder mi sizce?

[gurcanozturk]

Cevap veren herkese teşekkür ederim.
Rota orta yoğunlukta trafikte yaklaşık 10-15 km arası olacak, iki alternatif güzergahın biri tamamen şehiriçi iken diğeri hızlı akan çevreyolu.
Scooter olarak Honda Forza 250 güzel gözüküyor bana, 0 km bulması biraz zahmetli, ikinci elide 0'ından pahalı (malesef Türkiye gerçeği), kapora verip beklemek gerekecek eğer kesin karar verirsem.
Bir sorum daha olacak, adv. motorların çoğunun selesi yüksek, benim boyum 176 cm ve misal denediğim bir motorda ancak iki ayak parmak ucuyla yere dokunabiliyorum. Bu durum sürekli şehir içi kullanımında sorun teşkil eder mi sizce?

Benim boyum 173cm ve adventure olmasa bile, Forza 250'de ayak uclari ile durabiliyorum tam oturursam 14.000km 'dir de bu sekilde kullaniyorum.

[Kural [ Z ]]

Cevap veren herkese teşekkür ederim.
Rota orta yoğunlukta trafikte yaklaşık 10-15 km arası olacak, iki alternatif güzergahın biri tamamen şehiriçi iken diğeri hızlı akan çevreyolu.
Scooter olarak Honda Forza 250 güzel gözüküyor bana, 0 km bulması biraz zahmetli, ikinci elide 0'ından pahalı (malesef Türkiye gerçeği), kapora verip beklemek gerekecek eğer kesin karar verirsem.
Bir sorum daha olacak, adv. motorların çoğunun selesi yüksek, benim boyum 176 cm ve misal denediğim bir motorda ancak iki ayak parmak ucuyla yere dokunabiliyorum. Bu durum sürekli şehir içi kullanımında sorun teşkil eder mi sizce?

Scooter' da iki ayakla yere dokunmak oldukça zordur, özellikle maxiscooter' larda zorlanır ve tek ayakla yere basarsınız ki; istisnai durumlar haricinde zaten tek ayak yere basılır, yani bu noktada sorun yok diyebiliriz.

ADV sınıfı motosiklet bakıyorsanız yine malum iki üç firmadan birisine yönelin, kesinlikle çin malı veya yerli adı altında çinli toplamalara yönelmeyin. Aksi taktirde tam anlamı ile kumar oynamış olursunuz, bunların bir kısmı iyi(!) çıkarken bir kısmı da kazaya neden olabilecek hatalarla (seyir esnasında ateşleme kesme, rölantide stop etme, fren merkezi arızaları[fren tutmama ve bir kez dokunduğunuzda frenin takılı kalması], tekleme gibi sorunlarla birlikte geliyor. Bunlar kulaktan duyma değil, şahsen o motosikletlerde yaşadığım sorunlardır ki orjinal parça ile değişimler de malesef çözüm olmuyor çünkü o da arızalı geliyor. Bu yüzden paraya kıyıp kaliteli bir markaya yönelin veya uzak durmayı seçin derim.

Forza güzel motosiklettir lakin yeni başlayan birisi için biraz ağır ve hantal kaçabilir. Hantaldır demiyorum ama öyle . Onun rakibi Yamaha' nın scooter modelleri ise çok daha atik ve avantajlı, alım satımı daha kolay ve rahat.

Bunlardan önce siz hiç bu konuştuğumuz motosikletlerin selesine oturdunuz mu? Selesine oturmadan, gidonu selede tutup oturuş pozisyonuna bakmadan kimin ne dediğinin fazla anlamı yok. O motosiklete siz bineceksiniz, haliyle birkaç mağaza dolaşıp modelleri bir deneyin, eğer varsa test sürüşlerine katılın. Belki benim nefret ettiğim motosiklet sizin tam aradığınız modeldir kim bilir.

CB250R' yi de mutlaka değerlendirin. Özellikle bagaj ihtiyacınız yoksa, iş yerinize birşeyler getir/götür yapmıyorsanız ve çalışma alanınızda kask ve mont gibi ekipmanları koyabileceğiniz yer varsa öneririm. Bir topcase sırıtır demezseniz yine öneririm. İkinci el bakıyorsanız yine ve yine öneririm.

Şu anda aktif kullandığım motosikletler genellikle MSX125+CBR250R+CRF250R. MSX125' i sıklıkla tercih ediyorum, şehir içinde çok kıvrak ve her yere girip çıkıyor. 100km/1,6lt şehir içi yakıt tüketimi ve bakım maliyetlerinin azlığı+sağlamlığı ile efsane. Ama size öneremiyorum çünkü otobanda yetersiz kalabilecek bir motosiklet, ayrıca oldukça ufacık tefecik bir şeydir

Yine kendi kullandıklarımdan CRF250L ile durduğum yerde düşmüşlüğüm var, durduğunuz yerde ayağınız küçük bir çukura denk gelirse ve benim gibi yükseltme kitleri ve sele yükseltme uygulanmışsa kaçınılmaz olabiliyor. Bu yüzden ADV ve Cross motosikletleri başlangıçta önerirken biraz daha dikkatli davranıyorum.

Fakat CBR250R ve CB250R gibi motosikletler (bunlara MT25, R25 gibi bilindik marka modeller de dahildir) başlangıç için alınıp hemen her işinizi görebileceğiniz, az yakan, ekonomik, parça sorunu olmayan, alım satımı çok kolay ve hızlı, kullanımı zevkli, şehir içi-şehirler arası her yola düşünmeden girebileceğiniz, bir kere alınıp bir ömür boyu kullanılabilecek motosikletlerdir.

Benim CBR250R(ST) şu anda 94.000km' de, şıkır şıkır çalışıyor. Bakımları doğru yapılıp düzgün kullanılırsa 100.000km sorun çıkartmadan kullanılabilen bir motosikletten bahsediyoruz.

Bunları da düşünmek gerek

---------- Mesajlar birleştirildi - 13:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:54 ----------

Ekipman konusunu şimdiden araştırıp edinmeye, eğitim konusuna da odaklanmanız gerektiğini tekrar hatırlatırım.

[Ekrem_06]

Evren bey'e kesinlikle katılıyorum. Önceliğiniz eğitim, ekipman sonrasında motor olmalı. Dediğiniz gibi şehir içi fıtı fıtı gidilecekse hafif yamaha ya da honda tarzı bir motor işinizi görecektir. Bildiğim kadarıyla yamaha'nın ürün yelpazesi çok geniş alçak koltukları var diye hatırlıyorum.