kalite biraz kalitesiz
o yüzden bir kaç sene içinde yutuptan para kazanana kadar
idare edin beni.
trafikte 50 cc kullanımı ile ufak anektotlar
LİNK
kalite biraz kalitesiz
o yüzden bir kaç sene içinde yutuptan para kazanana kadar
idare edin beni.
trafikte 50 cc kullanımı ile ufak anektotlar
LİNK
Bu sigorta olmama işi beni çok geriyor 50ccde. Ucuz yollu isteğe bağlı en azından bir trafik sigortası yaptırılabilsek 50cc alıp 100cc kitle şehir içinde çok iş görür.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:39 ----------
Bastım şukunu
abone sayısı artana kadar fiyat performans vidyoları çekicem. çok konuşmalı uzun videolar yani :D :Dgreyhorse adlı üyeden alıntı
20 dk video olur mu?akp mitingleri bile daha kısa
bi kaç milyon aboneye ulaşınca 5 er 10 ar dk lık konuşma olmayan boş videolar çekmeye başlarım o zaman
Size samimi bir şey sormak istiyorum. Şimdi benim kuzenimde İstanbul'da işe gidip gelmek için mondialdan almayı düşünüyor. Bende kanuni vardı. Hatta hanım satmamı hiç istememişti çünkü oda kullanıyordu onu ama şehir içi trafikte gerçekten yavaş kaldığını düşünüyorum. Mondialin parça kalitesi, bulunabilirliği ne durumda tavsiye eder misiniz? Yoksa başka markaya mı yönlendirmeli.. Bu arada kendisi hiç anlamıyor motordan ya da tamirden ben zamanında çok uğraştım 50'lik ile yok buji piposu çıktı, yok aküsü boşaldı vs. mondialda yaşadığınız sorunlar oldu mu?
ben karşılaştığım sorunları yazayım sen değerlendirmeye o şekilde al
zaten başka marka öneremem hiçbirini kullanıp araştırmadım
1. akü bitti bir süre ayak marşıyla çalıştırdım
2. subab sıkıştı motor marş almadı. o sırada motor ustaya gittiğinde 80 cc yaptırdım
3. yolda giderken ayak müşürü bozuldu yolda kaldım
4. beyni bozuldu yeni beyin takıldı
benim karşılaştığım sıkıntılar bunlar. tekrar sıkıntı ile karşılaşır mıyım bilmiyorum ama en azından mondialın servis ağı geniş onu biliyorum.
parça bulmada sıkıntı yaşanmıyor
bozulsa bile parçaları çok ucuz. harçlık parasıyla tamir ettirilir cinsten.
ben de kuba twister 50 kullandım birkaç ay boyunca. beylikdüzü-marmara ereğlisi arasında eşimle kampa da gittim, beylikdüzü-sultangazi rotasında haftada bir kere işe de gittim. tarabyaya da gittim. sonuç olarak motosikletten beklentinize göre çok keyif de verebiliyor çok can da sıkabiliyor. ben 50 cc'den de şimdi bindiğim 250'likten de yakın keyifler alıyorum. muhtemelen 1200'lük makine alsam da aynı keyfi alacağım. burada kritik nokta keyif alabilmek. sürat peşinde koşayım, ön kaldırıp arkamı indireyim şeklinde düşüncelerle hareket etmediğim içindir belki de.
tabii 50-250 arasındaki performans farkı tartışılamaz bile. ancak dediğim gibi keyif almak daha önemli bence. keyfini çıkarabildikten sonra gayet güzeldir 50 de... kazasız sürüşler...
ama şuna da değinmek istiyorum:
küçük veya büyük cc'li motosiklete sahip ol veya normal sürücü ya da kurye ol fark etmez o trafikte ters yönde gidiyor olmanız diğer motosiklet sürücülerini de bir hayli olumsuz etkiliyor. diyor ki adam "bu motosikletçiler zaten böyle yön bilmezler, kural tanımazlar, aracın etrafından vızır vızır geçerler." tam bu noktadan sonra da saygı göstermemeye başlıyor trafikte bizlere.
evet, yasak olmasına rağmen emniyetli bir şekilde emniyet şeridi kullanıyorum. caddeden ziyade yeri geliyor girilmez tabelası olan sokaklara girebiliyorum. yani bütün kurallara vs kitapta yazdığı gibi harfiyen uymuyorum. ancak yine de belli bir sınırımızın olması gerekiyor. eğer belli bir sınırımız olmaz "ben küçük motosikletim" ya da "ben kuryeyim kaldırımdan da giderim yoldan da giderim" şeklinde düşünürsek araba kullananların da bize saygı göstermesini bekleyemeyiz.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
