Arkadaşlar atladığınız bir şey var o da Ktm'ler çok sorunsuz sıkıntısız motorlar değiller zaten. Avrupa motorlar arasında italyanlar bana göre en sorunsuz motorlar ve İngilizlerin (Triumph) de sorun çıkarttığını pek duymadım. Ktm'ler için ise aynı şey geçerli değil sanki. Belli modellerin üretimini Bajaj yaptığı için olabilir mi diye düşünüyor insan tabi.
Benim lastiğe de yetkili servis balans yapmadı. Bu lastik zaten balanslı falan gibi bir şey dedi. Ben de dişli lastik taktırıyorum diye çok üstelemedim. Üstelesem ne olacak adamın aleti yok. Lastiği alırken soracaktım onu. Ama servis tabi ki balans yapıyordur gibi saf bir düşünceyle sormadım.Remzidemir41 adlı üyeden alıntı
Yetkili servis korkum yüzünden Duke 250 alma hevesim hep kursağımda kalıyor. Yiiinee gözümüüüz yüüüksekkkleerrdeeeğğ . Gerçi Honda'da lastiğimi taktı balans yapmadı. Sağ amortisör keçem patladı sadece sağ tarafın amortisör yağını değiştirdi
Neyse başka bir şey için gelmiştim.
Ön fren master pistonunu geri iten yayı değiştirmek için bir geri çağırma var. Basit bir probleme benziyor. Servisi aradım parça bekliyoruz gelir gelmez bildireceğiz dediler. Altı üstü bir yay değişecek o yüzden çok bekleteceklerini zannetmiyorum. Ekranı hala bekliyoruz. Motoru sürmek güvenli mi dedim, güvenli dedi, motoru bile görmeden neye göre güvenli diyorlar anlamıyorum. Fren sonuçta.
Kaynak: https://www.advpulse.com/adv-news/kt...-brake-issues/
Motorunuzun "geri çağırma" bildirimlerini ara sıra kontrol etmekte fayda var. Bu sayfadan şase numarası ile sorgulama yapabiliyorsunuz. Bütün firmaların böyle sayfaları var. https://www.ktm.com/en-us/service/Se...ety-check.html
Tarih 1 Nisan miydi?
S Class tabii ki daha dayaniksiz bir otomobil Corolla'dan. Benzer sekilde Superduke ta Grom'dan daha dayaniksiz. Tek sebep ektra elektronik, extyra performans ve mekanik aksam da degil. Arabalarin birim fiyatina bakip aldanmayin. Her yil 1 milyon 300 kusur bin Corolla satiliyormus, buna karsin 60 bin tane S class satiliyormus... Yani Corolla'nin cirosu S-Class'tan en az 4 kat, muhtemelen de 5 kat daha fazla... Luksu, yol tutusu, konforu tabii ki karsilastirilamaz, ancak urunun sirketler icin onemi (kar getirisi ve potansiyel bir sorunda olusacak risk) soz konusu oldugunda tabii ki Corolla daha onemli bir urun... Totalde Corolla'ya yapilan yatirim S-Class'tan daha az degildir kesinlikle.
Yurt dışındaki kullanıcıların platformuna girmiştim araştırmıştım öyle demiştiler ama özellikle yeni Ducatilerin öyle olduğunu söylemiştiler ben onların yalancısıyımTarih 1 Nisan miydi?
S Class tabii ki daha dayaniksiz bir otomobil Corolla'dan. Benzer sekilde Superduke ta Grom'dan daha dayaniksiz. Tek sebep ektra elektronik, extyra performans ve mekanik aksam da degil. Arabalarin birim fiyatina bakip aldanmayin. Her yil 1 milyon 300 kusur bin Corolla satiliyormus, buna karsin 60 bin tane S class satiliyormus... Yani Corolla'nin cirosu S-Class'tan en az 4 kat, muhtemelen de 5 kat daha fazla... Luksu, yol tutusu, konforu tabii ki karsilastirilamaz, ancak urunun sirketler icin onemi (kar getirisi ve potansiyel bir sorunda olusacak risk) soz konusu oldugunda tabii ki Corolla daha onemli bir urun... Totalde Corolla'ya yapilan yatirim S-Class'tan daha az degildir kesinlikle.
Geçenlerde maille bir soru sordum KTM'ye. Sorumla ilgisi yoktu ama sağolsunlar kontrol etmişler motorda bir geri çağırma var. Getirin kontrol edelim dediler. İfade şu:
"ön susturucu ile susturucu arasındaki geçişteki kelepçenin doğru şekilde takılıp takılmadığının kontrol edilmesi"
Ben de götürdüm servise. Oradaki arkadaşa maili falan gösterdim. Anlamadı ilk önce sonra gitti sordu falan, o radyatör borusundan su kaçırma problemi var, onu sıkacağız filan dedi. Ha dedim ben o işi hallettim. Öyle döndüm eve gittim. Ama yukarıdaki ifadeyle alakası olmadığı için tekrar maille sordum spormoto'ya. Cevap gelmedi.
Bugün nette gezerken tesadüfen öğrendim ki meğer alakası yok. Susturucuyu egzoz borusuna bağlayan kelepçe yanlış bir açıyla takıldığında, vidası arka fren hattına sürtme oluyormuş. Onun açısını düzeltmek gerekiyormuş.
Kontrol ettim benim motorda problem yok ama yani servisin beceriksizlikleri beni çıldırtacak. Gözle görebildiğim, anlayabildiğim şeylerde bu kadar beceriksizse bu servis, benim anlamadığım görmediğim yerlerine ne yapıyorlar Allah bilir motorun?
Motoru alalı 10bin km oldu ve ikinci defa bakıma götürdüm. Motor şuan 22500 km'de. Bir güncelleme gireyim dedim.
Yeni iki problem yaşadım.
Birincisi yolda giderken yakıt hattının yerinden çıkması. Yakıt tankından motora giren bir hortum var. Bu hortum basit plastik bir kelepçe ile motora bağlanıyor. Nasıl olmuşsa sarsıntıyla yerinden çıktı. Tam yaylaya vardım burnuma bir benzin kokusu geliyor. Ben de önümden geçen bir arabadan geliyordur dedimMeğer bendenmiş.
Hatta yakıtın aktığı anı kameraya yakaladım. Ayaklığın oraya doğru bakarsanız görürsünüz. Hatta hareketlerime dikkat ederseniz "burdan ne suyu akıyor ya" düşüncesinin aniden "oha benzin bu"ya dönüştüğü anı yakalarsınız :D
Dağın başında motoru sökmedik demeyiz artık:
Yerine takması basitti allahtan. Daha sonra öğrendim ki motosiklete yapılan modlardan biri bu hattı daha sağlam bir bağlantıyla değiştirmekmiş.
----
İkinci problem, motor bloğundan hafif bir yağ sızdırma başladı. Terleme denilen seviyede şuan. Karterin kenarlarından ve üst kapaktan kaçırıyor. Karterin kenarındaki çok az ama üst kapaktaki ne kadar ciddi bilemiyorum. Yakıt tankı oraları sakladığı için görmek zor. 30bin bakımında zaten açılacağı için ustanın tavsiyesiyle o zamana kadar bekleyeceğiz. Bu da 790 duke'lerden duyduğum bir problem benim motora özgü değil. Trafikte 1 saat kadar sıkışıp kaldığımda başladı. En azından ben o zaman fark ettim.
İnşallah çözebiliriz. Usta, üst kapağı sıvı contayla kapatınca çözülür dedi. Göreceğiz.
----
Ön frenin yay parçası değişimi yapıldı. İlk değiştirildiği an frenlerde hafif bir iyileşme fark ettim. Ama genel olarak ön frenden çok memnun değilim. Durdurma gücü çok iyi. Ani bir duruşta çektiğiniz zaman motor en azından beni şaşırtacak kadar iyi duruyor. Ama sıcak havalarda bir gevşeme oluyor fren hissiyatında. Yine çekince tutuyor ama ara bölge çok zayıf. Güzel ayarlayamıyorum freni.
----
Adam akıllı bir uzun yol yaptım. Trabzona gittim motorla. Biraz dağa falan vurduk. Arazi performansı ile ilgili şunu söyleyebilirim özetle. Yavaş zor, hızlı çok zevkli. Neden böyle? Çünkü yavaş giderseniz iki şey sıkıntı oluyor, 2bin-4bin arası motor çok torksuz. O da tedirgin ediyor. Çekiş kontrol durumu biraz kurtarıyor. İkincisi de süspansiyonların bir tık sert kalması. Hızınız çok düşükse, ufak tefek taşlar motoru sağa sola atıyor, çizginizi dikkatli seçmeniz gerekiyor. Ama doğru pozisyonda ayağa kalkıp, allah ne verdiyse gazı açıp gidebilirseniz motosiklet çok farklı bir karaktere bürünüyor. O zaman kendini gösteriyor. E bu da her zaman yapabildiğim bir şey değil benim.
Offroad modunda çekiş kontrol gerçekten çok güzel. Motorun arkasının sağa sola oynamasına müsaade etmiyor. Ama çekişten düştüğünü de hissetmiyorsunuz. Motor olduğu yerde biraz patinaj çekip yola devam ediyor. Rally modunu açtırmak isterim aslında. Düzlüklerde gaz açtığınızda biraz tutuyor. Hafif bir salsa daha zevkli olur diye düşünüyorum. Rally modu bu sağa sola ne kadar salacağını kontrol etmenizi sağlıyor. Ama çok da kullanacağım bir şey değil o yüzden 2-3bin TL vermek zor geliyor.
Asfaltta konfor olarak şunu söyleyebilirim. Sele biraz sert ama beni çok rahatsız etmedi. Beni daha çok rüzgar rahatsız etti. Benim motorumda orjinal uzun cam var. Buna ek bir uzatma takmıştım ama o da rüzgarı kafamdan alıp omuzlarıma veriyordu. Dönüş yolunda sonlara doğru onu da çıkarmak zorunda kaldım. Bu motorda rüzgar konusu hala tartışılan bir konu bir türlü genel bir çözüm bulabilen yok. Kimi o camı takıyor, kimi bunu, kimi kafanın kenarındaki plastikleri çıkarıyor çözüm boluyor. Hatta birisi ön çamurluğu 1290'ın çamurluğuyla değiştirerek çözüm bulmuş kendine. Ben şahsen R modelinde gelen kısa camı alıp taktım. Bu cam, uzun camdan daha fazla rüzgar alıyor ama türbülans daha az. Naked gibi sürüyorum motoru, böyle bana daha zevkli geliyor.
----
22500 km'de arka balataları değiştirdim. Zincirim de bitti. Onun da acil değişmesi gerekiyor. Siparişini vereceğim ama stoklarda sıkıntı var.
30 bin bakım güncellemesi.
Uzun süredir bir güncelleme girmeyi düşünüyordum. Ancak 30 bin bakımı yaklaşınca bakımdan sonra yazayım dedim.
30 binde motor sübap ayarı yapılıyor. Ben araya tatil falan girince 1500km geçirdim bakımı. Motoru sakin sürdüğüm ve herhangi bir problem yaşamadığım için sübap ayarını dert etmiyordum. Ancak bakıma götürmeden bir gün önce advrider forumlarında bir kişi eksantrik mili hasarıyla ilgili başlık açmıştı. Abov dedim bize de patlamasın. Patladı.3,5 ay parça bekledim. İşçilik ve parça birlikte hesap 18500TL çıktı. Ufak tefek balata değişimi gibi işçilik de buna dahil.
Hava girişi eksantrik mili ve 4 tane rocker arm değişti. (Bu parçanın Türkçesi nedir?) Aslında arm'lardan sadece biri hasarlıydı ama eksantrik mili değişince, ustanın tavsiyesiyle diğer arm'ları da yenileriyle değiştirdik. Bunlar yetmezmiş gibi serviste beklerken ön süspansiyon yağ kaçırdı. Ekstra 2500TL ona verdim. Akü bitti (bunu öngörüp aküyü sarj etmelerini rica etmiştim). Kışın zaten sürmediğim için akü almadım henüz, o da 1500TL gibi olacak.
Bütün 30bin bakımı yaklaşık 22500TL gibi bir rakama denk geliyor.
Tabi hesap koydu biraz. Üstüne 3,5 ay parça bekleyince canım sıkıldı. Parça tedariğinde herkes sıkıntı yaşıyor. Yurtdışındaki kullanıcıların bile uzun müddet parça beklediğini okuyoruz. Ancak benim durumumda biraz canımı sıkan yanlış parça geldi gitti muhabbetleri oldu. Parçaları ben sipariş vermediğim için tam ne döndü bilmiyorum o yüzden detaya girmek istemiyorum. Eğer şu 150 euro gümrük limiti gelmeseydi zaten hiç uğraşmaz parçaları direkt yurtdışından alırdım. Tamiratı da eminim daha kısa sürede bitmiş olurdu.
Sorunun sebebine gelince. Spekülasyondan başka bir bilgi yok. Benim anladığım kadarıyla 790 duke'den beri bilinen, yaygın bir problem. Çok daha düşük kilometrelerde bu problemi yaşayan hatta rocker arm kıranlar bile var. Tahminler yağlama problemlerinden veya malzeme kalitesinden gerçekleştiğine işaret ediyor. KTM'nin diğer modellerinde bile bu problemi yaşayanlar var. 890 Adv'de aynı problem var mı, varsa da yaygın mı henüz bilinmiyor. Nispeten yeni olduğu için henüz çoğu 890 adv 30bin bakımına girmedi diye tahmin ediyorum. İleri zamanlarda anlaşılacak.
Not: normal 30bin bakımı 6 bin gibi bir rakam. Ama buna ne dahil ne değil bilmiyorum.
-----
Yukarıda bahsettiğim terleme problemi yağ değişiminden sonra bir daha gerçekleşmedi.
-----
Yanlış hatırlamıyorsam zinciri 24bin km gibi değiştirdim. Orjinal zincirini taktırdım. Aslında biraz daha gideri vardı ama bir iki oring hasar görmüştü o yüzden işimi şansa bırakmak istemedim. Oring hasarının da benim aşırı temizlememden kaynaklandığını tahmin ediyorum. Ama zaten anladığım kadarıyla 20bin km üzeri bir zincir için normal bir ömür.
-----
Radyatör hortumundan su kaçırma problemi tekrar oluşmaya başladı ve çok kötüleşti. En son su eklemeyi bıraktım. Bir hafta içerisinde taşırma kabındaki fazla su boşalıyordu zaten. Motoru her çalıştırdığımda motordan dumanlar yükseliyor sinir bozuyordu. 30bin bakımında bütün kelepçeleri değiştirdik. Şuan problem yok ama uzun vadede ne olacağı önemli. Bu arada yeni çıkan Norden 901'de bile bu problemin devam ettiğine dair şikayetler var.
-----
Yağmurda kayarak düştüm. Sabah saati, hava soğuk, taze yağan yağmur, adanın içerisine döşenen kaygan taş. Dikkatsiz ve hızlı olunca vızt kaydım. 25 metre kadar sürüklendi motor. Doğrusu bu motorun en sevdiğim yönü düştüğü zaman çok az hasar alması. Tek endişe verici şey yakıt tankı koruması neredeyse yakıt tankına hasar gelecek kadar soyuldu. Evet işini yaptı o parçayı değiştirdim. Ancak biraz daha uzun süren bir sürüklenmede yakıt tankı kesin hasar alır hatta allah korusun yakıt tutuşabilir. Yeni modellerde yakıt tankı korumasını biraz daha metal ağırlıklı bir parça haline dönüştürmeleri iyi oldu diye düşünüyorum. Bunun dışında elcik koruma biraz hasar gördü ve arka yolcu basamak demiri biraz soyuldu. İşlevsel her hangi bir sıkıntı yok. Ucuz atlattık.
-----
Ucuza ikince el alüminyum yan çanta alıp taktırdım. Orjinal demirleri simetrik olmadığı için doğrusu benim çantalara da uymayacağı için özel demir yaptırdım. Arka süspansiyonu yükselttikten sonra motorun hissiyatında çok ciddi bir değişiklik olmadı. Ancak çekişte hafif bir düşme oldu tabi. 6bin devirde gazı açtığımda gelen hırçın hızlanma biraz yumuşadı.
-----
Ön balatalarım bitmemişti, yarım bile değildi. Ama ön fren hissiyatını bir türlü sevemediğim için balataları değiştirmeyi deneyeyim dedim. EBC'nin balatalarını taktırdım. Sadece servisten eve sürme fırsatım oldu. Frenleme gücünde bir artış sezmedim. Ama hissiyat daha iyi gibi geldi bana. Doğrusu motoru süreli aylar geçmiş, karşılaştırma yapmam da doğru değil. Uzun vadede göreceğiz.
-----
Nem alma sorunuyla ilgili. Ekran değişimi yapılmadı. Bana garantiden onaylandığı söylenmişti. Ama kendim daha sonra reddedildiğini öğrendim. Spormoto bu konuyla ilgili geri dönüş bilgilendirme gibi bir şey yapmadı. Bu çok ciddi bir problem değil ama KTM bu konuda kullanıcılarını yüz üstü bıraktı. İleride ne için yüz üstü bırakır bilinmez.
-----
Fotoğraflar
Eksantrik mili, sağdan ikinci loba dikkat:
Yakın çekim:
Malum rocker arm. Diğer rocker armlar da gıcır gıcırmış yav
Hep kötü fotoğraflar olmasın. Bu motor beni hiç gitmediğim belki de gidemeyeceğim yerlere götürdü:
Geçmiş olsun.30 bin bakım güncellemesi.
Uzun süredir bir güncelleme girmeyi düşünüyordum. Ancak 30 bin bakımı yaklaşınca bakımdan sonra yazayım dedim.
30 binde motor sübap ayarı yapılıyor. Ben araya tatil falan girince 1500km geçirdim bakımı. Motoru sakin sürdüğüm ve herhangi bir problem yaşamadığım için sübap ayarını dert etmiyordum. Ancak bakıma götürmeden bir gün önce advrider forumlarında bir kişi eksantrik mili hasarıyla ilgili başlık açmıştı. Abov dedim bize de patlamasın. Patladı.
Hava girişi eksantrik mili ve 4 tane rocker arm değişti. (Bu parçanın Türkçesi nedir?) Aslında arm'lardan sadece biri hasarlıydı ama eksantrik mili değişince, ustanın tavsiyesiyle diğer arm'ları da yenileriyle değiştirdik. Bunlar yetmezmiş gibi serviste beklerken ön süspansiyon yağ kaçırdı. Ekstra 2500TL ona verdim. Akü bitti (bunu öngörüp aküyü sarj etmelerini rica etmiştim). Kışın zaten sürmediğim için akü almadım henüz, o da 1500TL gibi olacak.
Bütün 30bin bakımı yaklaşık 22500TL gibi bir rakama denk geliyor.
Tabi hesap koydu biraz. Üstüne 3,5 ay parça bekleyince canım sıkıldı. Parça tedariğinde herkes sıkıntı yaşıyor. Yurtdışındaki kullanıcıların bile uzun müddet parça beklediğini okuyoruz. Ancak benim durumumda biraz canımı sıkan yanlış parça geldi gitti muhabbetleri oldu. Parçaları ben sipariş vermediğim için tam ne döndü bilmiyorum o yüzden detaya girmek istemiyorum. Eğer şu 150 euro gümrük limiti gelmeseydi zaten hiç uğraşmaz parçaları direkt yurtdışından alırdım. Tamiratı da eminim daha kısa sürede bitmiş olurdu.
Sorunun sebebine gelince. Spekülasyondan başka bir bilgi yok. Benim anladığım kadarıyla 790 duke'den beri bilinen, yaygın bir problem. Çok daha düşük kilometrelerde bu problemi yaşayan hatta rocker arm kıranlar bile var. Tahminler yağlama problemlerinden veya malzeme kalitesinden gerçekleştiğine işaret ediyor. KTM'nin diğer modellerinde bile bu problemi yaşayanlar var. 890 Adv'de aynı problem var mı, varsa da yaygın mı henüz bilinmiyor. Nispeten yeni olduğu için henüz çoğu 890 adv 30bin bakımına girmedi diye tahmin ediyorum. İleri zamanlarda anlaşılacak.
Not: normal 30bin bakımı 6 bin gibi bir rakam. Ama buna ne dahil ne değil bilmiyorum.
-----
Yukarıda bahsettiğim terleme problemi yağ değişiminden sonra bir daha gerçekleşmedi.
-----
Yanlış hatırlamıyorsam zinciri 24bin km gibi değiştirdim. Orjinal zincirini taktırdım. Aslında biraz daha gideri vardı ama bir iki oring hasar görmüştü o yüzden işimi şansa bırakmak istemedim. Oring hasarının da benim aşırı temizlememden kaynaklandığını tahmin ediyorum. Ama zaten anladığım kadarıyla 20bin km üzeri bir zincir için normal bir ömür.
-----
Radyatör hortumundan su kaçırma problemi tekrar oluşmaya başladı ve çok kötüleşti. En son su eklemeyi bıraktım. Bir hafta içerisinde taşırma kabındaki fazla su boşalıyordu zaten. Motoru her çalıştırdığımda motordan dumanlar yükseliyor sinir bozuyordu. 30bin bakımında bütün kelepçeleri değiştirdik. Şuan problem yok ama uzun vadede ne olacağı önemli. Bu arada yeni çıkan Norden 901'de bile bu problemin devam ettiğine dair şikayetler var.
-----
Yağmurda kayarak düştüm. Sabah saati, hava soğuk, taze yağan yağmur, adanın içerisine döşenen kaygan taş. Dikkatsiz ve hızlı olunca vızt kaydım. 25 metre kadar sürüklendi motor. Doğrusu bu motorun en sevdiğim yönü düştüğü zaman çok az hasar alması. Tek endişe verici şey yakıt tankı koruması neredeyse yakıt tankına hasar gelecek kadar soyuldu. Evet işini yaptı o parçayı değiştirdim. Ancak biraz daha uzun süren bir sürüklenmede yakıt tankı kesin hasar alır hatta allah korusun yakıt tutuşabilir. Yeni modellerde yakıt tankı korumasını biraz daha metal ağırlıklı bir parça haline dönüştürmeleri iyi oldu diye düşünüyorum. Bunun dışında elcik koruma biraz hasar gördü ve arka yolcu basamak demiri biraz soyuldu. İşlevsel her hangi bir sıkıntı yok. Ucuz atlattık.
-----
Ucuza ikince el alüminyum yan çanta alıp taktırdım. Orjinal demirleri simetrik olmadığı için doğrusu benim çantalara da uymayacağı için özel demir yaptırdım. Arka süspansiyonu yükselttikten sonra motorun hissiyatında çok ciddi bir değişiklik olmadı. Ancak çekişte hafif bir düşme oldu tabi. 6bin devirde gazı açtığımda gelen hırçın hızlanma biraz yumuşadı.
-----
Ön balatalarım bitmemişti, yarım bile değildi. Ama ön fren hissiyatını bir türlü sevemediğim için balataları değiştirmeyi deneyeyim dedim. EBC'nin balatalarını taktırdım. Sadece servisten eve sürme fırsatım oldu. Frenleme gücünde bir artış sezmedim. Ama hissiyat daha iyi gibi geldi bana. Doğrusu motoru süreli aylar geçmiş, karşılaştırma yapmam da doğru değil. Uzun vadede göreceğiz.
-----
Nem alma sorunuyla ilgili. Ekran değişimi yapılmadı. Bana garantiden onaylandığı söylenmişti. Ama kendim daha sonra reddedildiğini öğrendim. Spormoto bu konuyla ilgili geri dönüş bilgilendirme gibi bir şey yapmadı. Bu çok ciddi bir problem değil ama KTM bu konuda kullanıcılarını yüz üstü bıraktı. İleride ne için yüz üstü bırakır bilinmez.
-----
Fotoğraflar
Eksantrik mili, sağdan ikinci loba dikkat:
https://i.hizliresim.com/94rlajb.jpg
Yakın çekim:
https://i.hizliresim.com/owtcs3a.jpg
Malum rocker arm. Diğer rocker armlar da gıcır gıcırmış yav
https://i.hizliresim.com/l71p133.jpg
Hep kötü fotoğraflar olmasın. Bu motor beni hiç gitmediğim belki de gidemeyeceğim yerlere götürdü:
https://i.hizliresim.com/4sb12i8.jpg
Henüz 30bin'de bir motorun böyle sorunlar yaşatması, servisin beceriksizliği kötü. Parçalar geç gelmişmiş falan bunlar kullanıcı olarak bizi ilgilendirmez, markanın bizle iletişimi servisler üzerinden, servise giden motor için gereken parça hemen anında rafta yoksa ya da ertesi gün bir depodan gelmiyorsa o markanın servisi kötüdür derim haklı olarak.
Şimdi bu gibi şeyleri duyarken nasıl güvenip de avrupa markaların motorlarını alalım? Çok zengin olsam zaten sezonu geçirecek garajımda bir kaç tane motor daha olsa tamam sorun değil serviste 3 ay yatsa da olur derim ama bu ekonomik şartlarda ben KTM'yi kötü bir marka olarak algılıyorum.
Belki başka ülkelerde servisler daha düzgündür, mesela avrupada kullanıcılar böyle sorunlar yaşamıyordur, o ayrı.
![Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)](https://www.motosiklet.net/forum/customavatars/avatar133037_1.gif "Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)"){kind=avatar}
rocker arm = Külbütör kolu
...
30 bindeki motorun böyle arıza çıkarması gerçekten olağan dışı. tasarım-donanım olarak ktm çok uç seviyelerde olsa da belli bir gelir seviyesinin üzerinde değilsen harbiden japondan şaşmamak lazım. 30 bin km'de 20 bin liralık masraf nedir ya şaka gibi.
daha önce de 5000 bin km'deki rc390'nın blok kitlediği bir konu vardı. ktm kaliteli ama dayanıklı değil galiba.
Tam 890 adventure r’a niyetlenmiştim iyi oldu bu konuya denk gelmem. Ciddi anlamda soğudum markadan. Şase vidasının düşmesi, hortumların çıkması, 30binde egzantirik milinin değişmesi falan inanılmaz. Dün test sürüşühava çok sıcaktı ve motorun selesinin ciddi miktarda ısındığını farkettim bu arada. Sizin bununla ilgili bir şikayetiniz oldu mu hiç?
Japon, japondur lafını daha iyi anladım şimdi. Bariz mühendislik ve üretim hatası var ve kabul edilmeyecek düzeyde. Bu eksantrik olayı erken fark edilmese veya kullanıcı olarak kullanıcı sayfalarını falan takip etmiyor olsanız(ki takip etmek zorunda değilsiniz aslında) eksantrik veya kollardan biri kırılınca supap ve pistonlar öpüşür, olay piston kollarının yamulmasına ve kranka da zarar vermesine kadar gider ve sandık motorla biterdi. Yüksek hızda motor kitleyip kazaya da sebep olabilirdi.. o kadar sorun yaşadıktan sonra o motora binmeye devam etmezdim şahsen kim bilir daha neresinde ne sorun var veya ne çıkacak
https://www.visordown.com/reviews/ro...ewcomer-ridden
890 avusturya.
Ama bu saglamlik icin yeterli mi ? Degil,zaten nerdeyse ayni bloklar
Yazıda Çin yazıyor ama? Anlamadım...
LC8c CfMoto diye arattır çıkıyor. Örnek: https://www.bennetts.co.uk/bikesocia...ew-twin-engine
"...It's notable that the designs seen here come via KTM’s Chinese joint venture with CFMoto, showing that like the current LC8c engine, the new one will be manufactured in China and could well find its way into CFMoto products in the future, just as the old 799cc version has appeared in the CFMoto 800MT..."
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
