sende kabul ediyosun bendeki versys in en iyi motosiklet olduğunu demekki :Dtommygun adlı üyeden alıntı
Fiyatlar uçtu ancak insanların unuttuğu bir acı taraf daha var. Millet eski aletlere çullandı gücü doğrultusunda ancak eski aletlerin yedek parçaları ciddi manada pahalı ve şuan ki kurla 8 10 yaşında bir motorun çıkaracağı minimum arıza masrafı 5 ila 10 bin TL arasında. Parçalar pahalı diye iç pazardaki çıkma parçalarda hızla tükeniyor ve yeni parça geldiği yok pek. Günden güne parça fiyatları da zıplıyor. Artık hem motor ateş pahası hem parçası...
Hırsızlığın daha da artması demek bu da...
Kur bazı arkadaşların düşündüğünün aksine asla sabit kalmaz.Zaten kalsa fiyatlar öyle inanılmaz fırlayanaz.Yani o yorumu yapan arkadaşın yorumu çelişkili.Neyse Kur artacaktır faizleri daha düşük seviyeye çekeceklerdir.Ama geçen seneki gibi 0.69-0.99ları unutun.Havadan para dönemi bitti.Ee geçen seneden düşük faizli krediye abananların bu sene yüklü ödemeleri geliyor.En kolay bozdurulabilecek şeylerde araba motor.Bu sene 2. El baya şenlikli geçecek gibi.Bol bol acil satılık ilanı göreceğiz.Fiyatlar yeni modeller için çok yüksek gelirse 0 alımlar biraz durgunlaşır.O durumda devlet ötv indirimine gidebilir.Maksat piyasa durgun kalmasın malum düşük ötv yapsa vergi almaya devam edebilir ama ötv yüksek tutsa mal satılmasa satılmayan maldan hiç vergi alamayacak.Ama piyasa durgunlaşmazsa şimdilik zam yapmaz.
En son tracer 700 aldım. Piyasa normale girene kadar daha da motor almam. Motosiklet zorunluluk değil sonuçta. Dandik dundik motorların fiyatlarına araba alınabildiği sürece mantığım kabul etmiyor. Lastiği dert, yedek parçası dert, motosiklet servislerinin rezilliği ayrı dert.
zor değil aslında, güçlü kaynakları var bu ülkenin, bu gücün nereye çevrildiği nasıl yönetildiği önemli, tek adama akınca hepsi olmadı gördük. Halen normale dönecek piyasa diye hayal eden varsa unutsun, şu fiyatları bile arayabilirsiniz yakın gelecekte.
tarih öğretmeni hocalarımdan birisi anlatmıştı bana da cok mantıklı gelmişti
Yönetimdeki olan hükümet, diğer ülkelerle ve firmalarla çeşitli anlaşmalar yapıyor ve bu anlaşmaların bazılarını ya da maddelerini gizli olarak belirlediğinden kaynaklı muhalefet ya da diğer birimler bilmiyor.
Yönetim değiştiği zaman yeni iktidar bunları ilk kez öğrendiğinden bağlayacılıgı yüzünden cogu sözünü tutamayabiliyor.
Acıkcası bu ülkedeki herşeyi sattıkları için geri almanın bu kadar kolay olacağını sanmıyorum.
Olu(a)cak
Gidi(e)cek
Geli(e)cek
Kalı(a)cak
Görü(e)cek
Yiyi(e)cek
....
25-30 yıl önce, farklı olacaklar diye dudaklarını büzerek ne idüğü belirsiz bir aksanla konuşmaya başladı TV sunucu ve spikerleri...
Duya duya kanıksadı millet ve bu aksanı kullanmaya başladı...
O kadar yozlaştıki, yazı dilinde bile kullanılmaya başlandı.
Sizi bilmem ama,
Bu aksanı duymakta, okumakta bana çok itici geliyor...
"Almazsan zarar edersin!" diye bir vecize var artık. Sağolsunlar kültürümüze de işledi. Ya bu zamlanmış bunu almam dersen, 2 ay sonra almam dediğin şey iki katına çıkmış oluyor ve giren ikiye katlanıyor. Bu stabil bir yükselişle devam ediyor. Velhasıl paranız varsa yazı beklemeyin, almak için en iyi zaman.
buna bende kızıyorum, yazım kurallarında bazı ihlaller itici ve sinir bozucu geliyor ama bazılarını da resmi olmayan mecralarda önemsemek saçma olur diye düşünüyorum. mesela ben bir kaç paragraf yazıyorum ve kolay anlaşılması için her paragrafı maksimum 3 satır hadi olsun 4 satırda kısıtlıyorum. bu önemli ve her cümleler arasında nokta ve bazı yerlerde anlam karmaşası olmasın diye virgül kullanmaya özen gösteriyorum.
noktalama işaretlerinde nokta koyduktan sonraki cümlenin ilk kelimesi büyük harf ile başlar ama ben habire "shift" tuşuna mı basacağım ya da "caps lock" aç kapa mı yapacağım? gerek yok gerek, ben noktadan sonra küçük harf ile yazsam bile millet anlar ama cümle içerisinde virgül koymaz isem ve nokta koymaz isem millet zorlanır ya da anlayamaz..
bunun yanı sıra özel isimlerinde ilk harflerini büyük yazmaya ve bazen de çift tırnak içerisinde kullanmaya özen göstermek gerek çünkü yazı içerisinde hızlı hızlı okurken özel isimleri cins isim gibi bir anda okuyup anlaması zor olabiliyor ve bu yüzden aynı yazıyı ikinci defa okuyarak yada üçüncü defa okuyarak anlamaya çalışıyoruz ve buda zaman kaybı ve can sıkıcı bir durum olarak geri dönüyor..
çok mu zor abicim? cümle bitti ise nokta koymak çok mu zor? duraksamalar da virgül koymak çok mu zor geliyor? tamam o zaman yazma daha iyi, fikrini kendine sakla, inan sen yazmayınca çok bir şey kaybetmeyiz, aynı şey benim içinde geçerli.
bu kadar bilgi kirliliğinin olduğu bir çağda uzun uzun ve gramer hatalı yazıları yada yazı diline yeni bir laubali çeşidi icat etmeye çalışanları(yhaa) gördükçe sinir oluyorum, hele ki bir haber başlığını haber içeriğinde ikinci defa okumak hatta bir alt paragrafta üçüncü defa okumak beni çıldırtıyor, haberinin ... .... .... diyerek kapatıyorum en son.
2 sene önce diksiyon kursuna gitmiştim. Sınıftaki kızlara bakmaktan dersleri yanlış anlamadıysam "gideceğim" , "vereceğim" , "alacağım" gibi yazılan fiillerin İstanbul Türkçesinde okunuşları "gidiceem" , "vericeem" , "alıcaam" şeklindeymiş. Bu şekilde okunmaları da yanlış yazmamıza sebep olamaz, o ayrı konu.
Yazım konusunda size tamamen katılıyorum. Fakat diksiyon denen bir şey var: https://diksiyon.org/turkce-yazildigi-gibi-okunmaz/
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Versys zeki ama çalışmıyor 
