Öğrencilik döneminde kullandığınız motor neydi keyif alarak mı sürdünüz bela okuyarak mı amacım eskiden memlekette insanlar ne haldeymiş onu öğrenmek, şuan benim gibi öğrenciler gerçekten her konuda çok zorlanıyorlar ve beziyorlar.
Öğrencilik döneminde kullandığınız motor neydi keyif alarak mı sürdünüz bela okuyarak mı amacım eskiden memlekette insanlar ne haldeymiş onu öğrenmek, şuan benim gibi öğrenciler gerçekten her konuda çok zorlanıyorlar ve beziyorlar.
ben motora geç başladım :D
yüksek lisans yapıyordum eğer onu öğrencilikten sayıyorsan.
40 sene öncesi...
İkinci el bir kaskım olduğu için çok şanslıydım.
Elde kar eldiveni, sırtta parka, içimde lahana misali kat kat.
Yaz kış, yağmur çamur demeden 25+25 her gün 50km okula gitgel yapardım.
Kışın yanıma yedek don, pantolon, atlet alırdım.
Yağmurlu havalarda sabah okula gider gitmez, bodrumdaki kaloriferin üstüne ıslak pantolon ve donu bırakır kuruları giyerdim.
En keyif aldığım, kar yağdığında ormanda sürmek olurdu
Eski değilim 3 yıldır motosiklet sürüyorum. yüksek lisans yaparken koca koca abilerimiz mercedeslerle hava atmnaya gelirdi ama benim kıytırık mondial im daha cok dikkat çekerdi
3 yılda motorcu nefreti %50 arttı. özellikle pandemi dönemi kuryelerin cogalması ve iş coklugu nedeniyle araba söförleri artık biizi hiç sevmiyor.
10 - 20 yıl önceki tecrübeli arkadaşların fikirlerini daha cok merak ediyorum, kurye sayısı azken acaba bu kadar nefret ediyorlar mıydı bizden
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
o nefret olay hiç değişmedi acemiyken(2011 yılı) mudanya yolunda bir lisenin servisi içinde ergenler varken bomboş yolda arkadan gelip yandan sıkıştırıp sağ tarafataki bariyerlere sıkıştırmak istemişti sonucunda içindeki bütün ergenlerden alkış almıştı hiç unutmam o olayı. Ayrıca şehirler arası yollarda trafik bazen kaza yada yol yapım çalışmasından tıkanır aradan geçen illaki bir dangalak önüme kırıp özellikle yaz sıcağından işkence eder hiç şaşmaz.
ilkokul 5 e giderken abimde hondatitan125 vardı onunla sürmeyi öğretmişti
ortaokula giderken abimde klr600 vardı onu sürüyordum ara ara köyde ve istanbulda
liseye giderken abimde klr650 97 model amerikan versiyon vardı. gene köyde ve istanbulda ara ara onu sürüyordum.
sonra 2017 de kendi motoruma kavuştum
Ortaokul zamanlarımda Honda Kinetic sürüyordum, ekipmanın "e"si bile yoktu, lastiklerimiz tırttı. En yakın arkadaşımda da Vespa Px 200 vardı, bol bol gezerdik, ehliyet hak getire ama trafik polisi de o dönem şimdiki gibi sıkı uygulama yapmazdı. Benim evimin orada motoru saklamam için kapalı mekanım yoktu, arkadaşımın Balmumcudaki evinin kapıcı dairesinde motoru saklardım. Motor süreceğim zaman, arkadaşımın evinin oraya otobüsle giderdim.
Spirit, like body, needs to be trained. So I think it's necessary to make your spirit stronger. And for he who believes, anything is possible.
Fedor Emelianenko
26 yaşında 2 aydır sürdüğümü düşünürsek öğrencilik hayatımda motor ile zerre alakam yoktu. hatta tam tersi çok itici bulurdum saçma sapan ses çıkaranları gerçi hala çok itici buluyorum abartılı motor sesini duyduğumda. kıyafetleri ile hava atanları falan görünce de. kötü yanı da hava atmayanları dahi havacı görmüş olabilirim bilemem. şu an sadece kendi görüşümden ötürü bazen işten gün ortası çıkıp markete giderken montu giyemiyorum. üşüyerek gidiyorum 2 dakikalık yol ama motor montu diye giymiyorum ahahaha. fazla mı takıyorum sanki
kıyafet olayına da gelirsek istemsiz dikkat çekiyor olmam da rahatsız ediyor şu an. çoğu kişinin hoşuna gitse de benim pek ilgi çekmek tarzım değil.
edit: yazı içinde değişiklik yaptığım için baya sarpa sardı. anlaşılmazsa yapacak bir şey yok okumaya üşendim
Ancak iş hayatına geçince motosiklet sahibi oldum, okul yıllarında çalıştığım zamanlar genelde okul giderleri ve okul harçlığı için paramı kullanmıştım. Ailemin motosiklete para verecek durumu olmadığı için öğrencilik yıllarımda iki teker şevkimi bisikletle tatmin etmiştim. Alın teriyle alınca daha da kıymetli oluyor insan, ayrıca daha dikkatli de oluyor, bilginiz olsun. 2001 yılında üniversiteden mezun oldum. O zamanlarda böyle bir motor çeşitliliği de yoktu ancak bu kadar saçma fiyatlar da yoktu.
öğrenciyken 3000 lira kredi çekip 2700 liraya ilk motorum salcano wolf almaya gitmiştim ankaradan istanbula. bla bla car diye bi uygulama vardı. sabahın köründe kızılaya gidip o uygulamadan gelecek arkadaşın arabaya atlayıp istanbula gitmiştim. öğrenci halimle nasıl cesaret ettim hala şaşırırım.
üçerler motosiklet diye bir firmaydı Tuzla'da. adam geliş fiyatına bana satmıştı motosikleti. firma sahibi acıdı mı ne bilmem beni işçilerle beraber öğle yemeğine gönderdi. sonra da ls2 marka bir kaskı yarı fiyatına verdi bana. yine arabasıyla, motosikleti ve beni tuzla otogarına bıraktı. otogarın içinde birkaç tur attım motosikletle. ordan otobüse yükleyip aştide indim. otobüsün içinde tanıştığım tırcı abiyle motosikleti arabadan indirdik. gram motosiklet tecrübem olmadan eksi derecelerde buz gibi ankara akşamında otogarın arkadaki otobüs çıkışından çıkıp bilkente geldim. altın elbiseli adamın videolarından öğrendiğim kadarıyla vites değiştirmeyi biliyordum, bir de bisikletten bildiğim kadarıyla denge kurmayı. motosikletin plakası dahi yoktu. gecenin bir köründe nasıl bilkente gittim hâlâ bilemiyorum.
hayatımda yaptığım en büyük çılgınlık bu derken bir sonraki sene şubat ayında izmire o motosikletle gidip tekrar ankaraya döndüm.
ulan iyi ölmedik ha.
o zamanlar bununla alakalı açtığım konu için;
http://www.motosiklet.net/forum/moto...otografli.html
6-7 sene önce Hyo gv 250 ile başladım cep harçlığıyla her haftasonu bir depo benzin bitirecek şekilde gezerdim. şimdi böyle bir şey mümkün değil.
Lise 3'te Kanuni Breton almıştım, 1400 lira mıydı neydi. Lise 3 ve 4'te Mersin-Anamurda kullandım. Sonra KKTC'de üniversite kazandım. Bir yıl gemiyle 10 saatte götürdüm, bindim ettim yıl sonu getirdim.. Diğer sene götürmedim, baktım olmuyor, üniversite 3'te de yine gemiyle 10 saat götürdüm. Galiba 25-30 bin km boyunca o hiltinin üstünde geçirdim. Bütün arızalarını tek bir parçasını bulamadığım KKTC'de açtı. Benzin deposu delindi, arka tekeri balon yaptı, konjektör bozuldu, akü öldü. Yetmedi orda takla attım teker yaparken, çamurluk, fren maneti kırıldı. Neyse, öyle idare ettim. Birkaç ay sonra da pikapa arkadan girdim ön amortisör eğildi. Öyle bindim hiçbir parçası KKTC'de yoktu. Üniversite 3 sonunda yine memlekete getirdim. Sonra onu satıp Kuba XR 125 aldım. Onu götürmedim
Zaten sonra mezun olduk, öğrencilik bitti.
2010 Kanuni Breton 21.000km|2013 Kuba XR 125 8.000km|2012 Hyosung GT250R 25.500km|2016 Bajaj Pulsar 200NS 14.500km|2018 Motolux Rossi 50(King 139)|2013 Mondial Mash 150 6.000km|2017 Mondial Drift 135 6000km|2021 RKS Azure 50|2022 Arora Freedom 50|2023 Hero Dash 125
2011-2016 arası üniversite yıllarımda 2 adet cbf 150 ve 1 adet cbr 125 olmustu. Keyif alarak kullanmıstım şükür sıkıntısız ve ekonomik bir şekilde
Bi tane rahmetli dedemden kalma Mobylette super 51 vardı turkuaz renk 80 modeldi galiba onunla başladım motora öğrencilik zamanlarımda.Şimdi motor kısmından arızalı evin altında duruyor.
2 sene para biriktirip 2017 yılında 2014 model 66000 kmde bir cbf 150 aldım. Motoru otobüse koyup Yozgat'a götürdüm. Günde 20 km yol yapıyordum. Okuldan sonraki zamanlarda da derslerim müsade ederse kendi motorumla kuryelik yapıyordum. 2019 temmuz ayında mezun oldum. Motoru yükleyip Sinop'a gittim. Oradan da otobüse koyup İstanbul'a getirdim. Kasım 2019'dan beri motor yatıyor. Askerden geldim, bineyim diye akü aldım. Motor çalışmıyor.
Nasıl aldın diye sorarsanız otelde çalışarak aldım. Aile durumumuz iyi olmadığından kendim aldım. Babam sağolsun noteri sigortasını karşıladı. Kask turingin hjc kaskı, mont da babam sağolsun prohelden uygun yollu aldık. Dizlik de aldım o şekilde başladım.
Motor 2 senede sadece 2 hafta yattı. İlkinde rüzgardan bildiğimiz motor uçmuş. Koruma demirleri falan yamuldu ve hava bozuk diye 1 hafta binemedim. Diğerinde de motor buji kesmiş ama anlayan olmadığı için motor kitlemiş dediler. 1 hafta da yeni buji için beklettim.
Bazen marşla çalışıyordu bazen çalışmıyor vurduruyordum, bazen vurdurmayla da çalışmıyor fakültenin otoparkında kaldırımda karbüratör dağıtıyordum, buji söküyordum falan. Büyük rezilliklerdi.
İlk olduğu için anısı da çok. Satmak istemiyorum ama çözemediğim sorunlar var. Bununla ilgili bir konu açacağım
HONDA
#BZ3082
Abi biz ihtiyar görünecez şimdi..
1985-86 da puch maxi vardi.. mobilet sevmezdim. Ille de puch olacakti.. hatta mümkünse koldan iki vitesli monza.. ki onu da 92 de aldim sanirim.
Sonra sayısını hatırlamadığım araba ve motor alimi satımı... aptallık parayla değil ya.. gençlikte bedava...
Hasılı kelam 90 larin basinda öğrenciliği bitmiş adamlara bu soru soruluraa,burnunun direğinin sizlamasiyla başlayıp,daha ileri giderse gözlerden akan yaşlara kadar varır.. aahhhhhh gençliğim ahh...
Biliyorsan konuş,ibret alsınlar...
Bilmiyorsan sus ki,seni ADAM sansınlar...
Gençte sayılmayız Samet
Başlık öğrencilik yılları olunca lise sonrasından bahsettim. Tabi birde 80 öncesi var.
Kiralık Mobyletlere binmeler falan hep o zamanlardı. Kask falan hakgetire...
İlk Jawayada sanırım o zamanlar binmiştim.
Kask olmadığı gibi ehliyet falanda yok tabi...
Bu arada 80 den sonra İzmirde gümrükten Plymouth, Buick çeker, ufak tefek fardı camdı gibi sorunlarını hallder, 3 gün elle cila atar, bir iki hafta bindikten sonra satardık. Öylesine eğlencesine...
Kalan kar kullandığımız benzini karşılardı.
O dönemden en unutamadığım tuştan roketli Plymouth. 3 tuş vardı. Her birinin roket etkisi farklıydı. 2.viteste 40la giderken rokette patinaj yapardı. Her rokette yarım litreye yakın benzini içerdi namussuz.
Yaşlıyız işte, kabul et yahu
Abi biz motosikletle tanıştığımızda burada ki Çoğu arkadasinmizin sahip olduğu ilk motorlar daha fabrikanın bile aklında degildi..
Ybr imiş cbf imiş hele Çinlilerin rüyada bile görülse inanilmayacagi yillardi..
Evet yaşlanmışız yahu...
Ama imkanım yerim olsa bir puch monza iki vites,bir Honda hero 100 sleek alıp ölene kadar bende kalmasını isterdim...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)