Mr.wind adlı üyeden alıntı
bu yaziya kesinlikle katiliyorum. vakti zamaninda amerika da 2 yil yasadim. ilk dikkatimi ceken sey, adamlarin kusursuz is ahlakiydi.doktorundan, polisine ogretmeninden copcusune herkes isini dunyanin kaderi yaptigi ise bagliymiscasina yapiyordu.
birgun parttime bir ise gittim. soguk hava depolu bir tira donmus gida kolileri yukleme isi. superviser bu is icin 4 saat suremiz oldugunu soyledi. ise baslamadan koli nasil kaldirilir, nasil tasinir egitim verdi koruyucu ekipman giydirdi bize. tabi beni turk olarak birseyler durttu ve superviser a soyle dedim:
-kolileri tasimak yerine, tirin dorsesindeki raylarda kaydirabiliriz. boylece isimiz daha hizli biter.
adam bana soyle dedi:
-senin gorevin bunlari dusunmek degil. senin gorevin benim sana anlattigim gibi yukleme yapmak. gorevi tirlara nasil yukleme yapilacagini dusunmek olan birileri var, bu is icin uzmanlasmis kisiler var ve o kisiler isin boyle yapilacagini soyluyor. isi istiyorsan her dedigimi yapacaksin, istemiyorsan gidebilirsin.
sokakta gorsem meksika asilli orta yasli bu kisiye emin olun hor gozle bakardim. ama bu kisi hayatim boyunca unutmayacagim, muthis bir ders verdi bana.
bizim en buyuk sorunumuz da bu zaten. is ahlakimiz yok. uckagitciyiz, yalanciyiz. bir amerikaliyi ise alsaniz ve deseniz ki: senin gorevin bu telefon diregini beklemek. 8 saat ayakta duracaksin ve kimseyi yaklastirmayacaksin! bu isi kabul ederse, bu gorevi namus gorevi gibi yapar. neden oturmuyorum ki? salakmiyim ben? gibi sorular sormaz. cunku ust akila inanir. ben bu isten para kazaniyorum, geceleri rahat uyuyabilmek icin isimi hakkiyla yapmaliyim der.
ayni iste bizden biri olsa, ne olacaklari biliyoruz. sandalye ceker oturur. oturmaz ise, insanlar dalga gecer. enayi der.
Ataturk bunu gormus, ve demiski:
ulkesini en cok seven, isini en iyi yapandir.
bu ulkede yasayan kendim dahil herkes kendini sorgulamali bu konuda. yoksa 50 sene sonrada cografya kaderdir demeye devam edecegiz.