Ben 100lük cuptan 162lik drifte geçtiğimde güzel geldi. Böyle 100km sollama vs yok ama daha (baya baya) titreşimsiz. Benim için 110 km motorumun üstüne kapandığım adrenalinin tepe yaptığı bir sürat, 1000rrı olan adam için öyle değil.
Ben 100lük cuptan 162lik drifte geçtiğimde güzel geldi. Böyle 100km sollama vs yok ama daha (baya baya) titreşimsiz. Benim için 110 km motorumun üstüne kapandığım adrenalinin tepe yaptığı bir sürat, 1000rrı olan adam için öyle değil.
İnsan bir süre sonra hıza alışır. İlk başlarda 180 falan çok diyordum. Şimdi alıştım. Yanında 250cc üstü birisi varsa onunla gazlamaya çıkma. Canın çeker. R25 gitmiyor dersin. Yetmiyor mantığı burdan geliyor yani.
Elindekiyle mutlu olamayan motosikletin keyfine varamaz. 600alırsın 1000lik alaydın derler. Yani çok da şee yapmamak lazım.
nerede kullanacağına bağlı bazen 1300 cc de yetmez
şehirler arası şehiriçi asfaltta kullanacaksan 250 cc gayet yeter gaza basayım uzayayım gideyim cebimi yormasın dersen mantıklı bi cc
yazın İstanbul-Datça yaptım mt-25 ile. yanımda da cbf 1000 ile bir arkadaşım vardı. beraber gittik geldik peş peşe. ben giderken 185 tl yaktım o ise 350 tl civarı yaktı. o ön balata değiştiriyor 500 liraya ben değiştiriyorum 120 liraya. o yağa 280 lira veriyor ben 140 lira veriyorum. yanı hemen hemen herşeyi yarı fiyatına. tamam belki yüksek cc motorun tadı farklı oluyor ama gideride bi o kadar fazla. her zamanda söylerim abi ben küçük cc motor seviyorum çünkü bütün ihtiyaçlarımı tam anlamıyla karşılıyor ne bir eksik ne bir fazla. çok fazla yüksek cc motor kullandım fakat 250 cc ise benim için biçilmiş kaftan.
Öncelikle şehir içi 250 cc den fazlası anlamsız. Gerek pratiklik gerek maliyet anlamında. Büyük motor uzun gezilere çıkacaksanız iyi hoş, yormuyor ama büyük motorun sorunları da büyük oluyor. Küçük motorla nasıl olsa fazla kilometre yol yapmam diye sabah çıkıyorum, bir bakmışım akşam dönüşte; 600 km yapmışım. 250 cc çok güzel bir hacim aslında. Büyük olanın farkı; artçılı, üçlü çantalı ve her gün uzun kilometreler boyunca ve günlerce kullanacaksanız belli oluyor.
250cc ya başlangıç motosikletidir, ya da binek motosiklettir (yani asıl amacı ulaşım olan motosiklettir.)
Bunlar dışında 250cc'nin gördüğüm tek tercih sebebi bütçe darlığı.
satış rakamlarına göre halkımızın %90 ının dar gelirli olduğu çıkıyor.Keşke imkan olsa,insanlar bi ev araba alsın diye ömür boyu çalışıyor,dolayısıyla 250 cc motor üzerindekiler her zaman fuzuli olarak görülüyor.İmkanlar zaten kısıtlıydı,son dönemdeki artışlarla iyice hayal oldu
şimdi aklıma geldi neden yetmiyor.
motosiklet sürmenin en keyif veren kısmı virajlardır ve 250cc hacime sahip motosiklet dar virajlarda zevk verirken biraz geniş açılı virajlarda çok zevk vermez. hele bir de yokuş yukarı ve yükünüz de fazlaysa falan hızınız düşeceği için hiç keyif almazsınız virajlardan. bu sebeple çok güçlü motosiklet olmasa da ortalama 70-80 beygirlik ve hafif motosikletlerle on numara keyif alırsınız virajlarda da düz yolda da.
bu arada yeri gelmişken; abartısız söylüyorum düz yolda her türlü artistliği/kekoluğu yapıp virajlarda kediye dönenler tam birer oğlan çocuğudur. altımdaki 35 beygirlik r25'le orta sınıf motosikletleri ankara kızılcahamam virajlarında manyak etmişliğim de vardır. motosikleti ulaşım aracı olarak kullananlar bu genellemeye dahil değildir tabi.
motosikletin ulaşım aracından ziyade keyif aracı olduğunu unutmayalım. bu sebeple arabalarda motor hacmi/gücü bir yere kadar herşeyken; motosiklette ise keyif almak açısından her bir beygirin ve torkun önemi vardır.
tekrar edeyim; motosikleti ulaşım aracı olarak kullananlar bu genellemeye dahil değildir.
Honda CBR 500 R
Başlangıc motoru olabilirmi ve sonrasında uzun yolda istediğimi verirmi ?
Yetmezden kasıt durum şu..
Motosiklete ilk üniversite bölüm dersi için tasarladığımız ağaç motoruna sahip emeğimin geçtiği bir motorla başladım ve buradan aldığım heyecanla kendime motor aldım.
125cc ile başlamıştım ki o zamanlar bütçem ona yetiyordu ama param olsaydı en iyisini alırdım ve bu hata olacaktı.
125cc'den sonra 250, 600 ve şuan Ducati Diavel XDiavel S 1262CC bir motosiklete sahibim.
Düşük CC ile başlamanın ve daha sonra neden yetersiz kalacağını anlatayım size.
Düşük CC ile kesinlikle başlanmalı düşüncesindeyim çünkü bu motorlarda motosikleti öğreniyorsunuz. Her şeyi hız olarak görmeyin. Motorunuza bir süre alıştıktan sonra hatta zamanla motorda yatmayı öğrendikten sonra artık daha fazla şey öğrenmek, daha kıvrak ve daha gazı kavrayan motosikletler istemeye başlayacaksınız. 100 km hıza 10 saniyede varırken artık sıkılacak ve ben zaten bu hıza alışkınım neden 3 saniyede çıkmayayım diyeceksiniz. Kısacası yetersiz kalma sebebi sizin isteklerinizi bir süre sonra karşılamayacak olması olacak bunu bir anda oha ben artık daha fazlasını istiyorum galiba dediğinizde anlarsınız.
Ancak motoru yeni aldığınızı dile getirmişsiniz. Bence en az 6 ay bu motorda kalmanızı ve motorun pistonundan tutun, hangi hava koşullarında size nasıl tepki vereceğini hatta motosikletinizin SESİNDEN SİZE NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAYANA KADAR kalmanız. Ne zaman motorunuzun sesini anladınız işte o zaman artık level up and open new skin.
Bu dediginize katılmıyorum. Iki arkadas olarak 1190 ve 1290 sahibiyiz. Ayni zamanda ikimizde de bajaj v15 var. Bazen ufakliklarla cikip 500 600 km yapiyoruz. Hatunun 250 Duke desen ayri keyifli, onu da kaciriyorum bazen. Ufak motorlarin hic birisi "binek motosiklet" olarak alinmadi ki, o is icin scooter var. Simdi biz bu motorlari yeni basladigimiz icin mi, bütçemiz dar oldugu icin mi tercih ettik? Sonuc olarak bir sorunu olmayan her motorun yaşattigi keyif ayri olacaktir. Onemli olan beygiri filan bir kenara birakabilip keyfini cikarabilmekte. Neyse ki buyuk her zaman daha iyi degil, yoksa her yanimiz protez dolu olurdu.
Bence olur, uzun yolda da gayet rahattır. İki mola ile İstanbul Bodrum Akyarlar arası (750km) gitmişliğim çok CB500F ile.
CBR500R'ın tek sorunu bol karenajlı olması; yatırırsanız vs masrafı çok olur. Naked versiyonu CB500F daha uygun olabilir. (Koruma demirleri ve ön / arka maşalarda koruma takozları mutlaka olsun...)
Dostum daha motoru adam akıllı sürmemişsin neden acele ediyorsun ki? Zaten r25 piyasası olan bir model satmak istediğin vakit de zarar etme gibi bir durumun neredeyse yok. Kullan biraz bir gör kendini. Paran varsa zaten istediğin vakit geçersin. Acele etme sakin ol, motosikleti kullanmadan sana yetip yetmeyeceğini anlayamazsın ve düz yolda motor zaten kimseye yetmez. Olay düz açık yolda basmak değil ki kullandıkça sen de göreceksin. R25 zaten çoğu insan için iyi sayılan bir motor. Ha ileride dersin düşük devirde yüksek güç üreten veya daha canlı bir motor istiyorum alırsın bir cb500f hayatını yaşarsın.
Mesele iki tekerden zevk almaksa bisikletten de zevk aliyoruz sonucta... Ama realist olalim.
1190 ve 1290 hacimli olan motosikletleriniz ADV tarzı ise yazdiginizi anliyorum, buyuk ve ağır makinalar.
Ancak naked 1290 varken, naked 390 tercih edecegim bir senaryo dusunemiyorum sahsen. Mesela siz hangi durumda ne sebeple tercih ederdiniz?
Binek motosikletler 250cc ve alti olmak zorunda degil tabii ki. Burgman serisi buna guzel bir ornek bence...
Ancak 250cc Super Sport, 250cc cruiser, 250cc touring olmaz bence. Var olan modeller de ya baslangic ve egitim amacli, ya da ait oldugu urun gamında ucuz secenek olarak varlar. Arazi icin 250cc kuralini esnetebiliriz tabii ki...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)