Yaralanmalı kaza sonrası haklıyken mağdur oldum ve hukuk mücadelesi başlattım...
Reklamlar
-
Merhabalar değerli abilerim kardeşlerim. Bu yazım biraz uzun olabilir herkesten özür dilerim. Ama mümkün mertebe sizleri sıkmamaya çalışacağım.Şimdiden özür dilerim. Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben 1988 doğumlu, aslen Samsun'lu. İstanbul'da ikamet eden, Zabıt Katibi olarak görev yapan,memur, memur çocuğu,3 erkek kardeşin en büyüğü, Esenyurt'ta ev almış olup 8 yıldır kredi taksitlerini ödeyen, bugüne kadar ne bir adli sicili nede bir trafik cezası olan sizler gibi sıradan bir ailenin sıradan bir çocuğuyum. Sütten çıkma ak kaşık değilim ama kötü bir insan değilim en azından, 9 yıldır evliyim ve ellerinizden öper 2 oğlum var. Şu anda eğitimleri için en iyisini aramaya çalışan bir ebeveyn olmaktan başka bir işimiz yok.
Ben bütün bunları neden anlatıyorum. Çünkü bir samimiyet oluşturup az biraz benim gibi düşünmenizi sağlamak ya da kendinizi benim yerime koymanızı istememdir. İlk motosikletim Jinlun marka bir cruiser tarzdı ve beni motosiklete aşık etmişti. Yıl 2008 di ve benim hb tek kapı 93 model bir civicim vardı. Severek aldığım arabamı bana unutturmuştu. Birçok farklı tarz, marka ve model bir çok arabalarım oldu. Ancak ben o jinlunu hiç unutamadım. Daha sonra Dragstar'ı olan bir arkadaşımda kalite ve ciddiyeti tattım. Bunun devamında Altın elbiseli adam'la tanışıp, bütün videolarını izledim. Vloggerleri takip etmeye başladım. Altyapımda "doğru" bir motosiklet kültürü oluşmaya başladı. Sonra memlekete gidince görmüş olduğum ekipmansız herşeyden bir haber arkadaşlarıma tavsiyeler ve fikirler verdim, en azından görsel medyadan bir şeyler öğrenebilmelerini istedim. Memlekete gidince kullandığım ve orada piyasası oldukça aktif olan klasik tabir ettiğimiz Java'lara MZ' lere, Planet HHH'lere sahip oldum, bunun yanı sıra Kanuni, Mondial gibi Anadolunun vazgeçilmez çin markalarını da tanıdım, ayrıca ATV,traktör, pat pat vs'de köyde fındık işleri için aldık bindik, bozduk, kırdık, döktük, sattık falan. Bindim, tatdım, tecrübeler edindim. Evim ve iş yerim arasındaki mesafeden dolayı yıllardır istediğim motosiklete sahip olma hayalimi maddi imkanlardan dolayı gerçekleştiremiyordum. Maddi durumum ödediğim kredinin yıllar geçtikçe enflasyon oranlarının beni rahatlatmaya başlayıp düzelmesinden sonra işe gidip gelmek için ciddi ciddi bu işe giriştim. Görev yaptığım adliyede çok değerli bir Cumhuriyet Savcımızın paraya önem vermeden oldukça uygun bir fiyata vermeyi teklif etmesinden sonra aklımda hiç olmayan bir motosikleti borç ile aldım. Kendisi daha büyük ve uzun yollar yapabileceği bir motosiklet alacağından satmayı düşünmüştü ve iki kere düşünmeden bana güzel bir fiyat vererek yardımcı oldu ve 2016 model tertemiz, sıkıntısız, hatasız vs güzel bir MT-25'im oldu.
Kendisi bu motosiklet ile sadece Avrupa turu yapmıştı ve uzun yollar için daha büyük makine alacaktı. Bu nedenle motosiklet 10 bin kmye bile gelmemişti. Maddi durumum tam olarak düzelmediği içinse "hiç motosikletten anlamamasına rağmen" çok değerli bir savcım ise bana Dainesse yazlık fileli mont ve Agv K3 kask hediye aldı (daha motosiklet gelmeden). Sonrasında ise 17.000 km ye kadar 1 yıl boyunca (yılda yaklaşık 10.000 km eh fenada değil hani )kullandım. İnanın motosiklet ile işi gidip gelmeye başladıktan sonra Pazartesi sendromu, işten zorunlu geç çıkınca yaşanılan stres, eve varma stresi, trafik stresi vs hiç biri ama hiç biri bende kalmadı. Bu gerçek bir bilgidir. Eşim bile aradaki farkı bana sık sık söyledi.
Ben ise hediye gelen bu güzel ekipmanlarla kalmadım tabiki. Maddi durumum yeterli olmayabilir ama yavaş yavaş ve sırayla kendime kışlık ve yazlık tüm ekipmanlarımı tek tek taksitle aldım. Birinin taksidi bitti diğerini aldım. botumdan sırt, göğüs ve bel korumama kadar her ekipmanım kışlık ve yazlık olarak vardı. Çünkü motorcuydum ve yaz kış motosikletim ile severek işe gidip geliyordum.
Ancak bu gidişat bana 1 yılcık nasip oldu. Tamam çok aman aman bir tecrübeli değilim ama kendime eh işte diyebiliyordum. Ayrıca mesela e-5 ten ev - iş git gel yaptığım için her yerini ezberlemiştim. Mesela Şirinevlerde şurada bariyere yakın gitme, efendime söyleyeyim Zeytinburnunda dar gibi görünen emniyet şeridi oldukça güvenli arabalara aldırış etmeden yapıştır vs.
12 Mayıs günü öğle saati bir arkadaşımla buluşmak üzere yola çıkmışken "nedense" e-5'ten değilde otoyoldan gitmeye karar verdim. Daha önce bir çok defa otoyolu kullandım. Hiç bir riskle de karşılaşmadım. Tüm yazlık ekipmanlarım üzerimde (Dainesse yazlık fileli mont, sırt, göğüs ve bel koruma montun altında, Agv K3 kask, rider denım jean pantolon diz ve kalça korumalı, üzerinde yine de venom dizlik (kapı açılmalarına karşı mutlaka sert plastik dizlik giyiyordum) 4rider yazlık fileli uzun bot...
Avcılar gişelere yakın "emniyet şeridi olmayan bir yolda" sağ şeridin sağ çizgisine yakın seyrederken (çünkü sağolsun bir modifiyeli bir clio sıkıştırmıştı) önümdeki kamyoncu orta şeride geçmeye karar vermiş gibi orta şeride doğru kaydırmaya başladı. Ben de fırsattan istifade kamyon orta şeride geçmese bile (emniyet şeridi yok ama sadece bir motosikletin sığabileceği bir boşluk var) yanındaki boşluktan geçerim diyerek gaz açıp arasına dalıverdim. Normal şartlarda önümde seyrederken beni pestil etme olasılığına karşılık kamyonla bariyer arasına dalmadan arkasında bir kaç dakika seyrettim. Kısacası kamyonun bünyesinin yarısı orta şerite girince riske girmeden hemen uzamak istedim kenardan.
Kamyonun ortalarına doğru ilerlemişken (bu arada önümde kırmızı MT-07 var)beyamcamız birden bariyerlerin üzerine çıkmaya karar verdi ki birden sağa kırdı (bu arada bey amcamız emekli olmuş, yıllardır kamyon hevesi varmış, emekli olduktan sonra bir firmada işe girmiş ve işteki ilk günüymüş ve geldi beni buldu). Önümdeki MT-07 kamyonun önce kafası daldığından dolayı düşük viteste seyrettiğinden dolayı gaz açıp ucuz kurtuldu. Dediğine göre eli ayağı boşalmış ve kamyon plakasına sürtmüş yani o kadar ucuz yırtmış. Ancak bana gelince fren yapsam arkamda motor var gaz versem önümde motor var, ben de stoppy fren değilde hani arkamdan gelen kurye arkadaşın duramayarak bana vurmaması gerektiği kadar sertlikte fren yaptım ancak tabiki dorsenin sağ yan tarafı ve bariyer arasında çok güzel sandviç oldum.
Kaza yapanlar bilir. Saniye bile sürmez vs vs. Aynen öyle. O kadar sert ve mikron kadar kısa sürede düştüm ki nasıl oldu anlamadım. 50 km de giderken gaz açmıştım. En fazla 80km hızlara çıktığımı düşünüyorum. Ki öndeki MT-07 kullanan arkadaşın da fikri bu yönde. 30-40 metre takla attım, motosikletim 150 metre sol şerite doğru sürüklendi. (Buraları unutmayın arkadaşlar). Takla atışlarımı durduramıyordum. Kaskım en az 8-10 kere yere vurdu. Tabi ben bu taklaları kamyon ve bariyer arasında atıyorum bu arada.
Gelelim ekipmana; montun sol arka omuz ile kolu birleştiren dikiş kısmı atmamış orada yekpare olan bir yer zımparalanmış (fileli montun her zaman yırtılacağını düşünmüştüm sapasağlam görevini yaptı) göğüs korumanın sol tarafı ve sırt korumanın sol tarafındaki pimler atmış, kaskta sürtünme izi dışında bir şey yok (gerçekten kaskın sağlamlığını ve kalitesini orada anladım), 4rider markasına dainesse alphinstar yanında vs marka olarak görmezdim. Bot yeniydi tam hatırlamıyorum ama belki de ilk giyişimdi. sol botun sol tarafı o kadar zımparalanmış ki tam ek koruma olan yerleri gelmiş, nereye ek koruma koyacaklarını iyi tahmin etmişler fazlasıyla görevini yerine getirmiş, venom dizlik sol dizimde olanı cırtlı olduğu halde dönmemiş, sağ taraftakinde iz bile yok, ancak plastikleri zımparalanıp erimiş ve kırık yerleri var, rider denım kalça sürtünmesinde işe yaramış, jean erimiş yokolmuş ancak kevlar popomu korumuş kevlarda olmasa artık mabadım erimişti herhalde pantolonun diz koruması silikondu herhalde bunlar olmasa ayağım kopardı diyorum ben çünkü diz tarafında iz bile yok.
Ambulans şansıma olay yerinden geçiyordu 1 dakika falan yatmadan hemen geldi. (Kazadan sonra orada bana yardım eden motorcu arkadaşlara teşekkür için bir konu başlığım da var hatırlarsınız belki)beni alıp götürdü, akşamına ameliyata alındım. Fiksatör takıldı. 1 ay o şekilde yaşadım. Daha sonra ikinci ameliyat 12 vida ve 2 büyük boy platin, 3. ameliyat için gidip geldiler ama Allahtan gerek kalmadı. 6 aydır yatıyorum. 6 ayda koltuk değneklerini yeni bırakabildim.Totalde 45 seans fizik tedaviler gördüm. Çektiğim acıların vs anlatmamın bir yolu maalesef yok. Sadece şunu söyleyebilirim. Günlerce uyurken sağıma soluma bile dönemedim. günlerce uyuyamadım. ağrıdan duvarları yumruklayıp el kemiklerimi ezdiğimi bilirim, geceleri hüngür hüngür ağladığımı bilirim ağrıdan ve sinirim bozulmuştu artık. Olayın maddi yönünü saymıyorum bile örneğin sadece fizik tedavilere gidip gelirken verdiğim taksi parasını bile hesap edemiyorum.
Şimdi gelelim olayaaa; önümdeki MT-07 kullanan arkadaş olay yerinde kaldı ve motosikletle ilgileneceğini söyledi. 2 saat orada kamyoncuyla polis beklemiş ramazan ayı o sıcakta niyetli haliyle,
-Polis gelince olayı anlatmış,
-Kamyon şoförü arkadaş ben gidiyordum düz yolda geldi arkamdan bana vurdu ben sağa kırmadım demiş,
-Yalan söylediğini polislere kibar bir dille söylemiş (arkadaşımız özel bir bankanın şube müdürü bu arada,
-Polis arkadaşlar MT-07'li arkadaşa sen karışma demişler,
-Kamyoncu dayı "ben büyük aracım, şeritte sağa sola taşabilirim, ayrıca işteki ilk günüm, ve acelem var" demiş,(vahşi hayvan ya napacağı belli olmaz sonuçta sağa sola atlayabilir , Allah'ım ne denir bilemiyorum yarabbim)
-Hastanede yattığım sürede ne bir polis ne başka biri ifademi almaya gelmedi,
-Kamyoncu dayı bırakın gelmeyi bir kere bile aramadı bile,
-Motosikleti otoparka yedi emine götürmüşler, oysa kardeşimi aradım git al diye ona vermemişler,
-Motosikleti Avcılar gişelerin oradan (200 metre kare çevresinde 2 tane yedi emin olmasına rağmen, Esenyurt, Bahçeşehir, Beylikdüzü ilçelerinde belki 50 tane yediemin otoparkı olmasına rağmen)Büyükçekmece ilimizin sanayi bölgesinde ıssız bir arsadaki bir otoparka götürmüşler ve benden başka kimseye vermediler. (almaya gittiğimde ayağımda fiksatörle beni indirip bindirebilecekleri özel bir araçla gidebildim ve 600 TL çekici parası 74 TL otopark parası verdim birşey demiyorum Allah'tan bulsunlar hiç birşey demiyorum yorum yapmıyorum bu konuda)
-İkinci ameliyattan bir süre sonra suç duyurusunda bulundum. İfade verdim. Avukata verdim kendim yürüyemediğim için.
-Bu sırada söylemeyi unuttum, kaza olduğu ilk gün MT-07 li arkadaş geldi Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde beni buldu (her yer covid) susuzluktan yanmış bir halde, bana dediki "beni şahit yaz telefon numaram TC numaram bu, bu bilmem naptığımın bilmem naptığı yalan konuştu, ben olayı gördüm biliyorsun, beni tanık yazdır ben yardımcı olurum sana, olayı abartmaya bile gerek yok gördüğüm gibi anlatırım, asli kusurlu şerit ihlali yaptı kamyoncu" dedi.
Olay yerinde;
-Ben olay yerinde yatarken acı içinde kıvranırken ki eski bir yağlı güreşçiyim, boy 1.77 kilo 105, 15 kişi beni ambulansa zor yüklediler, kımıldayamıyorum, kalkıp da kaza yerini foto çekecek halim yok ki telefonum da kırılmıştı.
-Beni ve motosikleti yolun kenarına vatandaşlar arabalar ezmesin diye hemen getirdiler.
-Yine MT-07li arkadaş akıl etmiş en azından beni ve kamyonun fotolarını çekmiş,
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere; bilirkişi bir rapor çıkartmış ki bakın şimdi hukuki terimlerle sizi uğraştırmadan anlaşılır bir dille özet geçiyorum şunu demek istemiş bilirkişi arkadaş; resimlere göre motosiklet solda emniyet şeridinde, vatandaşta emniyet şeridinde yatıyor, kamyonda 50 metre ileride sağ şeritte duruyor, kamyoncunun ifadesine gör;
Kamyoncu ifadesinde; "ben sağ şeritte ilerlerken bir motosiklet geldi bana arka sağımdan vurdu ve düştü bende durdum, ben asla şerit ihlali yapmadım, motorcunun söyledikleri asılsızdır" demiş 60 yaşında torun torba sahibi bey amcamız,
Ve bu ifadeye göre evet doğru motosiklet emniyet şeridine girmiş ve kamyona arka sağdan çarpmış vs vs bir kaç trafik takip mesafesi kuralı falan ve ben asli kusurluymuşum,
Yahu be adam, hiç mi Allah korkun yok, bu kadar mı yüzeysel ya bu kadar mı?
Benim şikayetçi olarak ne dediğime, sunduğum delillerime, göstermiş olduğum, tanımadığım ve akrabam olmayan tanığıma bakmamışlar, dinlememişler de, şüphelinin bir kuru ifadesinin doğru olduğunun kanaatine varmışlar,
-birincisi; ulan fotoğrafları size veren zaten benim, kendi kendimi haksız çıkaracak fotoları size neden vereyim aptal mıyım?
-ikincisi; orası emniyet şeridi değil, bariyer çizgisi, araba vs sığmaz, benim sana arkadan çarpmam için senin de benimle aynı şeritte önümde olman lazım değil mi?
-üçüncüsü; ben demişim ki motosikletim ve ben sol şeride kadar sürüklendik, daha sonra duran yardımsever vatandaşlarımız beni ve motosikletimi arabalar ezmesin diye taşıdılar kenara çizgiye demişim, sen bunları görme etme dinleme,
-dördüncüsü; orası emniyet şeridi dahi olsa ve ben orada seyretsem bile yine de o herif beni şerit ihlali yaparak sıkıştırmış diyorum, ki şerit ihlali Trafik Kanununda asli kusurdur.
-beşincisi; motosiklet ona arkadan çarpsa motosikletin önü hasarlı olmaz mı (MAL diyorum burada başka birşey diyemiyorum)önde hiç ama hiç hasar yok. Şerit ihlali yaparak sağa daldı ve bana solumdan çarptı bariyerle arasında sıkıştırdı ki "motosiklet solundan hasarlı, benim sol dizim ve sol bacağımın tibia kemikleri kırıldı. (Toplamda 17 kırık)
Kısacası arkadaşlar bilirkişi raporuna itiraz ettim. İtirazlara usulen bakılır ve genelde reddedilirler. Cumhuriyet Savcısıyla görüşmeyi deneyeceğim durumu izah etmeye çalışacağım. Tanığımı dinlettirmeye çalışacağım. Yine de yüksek ihtimal ret olacak biliyorum. Ancak hukuk mahkemeleriyle vs bu hukuk savaşını devam ettireceğim. 60 yaşında yalan söylemeye utanmayan adamı utandırana kadar bunu devam ettireceğim Allah izin verirse. Ben haksızlık karşısında susarsam ve vazgeçersem çocuklarıma kötü örnek olmaktan gerçekten çok korkuyorum. Sizlerin de desteğine ihtiyacım var, manevi desteğinize, bilgisi, tecrübesi, önerisi olan arkadaşların hepsine açığım.
Motosiklet durumuna gelirsek, motosikletimi hafif hasarlı haliyle sattım. Çalışır yürür durumdaydı, sattım çünkü borçla almıştım ve artık iş işten geçmişti, şöyle derdimi anlatayım sadece fizik tedavilerime vs 8000 TL kadar para gitti. Şu an daha da içerilere girdim. Bu maddiyattır bir zaman düzelir illaki ama haksızlıktan ve mağdurluğumun üzerine bir defa daha tokat yiyerek mağdurluğumun artması işte o içime oturuyor. Atlatamıyorum. İnanın Allah kimsenin başına vermesin geceleri uyuyamıyorum, iştahım yok falan yani.
Motosiklet tutkuma gelince; her kaza büyük bir tecrübe evet sonuna kadar doğru.
6 aydır evde olmanın iyi yanı iyice araştırıp her şeyi öğreniyorsunuz. Mesela bir motosiklet kazası atılıyor sosyal medyaya, motorcu haklı falan, Allah'ım yorumları okumak midemi bulandırıyor. Ben bu kafadaki insanların içinde trafikte iyi bugüne kadar hayatta kalmışım diyorum. İnsanlar resmen trafik bilgisinden bir haber, cahil desen değiller, anlamıyorum, anlam veremiyorum.
Tüm bu korumalara rağmen ayak, bilek, diz, omuz, boyun gibi eklem yerlerinin dönmesini engelleyecek tam bir koruma yok malesef, ki katil bariyerleri söylemiyorum, iş makinelerinin bile, yolun toz olma ihtimaline karşı şantiyeden çıkarken su ile yıkanması gerekirken bizim memleketin haline bak, üzülüyorum ve diyorum ki "bu beyinsizlerin sadece ve sadece öğrenmemesi nedeniyle, sadece bu ya, bilgisizlik, başka bir şey değil, memleketimde kim bilir kaç motorcu abilerimiz kardeşlerimiz hayatlarından oldu"
Bunların yanı sıra bazı motosikletçi ve benden daha tecrübeli arkadaşlarım benim yeteri kadar tecrübeli olmadığıma ve yetenekli olmadığıma kanaat getirdi. Bana geçmiş olsuna geldiklerinde bile bunu iyice vurguladılar. Kendilerinin daha tehlikeli durumlardan nasıl ustalıkla kurtulduklarından vs bahsettiler. Nasıl virajlarda yattıklarını anlattılar. (Ben hız kurallarına genellikle uyarım. Ancak çok samimi bir kaç arkadaşımla Yavuz Selim Köprüsü otoyoluna girip düz yolda gazlamışlığım oldu. Bunu yaptığım için gurur duymuyorum, ama söylemekten de çekinmiyorum. Ancak gerçekten memleketteki asfalt kalitesine güvenmediğimden fazla açılarla virajlarda deli gibi yatmadım hiç, Can R1 kardeşimizin öldüğü video hep aklıma gelmiştir). Bana akıl veren bu kardeşlerim henüz hiç biri hiç bir kazaya karışmadılar. İnşallah da karışmazlar. Farklı ve hasarsız bir şekilde benim şu anki tecrübelerimi ve anladıklarımı anlarlar. Onlara da hiç bir şey diyemiyorum.
Bunları düşündükçe ve eski kazalara vs özelliklede bu kaza videolarının yorumlarını okudukça "kafayı yiyorum".
Motosiklet bilincinin ve motosikletçi kültürünün oluşması ve canımızdan olmamamız için boğazları patlayıncaya kadar bangır bangır bağıran aktivistlerimizi şimdi anlıyorum.
Hiç bir yerde resmen hakkımızı alamıyoruz. Sanki resmen bana resmi kurumlar "motosiklet soldan gidemez diyen ve motorcuyu sıkıştıran ve arkadan çarpan passatlara binen görünümü iş adamı gibi, konuşması kibar ama kara cahil dayılar gibi davranıyorlar"
İnanın kafayı yiyeceğim, motosiklet benim tutkum, vazgeçmek istemiyorum.
Tam bir vatansever olarak resmen sırf motosiklet kullanabilmek ve çocuklarımın daha refahlı eğitimi için Avrupa'yı düşünmeye başladım resmen bunu üzülerek söylüyorum :(
Daha ne söyleyebilirim bilmiyorum. Ne yapabilirim bu konuda sesimizi ne kadar duyurabiliriz bilmiyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun. Kendimce elimden geleni yapacağım. En azından işimden dolayı iyi kötü Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olarak hakkımı hukukumu ve devlet dairelerinde nerelerden nereye koşturacağımı az çok biliyorum. Bir şeyler yapmaya çalışacağım. Bunu gerçekten sırf kendim için yapmıyorum bunu bilmenizi istiyorum. Kendim için yapsam çoktan avukata vekaleti verip "amaann olursa olur olmassa yapacak bir şey yok" deyip kamyoncu dayıdan bir şekilde sinirimi alıp kenara çekilmiştim.
Değerli fikirlerinizi bekliyorum.
Ben de Türkiye turu yapmak istiyorum İsmet Şanlı abimiz gibi ayrıca kendisini çok seviyorum ve severek takip ediyorum.
İsmet abi Türkiye turu yaparken aklıma kötü şeyler getirmek istemiyorum. Genç arkadaşlar motosiklet üzerinde tehlikeli durumlara kendilerini sokunca kendimi sorumlu hissediyorum.
Trafikte korkmadan doya doya motosiklet binmek istiyorum. Eşim, annem, babam vs bana şu an aman binme falan demiyorlar. Yalan yok sadece eşim "çocukları düşün, çok korttum, onları sensiz bıraktığını düşünmek bile istemiyorum" dedi, bir de babam "oğlum büyükşehir trafikleri böyle inan bana avrupadaki büyükşehir trafikleri de motosikletlere karşı bu kadar olmasa da böyle, büyük şehirde risk yüksek, ileride tayin falan olursun, gidersin Anadolu'nun sakin bir kasabasında binersin boş yollarda, yada İstanbul da kalacaksan sadece şehirlerarası gezmek için bin bence" dedi.
Bu yazıyı sizinle paylamak istedim, çoğu kimsenin okumayacağını biliyorum, ama bu yazının bence burada bulunması lazım, yine gelişmelerden bu konu başlığında sizi bilgilendiririm.
Buradan bu siteden çok şey öğrendim. Ama değerli abilerimden en iyi öğrendiğim şey asla öğrenmenin sonu olmadığı, ben tamam oldum artık dememek gerektiği.
Sizleri çok seviyorum. Hepiniz nolur çok dikkatli olun kimse 6 ay yatsın yada hayatını kaybetsin istemeyiz. Sağlıcakla kalın, Saygılar...
Reklamlar
-
Abi büyük geçmiş olsun. O lanet yoldan bende çok kez üsküdar avcılar yaptım. Cevizlibağda da ilk kazamı yaptım. O yolun trafiği iğrenç. 100 e çıkıp bir anda duran bir trafik oluşuyor. Rahatça sıyrılıp gidebileceğimiz bir boşluk olmuyor. Gerizekalı insanlarımız trafikten sıkıldığı için aptal gibi araba kullanıyor üstüne birde telefonla oynuyor veya bir şeyler izliyor. Ulan sanki ben keyfimden giriyorum o yola. Allah yardımcın olsun abi. Ben şahsen bu devlet ve bu devletin heehangi bir kurumundan hiç bir hayır beklemiyorum. Umarım istediğini ve hakkını alabilirsin. Hergün burda doğduğuma lanet ediyorum...
-
Değerli dostum, öncelikle çok geçmiş olsun. Şimdi lütfen yazacaklarıma alınma ama bu yapmış olduğun kaza da kamyon sürücüsü suçlu sense hatalısın.
Tüm yazdıklarını herhangi bir noktayı atlamamak adına iki sefer okudum. Hatalı olmamın yanında aynı zamanda çokta şanşsız bir insan olduğunu düşünüyorum. Bahsettiğin süratlerin çok ama çok daha üzerinde bir kaç sefer kaza yapmış bir insan olarak, aldığın hasarı hayretle okudum. Bunun yanı sıra polisin " sen karışma " cümlesi çok denk geldiğim bir olay değil benim. Bu güne kadar yaptığım veya yapıldığına şahit olduğum tüm kazalar da polis ekipleri hastaneye gelerek, soruşturma yapmıştır. Sana gelmemiş olmaları senin adına büyük şanşsızlık. Buna ek olarak o MT7 sahibine teşekkür ederim ama o nun ifadesi " görgü tanığı " kanyonu süren kişinin ki " taraf " ve diğer taraf yani senin ifaden nerede? Nerede derken, bu ifade senden alınmış olması gerekiyor. Mümkünse el yazısı ile değilse en kötü imzan lazım. Yani benim bildiğim şahit olduğum olaylar bu şekilde gelişti hep. Bu yüzden şanssız olduğunu bu işte bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Açıkçası bu noktaya kadar yazarken de kısmen senin yazdıklarını unuttum. Atladığım bir yer varsa, kusuruma bakma lütfen.
Anladığım kadarı ile ifadeler yanlış alınmış hatta alınmamış. Bu yüzden süreç sonunda ilk olarak bunları düzenlemen veya avukatın bu ifadelere usulsüzdür diyerek itiraz etmesi gerekiyormuydu? Zira hastanede senden ifade alınmamış ve buna şahitlik edecek çok fazla insan, kamera görüntüleri var. Bu yüzden dosya, dava konusu öncesi ilk olarak bu konunun düzeltilmesi gerekmiyor mu? Çünkü bu düzenleme olayın açığa çıkması açısından önemli bir detay. Hani hikâye olmuş bitmiş, bir sonuca bağlanmış, karar alınmış falan ama hikâye senin hikayen, içinde sen yokmuşsun gibi...
Tüm bu süreç uzun bir süreç, bu süreç içerisinde senin avukatın ne yapıyormuş çok merak ettim.
Kamyon şoförü bir kenara, ilk olarak bölgeye bakan karakola, olaydan sorumlu memurlara hatta kendi avukatına dava açman lazım. Çünkü ben yanlış anlamadıysam okuduğum hikâye de, tamam senin sağlık sorunların var ama vekil olarak ilgilenmesi gereken avukat hiç bir şey yapmamış. Hatta öyle hiç bir şey yapmamış ki ilk olarak değinmesi gereken ifade olayı, ortada yok. Senin mesleğini ele alınca bunları benden çok daha iyi biliyor olman lazım. Hikâye de çok fazla hatalı nokta var, sorumsuzluk var, değinilmemiş nokta var.
Adalet arayışını takdir ediyor, örnek olma isteğini benimsiyorum.
Zorlu bir süreç olacağı kesin, keşke cümlesini hiç sevmem ama en azından keşke bir kamera olsaydı sende veya olayı gören kişiler de. O zaman bu hak arama davan daha kolay sonuçlanabilirdi.
Tekrar çok geçmiş olsun. Bizim forumdaş olarak yapabileceğimiz bir şey olursa, eminim herkes elinden geleni yapacaktır.
Sevgiler.
-
Çok büyük geçmiş olsun. Yakın zamanda kaza yapan biri olarak hislerini az buz anlıyorum. Maalesef ülke cahil bile denemeyecek seviyede insanlar ile dolu. Tutanak işinde bende kimse sormadı ancak insaflı bir polise denk gelmişim. Kaza yerini inceleyerek üç aşağı beş yukarı tutanağı doğru doldurmuş.
Mahkeme yoluna git asli kusur olsan bile değiştirebiliyorsun diye biliyorum durumu. Hukukçu veya konu hakkında bilgisi olanlar cevaplandıracaktır.
Tez zamanda iyileşmeni ve bugünleri atlatmanı dilerim. Tekrar geçmiş olsun.
-
Bilirkişi dediğin adam hayal gücüyle olay cıkartan biri. Yani hiçbir bilimsel verisi yok. Neden çunnku burası Turkıye. Bende yeşilde gecerken bir araca carptım kamera goruntusu verdım adam kırmızı ısıkta gectıgınden aslı kusur aldı bana da hızlı dıyıp talı kusur verildi. Bende sordum peki amadem ben hızlıyım hızımı kaç hesapladınız dedim? cEvap yok neden cunku burası Turkıye burda bilirkişi ne derse o olur bilimsel veri yoktur. Ben kendım de farklı bir alanda bilirkişiyim ve trafik bilirkişisi biriyle tanısıtım bir kaza konusunda tartısıyorduk bana fren mesafesi ölçtüklerini söyledi. Bende dedim su anda a sınıfı lastikle e sınıfı lastık fren mesafesi arasında 18 metre fark oluyor lastiğin eskime payı vs de var fren mesafesini ölçtüğünde neyi esas alıyorsun dedim 30 yıllık bilirkişi bana cevap veremedi. Bu ulke de mahkemelerin hali bu malesef .ç Bir ulkeyi çökertmek için öncelikle hukuk sistemini çökertmek gerekıyor ve hukuk un geldıgı durum belli bu şartlar altında ulkedemıyız ahırdamıyız siz düşünün gerisini karar verin
-
Aynen kardeşim kaşla göz arasında aynasından gördüm zaten birşeye bakıyordu ama telefonmu bilmiyorum büyük ihtimal telefondu ama
-
Araç başına geçince zaten baştan bir miktar kusur sahibi oluyorsun.
-
fb__ömer adlı üyeden alıntı
Abi büyük geçmiş olsun. O lanet yoldan bende çok kez üsküdar avcılar yaptım. Cevizlibağda da ilk kazamı yaptım. O yolun trafiği iğrenç. 100 e çıkıp bir anda duran bir trafik oluşuyor. Rahatça sıyrılıp gidebileceğimiz bir boşluk olmuyor. Gerizekalı insanlarımız trafikten sıkıldığı için aptal gibi araba kullanıyor üstüne birde telefonla oynuyor veya bir şeyler izliyor. Ulan sanki ben keyfimden giriyorum o yola. Allah yardımcın olsun abi. Ben şahsen bu devlet ve bu devletin heehangi bir kurumundan hiç bir hayır beklemiyorum. Umarım istediğini ve hakkını alabilirsin. Hergün burda doğduğuma lanet ediyorum...
Aynen kardeşim kaşla göz arasında aynasından gördüm zaten birşeye bakıyordu ama telefonmu bilmiyorum büyük ihtimal telefondu ama
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:01 ----------
U.KALKAVAN adlı üyeden alıntı
Değerli dostum, öncelikle çok geçmiş olsun. Şimdi lütfen yazacaklarıma alınma ama bu yapmış olduğun kaza da kamyon sürücüsü suçlu sense hatalısın.
Tüm yazdıklarını herhangi bir noktayı atlamamak adına iki sefer okudum. Hatalı olmamın yanında aynı zamanda çokta şanşsız bir insan olduğunu düşünüyorum. Bahsettiğin süratlerin çok ama çok daha üzerinde bir kaç sefer kaza yapmış bir insan olarak, aldığın hasarı hayretle okudum. Bunun yanı sıra polisin " sen karışma " cümlesi çok denk geldiğim bir olay değil benim. Bu güne kadar yaptığım veya yapıldığına şahit olduğum tüm kazalar da polis ekipleri hastaneye gelerek, soruşturma yapmıştır. Sana gelmemiş olmaları senin adına büyük şanşsızlık. Buna ek olarak o MT7 sahibine teşekkür ederim ama o nun ifadesi " görgü tanığı " kanyonu süren kişinin ki " taraf " ve diğer taraf yani senin ifaden nerede? Nerede derken, bu ifade senden alınmış olması gerekiyor. Mümkünse el yazısı ile değilse en kötü imzan lazım. Yani benim bildiğim şahit olduğum olaylar bu şekilde gelişti hep. Bu yüzden şanssız olduğunu bu işte bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Açıkçası bu noktaya kadar yazarken de kısmen senin yazdıklarını unuttum. Atladığım bir yer varsa, kusuruma bakma lütfen.
Anladığım kadarı ile ifadeler yanlış alınmış hatta alınmamış. Bu yüzden süreç sonunda ilk olarak bunları düzenlemen veya avukatın bu ifadelere usulsüzdür diyerek itiraz etmesi gerekiyormuydu? Zira hastanede senden ifade alınmamış ve buna şahitlik edecek çok fazla insan, kamera görüntüleri var. Bu yüzden dosya, dava konusu öncesi ilk olarak bu konunun düzeltilmesi gerekmiyor mu? Çünkü bu düzenleme olayın açığa çıkması açısından önemli bir detay. Hani hikâye olmuş bitmiş, bir sonuca bağlanmış, karar alınmış falan ama hikâye senin hikayen, içinde sen yokmuşsun gibi...
Tüm bu süreç uzun bir süreç, bu süreç içerisinde senin avukatın ne yapıyormuş çok merak ettim.
Kamyon şoförü bir kenara, ilk olarak bölgeye bakan karakola, olaydan sorumlu memurlara hatta kendi avukatına dava açman lazım. Çünkü ben yanlış anlamadıysam okuduğum hikâye de, tamam senin sağlık sorunların var ama vekil olarak ilgilenmesi gereken avukat hiç bir şey yapmamış. Hatta öyle hiç bir şey yapmamış ki ilk olarak değinmesi gereken ifade olayı, ortada yok. Senin mesleğini ele alınca bunları benden çok daha iyi biliyor olman lazım. Hikâye de çok fazla hatalı nokta var, sorumsuzluk var, değinilmemiş nokta var.
Adalet arayışını takdir ediyor, örnek olma isteğini benimsiyorum.
Zorlu bir süreç olacağı kesin, keşke cümlesini hiç sevmem ama en azından keşke bir kamera olsaydı sende veya olayı gören kişiler de. O zaman bu hak arama davan daha kolay sonuçlanabilirdi.
Tekrar çok geçmiş olsun. Bizim forumdaş olarak yapabileceğimiz bir şey olursa, eminim herkes elinden geleni yapacaktır.
Sevgiler.
Yorumun için çok teşekkür ederim hocam, kızmak gücenmek mi asla tam tersine memnun olurum, siz yazınca fark ettim onca uzun yazıda bahsettiğiniz detayları atlamış bahsetmeyi unutmuşum özür dilerim, hastanede veremedim evet ancak bizzat savcıda verdim ifademi, hatta hastane polisinin eksik iş yapması nedeniyle gerekenleride söyledim. Hatta motoru çekicinin alakasız ve uzak bir yere götürmesi konusunda da bir takım işlemler yaptım 😁 yani yazı uzayınca konu başka yere gidince bunları unutmuşum tekrar kusura bakmayın 😊 aldığım hasara gelince benim ilk kazam değildi anca dorsenin beni sol tarafımdan sıkıştırması ve yere oldukça sert düşmem sanırım kırığa sebep oldu ve taklalar atarken ayakta dönünce iş büyüdü diye tahmin ediyorum ama sadece tahmin bu yani çok olasılık var Allah sizlere kaza bela vermesin tekrar üşenmeyip yorum yazıp yazıyı okuduğunuz için ☺
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:11 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:09 ----------
YasinC adlı üyeden alıntı
Çok büyük geçmiş olsun. Yakın zamanda kaza yapan biri olarak hislerini az buz anlıyorum. Maalesef ülke cahil bile denemeyecek seviyede insanlar ile dolu. Tutanak işinde bende kimse sormadı ancak insaflı bir polise denk gelmişim. Kaza yerini inceleyerek üç aşağı beş yukarı tutanağı doğru doldurmuş.
Mahkeme yoluna git asli kusur olsan bile değiştirebiliyorsun diye biliyorum durumu. Hukukçu veya konu hakkında bilgisi olanlar cevaplandıracaktır.
Tez zamanda iyileşmeni ve bugünleri atlatmanı dilerim. Tekrar geçmiş olsun.
Eyvallah değerli kardeşim inşallah bakalım hakkımızda hayırlısı olsun diyelim elimizden geleni yapacağız👊🏻
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:11 ----------
plectrum adlı üyeden alıntı
Bilirkişi dediğin adam hayal gücüyle olay cıkartan biri. Yani hiçbir bilimsel verisi yok. Neden çunnku burası Turkıye. Bende yeşilde gecerken bir araca carptım kamera goruntusu verdım adam kırmızı ısıkta gectıgınden aslı kusur aldı bana da hızlı dıyıp talı kusur verildi. Bende sordum peki amadem ben hızlıyım hızımı kaç hesapladınız dedim? cEvap yok neden cunku burası Turkıye burda bilirkişi ne derse o olur bilimsel veri yoktur. Ben kendım de farklı bir alanda bilirkişiyim ve trafik bilirkişisi biriyle tanısıtım bir kaza konusunda tartısıyorduk bana fren mesafesi ölçtüklerini söyledi. Bende dedim su anda a sınıfı lastikle e sınıfı lastık fren mesafesi arasında 18 metre fark oluyor lastiğin eskime payı vs de var fren mesafesini ölçtüğünde neyi esas alıyorsun dedim 30 yıllık bilirkişi bana cevap veremedi. Bu ulke de mahkemelerin hali bu malesef .ç Bir ulkeyi çökertmek için öncelikle hukuk sistemini çökertmek gerekıyor ve hukuk un geldıgı durum belli bu şartlar altında ulkedemıyız ahırdamıyız siz düşünün gerisini karar verin
aynen hocam bilirkişi konusunda ağır bir eleştiri yaptım itirazda zaten, bari trafik polisi falan atayım dedim en son kısacası 😀 umarım seninde bir daha böyle dertlerin olmaz yoksa bu ülkede adam doğrayanları anlamaya başlayacağız nerdeyse 😂
-
yazıyı okudum, bilgisel olarak katkım olmayacağı için geçmiş olsun diyebiliyorum sadece.
-
mattiadestro adlı üyeden alıntı
yazıyı okudum, bilgisel olarak katkım olmayacağı için geçmiş olsun diyebiliyorum sadece.
Olurmu hocam çok teşekkür ederim ☺
-
Tekrar Merhaba değerli arkadaşlar, bugün gerekli itirazlarımı yaptım. Birkaç husus hakkında daha itirazlarım olacak, onunla ilgili de detayları halletmeye çalışıyorum. Biliyorsunuz biraz yavaş ilerleyen ve "şüpheden sanık yararlanır" ilkesini fazlasıyla yerine getiren hukuk sistemi bizi daha ne kadar mağdur edecek, insanların hakkını araması bu kadar zor olmamalı. Ben şu an topal kaldım evet. Tamam biri bir yanlış yaptı. Biri trafik kurallarına uymadı ve bir kaza oldu. Ayağıma iki pilatin ve 12 vida takıldı. Artık eskisi gibi yürüyemeyeceğim, koşamayacağım, eriyen kemiğimle uğraşıp yüksek oktanlı ilaçlar kullanacağım hep. Ama en azından ben bu halimle birde bunu düşünmemeliyim değil mi? Hata yapanın yanına hata kalmamalı. Lütfen çok dikkatli olun arkadaşlar. Yada sakınılan göze çöp mü batıyor bilmiyorum. Paranoyak gibi sürmezdim ancak dikkat ederdim. Gerçi kaza günü kafam çok dalgındı dürüst olmak gerekirse. Neyse lafı yine uzatmak istemiyorum. Dediğim gibi bu postun altına gelişmeleri yazacağım. Burada, bu sitede bulunmalı diye düşünüyorum. İnşallah kimseye gerek olmaz tabi orası ayrı konu. Hayırlı haberlerle tekrar görüşmek üzere inşallah. Saygılar...
-
Öncelikle geçmiş olsun. Ama anlamadığım birkaç şey var.
Birincisi olayın oluş şekli.
Siz sağ şeridin içinde, ama sınırına yakın gidiyormuşsunuz. Kamyon orta şerite girer gibi yapmış, ama girmemiş. Sonra girmiş. Sonra siz onun sağında az bir boşluk görmüşsünüz. Şimdi, benim anladığım sizin sağ şeritte, onun orta şeritte olması gerekiyor. Sanırım bu kısmı eksik anlatmışsınız ve aslında aynı şerittesiniz. Bu durumda açıkçası değil kamyonun sağındaki boşlukta, hemen arkasında bile olmamanız gerekir. Takip mesafesi bırakmanız gerekir. Sağdaki boşluktan geçme diye birşey yok zaten. Geçecekseniz sollamanız lazımmış. Siz şerit içinde sağındaki boşlukta giderken (Yani aynı şeritte bir kamyon ve motosiklet durumu var ise) çarpmışsa siz zaten hatalısınız. Baştan o boşluğa girmemeniz lazımdı. Yok kamyon orta şeritte giderken, siz de sağ şeritte gidrken kamyon şerit değiştirip sizin şeride sarkıp sizi sıkıştırdıysa o hatalı. Özetle durmamanız gereken bir yerde duruyorsanız hata kamyondan çok sizdedir. Şöyle düşünün: Kırmızı ışıkta yanarken geçtiniz. Yeşil yanan taraftan 200km/st ile geçen araç da size çarptı. Suçun büyüğü o olmaz, kırmızıda geçende, yani olmaması gereken yerde olanda olur. Çünkü o kişi olması gereken yerde olsa adam 50 ile de geçse 300 ile de geçse çarpışma olmayacaktır. Onun suçu sadece hız ihlali olacaktır.
İkinci olarak ifadeyi anlamadım. Hiçbir polis ifademi almadı dediniz. Ama sonra ifadelerimi dikkate almadı dediniz. İfadenizi polisin alması gerekiyor, bu kısmı doğru. Yapılmamışsa usul hatası olabilir. Ama avukatınız aracılığıyla bir ifade vermişseniz, bunun adına kimse beni dinlemedi demek doğru olmaz. Bu kısmı sonraki mesajda açıklamışsınız zaten. Sorun kalmadı.
Tekrar çok geçmiş olsun. Ben de arkadaşlara katılıyorum. anlatımınızdan bazı şeyleri olmadığı gibi anlamış olabiliriz. Aklınıza takılan bir şey varsa bence de en iyisi itiraz etmek. Hakkınız varken bunu zamanında kullanın.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)