motorstorm adlı üyeden alıntı
Selamlar. Kasım ayından bu yana, kış koşulları nedeniyle ancak 1000 km kullanabildim. Bu nedenle ayrıntılı bir kullanıcı deneyimi aktarabilecek şartlar henüz oluşmadı. Ancak elimden geldiğince gözlemlerimi aktarmaya çalışabilirim. Öncelikle beğeni, beklenti ve ekonomik şartlar kişiden kişiye değişkenlik göstereceğinden, benim açımdan çok iyi olan bir başkası için öyle olmayabilir, lütfen yazacaklarım "motosikleti övmek" olarak değerlendirilmesin.
Trident 660 tercih nedenlerim; ikinci el kaygısından ziyade kendi estetik beğenilerimi ön planda tutmam, neo-retro diye tanımlanan, çok sevdiğim scrambler, cafe razer çizgilerini de barındıran bir naked motosiklet olması, İndian ve Harley Davidson gibi Triumph markasını ikonik bulmam, sürüş modları, çekiş kontrol gibi güvenlik ekipmanlarının yanısıra kaliteli bileşenlerden oluşması, Kasım 2011 tarihi itibariyle cazipte bir lansman fiyatının olması olarak sıralanabilir.
Motosikletin vites geçişleri pürüzsüz, güç tüm vites ve devir aralığında dengeli dağıtılmış, toplamda ise oldukça seri. Sürüş hissiyatı pürüzsüz ve gayet keyifli. Frenleri işini gerektiği gibi yapıyor, abs tam gerektiği zamanda devreye giriyor. Orta karar bir sürüşte çok vites ile oynamanıza gerek bırakmıyor. Yağmur modunda motor agresifliği azaltıyor, tepkileri yumuşuyor, bu modda 90 km/saat üzeri sürate izin vermiyor. Yol modunda ise rodaj sebebiyle 120 Km/saat ile sınırlandırılmış. Rahat kullanırsanız yakıt tüketimi fabrika verileri gibi, 5-6 Litre/100 Km , ancak çevre yolunda 90-100 km stabil sürüşte, hemen her motosiklette olduğu gibi tüketim verileri 2,8 ile 3,4 Litre/100 Km ortalamalarda dolaşıyor. Yakıt tüketimi konuşmak için zaten henüz erken.
Motor bloğundaki parça detayları, birleşim yerleri, plastik parçalar ve birleşim yerleri, sinyal ve diğer kumanda tuşları gerek işçiliği gerekse kullanılan materyal kalitesi ile iyi bir markanın ürünü olduklarını hissettiriyor. Toplamda en başarılı bulduğum ise selesi, gerçekten rahat. Yakıt tankı altındaki boşluk ve kavisli yapı sayesinde bacaklarınızla depoyu kavradığınızda, alt vücut bölgesinde rüzgara maruz kalmayı epeyce azaltıyor. Forumda elektronik gaz kolundan kaynaklı tepki süresinde gecikmeden bahseden mesajlar görmüştüm, ancak ben hissedemedim. Bu konuda hassasiyetiniz varsa iyice araştırmanızda yarar var. Eksoz meraklısı değilim, gürültüden de hoşlanmam fakat motosikletin eksoz sesi kimseyi rahatsız etmeyecek düzeyde olmasına rağmen sürüş keyfine katkı sağlayacak dozda. Yolda gören, daha önce bu modeli merak etmiş incelemiş insanlar, fotoğraflarda gördüklerinden daha iri yapılı olduğunu söylüyorlar.
Benim şu aşamada eleştirebileceğim noktaları; çamurlukları pek bir işe yaramaması, ıslak zeminde dolaşırsanız ön lastikten radyatör kısmına, arka lastikten de arka amortisörün bulunduğu bölgeye çamur atması, korna butonunun konumu, sele altında ufakta olsa boş bir alan olmaması.
Havalar düzeldi, şimdi yoğun ve uzun kullanım imkanım olacak, olumlu-olumsuz gözlemlerimi aktarmaya çalışırım.