binadaki kapali garajda duran motorumun diz örtüsünü çalmışlardı
Benim değil de arkadaşımın bisiklerinin selesi çalınmıştı. Yazık çocuk o borunun üstüne oturmak zorunda kalmıştı bir süre.
Seleye kilitli kaskımın buğu camını çalmışlardı.
Benzeri bir olayın faili benim kedimdi.
İzmir'in deniz kıyısı, o zamanlar turistik olmamış tanınmamış bir köyünde ev kiralayıp 3 yıl orada yaşamıştım. İstanbuldan bilgisayarım, kedim ve bisikletimi alıp gitmiştim.
Evin önünde tam karşımda liman vardı, sonradan marina olmuş, o zamanlar büyük balıkçı tekneleri gece sabaha karşı yanaşır kasa kasa balıkları kamyona yüklerlerdi. Köyün bütün kedileri toplanır, tekneden kedilere de balık atarlardı. Benim kedi atılan balıkları değil tekneye atlayıp kasalardan irice beğendiği bir balığı kapıp gelip bahçede çatur çutur yerdi. Bir gün dayanamadım balıkçıların yanına gittim, kusura bakmayın, az önce kasadan balık kapan benim kedim ama dışarıda gezen kedi engel olamıyorum dedim, senin kedi işi biliyormuş iyisinden kapıyor deyip gülmüşlerdi.
O kadar balık kaptı bi tane bana getirmedi, bana hep kertenkele, kuş, yılan avlayıp getiriyordu.
Umreye gittim, 3 kişiyiz, bavulları açık hava emanetine koyduk. Başında kimse yok. Benim telefonun şarj aletini, kulaklıgini çaldılar. Arkadaşın bavulunda, macbook vardı. Almamışlar.
Aklıma züğürt ağa filminde Şener Şen'in abdest alırken ceketinin çalınması ve "cekeeet" diye eminönü'nde koşması geldi. Vay di sizler vay imansızlar.
Çatalca / Yalıköy de sahile kamp kurduk, arkadaşlarla ateş, müzik, alkol, sohbet derken hoş bir gece geçirdik. Sabah uyandım çıktım, çadırımdan. Eşyalarımı toparlayıp dönücem, bir baktım sadece benim sandalyem, mavi piknik termosu şu 20 litre olanlardan, içinde hala 2 tane 50 lik rakı vardı. bunlar kayıp. arkadaşların birşeyi çalınmamış benim eşyalar kayıp. Rakılara üzüldüm iyi para çünkü. Dur şöyle bir bakınayım etrafa deyip sahilde ufak bir turlasam da bulamadım eşyaları. Söve söve arıyorum etrafı ama. Sonra aramaktan vazgeçtim. Geri dönüp çadırımı topladım, bagajı bir açtım, her şey bagajda. Meğerse gece ben o kafayla toplamış bagajıma koymuşum. Anlayacağınız Alkollü ben , alkolsüz benin eşyalarını çaldı... Ama ne küfür etmiştim heee. buda böyle bir anımdır.
Yalnız ama Kafası Rahat Adam...
2012 yılında eski motosikletimin aküsü evin açık garajından çalınmıştım.Polise şikayet ettiğimde aldığım tepki "Neden motorunu apartmanın içine koymuyorsun" oldu.Polise göre akünün çalınmasında suçlu hırsız değil benmişim.İşin ilginci akü zaten bitikti değiştirecektim,adam istese zaten söküp kendim verirdim.Sinir olduğum şey kutup başlarını da söküp alması.
Olaydan sonra motosikleti apartman boşluğuna koymaya başladım.Bir gün işten geldiğimde depodaki boyanın bir kısmının metale kadar kazındığını gördüm.Bakın çizik falan değil birisi spatula ile boyayının bir kısmını kazımış.Büyük ihtimalle direk bana söylemeye cesareti olmayan o.çocğu bir komşu yaptı.Bütün komşulara tek tek sordum kimse ben yaptım demedi.
Bu olaylar benim için bu ülke adına bardağı taşıran son damla oldu.Kendi kendime dedim ki "Bu saatten sonra ne bu ülkeden,ne polisten ne de bu ülke vatandaşından bir cacık olmaz."Devlet kötüleri hırsıları kolluyor,polis işini yapmıyor,vatandaşının çoğu başkasının malına,kanunları saygısı olmayan potansiyel suçlu.
Bir tanıdığımın başına geldi. Yüklü bir nakit satış nedeniyle üzerinde litrelik motor parası var. Çok yakın bir arkadaşıyla onun evine gidip oradan denize yüzmeye iniyorlar. Evde bırakılan paranın çalınması belki tuhaf değil. Ama bu durumu arkadaşını üzmemek için söylememesini doğru bulmamıştım. Çünkü evde adamın karısı ve onun arkadasları var. Yani paranın nereye gittiği belli.
Temel olarak bir toplumdaki yozlaşmanın asıl sebebi kanunlara uyulmaması değil, yozlaşmayı/kanunsuzlugu kontrol edecek kurumların çalışmaması, işlerini yapmaması. Emniyet asıl işini yapmıyor, yürüyüş yapan kadınları/öğrencileri/işçileri dövmek hoşlarına gidiyor. Ayrıca cezasizlik kültürü yaygınlaştıkca daha fazla problem yaşayacağımız garanti.
Fitness salonuna giderken bir gün güzel giyindiğim zamana denk gelmiş. Doğrudan spor kıyafetlerimi giyip spora girdim takıldım ettim. Döndüğümde pantolonumu ayakkabımı giydim. O zamanlar moda ve güzel bir t shirt ti. Kırmızı Levis yazılı beyaz T-shirt. Aradım çantada yok dolapta yok. Terli spor üstümü giymek zorunda kalmıştım. Zalim hırsız bir t-shirt i beğendinde git alıver 70-80 TL t shirt. Çakması bile pahalıydı .
Uzun yola çıkmadan önce lastik havalarını güzelce şişirdim. Neyse 70 km sonra mola vermek için bir dinlenme tesisine girdim. Çorbamı içtim. Lastik havasını tekrar kontrol edeyim dedim. Sibop kapaklarım yok! Ee yola çıkarken vardı. Girdim dinlenme tesisinin müdüriyetine. "- Motosikletimden değerli eşyalarım çalınmış, kamera görüntülerini açıp bakabilir miyiz?" dedim. Görüntülerde 120 kilo 55 yaşlarında bir dayı motorumu inceliyor, dizlerinin üstüne zorlukla çöküp iki sibop kapağını itina ile söküyor. Kalkmakta olan şehirlerarası otobüsüne biniyor.
"-Bu muydu değerli eşyaların?" diye soruyor yetkili.
"-He buydu" diyorum.
"-İstersen polis ekibi çağıralım?"
"-Yola devam etmem gerek abicim. Teşekkürler, iyi günler!"
motosiklette ;
gidona bağlanan telefon tutucum vardı forte gt markasının. telefonu koyduğunuz kılıf ve gidona bağlanan cırtlı bi standı vardı. bende kılıf kısmını koltuğun altına koyardım çalmasınlar diye. gidip sadece taban kısmını çalmışlar. telefonu koyduğum kılıfıda öylece elimde kaldı.
normal hayatımda;
askerde kamuflajları verdiler, gidin bunları giyinin dediler açık alanda. t-shirt'ü çıkardım gömleği giydim, pantolonu giydim. şu t-shirt'ü çantaya koyayım diye kafayı bi çevirdim, t-shirt yok
Paralı yola ikitelliden girdim kemerburgazdan çıktım çıkışta 5.95 TL. ücret yazdı. Ertesi gün hgs'den toplamda o yola 13.65 TL. çekildiğini gördüm. Hırsızlar 7.70 TL. mi çalmış.
Benim Değilde Arkadaşımın Motorunu Çalıp Benzinini bitirip yerine geri bırakmışlardı :d hala unutamıyorum adamın babasıda sinirlendi evi yumrukluyo küfür fln ediyo.Lan madem çalıyonuz ne geri getiriyonuz diyordu.
Yaklaşık 30 yıl önce ilkokula giderken (o zamanlar servis yok yürüyorum) peugeot'lu iki çocuk kafamdaki şapkayı çaldılar sonra yoldan dönüp yanımdan geçerken küfrettiler.
Otel şantiyesinde 2013 yılında çalışıyorum,eski iş ayakkabılarım vardı,ayakkabı berbat durumda sayılırdı,akşamdan çıkardım,içinde keçeleride vardı,ertesi gün sabah tekrar giydim,iş ayakkabısında bir boşluk hissettim,iş ayakakkabımı kontrol edince,içindeki 2 adet kullanılmış keçeyi çalmışlar
İş ayakkabısını komple çalsalardı,derdim bu ayakkabı zaten eskmişti,birisi çöp diye atmış derdim
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)