Merhaba GENCOLAR,
En son açtığım konuda Suzuki gn 250 ile kaza yapmıştım. Karşı taraf direkt bana şeridimde çarptığından %100 kusurlu çıktı. Motoru pert olarak aldı sigorta ve 6800 TL para verdi. Salgında çalışamadım. Parayla dönemi atlattım. Bu arada Renault 12 arabamla idare ettim. Haziranda tekrar gece sahne müzik başladı. Araba park yeri bulma. Yakıt. Trafik derken, bir küçük motor almaya karar verdim.
Artık ekonomi öyle kötü ki, para hiç bir şeye yetmiyor. Sigorta vergi trafik motor parası gibi pahalı. Düşündüm ve geceleri ıssız yollarda kullanacağım için yavaş, pratik ve ucuz arayışına başladım.
Tamircide bir tane mondial 100 cub buldum. Onu aldım.
Bu kadar kaza yaptıktan sonra en önemli şeyin yavaş gitmek olduğunu biliyorum artık.
Ve 45 yaşımda 25 motora binmiş biri olarak motosiklet çok tehlikeli.
Bundan sonra param da olsa büyük cc ya da şöyle söyleyeyim, 100 km hızı geçen bir motosiklete binmeyeceğim. Çünkü ne kadar Çok hızlanma ve son hız var ise o kadar çok risk var. Geçmişe baktığımda güçlü motorlarla yaşadığım ramak kala durumları aklıma geliyor.
Belki bana kızacaksınız ama benim tecrübem bu şekilde oldu. Benim için motosiklet bir yaşam biçimi değil. Sadece çok tehlikeli ama çok kolaylık sağlıyor.
İnsan gördüğü turlara özeniyor. Büyük bir güce hükmetmenin ego tatminine ihtiyaç duyuyor. Tek seferde 900 km yol yapmak istiyor. Virajlara kontra yapmak çıkışta gaz açmak istiyor. Ama bir gerçek var. Pist dışında yollar hep hayati tehlike dolu.
Ben risksiz yaşamayı seçtim. Özellikle şu salgın zamanında fikirlerim bu şekilde gelişti.
Bu bir tavsiye yazısı değildir. Sadece bir üye olarak sizinle düşüncemi paylaşmak istedim.
Sevgiler. Selamlar.