Motosikletlere de vergi düzenlemesi yakındır. Geçen yıllarda hatırlarsanız ek gümrük vergisi ilk otomobillere ardından motosikletlere geldi.
Motosikletlere de vergi düzenlemesi yakındır. Geçen yıllarda hatırlarsanız ek gümrük vergisi ilk otomobillere ardından motosikletlere geldi.
Yahu zaten bu araçların çoğunu şirketler alıyor , onu da vergi matrahından bilmem nereden düşüyorlar , onlara çok koymuyor yani. Gönül isterdi ki o parayı yatırım ve üretime , istihdama yatırsınlar , Devlet de teşvik versin.
kampanya var ötv alana yanında araba vericeklermiş
halbuki kağıt parayı tedavülden kaldırsa bütün alışverişler kart üzerinden olsa kayıt dışı ekonomiyi bitirir bu tip vergilere ihtiyacı olmaz . Ama nerde...
Gelir vergisinin çoğu memur ve işçiden alınıyor herhalde.
Eskiden öyleydi doğru. Ama sistem değişti.
Eskiden şirketlerin vergisi 1.Ocak - 31.Aralık arasındaki kazancına göre çıkardı. Yılda bir kez vergi ödenirdi.
Bu vergide yanılmıyorsam şubat veya mart sonuna kadar ödeniyordu.
Şirketler Aralık sonu vergisi çıkıyormu diye bakardı. Diyelim şirketin 100.000 lira ödemesi gereken vergi hesaplandı.
Hemen gidip 31 Aralığa kadar bir araç alınırdı. Diyelim araçta 80.000 lira olsun.
Bir gecede, 31.Aralık akşamı yeni yıla girildiğinde 80.000 lira vergiden tamamen düşmüş ve ödenecek vergi 100 bin liradan 20 bin liraya inmiş olurdu.
yani aracın amortismanı bir gecede tamamlanmış oluyordu.
Şimdi vergi 3 ayda bir veriliyor. 3 ayda bir amortismandan sadece %5 düşüm yapılabiliyor.
%100 ü için 5 yıl geçmesi gerekiyor. Yani 5 yıl sonra oda ancak kısmen vergiden düşebiliyorsunuz.
Bu arada, eskiden KDV de ertesi ay ödenecek KDV den hemen indirilebiliyordu. Şimdi buda değişti. Üstelik Belli bir meblağdan sonraki ötv ve kdv meblağı vergiden indirilemiyor. Yanılıyor olabilirim ama sanırım bu yıl 140.000 TL olması gerek.
Hele bir yerde bir saçmalık varki, dillere destan...
Bizim işimiz hizmet ve servis.
Bir tane Doblo türü Peugeot Beeper ticari aracımız var.
Hacimli malzemelerde (ki nadiren gerekiyor) bu araç yetiyor.
Servisçi/montajcı arkadaşların tüm ekipmanı, en fazla 2 adet olmak üzere hosteslerin kullandığı çekçek çanta olduğundan, binek tür araç kullanıyoruz.
Bu yıl hükümet dediki;
Binek tür araçların masraflarının ancak %70 ini vergiden düşebilirsin.
Yani ben şirketin işlerini icra etmek için şirket aracına şirket kasasından çıkan parayla, faturalı olarak;
.... benzin koyuyorum, tamir yaptırıyorum, bakım yaptırıyorum, lastik değiştiriyorum, otopark parası veriyorum, yıkama/temizlik yaptırıyorum...
Ama bunun sadece %70 ini vergiden düşebiliyorum...
5.000 lira tamir yaptırdın, 3.500 lirasını vergiden düşebilirsin. Geriye kalan 1.500 lirayı vergiden düşmeni kabul etmem diyor devlet.
Şirket araçlarına ayda en az 2.000 lira yakıt alıyoruz.
Devlet diyorki; bunun 1.400 lirasını vergiden düşebilirsin geriye kalan 600 lira beni ilgilendirmez.
Binek araçlarda durum böyleyken, Peugeot Beeper model aracın tüm masraflarını %100 vergiden düşebiliyorum.
Elbette devletin haklı olduğu yerlerde var.
Adam karısına, oğluna, kendine şahsi kullanımı için araba alıyor, şirkete fatura ediyor. Tüm benzin, tamir, kasko, otopark giderlerinide vergiden düşüyor.
Devlette bunun için bu %70 uygulamasını getirmiş.
Bunun ceremesini çekmek istemeyen, aslında dürüstçe işini binek araç gördüğü için, işinde mütevazi binek araç kullanan ne yapıyor.
Özel aracının benzin fişini şirket aracına alınmış gibi fiş alıyor, özel aracının bakımını ustaya yaptırıyorsa faturasını şirkete kestiriyor.
Böylece kayıp %30 unu geriye kazanmaya çalışıyor.
Böylece, iyi bir şey yapalım derken dürüstçe iş yapan kişide dolambaşlı yollara girmek zorunda kalıyor.
Bu arada ...
Şirkete motosiklet alırsanız, tüm giderlerini %100 vergiden düşebiliyorsunuz.
Motosikletler şu masrafların en fazla %70 ini vergiden düşebilme uygulamasından muaf
Kimse kusura bakmasın, tekrar sıfır motosiklet alırsam şirkete fatura ettireceğim.
Zaten yaptığım kilometrenin %80 den fazlası iş amaçlı
Yine forumun ekonomi profları toplanmış birbirlerini yiyolar
ben hep 10 bin tl lik otomobil alıyorum sıkıntı değil.
yok pardon bu başka konuya yazılıyordu.
Fatih Altaylı bu konuyu yazmış. Kendisi özellikle bu konularda çokça bilgilidir , güvenirim.
https://www.haberturk.com/yazarlar/f...irege-tabanvay
bana bunu niye yazdın? kafan mı güzel? ben mevcut durumda fiyatlar nasıl değişiyor onun matematik hesabını yaptım ve yazdım. yazdığım şey somut
ve yorum içermeyen bilgi. hesap kitaptan anlamayanlar değişimin nasıl olacağını daha kolay görebilmeleri için yazılmış.
işiniz gücünüz siyaset olunca başka bir şey düşünemez olmuşsunuz. benim siyaset yapan bir yorumumu bulursanız, hesabımı siler giderim.
Aşırı hız ve dikkatsizlik motorcunun en büyük düşmanıdır.
Komple herşeye zam olarak yansıyacak.
Bir şeyi düzeltmek istiyorum.
Şirkete ait Peugot Beeper aracın benzin, tamir, yıkama, otopark, köprü, yol masraflarını %100 vergiden düşüyoruz diye hatırlıyordum.
Bugün mali müşavir gelince bir kez daha sorduk.
Ne yazıkki bir konuyu yanlış hatırladığım ortaya çıktı.
Şirkete ait bir araçla, araç şirketin işleri için kullanılsa bile binek türden bir araçsa (Doblo ve benzeri araçlarda binek sayılıyor) masraflarının ancak %70 ini vergiden düşebiliyorsunuz. Kalan %30'u şirket kasanızdan resmi olarak çıkıyorsunuz ancak "kanunen gider kabul edilmeyen masraf kabul ediliyor".
Ancak, şirket aracı açık kasaysa ve bu araçla şirket işleri için mal/eşya taşınıyorsa, o zaman masraf ve giderlerinin %100 ünü gider beyan edip, vergiden düşebilirsiniz.
4 aracı olan bir şirketin, yıllık vergiden düşemediği miktar nereden baksanız 15 bin TL meblağ tutuyor.
Artık buna örtülü ÖTV mi dersiniz,
Örtülü vergimi dersiniz,
Ne derseniz deyin...
Nasıl güzel mi!
Ben bu vergiden düşme olayını anlamıyorum zaten. Şirket bu, masrafları olacak. Ürün ve hizmetlerini de onlara göre fiyatlandıracak. Niye vergiden düşülüyor ki? Çalışanın işe giderken ödediği yol parası gelir vergisinden düşülüyor mu?
Bu ülkede vergi zaten bordrolu çalışandan toplanıyor.Şirket falan bunlar yolunu bir şekilde bulur.Sizin gibi düzgün iş yapmaya çalışanda ya batar yada bu sisteme adapte olur.Slogan gibi olacak ama hakkın hukukun adaletin bu topraklardan gideli çok oldu.
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:27 ----------
Düşmeyi geçtim işe gitmek için benzin alsan onda yine vergi veriyorsun.
Vergiyi kazanırken kesmiyeceksin.Adamın eline vereceksin canlı parayı.Vergisini o cebinden ödeyecek.Bak bakalım o zaman hükümet saray yapabiliyormu. Öyle milyonluk lüx mercedes lere binebiliyormu.
Şirketler masraflarını gider olarak gösteremezlerse direkt batarlar...
Bir örnek vermek gerekirse...
Bir şirket düşünün. Bu şirket, güvenlik elemanı kiralıyor olsun.
Bir elemanın maliyeti, net maaş, ssk, vergi vs derken 3.000 lira olsun. (Rakkamları düz ve temsili olarak vereceğim.)
100 elemanı bulunsun bu şirketin.
Bu şirket aylık olarak her bir elemanı 3.500 lira + KDV olarak bir siteye kiralıyor olsun.
Şirketin hiç kira, su, elektrik, benzin, araç, kırtasiye vs vs gideri yok diyelim (şirket sahibi evden çalışıyor gibi düşünün).
Aydan aya muhtasar vergisi de sıfır olsun (mümkün değilya, herney se öyle olsun)
Masraf ne : 3.000 (eleman başına masraf) x 100 : 300.000 Lira toplam aylık masraf var.
Satış/Fatura ne : 3.500 (eleman başına kiralama) x 100 = 350.000 lira toplam ciro var. KDV yi yok saydım. o zaten devlet adına şirketin yaptığı vergi memurluğu... O da işin başka bir angaryası...
Masrafları gider olarak gösteremezse 350.000 lira kestiği fatura olduğundan ve Limited şirketse, karından %20 vergi ödeyeceği hesabıyla, 70.000 lira vergi öder (bu rakkam aylık). Üç ayda bir vergi ödendiğinden, 3 ayda bir 3x70bin = 210.000 lira vergi ödemesi gerekir.
Halbuki adamın kazancı 350bin - 300bin = 50.000 lira aylık.
Masrafları vergiden düşemediği için hem sıfır karla iş yapıp, hem de devlete her ay cebinden 20.000 lira ödemek demek bu...
Hiç iş yapmazsanız her ay 20.000 lira kardasınız. gibi bir durum çıkıyor ortaya...
Gerçekte ise durum şu :
Aylık 50.000 lira vergi öncesi kazanç elde eden bu şirket, %20 vergi ödeyeceği öngörüsüyle her ay için 10.000 lira vergi öder.
3 ayda bir ödeyeceği vergiyse 30.000 lira olur.
Masrafların, gider olarak gösterilemediği bir sistem yürümez.
......
Sorun sizin değindiğiniz yerde çıkıyor...
Şirket bir Tüzel Kişi.
Masraflarını gider gösterebiliyor.
Bizler birey olarak Gerçek Kişiyiz.
Ancak masraflarımızı gider olarak gösteremiyoruz.
Bırak gider göstermeyi, evine TV aldın. ÖTV ödersin. Çünkü lüks tüketim.
Umarım hergün tıraş olmak için kullandığınız jilet ve traş köpüğünün bu ülkede lüks sayıldığını ve ÖTV ödediğinizi biliyorsunuzdur?
Hakkaniyetli mi?
Bence değil...
Amerikan sistemi lazım; herkes vergi mükellefi olacak beyan verecek, harcadığı ve belgelendirebildiği her kuruşu da vergiden düşebilecek. O zaman kayıtdışı diye bir şey kalmaz daha çok vergi toplanır. Ama çoğunluğu sermaye uşağı olan bir meclisten böyle bir karar çıkmaz.
Notlar:
- Sermaye karşıtı değilim ama mecliste halk temsil edilmeli, sadece sermaye değil.
- Türkiye özelinde tasarrufu teşvik etmek için tasarrufa yönlendirilen paranın tamamı veya bir kısmına da vergi muafiyeti bile getirilebilir. (Faiz gelirleri vs elbette vergilendirilir...)
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)