Aslında bu hafta sonu sokağa çıkma yasağı bekliyordum bunlardan..Ama daha hafta sonuna çok var.
15 Eylül den itibaren Cafe ve restaurant berberler kuaförler tekrardan kapanacak.
Bilginiz olsun.
Covid-19 artık dibimizde..
Aslında bu hafta sonu sokağa çıkma yasağı bekliyordum bunlardan..Ama daha hafta sonuna çok var.
15 Eylül den itibaren Cafe ve restaurant berberler kuaförler tekrardan kapanacak.
Bilginiz olsun.
Covid-19 artık dibimizde..
Okulda bi öğretmen bi de memur malum belirtilerle hastanede/evde şu an. Okullar açıldığında asıl yayılımı görün siz
İşte ben de bunu anlamıyorum. Bayrak sadece milli bayramlarda asmak için değildir ki?
Beğenmediğimiz amerikanyalıların filmlerinde en azından gördüğüm kadarıyla (ne kadar doğru bilemiyorum) hemen hepsinin evinde var gibi. Güya onlarda savaşılarak kazanılmış toprak yok milliyetçilik yok...
Bayrak konusunda nacizane tavsiyem Anıtkabir Komutanlığının satışını yaptıkları bayraklardan alınması yönünde olacaktır. Zira yıllara sari rengi solmayan bir tek o çıktı... Gerçekten kaliteli!
Validem evin 3 köşesine bayraklarını asmış, ben işyerime caddenin girişine, bina cephesine bayrağımı astım. Pazar günü büyük bir mani olmazsa korteje katılacağım.
Akşam fener alayında da olacağım.
Elbette maskemi takacağım. Üstelik çift kat olacak bu sefer...
İstermisiniz dot lalesinin biri çıkıp "toplu yürüşlerde yüzü kapatan obje kullanmak yasak" deyip, tutuklamaya kalksın...
Herhalde o laleye cukunu yedirirler gibi geliyor
Zaten herkes bir araya toplanıp sohbet muhabbet yapılmayacak. Grup sürüsü yapılıp millet dağılıyor. Tamam virüs var ama sormazlar mı özellikle hafta sonları bu kafeler, avmler, deniz kenarları sürekli çakılı. Otobüsler her zaman ki gibi üst üste alıyor
Kayseri Olay gazetesi köşe yazarlarından Ahmet ZORLU'nun bugünkü yazısı...
TUTMAZ...
Önce, elde ettiği zaferleri küçük göstermeye, yerine yeni Zaferler uydurmaya çalıştınız, tutmadı, tutmaz.
15 Temmuz gibi, bir soytarıya karşı milletin kararlı duruşunu, kararlı çıkışını bile Kurtuluş Savaşı ile kıyaslamaya kalkıştınız, tutmadı, tutmaz.
O soytarının doğum gününü ‘Kutlu Doğum’ haftası adı altında yıllarca kutladınız, sırf 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramını unutturalım diye, ama tutmadı, tutmaz.
O Hainin etkinliği için Hatıra Para bastırdınız be, sonra da ona karşı zafer kazanmış gibi 15 Temmuz için de hatıra para bastırdınız, ama her ikisi de tutmadı, tutmaz.
“Ben Devrimciyim, Ben Cumhuriyetçiyim, Ben Atatürkçüyüm, Ben Türküm, Ben laikim, Ben Demokratım” diyenleri, Fetö Tutması hakimlerin, savcıların, polislerin önüne attınız, yem ettiniz. Kimi öldü, kimi yatalak kaldı, kiminin pırıl pırıl kariyeri yok edildi, ama gönüllerinden, Atatürk’ü silemediniz, silemezsiniz.
Sonra yanına İnönü’yü de ekleyerek, iki ulusal kahramanı “İki Ayyaş” diye nitelendirdiniz, tutmadı, tutmaz.
İçinizdeki deli raporlulara balyoz verdiniz, büstlerine, heykellerine saldırttınız, tutmadı, tutmaz.
Heykellerine put dediniz, sonra gidip kim olduğu bilinmeyen mezar taşlarının başında dilek dileyip, çaput bağladınız, tutmadı, tutmaz.
Tozlu rafları karıştırıp Kut-ül Amare gibi Osmanlı’da elde edilen zaferleri ön plana çıkararak 23 Nisan’ı, 29 Ekim’i, 10 Kasım’ı gölgelemeye çalıştınız, tutmadı, tutmaz.
Yıllardır minarelerinde ezan, müze dışı bölümünde namaz kılınan Ayasofya’yı açıyoruz diyerek, ne kadar sarıklı, cübbeli, sakallı, bastonlu varsa topladınız İstanbul’a, Korona hiç gündeme gelmedi. Ama söz konusu 30 Ağustos olunca insanların bir araya gelmesinin yaratacağı virüs tehlikesi aklınızı başınıza getirdi öyle mi.
Ayasofya’yı ibadete açtığınız gün Anıtkabir’i ziyarete kapattınız, daha fazlası oraya gitmesin diye, unuttuk mu sanıyorsunuz?
Şimdi de 30 Ağustos yasak, Malazgirt kutlaması serbest öyle mi?
Beyler, efendiler kendinize gelin ve artık çıkarın gözünüzdeki at gözlüklerini.
Unutmayın, Tarih bir kez yazılır ve önemli olan o tarihin içinde nasıl yer aldığınız, nerede durduğunuzdur.
Bu toprakları Türk Yurdu, Mazlum Milletlerin sığınağı yapan Alpaslan da bizim, Fatihte. Tabii ki Atatürk’de.
Bunlar bu toprakların kaderine hükmetmiş, bu vatan parçasında yaşayan Türk Milletini dünyanın saygını haline getirmişlerdir.
Onun için biz onlara ‘Kahraman’ diyoruz.
Siz ise, bu toprakları İngiliz Gemisi ile terk eden ve İstanbul’u İngilizlere teslim eden Vahdeddin’e sadece “Cennet Mekan” diyebiliyorsunuz. Sanki onu cennete ya da cehenneme gönderecek güç sizdeymiş gibi.
Ondandır, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı 1981’de, bütün dünyada “Atatürk yılı” olarak kutlanmış, bir çok ülkede posta pullarına Gazi’nin resmi basılmıştır o yıl.
Her 23 Nisan’da, her 30 Ağustos’ta, her 29 Ekim’de ve her 10 Kasım’da kiminizin kulağı iltihaplandı, yataklara düştü, kiminizi kaşıntı tuttu, rapor aldınız, kiminiz Yurtdışı programlarını o güne denk getirdi ve bu milletin bu Milli Bayramlarını Kutlamasında yanında olmadınız, olamadınız.
“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen fesli deliyi, Atatürk’ün kurduğu kurumun, Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturan zatın ziyaretine bile göz yumdunuz, belki teşvik ettiniz.
Ama gözden kaçırdığınız bir gerçek var ki, aslında biliyor ama bilmemezlikten geliyorsunuz;
Vatan ve Bayrak Sevgisi,
Atatürk Sevgisi,
Cumhuriyet ve Demokrasi aşkı,
Bağımsızlık Sevdası, bu milletin damarlarına zerk edilmiştir.
Bu değerler damarlarda akan kan ile, göğüslerde atan kalp ile artık bir olmuştur.
Daha güzeli, bu millet samimi dindarlar ile üçkağıtçı dinbazları artık çok net şekilde görmekte, dindara saygı, dinbaza nefret beslemektedir.
Asıl üzüldüğüm ise, Bu ülkenin dağlarına yazılan Türkiye Cumhuriyeti kelimesine bile tahammül edemeyerek Cumhuriyet kurumlarından kaldıran bir anlayış ile “Türkiye Cumhuriyeti” Kelimesini bu ülkenin dağlarına yeniden yazdırmazsam bilmem neyim diyenlerin Ahlat’taki Saraydan verdikleri mutluluk pozları.
Tüm Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi Sevdalıları, son sözüm ise size;
Merak etmeyin, endişelenmeyin.
Bu millet, “Milli Bayramı olmayanların Dini Bayramı olamayacağının” farkına çoktan vardı.
30 Ağustos Zafer Bayramınız şimdiden kutlu olsun.
Kayseri Olay gazetesi ve yazının linki aşağıda...
https://www.kayseriolay.com/tutmaz-amp65542.htm
Malazgirt'e yeşil ışık, Büyük Taarruz'a kırmızı ışık yakılıyorsa ben bunda art niyet ararım.
Bazıları hiç kutlamak istemiyor, kimileri bayrak asarak, birileri hatim okuyarak, bir diğeri çelenk bırakarak, sizde ara gazı vererek şehitlerimizi anmak istiyorsunuz. Benzin yaktığın için mi senin anma şeklin daha makbul? Neymiş bayrak asarak kutlama olmazmış. Kutlanmasını istemeyenlerle aranızda hiç bir fark yok. Neden mi? Çünkü sizin istediğiniz şekilde kutlama yapmazsak atatürk düşmanı oluyor herkes. Bazılarına görede siz din düşmanısınız, aranızda kafa yapısı olarak fark yok yani. Anzaklarda her sene gelip ayin yaparak ölülerini anarlar, ardından içkili ve müstehcen eğlenceler düzenlerler. Şehitlik kenarlarında alkol alıp sex yapanlara bişey demezsin bayrak asarak kutlama yapanlara çatallı dilini uzatırsın. Bende evimden çıkmadan Şehitlerimize Fatiha okuyacağım var mı ötesi?
Not: Fatiha; İslam dininin kitabı olan Kur'anı Kerim'in ilk suresidir.
Sekilcilige gerek yok.
Birakin isteyen istedigi gibi kutlasin yahu.
Disaridan insanlarin icinde ne hissettigini bilemeyiz ki?
Sokaga cikip cigiran, her tarafa bayrak asan biri sekilci olabilir, bunlari yapmayan biri de samimi olabilir, icinden sehitlerimizi ve gazilerimizi yadediyor, fedakarliklarini gozunun onune getiriyor, mutesekkir oluyor, ve huzunleniyordur...
Velhasil sekilcilige hic gerek yok bence...
Hatta sadece disaridan gorunene gore tanimadigi insanlari yargilamak ta kimsenin haddine degil acikcasi... Ne gerek var niyet okumaya?
Icinde yasadigi ulkenin cogunlugunun peygamberim dedigi insana soytari dediginin farkinda mi acaba bu zevzek?
Farkindaysa bagnazin dibi, degilse de ne yazdiginin farkinda olmayan cahilin teki...
Senin gibi zeki birinin bunu söylemesi tuhaf. Yıllardır ortada olmayan bir kutlu doğum haftası çıkıverdi ortaya. Üstelik tarihi bilinmezken üstelik kutlanmazken.
Bir iki farklı tarih denemesinden sonra, Pensilvanyacının doğum gününe denk getiriliverdi.
Hepimiz hangi kisvede, ne yapıldığını biliyoruz. Hiç merak etme accık okuyan vatandaşta biliyor.
6-7 sene önceydi bunlar. Kutlu doğum haftası falan kalmadı artık.
Adam çok zeki (yazar)...
Ha cahil dersen... Kandırılmış kitlelerin çılgınlığı içinde aramamız gerek...
Sen hiç korteje katılmadın galiba ki boş konusmandan çok belli oluyor bu. Ben çok katıldım Suadiye otelinin önünden yolculuk başlar zaman zaman insanların güler yüzlü kutlamaları devam eder şehitlikte de anma gerçekleştiririz Kur'an okunur şehit aileleri konuşma yapar vs.
Sen korteji çok yanlış anlamışsın bilgilendirmek istedim.
Şimdi gelelim lağım ağzınla yazdıklarına cevap vermeye.
Yazdıklarımı zihniyetin bozuk olduğu için farklı bir yerden anlamışsın ben sadece bayrak asmanin şehitlerimize saygı gösterme konusunda yeterli görmediğim için öyle dedim genciz sonuçta daha güzel şeyler yapabilecek güce ve sağlığa sahibiz çok şükür.
Hayatın boyunca Çanakkale ye gittin mi bilmiyorum ama ben vatani görevini Çanakkale de yapmış biri olarak söylüyorum orada ki tüm şehitlikleri gezdim gördüm. Emin ol senden iyi bilirim orada ki durumu maalesef Bizim bazı şehitliklerimiz Anzak larin bulunduğu mezarlardan daha pisti.
Mümkün olduğunca senin yerlerde olan seviyene inmeye çalıştım umarım başarabilmişimdir çünkü bir taraftan Fatiha dan bahsedip diğer taraftan içten pazarlıklı olan insanlarla her zaman karşılaşmıyorum. Sen yine de oku inşallah Allah kabul eder.
Allah hepimizi şu Covid 19 belasından korusun, lakin bu sene pandemi dönemi toplu motosiklet etkinliklerin olmaması geçmiş yıllarda o kortejlerin tadını alıp, ruhunu yaşayanlar için çok kötü oldu. Özellikle Suadiye çıkışı Kızıltoprak'a kadar kaldırımlarda motorlulara el sallayan sağlı sollu insanlar, alkışlayanlar nedendir bilemem ama hep benim gözlerimi doldurmuştur. 40 yaşımda adamım, kask içinde çocuk gibi ağladığımı bilirim. Bayrak asın, Fatiha okuyun, tüm gücünüzle bağırın, gülün, ağlayın o gün. Lakin içip içip mezarlıkta da sex yapmaya kalkmayın, başka mekan mı yok birader? Sanki son defa kuş ötecekmiş gibi ne bu açlık?
Dostum boşver, yatalım kalkalım şükredelim, Anzak olarak da doğabilirdik. Düşünsene hem savaşta yenilmişsin, hem de torunlar şehitliğe gelip içip içip affedersin cima yapıyorlar. Yattığın yerden sürekli pompa izliyorsun. Bu şekilde hayat da ahiret de geçmez.
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:08 ----------
Memlekette herkesin Atatürk'ü "sevmeme" özgürlüğü var, ancak topraklarına öyle ya da böyle saldıran düşmanın hakkında bile "Eyyy Anzak, sen kimsin yaaa?" demek yerine aşağıdaki kitabede yazılı sözleri söyleyebilen adamın neslinden olmak bana mutluluk ve gurur verir.
Toplu kutlama gizli olmaz. Açıktan olur. Kutlu Doğum haftasındaki aktiviteler, konuşmalar, anmalar kimin hakkında? Konu ne? Peygamber mi, yoksa değil mi? Fethullah Gülenin doğum gününü kutlama iddiasında olan tek şahıs var mı? Gördüğüm sadece yafta var. Bir sürü somut net eleştirilecek şey varken böyle komik iddialar peşinde koşmak niye anlamıyorum. Lisedeyken sanki çok büyük ve gizli bir komploymuş gibi "zaman gazetesini tersten okuyunca namaz oluyor" diyen arkadaşlar vardı...
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:38 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:28 ----------
Etkilenmemek ne mümkün? Süper vizyon, süper öngörü, neredeyse bir yüzyıl ötesinden....
Nerede Atatürk'ün öz toprağında can veren düşmana bu yaklaşımı, nerede günümüzde yaşayan kendi vatandaşına düşman gibi davranan yığınlar...
Bugün muhalif biri bunu söylese ve "düşmana kahraman diyor" denilip vatan haini ilan edilse şaşırmam...
Nereden nereye...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)