Yokuş aşağı inerken kompresyonun önemi
Reklamlar
-
17 Ağustos 2020, 22:09
#1
Bu hafta sonu yine dağ bayır gezerken iki defa düşme tehlikesi atlattım. Özellikle yokuş aşağı inerken toprak yollarda veyahut asfaltın kaygan olduğu yerlerde frenin hiçbir işe yaramadığı gibi motoru daha fazla kaydırma gibi bir tehlike taşıdığına şahit oldum.
Bu esnada kompresyonun müthiş bir şekilde motoru tuttuğunu farkettim. Biliyorum Amerika'yı yeniden keşfetmiş gibi oluyorum ama yine de yazmadan edemedim. Kompresyon, toprak ve kaygan zeminden frenden kat kat daha etkili tutunma sağlıyor.
Yeni başlayan arkadaşlara tavsiye ederim. Kompresyonu ihmal etmeyin.
Reklamlar
-
17 Ağustos 2020, 23:25
#2
Yokuş aşağı inerken fren gücü ön tekerden arka tekere kaydığı için öyle. Arka freni yavaşça sıkarak da aynı fren gücünü elde edebilirdiniz, ama balataları ve diski ısıtmamak için yettiğince motor frenini, yol çok eğimli ve yetmiyorsa da arka fren ve ön frenle ekleme yaparak inmek daha sağlıklı.
-
17 Ağustos 2020, 23:46
#3
Ali Mert adlı üyeden alıntı
Yokuş aşağı inerken fren gücü ön tekerden arka tekere kaydığı için öyle. Arka freni yavaşça sıkarak da aynı fren gücünü elde edebilirdiniz, ama balataları ve diski ısıtmamak için yettiğince motor frenini, yol çok eğimli ve yetmiyorsa da arka fren ve ön frenle ekleme yaparak inmek daha sağlıklı.
Üçü bir arada olunca müthiş bir tutma enerjisi oluşuyor.
-
18 Ağustos 2020, 06:26
#4
Kompresyonun yaptığı tek şey arka tekerleği frenlemektir ki aynı şey arka frenle de yapılabilir. Fakat kompresyonla arka tekerlek kontrolü çoğu kişinin daha kolayına geliyor ve çok daha etkili hissettiriyor.
Öte yandan, kompresyonla motorun ömründen yiyorsunuz. Bir gavur atasözü derki motor pahalı, balatalar ucuzdur ; )
Tabi bu dediğimden her yavaşlamak istediğimizde motoru boşa alacağız gibi bir anlam çıkarılmasın.
-
18 Ağustos 2020, 08:53
#5
gokhan85 adlı üyeden alıntı
........kompresyonla motorun ömründen yiyorsunuz.....motor pahalı, balatalar ucuzdur.......
kompresyon esnasında silindirin içinde yanma dolayısıyla yüksek ısı ve basınç oluşmaz , motorun toplam ömrüne etki neredeyse sıfırdır , uzunca bir yokuşu heleki yüklü motorla yaz sıcağında sürekli frenle inmek disklere ve balatalara ciddi zarar verir , balata ve disk fiyatlarına bir göz atın sonra mümkün olduğunca kompresyon kullanırsınız
-
18 Ağustos 2020, 09:37
#6
Ali Mert adlı üyeden alıntı
Yokuş aşağı inerken fren gücü ön tekerden arka tekere kaydığı için öyle.
Bunu anlayamadım. Nolur nolmaz, karmaşayı düzeltelim.
Yokuş aşağı inerken, motorun ağırlığı ön taraftadır. Daha doğrusu; motorun aşağıda kalan tarafındadır(geri geri gidiyorsak arkada yani)
Dolasıyla aşağı inerken, motoru ön fren durdurur. Arka frenin etkisi çok azdır. Arkadaki ağırlık azaldığı için, arkada tutuş azalır, fren yapılırsa kaymaya başlayabilir.
-
18 Ağustos 2020, 11:19
#7
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
kompresyon esnasında silindirin içinde yanma dolayısıyla yüksek ısı ve basınç oluşmaz , motorun toplam ömrüne etki neredeyse sıfırdır , uzunca bir yokuşu heleki yüklü motorla yaz sıcağında sürekli frenle inmek disklere ve balatalara ciddi zarar verir , balata ve disk fiyatlarına bir göz atın sonra mümkün olduğunca kompresyon kullanırsınız
Kompresyon esnasında yanma odasında basınç ve yüksek ısı oluşmaması konusunda haklısınız. Fakat araç yüksek devirde giderken, bu hıza ulaşmasını sağlayan yanma sonucu elde edilen enerjiyi kinetik enerjiye çevirir. Yavaşlarken de bu enerjinin bir şekilde atılması gerekir (termo dinamik kuralı: enerji yoktan var, vardan yok edilemez). İşte bu enerji kompresyonla yavaşlama seçildiğinde, motor silindir yüzeylerine pistonun daha fazla yaslanarak oluşturduğu ısı ve aşınmaya zorlama, biyel kolunu itme, krank miline yük bindirme ve nihayetinde vites kutusu dahil, aktarma organlarında aşırı stress oluşmasına neden olur. Kompresyon esnasında motor sürekli devirde ve vites kutusuna engaje olduğu için bu devirli kullanım zamanla olağandan fazla aşınmaya da yol açar.
Öte yandan fren kullanımında ise bahsi geçen kinetik enerji, fren balatası ile fren diski arasında ısı enerjisi olarak dışarı atılır. Lastik vb. organlardaki enerji sönümlemesinden bahsetmememin nedeni, her iki durumda da aynı etkiyi oluşturacakları içindir.
Bu arada yukarıda bahsettiğim balataların ucuz olması ile ilgili söz benim değil, 1960 lı yıllardaki ünlü yarışçı Mark Donahue'nin sözüdür. Belki o zamanlar motosiklette gaz kapatıldığında yanma odasına yakıt enjeksiyonu kesilecek bugünkü sistemler yoktu ama bu konunun ilgilileri hala bu sözün örnek gösteriyorlar. Örneğin: Keith Code (meşhur "Bileği Bükmek" kitabının yazarı)
Düzeltme: Hiç kompresyon kullanılmaz demiyorum. Fakat yüksek devirlerdeki bir motoru sadece komforlu bir frenleme için gaz kapatarak veya çok kısarak yüke bindirmekten bahsediyorum. Yarış esnasında da vites geçiş zamanlamaları tutturulamayınca benzer bir etki oluşuyor. Aksi halde sakin kullanımda yokuş aşağı tabi ki frenleri şişirmemek lazım. Özellikle araçlardaki meşhur "hangi vitesle çıkıyorsan o vitesle in" kuralı gibi
-
18 Ağustos 2020, 11:32
#8
gokhan85 adlı üyeden alıntı
Kompresyon esnasında yanma odasında basınç ve yüksek ısı oluşmaması konusunda haklısınız. Fakat araç yüksek devirde giderken, bu hıza ulaşmasını sağlayan yanma sonucu elde edilen enerjiyi kinetik enerjiye çevirir. Yavaşlarken de bu enerjinin bir şekilde atılması gerekir (termo dinamik kuralı: enerji yoktan var, vardan yok edilemez). İşte bu enerji kompresyonla yavaşlama seçildiğinde, motor silindir yüzeylerine pistonun daha fazla yaslanarak oluşturduğu ısı ve aşınmaya zorlama, biyel kolunu itme, krank miline yük bindirme ve nihayetinde vites kutusu dahil, aktarma organlarında aşırı stress oluşmasına neden olur. Kompresyon esnasında motor sürekli devirde ve vites kutusuna engaje olduğu için bu devirli kullanım zamanla olağandan fazla aşınmaya da yol açar.
Öte yandan fren kullanımında ise bahsi geçen kinetik enerji, fren balatası ile fren diski arasında ısı enerjisi olarak dışarı atılır. Lastik vb. organlardaki enerji sönümlemesinden bahsetmememin nedeni, her iki durumda da aynı etkiyi oluşturacakları içindir.
Bu arada yukarıda bahsettiğim balataların ucuz olması ile ilgili söz benim değil, 1960 lı yıllardaki ünlü yarışçı Mark Donahue'nin sözüdür. Belki o zamanlar motosiklette gaz kapatıldığında yanma odasına yakıt enjeksiyonu kesilecek bugünkü sistemler yoktu ama bu konunun ilgilileri hala bu sözün örnek gösteriyorlar. Örneğin: Keith Code (meşhur "Bileği Bükmek" kitabının yazarı)
Düzeltme: Hiç kompresyon kullanılmaz demiyorum. Fakat yüksek devirlerdeki bir motoru sadece komforlu bir frenleme için gaz kapatarak veya çok kısarak yüke bindirmekten bahsediyorum. Yarış esnasında da vites geçiş zamanlamaları tutturulamayınca benzer bir etki oluşuyor. Aksi halde sakin kullanımda yokuş aşağı tabi ki frenleri şişirmemek lazım. Özellikle araçlardaki meşhur "hangi vitesle çıkıyorsan o vitesle in" kuralı gibi
Doğrudur. Misal ben o yokuşu ancak birinci vites ile çıkabilirim. Dolayısıyla inerken de birinci vitesi kullanmalıyım. Ama sürekli değil.
-
18 Ağustos 2020, 12:38
#9
gokhan85 adlı üyeden alıntı
1960 lı yıllardaki ünlü yarışçı Mark Donahue
iki zamanlı mı kullanıyomuş
-
18 Ağustos 2020, 13:33
#10
Ölü denize doğru inerken arkadaş frenler tutmuyor diyip kenara çekmişti. Motorlar yüklüydü ve artçılıydı. Arkadaştan buram buram yanmış balata kokusu geliyordu ve diski anlık bile dokunup çektiğimde elim feci yanmıştı. Benim disk ise normal sıcaklıkla soğuk olmak arasındaydı.
Demek istediğim şey sadece yağ çamur için olması gerekmiyor uzun ve dik yokuşlarda sürekli fren kullanımı risk oluşturuyor. Ben ise kompresyonla inerim fakat motorun ömrününü yemek istemediğimden o anki sese bakarak gerekirse 1 üst vitese atarım. Çok fazla kompresyona yük bindirmem. Kompresyon + fren kullanırım.
Peki yağ çamurda vs neden kompresyonla yavaşlamayı daha güvenli buluyoruz. Çünkü siz gazı kapattığınız an veya vites düşürdüğünüz an arka teker ne frenleme yapıyorsa o andan itibaren her milisaniye daha azını yaparak azalarak gidiyor. Buda kaymaları tolere edebilicek pasif bir sistem oluşturuyor.
Arka freni bu kadar hassas kullanmak için ya çok iyi bi sürücü olmak lazım yada motosikletin çok iyi olması lazım.
Arkadaşın dediği gibi enerji yok edilemez. Motor parçalarında ve aktarma organlarında yük/stress oluşuyor. Ama bu şekilde bu parçaları kırmak/zarar vermek çok çok zor kannımca. Beni kompresyondan uzak tutan düşünce kompresyonu kullandıkça kompresyonun düşecek olması hissi. Verdiğimiz zarar bu işte. Zevk aldığım için önce fren sonra vites düşürmek mantığıyla durdum her şıkta her yerde bundan vazgeçemiyorum ama motorumun şimdi yüksek devirde verdiği tepkiyle ilk baştaki tepki aynı değil.
-
18 Ağustos 2020, 15:20
#11
[QUOTE="-";4579563]iki zamanlı mı kullanıyomuş[/QUOTE]
O döneme yetişemedik fakat özetle, F1, Nascar gibi organizasyonlarda yarışmış bir yarış otomobili pilotu kendisi.[COLOR="Silver"]
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:11 ----------
[/COLOR]
furkansevke adlı üyeden alıntı
Ölü denize doğru inerken arkadaş frenler tutmuyor diyip kenara çekmişti. Motorlar yüklüydü ve artçılıydı. Arkadaştan buram buram yanmış balata kokusu geliyordu ve diski anlık bile dokunup çektiğimde elim feci yanmıştı. Benim disk ise normal sıcaklıkla soğuk olmak arasındaydı.
Demek istediğim şey sadece yağ çamur için olması gerekmiyor uzun ve dik yokuşlarda sürekli fren kullanımı risk oluşturuyor. Ben ise kompresyonla inerim fakat motorun ömrününü yemek istemediğimden o anki sese bakarak gerekirse 1 üst vitese atarım. Çok fazla kompresyona yük bindirmem. Kompresyon + fren kullanırım.
Peki yağ çamurda vs neden kompresyonla yavaşlamayı daha güvenli buluyoruz. Çünkü siz gazı kapattığınız an veya vites düşürdüğünüz an arka teker ne frenleme yapıyorsa o andan itibaren her milisaniye daha azını yaparak azalarak gidiyor. Buda kaymaları tolere edebilicek pasif bir sistem oluşturuyor.
Arka freni bu kadar hassas kullanmak için ya çok iyi bi sürücü olmak lazım yada motosikletin çok iyi olması lazım.
Arkadaşın dediği gibi enerji yok edilemez. Motor parçalarında ve aktarma organlarında yük/stress oluşuyor. Ama bu şekilde bu parçaları kırmak/zarar vermek çok çok zor kannımca. Beni kompresyondan uzak tutan düşünce kompresyonu kullandıkça kompresyonun düşecek olması hissi. Verdiğimiz zarar bu işte. Zevk aldığım için önce fren sonra vites düşürmek mantığıyla durdum her şıkta her yerde bundan vazgeçemiyorum ama motorumun şimdi yüksek devirde verdiği tepkiyle ilk baştaki tepki aynı değil.
Katılıyorum, bununla birlikte kompresyon düşme sebeplerinin en önemlileri segmanlarda, subaplarda, piston yaslanma yüzeylerinde, silindir gömleklerinde zamanla oluşan kılcal (veya daha derin) çiziklerdir ki bu çiziklerin bir nedeni de motoru kompresyona bindirmek olsa gerek (yukarıda ele aldığımız konu).
-
18 Ağustos 2020, 15:26
#12
Motor içi parçalara stres bindirmek istemiyorsanız motora gaz bile vermeyin o zaman. Motora ani bir gaz verince oluşan stres 10 birim ise kompresyon esnasında bu stres 1 birimdir. Kompresyonla yokuş indiniz diye motorunuzda kalıcı hasar oluşmaz.
Motor kodunu hatırlamadığım bir BMW M6 modelinde motoru kompresyona bindirerek kullandığınız zaman 30-40 bin km gibi bir kullanım süresinde yatak sarıyordu. Bu bahsettiğim V10 bir motor. Onca mühendis bunu düşünmüyor mu sanıyorsunuz. Bu kadar hassasanız en iyisi motoru çalıştırmayın bile. Aman diyim marş motorunuz zarar görür, marş dişlisi ve temas ettiği dişli filan aşınır.
-
18 Ağustos 2020, 15:43
#13
Yukarda yokuş aşağı inerken kompresyonun zararlarından bahsedilmiş ancak kendi acımdan konusayım, öyle yokuş aşağı ayda yılda bi 2 3 dakika inerken motorun ömrü azalıyor ise zıçayım o motora da ömrüne de.
Debriajı cekip inmeye kalksanız kontrol edilebilirliği azalıyor
kompresyon deseniz motor ömrü yiyor diyorsunuz
yokuş aşağı gaz açan varsa şu video ile selam yolluyorum https://www.youtube.com/watch?v=EdkugdfU3Qk
Ee nasıl inelim?
(bu arada yokuştan kastım öyle uzunlamasına dik sayılmayacak yokuşlar değil, dik ve sert yokuşlar)
-
18 Ağustos 2020, 16:17
#14
Ozan arıcı adlı üyeden alıntı
Motor içi parçalara stres bindirmek istemiyorsanız motora gaz bile vermeyin o zaman. Motora ani bir gaz verince oluşan stres 10 birim ise kompresyon esnasında bu stres 1 birimdir. Kompresyonla yokuş indiniz diye motorunuzda kalıcı hasar oluşmaz.
Motor kodunu hatırlamadığım bir BMW M6 modelinde motoru kompresyona bindirerek kullandığınız zaman 30-40 bin km gibi bir kullanım süresinde yatak sarıyordu. Bu bahsettiğim V10 bir motor. Onca mühendis bunu düşünmüyor mu sanıyorsunuz. Bu kadar hassasanız en iyisi motoru çalıştırmayın bile. Aman diyim marş motorunuz zarar görür, marş dişlisi ve temas ettiği dişli filan aşınır.
Zaten ikimizde kalıcı hasar oluşur demedik. Bir motosiklette kompresyon elbet düşecek belli kmlere gelince biz sadece bu süreyi uzatmak için dikkat edilebilecek konulardan bahsediyoruz. Şuan kötü değil ama keşke 2 kere daha balata değiştirseydim de motorumun şuan kompresyonu bi tık da olsa daha iyi olsaydı.
Motor içi parçaların strese binmesinden sorun çıkmayacağını ben söyledim onu üstüme alınmıyorum.
Sadece yokuştanda bahsetmedik normal kullanımdada bütün yavaşlamayı yüksek devirde vites düşürerek yapanlar içinde zamanla vakum etkisinde azalma olacaktır. Bu etkiyi oluşturan sebepler aynı zamanda gaz açtığımızdada motorun eskisi gibi atılmamasına sebep olacak.
İlla karşı çıkılacaksa yağını düzgün değiştirmeyen ve kompresyona bindirmeden motor kullanan adamın motoru yağını düzgün değiştiren deli gibi kompresyona bindiren adamın motorundan daha kötü yada aynı olur.
Kimse motoru eline alırsın, parçalarsın, ölürsün demiyor. Fikri olan fikri olmayana neyin nasıl işlediğini neye ne kadar etki ettiğini anlatıyor. Nedir bu forumdaki nefret anlamıyorum.
-
18 Ağustos 2020, 16:38
#15
Aşağıdaki videoyla biraz sakinleşelim
Bunun üzerine kompresyon tanımam : )
https://youtu.be/WgwnGllh7Vk
-
18 Ağustos 2020, 16:45
#16
öncelikle günaydın ama asıl merak ettiğim debriyaja basılımı iniyordunuz normalde ? yada daha fecisi boşa atma ama pek sanmıyorum
-
18 Ağustos 2020, 16:49
#17
-
18 Ağustos 2020, 17:04
#18
Ozan arıcı adlı üyeden alıntı
Motor içi parçalara stres bindirmek istemiyorsanız motora gaz bile vermeyin o zaman. Motora ani bir gaz verince oluşan stres 10 birim ise kompresyon esnasında bu stres 1 birimdir. Kompresyonla yokuş indiniz diye motorunuzda kalıcı hasar oluşmaz.
Motor kodunu hatırlamadığım bir BMW M6 modelinde motoru kompresyona bindirerek kullandığınız zaman 30-40 bin km gibi bir kullanım süresinde yatak sarıyordu. Bu bahsettiğim V10 bir motor. Onca mühendis bunu düşünmüyor mu sanıyorsunuz. Bu kadar hassasanız en iyisi motoru çalıştırmayın bile. Aman diyim marş motorunuz zarar görür, marş dişlisi ve temas ettiği dişli filan aşınır.
Kullandığım CBR1000RR da benzer nedenlerle yatak sarabiliyor. Biraz söylemeye çalıştığım yanlış anlaşıldı. Motoru mutlu bölgede (orta devirlerde) kullanırken kompresyona bindirmek çok büyük zarar vermez fakat çok yüksek devirlerdeyken, frenleme amacı gaz kapamak veya ani gaz kapama hareketleri zarar verebilir özellikle kullandığım motor vb. amacı spor kullanım olan araçlarda. Zaten kullanırken kompresyona bindirdiğinizde hissediyorsunuz, içiniz gidiyor ; )
-
18 Ağustos 2020, 17:19
#19
gokhan85 adlı üyeden alıntı
Kullandığım CBR1000RR da benzer nedenlerle yatak sarabiliyor. Biraz söylemeye çalıştığım yanlış anlaşıldı. Motoru mutlu bölgede (orta devirlerde) kullanırken kompresyona bindirmek çok büyük zarar vermez fakat çok yüksek devirlerdeyken, frenleme amacı gaz kapamak veya ani gaz kapama hareketleri zarar verebilir özellikle kullandığım motor vb. amacı spor kullanım olan araçlarda. Zaten kullanırken kompresyona bindirdiğinizde hissediyorsunuz, içiniz gidiyor ; )
Hocam motor freni yaparken motor hala dönüyor değil mi?
Motor dönüyorken yağlama pompası da çalışıyor!
Yağlama çalışıyorsa tüm yağ kanallarından yağ pompalanıp gerekli yerlere gidiyor!
Önemli bir durum buradaki her şeyi Doğru viteste doğru hız aralıklarında olduğunu varsayalım.
Peki Motor hiç çalıştırmadan yani kontağı açmadan 5. veya 6. viteste tatlı bir yokuştan aşağı sürsek motor yağlanır mı yağlanmaz mı?
Peki yağlanan motor nasıl yatak sarabilir veya piston gömlek çizebilir. Bunları kendimize bir soralım.
Şimdi Makine dinamiği Dersimize geçiyoruz.
Pistona kuvvetin yukarıdan gelmesi ile tam tersi Pistona kuvvetin biyel kolu ile gelmesinin farkları nelerdir? Mühendis olarak bunu bir düşünelim derim.
[IMG][/IMG]
-
18 Ağustos 2020, 19:14
#20
Dik(eğimli) arazi inişinde ön fren gibi arka fren çok önemlidir.Arka fren motoru dengede tutmanızı sağlar.Bir diğer önemli nokta ise ağırlık önde olduğundan vucut ağırlığınızı olabildiğince geriye vermelisiniz.Dirsekler serbest olmalı,ön tekere bakmayın her zaman ileriye bakın.Eğer arka fren ile duramayacağınızı düşünüyor ve arka tekerin kilitlenme olasılığı yüksek motor freni yapmayı düşünün.çünkü motor freni ile kontrol sizde olmayacak o yüzden arazi sürüşlerinde motor freni önerilmez.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)