Motorsiklette çok sürat sevmiyorum. O yüzden de hele yaz aylarında kaskı bile ceza korkusuna takıyorum. doğru değil belki ama motorsikleti keyif için değil de el ayak olarak yaz kış kullanan birisi olarak bu ekipman işi motorun pratikliğinin önünü kesiyor gibi hissediyorum. motora binmek benim için merasim değil, hava gibi su gibi doğal bir ihtiyaç. sanırım bu sebeple de gerekli özeni gösteremiyorum.
Motosikleti gündelik ihtiyaçlarımı karşılamak için kullanmadığım ve hergün kontak açmadığım içindir belki ama her kullandığımda kask, deri mont, level2 sırtlık, slider li dizlik, eldiven ve bot ile kullanıyorum. 4km mesafedeki işe girerken de böyle, 50km yola çıkarken de. Hatta muhtelif zamanlarda kullanmak için tek parça tulum aldım. Bu arada bot konusunu küçümsememek lazım. Sağ ayağımda 9 kırık var ve o kazada ayakkabım çorap gibi yırtınmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam tüm vücuttaki kemiklerin adet bakımından %70-80 i el ve ayaklardadır deniyordu.
dürüst olalım.
1. motosikleti ilk aldığım günlerde evim ile arası 300 metre bile olmayan berber arkadaşıma kask ve eldiven ile gittim. (çağırdı, abi bir görelim dedi. zira, alırken ona da danışmıştım) dönüşte tam ortadaki ışıklarda polis (sadece motosikletlilere) çevirme yapıyordu. kaskları olmayan 3 motosiklet çevrilmişti bile. (bu arada hava yaz, sıcak fena, geçen haziran ayıydı)
2. evden tam olarak 2.5km ötede, sakin sakin giderken, parketmiş bir arabanın cart diye şöför kapısını açması suretiyle kendimi önce kapıda, sonra yolda buldum. kask, eldiven ve ceket en ufak yara bile almamı engelledi. dizlik yoktu; dizlerimde ağrı var. sanırım kapıya vurdum. keşke onlarıda taksaydım! bu arada hızım en fazla 15-20, o kadar yavaş gidiyorum zira yeşil yeni yanmıştı ve ben daha yeni hızlanıyordum.
şunu hiçbir zaman unutmayın. motosiklette karoser yok, karoser sizsiniz ve ekipmanınız olmazsa siz bir yumurtasınız. en ufak darbede un ufak olursununuz. gerçekten un ufak olursunuz! yumurta kadar narinsiniz. ben sert erkeğim demeyin. evin içinde koşarak kafanızı bodoslama duvara vurun (ev içinde en fazla 20km/s hıza çıkabilirsiniz) ve sonucu görün: en iyi ihmtalle beyin sarsıntısı geçirirsiniz! o yüzden 300metrede bile ekipman giyin.
3 km ve altında motor kullanmıyorum. Kilit sök-tak, ekipman giy-çıkart total süreyi amorti etmiyor.
3-5 km arası sadece bellik takmıyorum. Kask-mont-eldiven-dizlik-bot giyiyorum.
5 km fazlasına belliği de takıyorum.
Benim özelimde birşey var. Ben ekipman giyme eylemini-fiilini de seviyorum. Yani çizmeyi giymek, eldivenimi takmak, kaskın ipini bağlamaktan da zevk alıyorum. Angarya gelmiyor."Amaan ne takacak ya" demiyorum.
Kask-dizlik-bellik-eldiven-bot giymem çok defa ölçtüm 3 dakika sürüyor. Üstelik ses azaltıcı kulaklık ve balaklavasız kask takmıyorum. Çoğu zaman da gözlük takıyorum. Bunlar dahil 3 dakika. Çıkarmasını da çok ölçtüm maksimum 1 dakika sürüyor.
Sizin de benzerdir. Giy çıkart 4 dakikanın altında süren bir işi üşengeçlikten yapmamak büyük aptallık.
Dürüst olalım demiş arkadaş. Dediğim gibi 5 kilometreyi geçen yerde ekipman giymeyenlere dürüst olayım aptal diyorum. Benim gördüğüm ekipmansızlar 5 km altında sürüş yapıyorsa tenzih ederim.
Gideceğim mesafe 1km'yi aşmıyorsa (üst sokağa motoru yıkamak için çıkartıyorsam) kask eldiven giyerim. Onun dışında sadece benzin almaya dahi çıksam full ekipman binerim (kask eldiven mont dizlik bot) hiçbir zaman da bugün sıcak dizliği giymiyim dememarndiol adlı üyeden alıntı
Malum sihirli cümle o zaten. Herkese de tavsiye ederim, artık ekipman giymek hiç külfet olmuyor
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:23 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:16 ----------
Gerçekten helal olsun buralarda böyle tam ekipman görmek... Hele hele yaz aylarında:D ben kimseyi tenzih edemiyorum çünkü etrafta benim gibi ekipmanını giymiş tatlı tatlı motorunu süren adam yok denecek kadar az. Benim denk geldiklerim kaskı koluna takıyor veya kaskın kayışı çeneden aşağı sarkıyor :D Kendilerini motorcudan saymıyor, ne selam veriyorum ne de alıyorum. Adam gibi bir kask takması gerektiğini dahi anlayamamışsa o adamın bindiğiyle benim bindiğim şeyin zevki aynı olamaz
Normalde pantolon dışında tam ekipman gezerim.
Çok nadir aşırı sıcaklarda mont giymeden 5-10 dk mesafede yerlere gidiyordum.
Sebebi de mt-25 topcase olmaması ve o montu akşama kadar sırtımda taşımak zorunda olmam.
Kaskı zaten gidona bağlıyordum. Şimdi motosikleti büyültünce öyle bir sıkıntım kalmadı.
Topcase benim en büyük kurtarıcım oldu.
İşyerimde motorumun yerini değiştirirken veya iş çıkışı 30m ilerideki berberime giderken ekipman kullanmıyorum, bunun dışında neredeyse hepsi full, kask, eldiven, mont, kevlar pantalon ve sağlam korumalı bot, yerli değil baya baya korumalı motor bir bot.
Tek itiraf edeceğim olay şu, senelerdir uzun mesafe yüzüyorum, bu sene de pandemi sebebiyle havuzlar kapalı olduğu için denizde yüzüyorum, evim ile deniz arası 2-3 km civarı, ekipmanımın eksiği pantalon ve bot oluyor çünkü bunları koyacak bir yerim olmuyor, umarım onu da kilitli yan çanta alarak çözme planım var, kask mont eldiven ve küçük dizliklerimi takıyorum, eksik olan pantalon ve bot, onun yerine capri uzun şort ve crocs terlik oluyor
Yani bu olay yeni yoksa öncesi hiç de kendime yalan söyleyecek bir şey yapmadım, ha dersen ki yılda bir defa iki defa acil bir durum için yaptığın bir şeyse bunu konu bile etmem bu kadar nadir olan bir şey alışkanlık değildir, bir arkadaşım koluna kaskı takıp 150m ileride bir başka arkadaşın yerine gideyim derken bacağını 8 yerden kırdı kafa göz dağıttı, bacağını hastanede sedye değiştirirken kaldırmıştım jel gibiydi, çok fena olmuştum, bu olay oldu olalı da 12 sene olmuştur beni bu konuda titiz yaptırtan durumdur.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
