Donumuza sahip çıkalım arkadaşlar zira ilerleyen günlerde cok lazım olacak.
Donumuza sahip çıkalım arkadaşlar zira ilerleyen günlerde cok lazım olacak.
Hiçbir ülke açlıktan yok olup gitmedi çünkü, iktidar sahipleri ya da halk kuvvetleri reform/devrim yaptı. Bu yüzden ekonomi yüzünden ülkeler haritadan silinmedi.
Zengin ve bolluk içindeki ülkelerin iflas ettiğini, yok olduğunı görmedik tabi fakat salgın döneminde ölüme terk ettikleri yaşlıları, salgını ciddiye almayarak halka daha çok zarar verdiklerini, lümpen vatandaşlarının "özgürlükleri" adına salgından korunmayı, sokağa çıkmamayı reddettiklerini gördük.
Halk olmadan devlet ve millet olmaz. Halk var ve ona güvenmeliyiz. Hangi insan daha kötü şartlarda yaşamak ister? Bir yere kadar bu devam eder, belki tahmin edebileceğimizden çok daha uzun süre boyunca kötü günler yaşayacağız fakat bizi kurtaran yine bu millet olacak. Hep böyle oldu.
Bu süreyi kısaltmanın tek yolu kaba siyasetin peşine takılmayıp, onların kutuplaştırıcı siyasetlerini kabul etmemek. Bu da bana çok zor geliyor çünkü her iki taraf da bol miktarda yalan söyleyerek kendi kitlesini kandırıyor.
Millet olarak yolumuz uzun ve biraz taşlı.
Ekonomist falan seyretmiyorum da iki günde bir yarım saat foruma gireyim dedim gene aynı mevzu film seyredecektim açmaz olaydım başlığı (sabah sekizden beri veri akışı takip etmekten ve işlemle ugrasmaktan gözler pert)
Şöyle ki market harcamalarım birkaç aydır yüzde yüz artmış gibi bi hissiyat var bende fiyat bakmadan araba doldurduğum günleri özlüyorum enflasyonda yok bu arada..Evden çıkmamaya çalışıyoruz giderler arttı aksine fislerden harcama kalemlerini bir bir rontluyorum..
Neyse durumun geleceği vaziyet sadece temel gıda maddelerine harcama yapıp karın tokluğuna yaşayacağız gibi duruyor, tabii bir kısım insan karnını da doyuramayacak..Bu tür durumlarda önce yardımlaşma sonrasinda yalnızlasma artmaktadır, suç unsuru içeren bilumum olaylar da artacaktir, açlık giderilmesi zorunlu ihtiyaç zira..
Zengin daha zenginleşirken fakir fasfakir olacak..
İyi tarafindan basitce bir örnek vereyim şahıs olarak daha yüksek getirisi olan bir işe girebilirsin değil mi..Veya evinden bir eşya satıp sermaye yaparsin. .Kolundaki saati emanete verirsin işini yapar veya büyütürsun. . Evde eşya kolda saat yok suanki durumumuzda önceden satmisiz , arkadaşlarının da durumu bozulmuş biraz ve sana da güvenmiyorlar, zaten sen de kendine bile guvenmiyorsun artik, sağlıklı düşünmemeye ve yanlışlarına sarılmaya başlamışsın..Satin alma gucun de gunden gune dusecek ustune..
Vaziyetimiz biraz böyle bişey ve ülkelerin şahıslar gibi başka işe gireyim iki katı maaşla gibi bir durumu yok..
Burda senin benim görevim Jim, işin müdahale edebileceğin kısmı yani işinden olmamak için işini daha iyi yapmak, kendini eğitmek- ki elemeleri geçebilesin, imkan varsa biraz birikim yapıp doğru şekilde değerlendirmek, kafayı sıyırmamak, gittiği yere kadar götürüp imkan dahilinde ölmemek, biraz da kendimize vakit ayırmak tabii..Bir de yeni işe girecekler falan var ve büyüme oranları oysa of ..Daraldım bunaldım. .
İşin sosyal kısmına girersek zaten yaz yaz bitmez.
He motosiklet mi, eldeki parayı bitirmeden 50cc alıp kenara atmakta fayda imkan dahilinde..
Yatıp uyuma tavsiyesidir, en azından kendim için.
Bizim millete devlet 3 öğün yemek verse bizim millet "Daha kötü de olabilirdi" der, şükreder. Kimse bu devletin görevi benim daha iyi şartlarda yaşamamı sağlamak demez.
Yani tünelin çıkışına epey bir var hala.
Az cok gecinebiliyor hayatini idame ettirebiliyor, kisitli da olsa sosyal imkanlar olusturabiliyorsan kendine pek de karamsar olmamani tavsiye ederim. Gecen yillar boyunca sinir ve stres ile kendini yersin aksi taktirde. Ben ve benim gibi dusunenlerin ortak paydasi bahsettigim duzeyde yasayabilen orta kesime olacaklar degil, kalendere ve aysonunu getiremeyenlere, iscilere, emekcilere olacaklardan endise etmemizdir. %50 lik zumrenin anlayamadigi nokta bu iste.
Ekonomi kötüye gidiyor. Virüs çok kötü zamanda geldi. Ancak ben öyle felaket senaryolarına katılmıyorum. Elbet zorluk çekeceğiz ama yok suriyeye dönecek yok dağılacak bunlar yanlış şeyler. Konuşulması gereken biz hertürlü zorluğa katlanırız
2005te 2006da motosiklete yeni baslamis olanlar hatirlar. O zamanlar asgari ucret bir maasin tamamiyla 150 cc cinli bir motosiklet alabiliyordunuz mobilyacilarin, evkurcularin kaldirima dizdigi motosikletlerden biri olarak.
Simdiki asgari ucretle ne alinabiliyor ona bakin. Sonra da 2023teki asgari ucretle ne alabilecegimizi hayal edin. Bu isler hic bir zaman iyiye gitmez, kotuye giden sey kotuye gider. Bizim ulkemizde boyle.
Altın yerine telefon mu biiriktirsek yoksa motor mu alsak?
---------- Mesajlar birleştirildi - 05:05 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:53 ----------
Eşit zorluklar söz konusu ise hep beraber elbet katlanılır.
Biri asker kaçağı olup ekranlarda bodrum marmaris lamborginiyle, jet skysiyle turlarken, öteki bariz kaçakçı ve bedelli iken, biri dağlarda 3-5 bine ( bu işin bedelini parayla ölçmek mümkün değil bence ) vatan için şehit/gazi olurken, biri kağıt toplarken öteki milyarlık şampanyaları şarkıcıların ayaklarına dökerken motivasyonu sağlamak güç..
Bu ülke, her bireyi ile kurtuluş aavaşında birlikte olmaya inanırken; her bireyin de aynı cepheye silah taşıdığını gördü.
Almanya, dünya savaşundan çıkarken de bir motivastona girdi. Sonucu görüp daha çok çalıştı ve çalıştırdı..
Diyeceğim şu ki; testiyi kıranla, , suyu getirebilen aynı kefede ölçüldükçe yani, adaletli olmadıkça bunu başaramayız.
Haa, kendimize güvenimiz tam mı?
Bence tam!
mesela tuşlu dede telefonu gerekiyor, 30 40 dolar falan, bunu 200dolar gibi düşünecek hükümet.
Bu arada birlik beraberlik olayı bu ülkede yok.
Ülkenin yarısı diğer yarısına gerizekalı olduklarını ve gözlerini acmalarını söylüyor, diğer yarısı da öteki yarıya vatan haini dinsiz imansız diyor.
bu ülkenin bir yarısı ile bırak birliği beraberliği işemeye gitmem.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)