ritüel .
Nikkfurie adlı üyeden alıntı
birkaç binde bir temizle , 500 de bir sprey yağını sık yeter. Ülke olarak zincir yağlamayı en önemli bakımmış gibi algılıyoruz ona lafım.
otomatik yağlama vs. kişinin bileceği iş de motorun anasını belleyip düzenli zincirini yağlıyor bizim insanımız
evet motosikletin en çok bakım gerektiren yani en önemli yeri zinciri , bütçesi sınırlı uzun km ler yapan biri litresi 15 liradan bir litre 90 no yağ ile min 10.000 km idare edebilir , ama hafta sonu vs yılda 10.000 15.000 km kullanan için kafaya takacak bir durum yok..
Adlında sevgili @arnidol haklı. Zincir bu sarf malzemesi. Eninde sonunda değişecek. Kasmaya, kastırmaya gerek yok. Duyar kasmaya çalışmadığı zamanlarda doğru yerlere parmak basıyor. Zincir değiştirmek ile motosikletin ne değeri ne yürüyeni ne de imajı negatif yönde zedelenir.
Ekmek bulamıyorsak makarna yeriz
bu durum yağ miktarını abartanların suçuzincirli motorum 94.000 km de hep 4-5 damla sıkarım extra uğraştıracak bir kirlilik yaşamadım..
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:25 ----------
e bizde zincir değişirse motor değer kaybeder aman o na iyi bakın demiyoruz
çok km yapıyorsanız yılda 3 takım değiştirmek zorunda kalabilirsiniz buda 3000 ila 5000 lira bir harcama , TR şartlarında birçok insan için önemli bir para olsa gerek..
Bu konuda sen, ATP ve inzell çok yüksek km telaffuz ediyorsunuz. O 50.000 - 80.000 kullanılmış zincir ve dişlilerin halini görmek isterim. Daha önce iki kere paylaşmış olduğum Dave Moss'un bir zincirin öldüğünü nasıl anlarsınız konulu videodaki testlerden geçebilecek mi o zincirler benim için merak konusu.
Ben motosikletimi zorlamadan, sakin, gazda ani hareketler yapmadan kullanıyorum. Zincirimi kışın ort. 300-350 yazın 5-600 km'de bir yağlar, her iki yağlamada bir WD-40'la temizlerim. Zincirlerim şimdiye kadar (NC ve CB500F'te) 15-20.000km civarında Dave Moss'un gösterdiği testlerden kalacak duruma geliyor. O yüzden 50-80.000 gibi km'ler bana ciddi uçuk geliyor...
Ha değiştirmesem kullanılmaz mı, belki de 40.000km'ye kadar, gerdirme sınırına gelene kadar kullanılır ama ayda 8-900km yaptığım için pahasına bakmayıp değiştiriyorum. Senede 3 takım değiştirmek zorunda kalsam başka çareler düşünürdüm elbet.
Buranın altında sorayım. Zira tork motoru konusu barut gibi olmuş. Dokunan patlıyorAynen, çarelerden en düzgün olanı bu
Hocam sen motorla hiç basmaz mısın? Hep cb500f’in sakinliğini yada nc750x’in sakinliğini övüyorsun? Walla şu pis kıştan kalma günde merak ettim. Şehir içinde artık bende basmıyorum ama hiç şehir dışına gazlamaya da mı gitmiyorsun? Her konuda şehir içi yakıt ve sarf malzeme giderlerinden bahsediyoruz
@hasmet mesela gidip motoruyla geyik avlıyor
Motoru zevk için kullanmıyorum, işe gidip gelmek için kullanıyorum. Haftasonu motor kullanmıyorum. Ancak hanımla çocuk yazın 2-2,5 aylığına Bodrum'a gidince haftasonu biniyorum. O da temelde ulaşım amaçlı, sırf motosiklete bineyim diye evden çıktığım çok seyrektir, senede bir elin parmaklarını geçmez, motosiklet benim için sadece bir araç. (Ama binmekten kullanmaktan çok keyif aldığım bir araç, binebildiğim sürece "kişisel" ulaşım aracı olarak motosiklet her zaman 1. sırada olacaktır...)Buranın altında sorayım. Zira tork motoru konusu barut gibi olmuş. Dokunan patlıyor
Hocam sen motorla hiç basmaz mısın? Hep cb500f’in sakinliğini yada nc750x’in sakinliğini övüyorsun? Walla şu pis kıştan kalma günde merak ettim. Şehir içinde artık bende basmıyorum ama hiç şehir dışına gazlamaya da mı gitmiyorsun? Her konuda şehir içi yakıt ve sarf malzeme giderlerinden bahsediyoruz
@hasmet mesela gidip motoruyla geyik avlıyor
Yaza hepimiz sağ kalırsak, hanımla çocuk Bodrum'a gittiğinde Tommygun'la beni gazlamaya bir yere götürürsünüz, bakalım ayak uydurabilecek miyim?
Ekleme: Bu arada yazın Bodrum'a en az bir gidiş gelişim oluyor motosikletle. Orada da yeni yolda CB500F ile ort. 120 yapmışım. (Aralarda 155-165 yaptığım yerler de oldu ama çok konforsuzdu bir de anlık yakıt sarfiyat değeri olarak 7,2 l/100km görünce 120-130'lara indim...)
O işin en kolay kısmıYaza hepimiz sağ kalırsak, hanımla çocuk Bodrum'a gittiğinde Tommygun'la beni gazlamaya bir yere götürürsünüz, bakalım ayak uydurabilecek miyim?
Şehirler arası sınırlamayı kaldırsınlar, direk iğneada’ya basarız. Kaldırmazlar ise Ağva’ya sallanırız. İğneada’da ve Ağva’da sucuk ekmek yemek güzel oluyor
Yok ben daha hardcore takılacağım diyorsan Uçmakdere’ye fırlarız. Yalnız o yol biraz kötü. Sucuk ekmeğin benden
şaftda bir seçenek ama şaftlı motorlar genellikle 1200 cc ve 260 kg civarı , yolum sadece otoyollardan ibaret değil , 650 lik Vstrom ile 10 senedir günde 100 km ye yakın işe git gel yapıyorum , bende çok istedim şaftlı ama o ağırlık büyük şehir trafiğinde sıkıntı , bir hafta arkadaşın Triumph Tiger Explorer nı kullandım , otoyoldan çıkıp yoğun trafiğe girince kollarım belim ağrıdı , birkaç gün sonra yok dedim çekilecek gibi değil.. sırf şaftlı vede hafif diye Moto Guzzi V85 le ilgilendim farklı sebeplerden vazgeçtim , zincirli 200 kg civarı motorlarla şimdilik devam..ama kısmet emekli olunca alacağım tek motor Yamaha Super Tenere ;)Zincirli motosikletle yılda 75000km yapan bence en yakın zamanda şaftlı bir otoban makinesine yatırım yapmalı
Ben hele 17 Temmuz'da ehliyeti bir geri alayım da Uçmakdere'ye gidersek Angrypower ve senin köfte ekmekleriniz, İğneada'ya gidersek sucuk ekmekleriniz, Kıyıköy'e gidersek balık, Şile'ye gidersek de gözlemeleriniz benden.Motoru zevk için kullanmıyorum, işe gidip gelmek için kullanıyorum. Haftasonu motor kullanmıyorum. Ancak hanımla çocuk yazın 2-2,5 aylığına Bodrum'a gidince haftasonu biniyorum. O da temelde ulaşım amaçlı, sırf motosiklete bineyim diye evden çıktığım çok seyrektir, senede bir elin parmaklarını geçmez, motosiklet benim için sadece bir araç. (Ama binmekten kullanmaktan çok keyif aldığım bir araç, binebildiğim sürece "kişisel" ulaşım aracı olarak motosiklet her zaman 1. sırada olacaktır...)
Yaza hepimiz sağ kalırsak, hanımla çocuk Bodrum'a gittiğinde Tommygun'la beni gazlamaya bir yere götürürsünüz, bakalım ayak uydurabilecek miyim?
Ekleme: Bu arada yazın Bodrum'a en az bir gidiş gelişim oluyor motosikletle. Orada da yeni yolda CB500F ile ort. 120 yapmışım. (Aralarda 155-165 yaptığım yerler de oldu ama çok konforsuzdu bir de anlık yakıt sarfiyat değeri olarak 7,2 l/100km görünce 120-130'lara indim...)
17 Temmuz çıkışlı İstanbul-Bodrum-İstanbul yapılır bea. Buradan otobandan kapatacaksın akşam 17.00 gibi. Gece yarısı otel’e girip doğru barlar sokağına. Cumartesi öğleden sonra kalkıp akşam üstü deniz, gece gene hovardalık. Pazar sabah kalkıp, öğlen Çanakkale üstü İstanbul’a yapıştırmaca. Ne güzel yahu. Şiir gibi
Cyan da ayni durumda olduguna gore anlasilan Honda CB500F'in zincirinde ucuza kacmis...
Honda malesef olmadik yerde cimrilik yapiyor bazen. Istisna belki ama ilk aldigim sifir Honda arabanin orijinal lastikleri bayagi ameleydi. Bu yuzden mesafeliyim biraz Honda'ya. Tumden guvenemiyorsun markaya... Gerci hic bir markaya tumden guvenmek akil kari degil. Hepsi kocaman sirket. Turlu rezaleti cikmayan kalmadi gibi...
Gariptir, CB900F'in zinciri de DID idi ama bayagi dayandiydi... Gerci dandik lastikli Honda'min da lastikler Michelin'di. Her marka her kalitede uretim yapiyor anlasilan.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:35 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:33 ----------
Grenaja bir centik attim.@hasmet mesela gidip motoruyla geyik avlıyor
Allah'a sukur sakasini yapip gulebiliyorum... hala bir garip hissediyorum. Musait oldugumda yine bir uzamayi dusunuyorum daglara... Geyik hadisesinden sonra ilk olacak... Cekiniyor insan biraz. Aslinda olayin hemen arkasindan cesaret surusu yapmak lazimdi ama geyiklerin ciftlesme mevsiminin bitmesini beklemek lazimdi. Sonra da havalar sogudu. Daha yeni yeni isiniyor. Zaten daglar buradan 6-7 derece daha soguk oluyor hep.
Hocam konu dışı ama neden Bodrum? Ben yazın buradan kaçacak yer arıyorum, sizler Bodrum diye deliriyorsunuz.17 Temmuz çıkışlı İstanbul-Bodrum-İstanbul yapılır bea. Buradan otobandan kapatacaksın akşam 17.00 gibi. Gece yarısı otel’e girip doğru barlar sokağına. Cumartesi öğleden sonra kalkıp akşam üstü deniz, gece gene hovardalık. Pazar sabah kalkıp, öğlen Çanakkale üstü İstanbul’a yapıştırmaca. Ne güzel yahu. Şiir gibi
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
