235 kg olanından 1,5 yıl kullanmış biri olaral 1 yıl sonunda ciddi yormaya başladığını hissettiğimi söyleyebilirim. Özellikle çok sıkışık trafikte eve dayak yemiş gibi giderdim.
Çok yoruyor.
Haaa kullanılır mı kullanılır ki kullanıyorum da. Ama alternatifim olsa asla uğraşmam.
Bazi arkadaslar sehir ici kullanim icin skuter tavsiye etmisler. Sahsen sehir ici icin kucuk motosikletin sart oldugunu dusunmuyorum.
Eger uzun yol icin sehir ici kullanim rahatligindan fedakarlik yapmak istemiyorsaniz, hafif ve guclu bir naked gayet guzel is goruyor. On kusur senedir bu tip motosiklet kullaniyorum. 15 dakikalik ekmek almaya bile 1000cc ve ustu naked kullaniyorum, bugun bile. Motosikleti bisiklet gibi yaninda yuruyerek tasiyabildikten sonra sorun yok. Iki nokta onemli:
1. Motosikletin 200 kiloyu gecmemesi.
2. Motosiklet isisini uzerinize vermemeli (bacak yaninda egzos, motor blogu, uzerinize ufleyen fan, vs.)
Acikcasi bu iki sart saglandiginda, yazin da kisin da skuter'in herhangi bir belirgin ustunlugu oldugunu dusunmuyorum.
Ancak ayni motosikletin deli gibi frenleri, stabil sasesi ve guclu motoru oldugu icin de 15 dakikalik yol bile acaip zevkli hale geliyor. Ve yine dikkatli secildiginde ayni motosikletle uzun yol da gayet zevkli hale gelebiliyor.
Eger sadece uzun yol gidecek olsam sabit on camli bir model tercih ederdim kesinlikle (Goldwing, Multistrada, Superduke GT vs.) Ama sehir ici de rahatlik istiyorsaniz havanin vucudunuzu serinletmesi, ve motosikletin okuz gibi agir olmamasi sart.
Bu arada bir Hornet CB900F veya bir Superduke bile 250cc bir skuter ile yan yana koydugunuzda boyut olarak cok da farkli degiller, gayet minyon araclar. Ayni zamanda yuksek hizlar icin dizayn edilmis sase, fren ve suspansiyona sahip olduklari icin de normal hizlarda asiri rahat ve guven vericiler... Neredeyse kendi kendilerine gidiyorlar yahu
Kullanılır tabiki de.Ama tavsiye eder miyim tabiki de hayır.
Gs ile akşama kadar devriye gezen Yunus timlerimiz var doğru.Ama aynı durumda sivil bir vatadanş pek de rahat etmeyecektir.Ağırlık ve makinanında heybetli oluşu aralara girmeyi zorlaştırıken trafikteki davarlar tarafında sıkıştırılmaya ve taciz edilmeye yol açacaktır.Küçük cc bi skuter bu işi çözmeye fazlasıyla yeter.
Yamaha YBR-125 2008/Honda DYLAN 2008/Honda CBF-150 2011/Kawasaki ER-5 2005/Yamaha fazer8 2011/YAMAHA YZF R1 2010/YAMAHA YZF R1 2014/HONDA CBR 1000RR 2014+YAMAHA YBR-125 2012
Son dönemde sizi İstanbul' a bekleriz. Bakalım o bahsettiğiniz 15 dk' lık yolu büyük bir motosiklet ile ne kadar sürede alabileceksiniz
Düşünün ki MSX125 ile kontak kapatılan zaman oluyor. CB125Ace ile dansöz gibi kıvrılarak ancak geçtiğim yerde arkamdaki ADV' li vatandaş bana kıl kıl bakıyor. Altında güç var, gösteriş ve para var ama bir oka yaramıyor. Bazı şeyleri yerine göre seçmek gerek.
Maksat A noktasından B noktasına ulaşmak ise, bunu sürekli yapıyorsanız ve mesafe kısa yol düzgün ise en mantıklı seçim küçük bir scooter veya düşük hacimli bir commuter olur kanısındayım.
Elbette ki istediğiniz motosiklet ile şehir içinde gidebilirsiniz. Hatırlatırım ki millet o yolda otomobil ve minibüs ile gidiyor, büyüklük olarak kıyaslamanız için hatırlatmak istedim.
Peki siz motosikleti ne için kullanmak istemiştiniz?
Otomobilin yanında ayakta durmak veya ıslanmak için mi?
Yoksa istediğiniz yere hızlıca ulaşmak için mi?
Bazen keyfi ve hayalleri biraz öteleyip gerçekçi olmak size daha fazla keyif verir. Şehir içinde motosiklet ne kadar ağır, motoru ne denli güçlüyse sık dur kalk yapılacak, araç arasından geçilecek durumlarda debriyaj o kadar çok kullanılacak ve sert manet (büyük motosikletin debriyaj baskı kuvveti ile doğru orantılı olarak manet sertliği fazladır) o denli çok yoracak, ağır ve geniş/uzun motosiklet bir o kadar yorgunluğunuzu arttıracaktır.
Sonuçta amacınızdan saptığınız için motosiklet size eziyet haline gelmeye başlayabilir ve hatta motosikleti terk edip tekrar toplu taşıma veya otomobile dönmenize sebep olabilir.
Kısacası, şehirden şehire fark eder. Bölgenizde ve kullanacağınız saat aralığında trafik yoğunluğu aşırı değilse istediğinizi kullanın, hatta büyük ve iri bir motosiklet daha iyidir bile denebilir. Ancak İstanbul' da ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde kullanacaksanız seçiminiz küçük, hafif bir motosiklet yönünde olmalı.
[QUOTE=hasmet;4525528]Bazi arkadaslar sehir ici kullanim icin skuter tavsiye etmisler. Sahsen sehir ici icin kucuk motosikletin sart oldugunu dusunmuyorum.=QUOTE]
Haşmet bajgan, superduke ile karpuz taşı sonra konuşalım
160bg lik motorla 20 kmh hızı geçemediğin istanbul trafiğinde seni görmeyi çok isterim. dilediğin kadar gaz açabilirsin ama emniyet şeridinde
bu tip konular hep açılıyor ama cevap aransa da bunun açıklaması yok çünkü motoru alıp kullandıkça anlıyorsun durumu, trafikte seni zorlayacak tek şey kendin ve varsa yan çantalar, büyük bir motorun varsa yan çantaları şehir içinde kullanma gerisi kolay, yalnız şöyle bir durum var, boyunuza uygun olmayan bir motor ile şehir içinde dur kalk yapmak , yokuşlarda inişlerde hep büyük sıkıntı olur ya motoru revize edeceksiniz ya da motoru dikkatli seçmeniz gerekiyor, gerekli değişikliklere uygun bir tercih yapmamak ileride bir şekilde sakatlık yaratacaktır.
Msx 125'i 2 yıl kullanıp Tracer 700'e geçtiğimde yıllarca trafikte olduğum ve motor bana uygun olduğu için en ufak zorluk çekmedim, her gün de kuru ıslak, sıcak soğuk fark etmeden kullanıyorum, 1200'llük bir motor hele de gs ya da tiger gibi dengesi muntazam motorları deneyim ve fiziksel bir sorun yoksa rahat rahat kulllanırsınız, araya girme konusunda da hiçbir sorun yaşamazsınız. Yalnız unutmamanız gereken ödeyeceğiniz giderler,vergi, yakıt, servis, kasko vs gibi küçük motolarda çok çok düşük giderler kat ve kat fazla olacak.
Yanlış anladınız sanırım. ADV ile skuter'ı karşılaştırmadım hiç. Hafif ancak güçlü naked ile skuter'ı karşılaştırdım.
CB125Ace'in geçip de CB900F Hornet'in geçemeyeceği bir aralik olduğunu zannetmiyorum. Hatta bakın Hornet 15mm daha inceymiş.
Bir kere skuterlara ayrılan yere park etmek zorunda kalmıştım. "50cc ve altı" yazan levhanın yanına 919cc makinayı koydum Boyut olarak farklı olmadıklarına hayret ettim, resmen kayboldu gitti aralarında...
İnsanlar yüksek hacimli motosikleri hep devasa zannediyorlar ama değil.
Ağırlık farkı oluyor ama o bile tahmin edilenin çok altında. Mesela 1301cc Superduke ile 248cc İnazuma arasında 15 kilo civarı fark var...
Manet sertliği de teoride dediğiniz gibi, ancak pratikte hep öyle değil. Bir çok orta ve küçük hacimli motosikletin debriyajı malesef gereksiz sert. Buna karşın kullandığım CB900F'in de, şimdiki Superduke'un da debriyaji, yüksek hacim ve güçlerine rağmen, oldukça yumuşak.
Eskiden beri forumlarda debriyaj sertliği muhabbeti okur, anlamakta güçlük çekerdim, ta ki eski bir Ducati'nin debriyajını deneyinceye kadar. Çekilecek dert değil. Ancak her motosiklet öyle değil. Neden nasıl bilemiyorum, ancak düzgün dizayn edilince oluyor demek ki...
Tabii ki her naked hafif ve küçük değil. Ancak yazdığım özelliklerde seçenekler eskiden de vardı, şimdi de var.
Mesela MT-07 diyorsunuz. Sıkışık trafikte yarım saat her gün kullanmayı denemenizi öneririm, ki yüksek hacimli sayılmayacak bir motosiklettir, ağırlık ve naked oluşu gibi diğer tercihleri de kapsar kendileri.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:16 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:12 ----------
Bir çok noktada katılıyorum, lakin yurdumda genellikle tercih edilecek marka modelleri kıyasladığımda malesef düşündüğünüz modeller pek tercih edilmiyor. Daha çok ulaşılabilirlik/alım-satım kolaylığı/yedek parça tedariği ve fiyatı/ yakıt ekonomisi gibi değerler düşünülerek alınan motosikletlere sahibiz.
Inazuma250 gibi kendi sınıfının en ağırı ile mevzubahis hacimde en hafif yüksek hacimli motosikleti kıyaslamak da çok doğru olmamış.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:30 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:16 ----------
Küçük bir not (Kullanım klavuzlarından alınmıştır):
* CB125ACE:
Toplam uzunluk: 2,058mm
Toplam genişlik: 747mm
Toplam yükseklik: 1,069mm
İki teker arası: 1,310mm
* CB900F
Toplam uzunluk: 2,125mm
Toplam genişlik: 750mm
Toplam yükseklik: 1,085mm
İki teker arası: 1,460mm
Ben burada CB900F' in CB125ACE' den daha düşük bir değerini göremiyorum.
Mutlaka öyle, ancak böyle bir örnek olması bile çok ilginç değil mi? Sonuçta her ikisi de on bin üzerinde satmış seri üretim motosikletler. Kaç kişi farkındadır:
Biri diğerinden 5 kat daha fazla motor hacmine, 6 kat daha fazla torka, ve 7 kat daha fazla güce sahip; ancak aralarındaki ağırlık farkı %10 bile değil.
Örnek o kadar çarpıcı ki, İnazuma yerine bir başka 250cc motosiklet koysak genel mantık çok değişmiyor aslında... Mesela MT25 ile de ağırlık farkı %20'den az...
Demek istediğim o ki, zannedilenin aksine, pratiklikten çok da ödün vermeden, zevki beşe ona katlamak mümkün...
Edit:
Sanırım burada CB125 ACE olmadığı için olsa gerek ona benzer CB125E çıkmış aramada:
Overall height:1,094 mm (43.1 inches)
Overall length:2,026 mm (79.8 inches)
Overall width:765 mm (30.1 inches)
Burada 15mm daha kalın gözüküyor, ancak sizin verdiğiniz verilerde de 3mm daha ince. Ama sonuç aynı, dişe dokunacak bir boyut farkı söz konusu değil.
Haşmet tamam anladık. Seninkinin boyu küçük işlevi çok. Bazen çok detayla boğuyorsun konuları...
Daha ocak ayının ilk haftasında muhtemelen 2020 yılının en iyi kapağını yedim iyi mi...
İstanbulda yaşıyorum, 1,75 boyum var, sıkışık trafikte bile 1100GS ile oyuncak gibi oynuyorum.
Bana göre asıl sorun aralardan geçmekten ziyade, her gün kullandığım güzergahta trafiğin adım adım ilerlemesi ve bisikletin bile aralardan geçecek yer bulamaması.
Kadırga-Pier Loti yokuşu, Gedikğaşa ara sokaklar ve yokuşlarında tam yolun eğimi yana yatmışken trafik duruveriyor.
Büyük ve ağır motorlardan epeyce devrilen var o yokuşlarda.
Hiç biri giderken değil, durduğunda devriliyorlar.
Kendi adıma konuşmam gerekirse, hafif, ağırlık merkezi aşağıda olan, buna mukabil mümkün olduğunca altı yüksek, selesi mümkün olduğunca alçak olup ayak tabanlarım yere tam basan motosiklet benim kullanımıma uygun.
Yazmayacaktım ama İstanbul trafiğinin içine düşmeyen durumu kavrayamaz ne yazıkki. Mt-07 motorum var ve yapmak istediğimde; apaçilere şapka çıkarttırırım. Sabah 8.00 gibi Ataköy sahil yoluna girin de bakalım ortam nasıl şenleniyor veya yazın sahil yolundan Maltepe’ye gidene kadar. E5’te sağın sağı kolay bir kullanım. Km’lerce çizgi üstünde bozmadan giderim. 2dk trafikte bekledikten sonra alttan alttan o sıcak havayı yedikçe, yavaş yavaş bilinci kayıyor insanın. Kafa gittikçe, düşünceler bulanıklaşıyor. Öyleki; debriyajı birden bırakıp, motoru kafanıza bile geçirirsiniz. Araba egzozları ile o yol çekilmez hal almaya başlıyor. Her yerden sıcak geliyor ve kaçacak yerin kalmıyor.
Sorun kullanmakta değil sorun trafikte kalmakta. Gittikten sonra Kural [Z]’nin dediği gibi tır’larda gidiyor. Benim motor gariban 75hp makine. Gene de kafana geçirmesi çok basit.
Benim naked ısınacak ama r1200gs ısınmayacak öyle mi?
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)