Eski motosikleti adam etmek için harcanacak kaynak miktarının belirsizliği ve astarın yüzünden pahalıya gelme ihtimali korkutur. Madem şu anki motosiklet yetmiyor, o zaman yanına bir şey alıp masrafları katlamaktansa uygun bir şeyle (gücü konforu yeterli, nispeten yeni, servis parça ağı sağlam, ikinci eli hareketli...) takas etmek daha mantıklı olabilir.
İnşallah gönlünüze göre bir şey bulursunuz.
Abi sen inanma ona. Grenajına toz değse sıfırını alıyor. Adam pimpirikli...
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:01 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:44 ----------
Walla ikinizide şahsen tanıyorum. Motorun durumunuda biliyorum. Bizim wolf tek marşta 450km yol yaptığı için km'si biraz yüksek lakin ne idüğü belirsiz cbf250'den daha sağlamdır. Ayrıca İstanbul'dan Kars'a bile gider. Tommygun'un kanına girip 500cc+ motor kovalattırıyorum çünkü adama motoru yetmiyor. Senin gibi sakin mizaçlı bir abimiz de değil. Bundan sonra pek karışmam ama teker yapılmamış, apaçi motoru değildir
TRK251 için Anteplilerin sitesinde 174kg yazarken yurt dışı sitelerin tamamında 153 kg olarak geçer.
Bizimkiler kafa karıştırmayı pek sever. Daha öncede bu motorun yakıt sarfiyatını 2.1 lt yapıvermişlerdi.
Kısaca TRK251, 153 kg boş ağırlığıyla benim kullanım sınırlarım içerisinde kalıyor. Şu anki motorumun boş ağırlığı 142kg.
Benim 125 lik BN125 in ağırlığı CB250R den sadece 2-3 kg daha az.
Ooo!? O zaman CB250R yerine çok tercih edilir TRK 251
Yalnız max beygir ve torku çok yüksek devirde veriyor, Honda'ya göre yakar biraz.
3.5 lt civarı yakıyorlar.
250cc için normal bir değer.
Kanaatimce yanlış fiyat politikası nedeniyle TRK251 ölü doğdu.
Motor zaten yaz sonu satışa çıktı.
Fiyatı rakibinden yüksek, üstelik dünyada yeni. Kapalı kutu.
18-19 bin TL aralığında bir lansman fiyatı kullansalardı ortalığı silerdi.
Bana kalırsa eski motosiklete o parayı verip uğraşacağına yeni modellere bakmanı öneririm.
Yani 2006 bi cbf250 yerine yeni model bir 2015-2016 pulsar ya da arkadaşlarında dediği gibi sym wolf bakabilirsin. aralarında fiyat olarak çok fark yok 1000 TL fazla ver kafan rahat olsun
Abi selamlar. Bu cbf 250ye bi aralar yoğun şekilde kafayı takmıştım ve araştırmıştım. Forumlar, yabancı kaynaklar. Neler neler. Kimle konuşsam hangi sahibi olmuş biriyle konuşsam şunu dedi: "Aman kardeşim uzak dur."
Motor üst kapak düzen tutmuyormuş. Üst kapak taşlanıyor. Yapılıyor. Değişiyor. Yok yine düzen tutmuyor diyorlar. Kısır bi döngü gibi. Üst kapak değişiyor bu sefer egzantrik zinciri ve gergisi bozuluyor. Egzantrikleri yapılıyor bu sefer üst kapak yiyor diyorlar. Kimi malını satmak isteyen de diyor ki sadece ses yapıyor kardeş başka sorunu yok. O iş hikaye abi.
Günümüz için düşük bütçeye alınabilecek tek motor o motor ama ona da bulaşmaya değmez. Az güç hissedeceğiz diye cüzdanımızı delmenin manası yok bence.
3 ay her gün araştırdım. Bunları elde ettim.
HONDA
#BZ3082
Macar bir eleman var, düzgün incelemeler yapıyor. O beğenmiş:
(Elemanın boyu 1,93 kilosu 100 üzerinde, motorun kalıbını değerlendirirken ona göre bakın...)
Sunduklarının yanında çok aşırı sayılmaz fiyatı; İstanbul'da hem Avrupa hem de Anadolu yakasında 24.000'e satan görünüyor şu anda...
Bu motosikleti zamanında ben de çok almayı istedim, 3 kere, abartmıyorum 3 kere el sıkışmanın kenarından döndüm. Artık Allah'ın sevgili kulu muyum ? Ya da satıcılar beni saf buldu da vicdanı mı el vermedi bilmiyorum ama sene 2014 ortaları idi ..
1. karar verişim " abi ben sana söylemeyi unuttum ama bu yağ yakıyor, şu kadar km de şu kadar koyman lazım "
2. karar verişim " abi ben sana söylemeyi unuttum ama motosiklet Rektifiye gördü, sonrasında motorun içinden tuhaf sesler gelmeye başladı ama yürüründe sıkıntı yok "
3. karar verişim " abi ben sana söylemeyi unuttum ama sabahları zor çalışıyor, subap , marş motoru v.b. baktırman gerekebilir "
Sonunda vazgeçtim tabii ve meraktan çocuklarla irtibatımı bir süre sürdürdüm, hepsi bir süre sonra sattı tabii ve ben Honda fetişi olmama rağmen 3 kullanıcıdan da benzer bir yorum duydum, özeti " bu araç sana yoldaşlık yapmaz " oldu .. Ben Honda markasını çok beğendiğim için hala kondurmak istemiyorum ama sana gerçek bir tecrübe lazımsa, buyur ..
Honda NSS Forza 300 İnceleme Videosu [ https://www.youtube.com/watch?v=E9QdDCCxKpc ]
Mondial 150 Sentor İnceleme Videosu [ https://www.youtube.com/watch?v=Rl79HfGpcS4 ]
Cevaplarınız için hepinize teşekkürler.
CBF250 den tamamen vazgeçtim.
Hiç problem yaşamadan 20.000 km ye yakın yol yaptığım 2 zamanlı, 3 vitesli 69 model motorumla kıyaslayınca böyle yanılgı oluyor demekki.
CBF250 yada benzeri yaşı yüksek motosiklet maceramı kapattım.
Wolfu tekrar düşünmekten vazgeçtim. Çok incelemiştim ve ağır olduğu için elemiştim.
Daha öncede değindiğim gibi, 250cc kategorisinde gerek yükseklik, gerek tip, gerek ağırlık olarak bana en uygun TRK251.
Bir kaç kez tecrübeye gittim. Üstüne bile oturmadım. Çünkü hemen takas yapıp çıkacağıma emindim. Dünya piyasasına yeni çıkmış bir modelin test kullanıcısı olmak istemiyorum. Henüz sadece 3 kullanıcı yorumu var ve son derece yetersiz.
BN125'ten de en azından şimdilik bir şikayetim yok. Bana her şekilde yetiyor. Sadece çok nadiren E5 ve Tem yolunda sollama yaparken yavaş kalabiliyorum.
Bu durumda çok nadiren geliyor başıma.
Bu şartlar altında severek kullandığım BN125'e devam etmek en mantıklısı.
Orjinal lastikleri asfalt değmemiş halde duruyor. Ayrıca 4500km kullandığım kış, 5000km kullandığım yaz lastik takımım var.
cc yükseltmek gibi bir merakımda olmadığına göre, bu kış aynen devam etmek en mantıklı olanı.
Garanti bittiğinde motorda kendini benzin ve otopark bedellerinden amorti etmiş olacak. O zaman belki 25-30cc modifiye düşünülebilir.
Vakit ayırıp fikir verdiğiniz için teşekkür ederim...
3 sene önce motora başladığımda İstanbul'dan babamın tanıdığından YBR250 aldım.Yanlışım yoksa 50.000'deydi.Motorla kaza yaptım,zincirini koparttım,bakımını geç yaptım,çamurda kaldım sıkıştırdım motoru ama bir kere bile tık demedi.Şu an babam kullanıyor günlük aktif olarak hala tek marş alıyor ki o da çok uğraşmaz motorla.Düz yolda 140 yapıyor.Sabit 100'le çok kolay gider.Yakıtı az.Parçası biraz sıkıntı özellikle karenaj filan ama 2006 model motor.
İlla diyorsan öyle bişi bakıyorum YBR250 daha mantıklı sanırım.
Ya ben yukarıdaki konuya takıldım; 18l benzin deposu (%90 dolu ~= 12kg), yağı (2 litre diyelim ~= 1,6kg), suyu (1,5 litre diyelim = 1,5kg), fren sıvısı (0,5l ~= 0,5kg) diye toplayınca ~= 15,5kg yapıyor. Yola hazır ağırlığı 153kg - sıvılar 15,5kg = 137,5kg yapar. (138 diyelim. Ki bir de teamülde akü boş ağırlığa dahil mi değil mi konusu var, onu bilmiyorum...)
Hafif motorlar yapması ile meşhur KTM Duke 250'nin yakıtsız ağırlığı 147kg iken (ağır motorlar yapmasıyla meşhur) Benelli TRK 251'in 138kg olması bence mümkün değil.
Bana göre 174kg olan yola hazır ağırlık değeri doğru, 153kg olan değer aküsüz boş ağırlık...
Tamamen doğru.
153 kg boş ağırlık
Ben yukarıda hep boş ağırlıkları yazdım.
Ben boş ağırlık denince akü dahil, sıvılar (yakıt, yağ, radyatör suyu) hariç olarak biliyorum.
Değilse eğer 1.5 kg daha eklemek gerekli.
Sizlere CBF250 'yi sorduktan bir gün sonra ilginç bir gelişme oldu.
Bugün fuardan erken çıkınca OKTAY MOTOR'a uğrayıp şu debriyajdaki ses normalmidir, 10.000 bakımda extra birşey gerekirmi
bir sorayım istedim. 10-15 güne 10.000 bakıma girmesi gerekecek BN125'in.
Sohbet sırasında TRK251 konusu açıldı. Oktay "bak motora al git" deyince gaza geldim.
Hadi bakalım kısmet bugüne herhalde dedim.
İlk defa TRK251 üzerine oturdum.
Daha önce hep "selesine oturursam alırım o yüzden oturmayayım" diyordum.
Oturdum seleye. Kontağı dahi açmadım.
Sele rahat. Oturuş rahat. Gidon yüksek ve vücuda yakın. Ayaklarımın tabanı yere tam basıyor.
(Bu arada benim ebatlar 179cm, 60kg)
Buraya kadar süper. Eksik hiçbir şey yok gibi görünüyor.
Ama üç sıkıntım var...
1. Sele BN125 ten 4 santim kadar yüksek. Ayak tabanımda yere tam değiyor.
Ama BN125 teki gibi yana dönüşte durmam halinde ayağımı uzatma marjım azalıyor.
2. Durduğu yerde motoru sağa sola yatırdığımda ağırlık merkezi aşağıda, hissediliyor, buraya kadar tamam.
Bugün BN125'i TRK251'den ağır olarak düşünebiliriz. (Normalde boş ağırlıkta TRK 10kg daha ağır).
Çünkü benim motorda yakıt var TRK'da yok. Bende topcase var ve içindede en az 7-8 kg ekipman.
Ama buna rağmen benim motoru durduğu yerde sağa sola çok daha kolay, güç harcamadan rahatça yatırıp kaldırabiliyorum.
Bindiğim tüm motorlarda en çok buna dikkat ediyorum. Sanırım benim için en önemli kriter bu.
3. Arka amortisör tepkisi TRK251 ve BN125 hemen hemen aynı gibi. Yani yumuşak ve benim istediğim gibi.
Ama ön amortisör BN125'te üzerine oturduğumda bile hafif sönüm yapıyor. Ön frene basıp ağırlığımla öne abanınca
amortisörün kapandığını görebiliyorum. Nasıl söylesem hani şu GS1200 lerdeki amortisör gibi.
TRK251 de ise üzerine oturduğumda ön amortisörde neredeyse sönüm yok. Ön frene basıp abanınca çok çok az kapanıyor.
Ben daha çok arnavut kaldırımlı yollarda kullanmak zorunda olduğumdan bu durum sürüş konforumu sıfırlıyor.
Yukarıdaki anlattıklarım başkaları için bırakın sorun olmayı tam tersine istenen/aranan unsurlar olsada;
Bir kez daha anladımki, ben motorumu hem çok seviyorum, hemde kullanırken müthiş keyif alıyorum.
Daha yeni, daha teknolojik, daha şık, daha güçlü bir motorda olsa beni BN125'ten koparamıyor.
Manyakça bir duygu biliyorum ama maalesef böyle
Dipnot : CBF250, 13 yaşında bir motor ama ilginçtir üzerine oturduğumda yukarıda aradığımı belirttiğim özellikleri
tam olarak karşılıyordu. Yinede CBF250 defterini kapattım.
Dipnot2 : Rica ettim, birkaç farklı motorun selesine daha oturdum.
Aradığım birinci önceliğin alçak sele (80cm altı), ayak pedlerinin konumu, ağırlık merkezinin mümkün olduğunca yere yakın olması,
olduğunu iyice anladım. Motoru durduğu yerde güç sarfetmeden sağa sola yatırıp kaldırabilmeliyim.
İlginçtir bu aradığım birincil özellikleri bulabildiğim tek motor RKS Klight 202 oldu !
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)