Altındaki motorun hakkını vermekle kendi ustalağının hakkını vermek arasındaki ince çizgiyi buldukça bence sorun yok. Ama mantıken İstanbul'un dur kalklı trafiğinde hem de bu benzin fiyatlarında yapılması en güzel şey otomatik vites 125 cc bir alet en iyisi.
Tabii bu başlık bir kaç yıldır devam ediyor. Yanlış hatırlamıyorsam bir kaç msj bende eklemiştim. Bunca zamanda benim motora bakışımda azıcık değişti. Artık kesinkez motoru bir ulaşım aracı olarak görüyorum ve bu çerçevede en rahat edebileceğim motoru tercih ediyorum. Bundan hem keyif alıyorum hemde kaç cc olacağı cevabıda çıkıveriyor.
"Motosiklete neden büyük hacimli ve süratli motorla başlanmaz?"
sorusunun en güzel cevabı bence motordan ne anladığınızla alakalı.
@Predator[23rd]
Motosikleti gerçekten kullanmaya başlamak ne demek? Yarış motorlarında böyle bir alışma zamanı yok. Diğerlerinden farkı da bu. Deneyimin yokken kullanmaman gereken bir motor. Verdiği his farklı derken motocrossta kullanılan teknikler Supersportta işe yaramıyor, aksine tehlikeli oluyor demek istedim. Scooter kullanırken çok teknik bilmene gerek yok ama bu motorları yolda tutabilmek için bile bazı teknikleri tam olarak uygulayabiliyor olman lazım. Tabi demek istediklerimi CBF500 kullanan biri olarak anlayamayabilirsin, normaldir. Caddede kullanımla pistte kullanım arasında bile inanılmaz fark var. Öğrendiğin herşeyi unutman, pistte tamamen farklı şekilde kullanman gerekiyor. Caddede çok sıkı motor kullanan bir sürü insan pistte sütten kesilmiş kuzu oluyor. Neden mi? Çünkü cadde tekniklerini pistte uygulayıp işe yaramadığını görünce tırsıyorlar...sende aynisini diyorsun aslinda: "Ben motosiklet sürmeye 1990 yılında motocross ile başladım. İlk kez Supersport motora bindiğimde hiç zorlanmadım ama bana hissettirdiği şeyler çok farklıydı." zorlanmadigina göre temel kullanimi kurallari ayni, sadece verdigi his biraz farkli. altindaki motosikleti gercekten "kullanmaya" basladiginda tabii ki farkli teknikler lazim olacak. kimse superbikeleri ayakta kullanmiyor ...
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
@boy
Abi ben laf yetiştiremedim iyi ki geldin. Senin bilgin daha fazla bunu herkes bilir. Teşekkürler.
1- Burada forumu okuyanlar ister istemez yönleniyor. O yüzden yazılanlar önemli
2- O motorların üstüne çıkan insan hız yapar. Ben yavaş kullanırım diyip racing alan arkadaşlar 2 gün sonra 250 km/h yaptım diyip çıkar karşımıza. Yani şunu anladım ki çevremdeki yüzlerce motosiklet sürücüsüne baktığımda: Motor ne kadar gidiyorsa basılıyor.
3-Kıvraklık küçüklükle genellemedir. Mesela cbr125 ve cbr1000rr kıyaslandığında... Yoksa fizik bilgim yeterince iyidir.
4-Sorun da burada zaten 600rr 50 km/h ile kullanılmaz. Genelde 200-250 km/h gibi hızlar denenir. İnsan kendini durduramayabilir. Acemi birisi kıyaslandığında 50 km/h ile viraj almak hafif bir motorda daha kolaydır. 600rr ı yatırmakla, cbr125 i yatırmak bir değildir.
Ben forumdaki tecrübeli abilerimi dinleyerek (BBRR, boy...) 250cc ye geçtim. Benim motoru kullanan arkadaşlar zor sürerken ben motora bindiğim ilk gün çok güzel kullandım. Çünkü önceden tecrübem vardı.
Foruma fazla giremiyorum. Cevap vermekte gecikirsem kusuruma bakmayın.
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin
@ylmzzz
Sana motor için planalrımı sayayım:
Para bulduğum anda almayı düşündüğüm motor CBF250. Eğer kazayla fazla para geçerse elime (loto fln gibi) alacağım motor ER-5 veya CBF-500, ancak bence güçleri fazla, deneyimsizken 160+ km/s hıza çıkmak çok riskli. Yurtdışında uygulanan (sanırım hava kısıtlayıcılar) metodlarla bu motorların ~50hp olan gücünü çoğu AB ülkesinde yasal başlangıç limiti olan 30 hp'ye indirdikten sonra kullanırım veya gazı fazla açmamı engelleyecek şekilde bir modifikasyon yaparım.
Bu motorla 2 yıl veya 20.000km deneyimden sonra alacağım motor bir F650GS veya eşdeğeri. Bu motoru da uzun süre kullanmak isterim.
Racing konusuna gelince...
Yarış motorlarına bayılıyorum. Sesleri, hızları beni cezbediyor. Ancak bir R6'ya sahip olup trafiğe açık yollarda kullanmak bana çok ürkütücü geliyor. Bir Porsche 911 Turbo veya Lotus Elise'yi trafiğe açık yolda kullanmak benim için R6 kullanmaktan daha iyi bir seçim. Hele ki bir CBR1000RR'a ömrüm boyunca sahip olmayı hiç istemem. Senin de dediğin gibi bir 600RR 50km/s hızla, 100km/s hızla kullanılmaz. Bir 600RR ile düz otobanda 150'yle bile gidilmez, insan ister istemez 200+ hıza çıkar. Fiat Albea ile bile otobanda ortalama 150-160km/s ile sürüyorum, arabanın son hızı 180 civarı. Altımda 600RR olsa eminim 200-220'nin altına inmem.
Yarış motorlarına bayılıyorum, belki bir zaman kiralayıp kullanırım, pistte kiralarım, ama asla sahip olmayı düşünmem. Yolda kullanmak için bence aşırı güçlü makineler.
Ben uyarıları gerçekden dikkate alıyorum ve haklıda buluyorum. Destekçinizim hiç motor kullanmama rağmen Race 600 cc ve büyüklerin üstünee oturunca ne kadar ağır ve büyük olduklaarını hiissediyorum...
Uyarıcı yazılar kesinlikle boşa değildir... Emeği geçenlere teşekkürler...
bana göre yazdiklarinda bir iki cok ilginc notka var:
alirsan CBF500'ü 34beygire sinirlamayi düsündügün gibi gaz tam acmani engelleyecek modifikasyonlar yapmayi bile planliyorsun. hmmmm, bu kadar zahmete girip parayi dökmeye razisin, hemde kimsenin zoru olmadan. ancak modifiye etmeden motosikleti ölcülü kullanmayi düsünmüyorsun. ilginc. hele gazi acmayi engelleyecek modifikasyonu kendin yapacaksin ve herhalde yapar yapmaz prosedürü kafandan silmeyi de düsünüyorsun ki ertesi sabah tekrar eski haline getiremiyesin, degil mi?
sen hic hayatindan 200'ün üstünde araba veya motosiklet kullandin mi? avrupanin otobanlarinda bile yer yer baya (arabayla) korkutucu olabilen bu süratin ne kadar riskli oldugunu farkinda misin ki "R6 olsa 200'ün altinda düsmem herhalde" diyebiliyorsun?
hayretle kendinizi nasil olur bu kadar iradesiz insanlar olarak gösterdiginiz ve/veya baskalarini iradesiz kontrolsüz koyunlar olarak gördügünüzü izliyorum ... yazik ...
evet ya, harbiden.... dolu halleriyle CBR600RR 185kg, ZX-6R 201kg, R6 187kg ve GSX-R600 197kg. CBF500 ise 210kg ... yeni 600cc'lik superbikeler gercekten COK agirlarmis ... CBF500'den sonra GSX-R600 insana boyut ve agirlik olarak ufacik geliyor ...
Dostum planın güzel ama tavsiyem şu. CBF250 al direk. CBF250 bence başlangıç için maksimum seviye ve ideal. CBF250 kıvrak ve boyut olarak çok büyük değil. Zarar ederim diyorsan 2.el cbf250 ile başlarsın 4.500-5000 ytl ye rahat bulunur. Sonra cbf500 ya da er5 e geçersin.
Ben kendi motoruma göre tecrübeliyim. Yani tecrübe gitmek değil sadece. Bugün mercedesli bi öküz çıktı ara sokaktan hemen vites küçültüp fren yaptım ve sola kırdım tabi aynama bakarak. Bunlar 1 saniyenin içinde oluyor. Alışık olmadığım bir motor olsa ön freni sıkardım aniden düşebilirdim. Sonra motosiklet tehlikeli diye yasak koyardı ailem.
Dediğim gibi cbf250 alırsan 2.elde zarar etmeden satarsın. Sonra 500-600cc bir motora rahatlıkla geçersin. 125cc ile başlamak da iyi fakat uzun mesafede şahsen ben sıkılıyorum 125cc ile. Şimdi bazı arkadaşlar aralarında hız farkı pek yok diyebilir ama uzun yolda ani hızlanma, rampa gibi etkenleri düşündüğümüzde çok fark var 250 ve 125cc arasında.
Siz siz olun motosiklete küçükten başlayın. Ustaları dinleyin diğerlerine kulaklarınızı kapatın.
Sıkmadım umarım birşey daha söyleyim. Ben motorumu ilk aldığımda 130-140 altına düşmüyordum. Şimdi tecrübem arttıkça 90-100 km/h ile seyredebiliyorum. Yani biraz sakinleşmek lazım
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin
@ylmzzz
Bu tip insanlara kimse laf yetiştiremez arkadaşım. Daha önce birçok örneklerini gördük. Sadece tartışmak için polemik yapıp dururlar. Altlarına güçlü bir makina versen inan kullanamayacaklar... Neyse ki başlık amacına ulaşıyor, senin gibi birçok kişi ne demek istendiğini kavrayıp küçük motorla başlıyor bu işe. Bu işin doğrusu bu, kim ne derse desin. Ben sadece insanların olur olmadık kişilerden duydukları abuk subuk tavsiyelerin sonucunda başlarına kötü birşey gelmesini engellemek için bu kadar uğraşıyorum. Dört senedir MSN'den beni listesine ekleyip motosiklet hakkında birçok şey soran o kadar çok kişi var ki inanamazsınız. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak için sadece yazılanları okumak lazım ama bazıları kafasının dikine gitme konusunda çok istikrarlı... Onlar için elimden birşey gelmez ne yazık ki...Abi ben laf yetiştiremedim iyi ki geldin. Senin bilgin daha fazla bunu herkes bilir. Teşekkürler.
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
Evet, kendimi iradesiz olarak görüyorum. Sonuçta iradesiz olmak kırık çok sayıda kemiğe sahip olmaktan iyidir. Yeterli deneyim kazanmadan güçlü bir motor alırsam da yanlış yerlerde hızlı gitmek isteyeceğimi biliyorum. CBF500'ün ağırlığını 180kg civarı tahmin ediyordum, kuru ağırlığı 183 kg'mış, yağ+benzinle 206 oluyor. Düşündüğümden ağır, zaten bu da sadece bir fikirdi, artık aklımdan çıkartıyorum sanırım. Ancak R6 ile CBF500 arasında dağlar var, R6 20kg daha hafif, 80 beygir daha güçlü.
19 yaşında otomobilde 500km tecrübem varken dayımın Opel Tigra'sıyla 200km'nin üstüne çıktım. Kendi irademe pek güvenmiyorum, ayrıca yeterli tecrübe kazanmadan altımdaki motorun 0'dan 100'e bir Subaru Impreza'yla kapışacak zamanda çıkmasını istemiyorum.
Bir R6'nın 0-100 kalkışı dünyanın en hızlı otomobillerinden biri olan 911 Turbo kadar iyi. İki yıllık B ehliyetim, 2000 km tecrübem var. Eğer sınırsız param olsa bir 911 Turbo almam; çünkü açıkça söylüyorum, "bazı yerlerim" yemez. Sağ ayağımın altında 1400kg'ı taşıyan 480 hp güç bana fazla gelir, sağ elimin altında 200kg'ı taşıyan 60 veya 120 hp güç de. Bugün otomobil alacak olsam 200hp'lik bir Honda Civic Type R da almam. Sınırlarımı biliyorum, bir R6 veya 911 Turbo bu sınırların çok üzerinde.
Yılmaz, zaten şu anda MZ251 bile alamıyorum "Lotodan ikramiye falan çıkarsa" diye o yüzden dedim CBF500 baya ağırmış, bir Transalp'in üzerine oturup motoru hafifçe yatırdığım zaman neredeyse devriliyordum, TA'ya da henüz hazır olmadığımı düşünmüştüm. Fırsatım olursa zaten bir CBF250 istiyorum, ama büyük olasılıkla bir YBR'yle falan başlayıp sonra F650'ye geçeceğim. Şu üniversite bitse de çalışıp Borusan'ı zengin etmeye başlasam...
Dolu ve bilgili diyaloglar sonucta, karşılıklı tartışılıyor isteyen istediğini alıyor bu yazısmalardan, yazdıkları seyler bi seferde bir kenara atılacak seyler değil kanaatindeyim ben şahsen.
Ama herkesin mantığı var makul gördüğünü kabul ediyor, risk onun hayat onun, objektif olmak lazım bence, içi dolu ve birikimlerden sızdığı belli olan yazıları ben dikkate alıyorum şahsen,
boy ustanın yazıları gibi, tecrübelerden faydalanmak ve bir şeyler almaya çalışmak gerek diye düşünüyorum hep. Ama farklı yorumları ve yollarıda görmek onlar hakkında da bir fikre sahip olmak daha da güzeli.
Bana göre motosiklet sahibi olacak insanın yapısıyla da çok alakalı bir şey bu hacim olayı, tabi benim yorumum hevesli bir çaylak edasıyla olur, kişisel olur?
Motosiklet kültürü tam olarak yerleşse ülkede bence bir çok şey kendiliğinden düzene girecektir.
Hani boy ustanın verdiği bir örnek vardı, ünlü bir motorcu bir eğitim semineri için türkiye'ye gelmiş ve türkiye'de trafikte bir süre motosiklet kullandıktan sonra "Bu trafikte motosikleti kaza yapmadan kullanabiliyorsan zaten çok şey biliyorsundur" tarzı bir şey söylemiş eski sayfalarda var tam hatırlayamıyorum. Bence kapak bir söz söylemiş adam.
Burda karşılıklı yazılanların içerisinde öyle güzel açıklamalar ve yorumlar varki Predator[23rd] ve boy ustanın yazdıklarında özellikle, ben daha 14000 km lik bir motorcu olarak tecrübe sahibi çok motorcu da bu kadar özveriyle bir şeyler anlatmaya çalışan üstada rastlamadım. Camia da sanal alem dışında dışarıya şöyle bir bakınca insan, paylaşımın çok az olduğunu görüyor, yetersiz olduğunu görüyor ve paylaşım olsa bile işin ego tatmini boyutuna dönüştüğünü görüyor. O yüzden farklı da olsa dolu yorumlar ve paylaşımlar bence hep olmalı, bir çok ses çıkmalı tabi dolu, ortaya karışık olmalı, mantıklı ve bilinçli motorcu onu ordan alır çeker kafasına yazar zaten, ki yazıyordur da.
Türkiye' de SS sahibi motorcuların kaç tanesi o gücün ve sorumluluğun farkında mesela. ilk motoru geçtim. Sokak yarışları her şehirde olmuyor mu. Benim yaşadığım bu kücük sehirde bile kulağıma geliyor bi yerlerden. Ki büyük şehirleri düşünemiyorum. Görüyorsun yolda ama altındaki o makina senin kafa yapındaki bir adam için değil, bırak şimdi o makinayı diyemiyorsun.
Yani bana(çaylağa) göre, kültürü aşılamalı ilk iş, kafaları geliştirmeli kullanıcıların, motosiklet risklidir derim ben hep, 4 tekerli gibi değildir derim. Kücük veya büyük cc. 4 tekerliye göre riskli bir makina bu.
Belki de bu açıdan bakınca ve ülkedeki motosiklet kullanıcılarının bilincini ve tutumunu görünce başlangıç motoru olarak büyük hacimli motosiklete karşı bir duruş sergilemek mantıklı. Düşünsene 125 cc lik scooter a "o koruma ve o pahalı kask fazla değilmi bu motosiklete" diye yorum yapan adamlar var bu ülkede. Mantık değilde sanki kişilere göre tedbirli adımlar atmak diyebiliriz buna belki de. Oturmuş bir motosiklet kültürü olsa, bilinci yerleşse, trafikte tam anlamıyla bir yer alabilsek, en azından iki otomobil arasında ilerlerken arkadan kenara çekil diye sellektör yapan, sıkıştıran kerestelerin sayısı iyice azalsa o zaman da predator[23rd] nin yazdıklarına doğru bir yöneliş olabilir diye düşünüyorum. Yanlışsam düzelt, ekleme yap.
Comfirmation Bias
rene, benim anlatmaya calistigim türkiye'deki trafige bagli degil aslinda.
ben boy'un anlattigi superbike'lerin potensiyel tehliklerine itiraz etmedim. sadece sacma buldugum bir genellemeye katilmiyorum. evet, motosikletin üstüne binip "ben surada yarim saat scootere binmistim, bisikletin de kitabini yazdim, arabayi da 3 senedir kullaniyorum vites sorun degil" diye cbr600rr'in üstüne atlar ve hemen 260'i görmek istersen o aletin seni öldürme ihtimali yüksektir. ama saygiyla ve azicik korkuyla yaklasirsan, bu isin ciddi oldugunu biliyorsan ve gaz kolundaki kontrolsüz hareketlerin seni ve baskalarini öldürebileceginin farkinda olarak dogru davranabileceksen CBR600RR ile bu ise baslamanin bir sakincasini ben görmüyorum. boy istedigi kadar CBR600RR CBF500 gibi kullanilmaz desin ve pist tecrübesini öne sürsün, hic önemli degil. CBR600RR tabii ki CBF500'den farkli olacak ama sehir ici kullanimda (maksimum sürat 60km/h, bilemedin 70km/h) herhangi baska bir motosikletten farkini sadece bileklerinin aksam agrismasinda göreceksindir. mountain bike ile yaris bisikleti arasindaki fark gibidir. evet yaris bisikletine biner gibi dag bisikletiyle downhill yapmaya kalkisirsan ölürsün ama bakkala gitmek icin kullaniyorsan ikisini ayni sekilde kullanirsin ve tek farki oturma pozisyonu olur.
Predator[23rd] arkadaşım, herhalde seninle bu konuda anlaşamayacağız. Sen herkesi tek bir sınıfa sokuyorsun. Diyorsun ki Supersport ile başlayıp 60 km/h ile kullanırsan birşey olmaz. Evet haklısın tabi ki birşey olmaz. Ancak herkes senin dediğin gibi bilinç sahibi değil. En azından ben 18 senelik motosiklet hayatımda senin dediğin gibi, altında Supersport makina varken scooter gibi kullanana rastlamadım. Piza servisi yapan motosikletli arkadaşlar, kuryeler bile altlarındaki scooter veya 125cc motorları yarış motoru tarzında tam gaz kullanıyor. Benim şimdiye kadar gördüğüm Sport makinalarla yapılmış olan kazaların nedeni %90 oranında deneyim eksikliğiydi, kalan %10 oran da kendine fazla güvenden dolayı "bana birşey olmaz" mantığıyla abuk subuk risk alanlar. Deneyim zamanla kazanılan birşeydir. Sen altındaki küçük makinaya çok iyi şekilde hakim olacaksın ki, büyük makinaya geçtiğinde zorlanmayacaksın. Teknikler çok daha iyi oturacak. Ama sen daha küçük motor kullanmadan, küçük motorla deneyim kazanmadan işe direk olarak büyük motorla başlayıp o motorda deneyim kazanmak istersen işte bunun sonucu hiç iyi olmaz. Bu tip motorların ne kadar tehlikeli olduğunu illa ki kaza yaparak değil, deneyimli insanların vermiş olduğu bilgilerden veya çeşitli kaynaklardan öğrenebilirsin, bu sayede de hayatta kalırsın. Herhalde esas anlatmak istediğimi bu sefer anlatabilmişimdir. Ayrıca bir şey daha eklemek istiyorum, hangi ülkede motor kullandığın da bir o kadar önemli. Viyana'da bilinçli motor kullanan insan sayısı tahminimce buradakinden kat kat fazladır.
@rEnE
Arkadaşım öncelikle şunu söyleyeyim, ben usta falan değilim. Buradaki birçok kişiden daha uzun süredir motosiklet kullandığım ve şu anda yarıştığım için sadece birçok kişiden daha deneyimliyim. Usta olmak çok farklı birşey. Mesela Valentino Rossi gibi insanlar bu işin ustasıdır. Ki ustalar bile hata yapar. Birşeyi öğrenmek için illa hata yapıp deneme yanılma yoluna gitmek gerekmez. Deneyim kazanmak için başka insanların deneyimlerinden de yararlanma gibi bir seçenek daha var. Örneğin bir insan yapmış olduğu kazanın nedenini başkasına anlattığında, diğeri demek ki benim bu yanlışı yapmamam gerekir der ve o olaydan birşeyler öğrenir. Benim de motosiklet konusunda yeni olan arkadaşlara yardımcı olmamdaki, yanlış şeyler yapmalarına engel olmaktaki amacım budur. Eğer ben kendime güvenip 1000cc bir makina ile yarışıyorsam, bazı şeyleri boşa söylemiyorumdur. Neden insanlara yanlış birşey söyleyeyim, neden insanların büyük motorlara binmesini engelleyeyim ki? Bu makinaları çok iyi tanıyorum. Kesinlikle başlangıç motoru değiller. Şunu da unutmayın, bunu söyleyen sadece ben değilim. O usta dediğiniz insanlar da aynı şeyleri söylüyorlar. Usta olanlar zannediyor musunuz bu işe büyük motorla başlamışlar? MotoGP'de yarışanların hepsi 125cc ve 250cc den gelme insanlar.boy ustanın yazıları gibi, tecrübelerden faydalanmak ve bir şeyler almaya çalışmak gerek diye düşünüyorum hep. Ama farklı yorumları ve yollarıda görmek onlar hakkında da bir fikre sahip olmak daha da güzeli.
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
bazen sasiralacak derecede az buluyorum. tabii ki türkiye'de kullandigi motosikletin motor hacmini ve maksimum gücü disinda motosiklet hakkinde en ufak bir fikri bile olmayan insanlarin sayisi bir hayli fazla ama onlardan burada da var ...
neyse, genel olarak bu konuda anlasiyamayacagimiz acik. gereksiz yere tartisip ortami germenin bir anlami yok derim.
peace!
Rüzgara Karşı Koşmamışsan, Onunla Esmeyi Bilemezsin; Henüz Motora Binmediysen, Yaşıyorum Diyemezsin !!!
yazı için sağol bende 90 ccle başladım şimdi 250cc alcam
Güzel bilgiler zaten bende 125 ile başlamak istiyorum bir başlayabilsem.
hortlamış bu başlığa bişey yazmak istiyorum.
geçen arızalanan motorumla yolun kenarındayim.
çocuğun biri geldi. 17-18 yaşlarında.
motor tekliyor ona bakıyorum dedim.
motoru çalıştırdım neyse. bu çalıştığını görünce
tamam kapışıyomuyuz dedi. haydaaaa.
kolunda kask üstünde bolmu bol bi derimont altında 600rr
yardıra yardıra gitti. işallah kaza yapmadan aklı başına gelir.
unuttum bide artcısı vardı. ondada kask yoktu.
büyük işler küçük adımlarla başlar koşmak için önce yürümeyi bilmek gerekir diyorum başka bişeye gerek duymuorum
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)