UMU adlı arkadaşın bir başlığı var :
R1, Motora Başlangiç Için Nasil Sizce?
Burada yazılanlara o kadar aykırı ki, okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim...
UMU adlı arkadaşın bir başlığı var :
R1, Motora Başlangiç Için Nasil Sizce?
Burada yazılanlara o kadar aykırı ki, okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim...
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
risk cok fazla! ve 0 risk imkansız! minimuma indirmek için: eğitim (fazlasıyla ve yıllarca) + bilinçli motorcu olup altınızdaki makine ne olursa olsun ona karşı olan saygınızı ve şevkatinizi eksik etmemek ve en ufak bir kusurda sizi affetmeyeceğini onunla dalga gecmenin karşılığının hayatınıza maal olacağını bilmek gerekiyo. motoru(herhangi) sevmenin ve sürmenin bedeli o kadar pahalıki!
ne yani şimdi ben ilk motorumu 250 cc lik bi crusader yada chopper almiimmi ?
Bu yenı baslama konusu sadece race tarzı motorlar ıcın mı gecerlı yane ben sımdı FZS 600 endouro alsam yenı baslayan bırı ıcın doru olmas mı ?
İşte başlık yine geyik muhabbetleri arasında kayboldu gitti...
@batigol-7
Başlangıç motoru olarak illa scooter ile başlanmalı diye bir şart yok. 250cc bir cruiser motosiklet ile de başlanabilir tabi. Önemli olan motor hacmi değil, motorun verdiği tepkidir.ne yani şimdi ben ilk motorumu 250 cc lik bi crusader yada chopper almiimmi ?
@NADA6378
Baaşlangıç motoru olarak uygun olmayan sadece racing tarzı motorlar değil. Şimdi hangi motor başlangıç olarak uygundur, hangisi değildir şeklinde liste yapmak pek mantıklı değil. Doğru motor birçok kritere göre de değişir. Eğer kişinin cüssesi scooter veya benzeri ufak tefek motorlara uygun değilse bence enduro motorlarla da başlanabilir, enduro motorlar da çok performanslı motorlar değildir, bazı motorlara göre daha sakin davranış gösterirler.Bu yenı baslama konusu sadece race tarzı motorlar ıcın mı gecerlı yane ben sımdı FZS 600 endouro alsam yenı baslayan bırı ıcın doru olmas mı ?
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
Yazdıklarımı çok beğenip sanki kendi yazmış gibi başka forumda yazanlar bile var. Cık cık cık... Ayıp...
Orjinal Başlık (Benim açmış olduğum)
Kopya Başlık (başkası tarafından kendi yazmış gibi gösterilen başlık)
Bu konuda açmış olduğum cevap başlığı :
Deneyimli, bilgili gözükmeye çalışan deneyimsiz ve bilgisizler !!!
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
Abi bunu BBrr nin başlangış motoru başlığıyla birleştirsene?
Kolpa Adamları
boy arkadasım yazın için çok saol henüz ben de motor tutkusu yeni başladı ama bilgisizlerin verdiği bilgilerden az daha kendimi öldürücektim sanırım nese bende yeni bir motor almayı düşünüorum ne alabilirim sence benim gözüme cbr 125 ve gt250 r ii gibi geldi bilgilendirirsen sevinirim bu arada izmirde motor kullanmayı öğreticek bi ark var mı :S
BU kadar hırsla la öğrenirmiyim hımm ne dersinizz:pale:
selam arkadaslar racing motorlarda daha çoktazeyım hatta yeni baslayacagım inşallah.son zamanlarda racing motor tutkusu bende aşırı dereceye ulaştı. iş yerinde scooter kullandıgımız için alacagım motoru ona gore sectım ve bir nostalji aldım.aslında başlangıç olarak yarış motoru istiyordum hemde deli gibi ama elim alıssın ıyıce dedim ve aldım su an da halen kullanmaktayım ama aldıktan sonra keske yarıs motoru alsaydım dedim ve aylardır her marka yarış motorunun her ozellıgını ınceledım ve sizin yazdıklarınızı okuyunca dedim ki ben dogrusunu yapmısım bununla baslamakta ama dersinizki o motorla bunun ne alakası var zaten olayda orada ya ben hiç yarış motoru surmeden zzr 1100 u almayı dusunuyordum (ee banada hak verirsiniz daha yeniyim ogreniyorum yani ve su an alacagım motora karar vermiş bulunmaktayım ogrenene kadar hyusong 250 kullanmak en dogrusu gibi.benim bunu anlamamda emegi gecen butun arakadaslara tesekkurler ederim.ayrıyeten bana racing motor konusunda yardımcı olmak isteyen arkadasların yardımlarını beklerim.sagolun arkadaslar. kazasız belasız iyi sürüşler
valla benim birader Yzf R1 le basladı motora 5 ay oldu 2 kaza yaptı cok hafıf yınede ıyı kullanıyor ama benım ıcımde tedırgınlık var sonucta 1000cc bır motor ve ılk kez motora bınılıyor.VEDE KASK INI TAKMIYORRRR hanı bılezık yapanlar varya onlardan ıste(iyi kullanmıyor iyi hakim oluyor)
@Gokhan2433
Başın sağolsun! Şimdiden diyeyim de...valla benim birader Yzf R1 le basladı motora 5 ay oldu 2 kaza yaptı cok hafıf yınede ıyı kullanıyor ama benım ıcımde tedırgınlık var sonucta 1000cc bır motor ve ılk kez motora bınılıyor.VEDE KASK INI TAKMIYORRRR hanı bılezık yapanlar varya onlardan ıste(iyi kullanmıyor iyi hakim oluyor)
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
Honda'nın bu ayki e-bülteninden alıntıdır.
Benzer iki başlık olduğu için ikisine de kopyalıyorum, çünkü çok beğendim bu yazıyı...
Lütfen dikkatlice sonuna kadar okuyun
Başlangıç için hangi motosiklet tercih edilmeli?
Bir çok kişinin aklındaki ilk sorudur bu, konu motosiklet olunca. Neredeyse herkesin de küçük ürünle başlanması gereğini önceden duymuşluğu vardır. Bu, gerçekten de ezberlendiği için söylenegelen, mantıksız olsa da bir şekilde kabul görmüş bir yaklaşım değildir. Motosikletli yaşantıya küçük ürünlerle başlamak en doğru tercih olacaktır. Birçok mantıklı sebebin en başında, kişinin henüz tecrübe edinmiş olmadığı, yeteneklerini geliştirme fırsatını henüz bulmadığı süreçte, içine düşmesi olağan riskli durumlardan kendisini en az zararla ya da zarar görmeden sadece tecrübe edinerek kurtarma şansı gelmektedir. Küçük, mütevazı motor gücüne sahip, hafif araçlarla kişiler kendi hatalarını ya da başka sebeplerden kaynaklanan olumsuz durumları çok daha rahat tolere etme şansına sahiptir. Oysa başlangıç sürecinde büyük, ağır ve kuvvetli ürünler seçen kişilerde risk daha fazla olduğu gibi aracı istenilen oranda kontrol edememenin verdiği bir yılgınlık durumu da ortaya çıkabilmekte ve sürücü motosikletten daha yolun başında soğuyabilmektedir.
Sorgulanabilecek bir diğer konu ise yeni başlayan kişinin aldığı büyük, ağır, performanslı ve albenili ürünün kapasitesinin ne kadarından yararlanabildiğidir. Şaşılası bir şekilde toplumda yaygın olan kanı, kişinin aldığı ürünün yeteneklerini, kabiliyetini kendi şahsının zimmetine de geçirebildiği kanısıdır. Bir çok kişi profesyonel anlamda sürat ya da dayanıklılık yarışlarında kullanılan araçları daha işin başında edinmekte, ancak bu araçların yeteneklerinden yararlanabilmek yerine ancak bir yerden bir yere ulaşımlarını diken üzerinde gerçekleştiremektedirler. Bu, aracın performans özellikleri göz önüne alındığında kişinin ve çevresindekilerin sağlığını tehdit edebildiği gibi finansal anlamda da altına girilmesi çok da gerekli olmayan bir yükün altına girilmiş olduğu anlamına gelebilmektedir.
Küçük ürünlerle motosiklete başlamanın motosikletli yaşama sağladığı avantajların en önemlilerinden birisi ise süphesiz kişinin küçük ürünler ile yeteneklerini büyük ürünlere oranla çok daha hızlı bir şekilde geliştirebilme fırsatı bulabilmesidir. Edinilen küçük ve sınırlı performansa sahip ürünü kapasitesinin tamamı ile kullanabilmek, bu ürün ile daha fazla gelişilemeyeceği inancına sahip olduktan sonra ürünü büyütmek, kişisel gelişim açısından en doğru strateji olacaktır.
Karar verirken gözönüne alınacak etkenler nelerdir peki? Finansal olanaklar sonuna kadar zorlanılmalı ve en prestijli, sahip olmanın en çok haz vereceği ürün mü, yoksa en büyük keyfi verecek, günlük yaşantınıza en uygun bir şekilde adapte edebileceğiniz bir motosiklet mi? Şüphesiz ki sahip olmanın verdiği haz pratikte en belirleyici unsur olmaktadır. Bu sebepten bir çok kişi motosikletini sık değiştirir durumdadır, çünkü kullanmaya başladıktan sonra sahip olmanın verdiği tatminin öneminin yerini motosikletin size verdiği kullanım keyfi ve pratikliği kazanmaktadır. Sonraki süreçte ise karar aşamasında bu kaygılar daha etkili rol oynamaya başlamaktadır. Göz önünde bulundurulması gereken maddelerin başlıcaları olarak kişinin fiziksel durumuna, kullanım yer ve amacına uygun bir motosikletin seçilmesi ve seçilen ürünün başlangıç için uygun ağırlık, yükseklik ve motor gücü değerlerinde olmasıdır. Bireysel farklılıklar sebebiyle konu ile ilgili rakam vermek çok doğru olmamakla beraber anlatılanların havada kalmaması amacıyla kabaca 250cc motor hacmi, 30hp motor gücü, 150kg ağırlık ve kişinin her iki tabanının da yere tam olarak basmasına izin verebilecek bir sele yüksekliği belirleyici üst sınırlar olarak gösterilebilir.
Boy ve kilosunun ortalamanın üzerinde olmasını bahane ederek büyük motosiklet almaya yanaşan kişiler için ise sele yükseklikleri fazla olan ancak motor hacmi ve ağırlık değerleri kabul edilebilir düzeyde olan küçük enduro ya da kros modelleri iyi bir tercih alternatifi olabilir.
Motosiklet alırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise önceki sayılarda detaylarına değindiğimiz doğru oturuş pozisyonunda oturulduğunda, motosiklet üzerinde rahat edilip edilmediğinin kontrolüdür. Motosiklet satın almak, kıyafet satın almaya benzetilebilir. Kişiden kişiye değişen fiziksel özelliklerle birlikte doğru tercih olabilecek ürünler de farklılık gösterebilecek ve herkes için ayrı bir doğru karar sözkonusu olabilecektir. Başlangıç ürünü edinirken dikkat edilmesi gereken, genel hatları ile yukarıda belirtilen özelliklerde, başlangıç için uygun motor hacmi, gücü ve ağırlık özelliklerine sahip ürünler arasından kişinin kendi yapısına en uygun olan, bir ele oturan eldiven gibi kişinin fiziksel özellikleri ile bir bütün oluşturabilecek ürünü seçebilmektir.
Oturuş pozisyonu rahatlığı gibi yukarıda sözü edilen kullanım yer ve amaçları da belirleyici unsur olmalıdır. Örneğin ruhunuza hitap eden araç bir super sport model olabilir, ancak günlük kullanım alanı evden işe ve işten eve şeklindeyse ve bu mesafe de birkaç kilometreyi geçmiyorsa scooter doğru bir tercih olabilir. Sele altındaki geniş eşya taşıma kapasitesi de günlük kullanım açısından kayda değer bir avantajdır. Şehir içinde ama nispeten uzun mesafelerde de kullanılabilecek, ancak trafiğin yoğun olduğu durumlarda da yüksek manevra kabiliyeti ile beklentileri karşılayabilecek modellere örnek olarak ise naked olarak adlandırılan modeller gösterilebilir. Dik oturuş pozisyonuna sahip, hem asfaltta hem de lastik, jant ve süspansiyon sistemi yapıları sayesinde bozuk zeminde kullanıma yönelik olarak enduro modeller ise başka bir alternatif oluşturmaktadır. Ağırlıklı olarak uzun yolda ya da seyahatlerde kullanılacak modeller arasında ise konfor özellikleri yüksek olan, performansları da bu kullanıma olanak sağlayan touring ya da performansın konfora göre daha ön plana çıktığı sport touring modeller tercih edilebilir. Uzun yoldan ziyade kısa mesafeli gezintiler için vücudun geriye doğru bir açı ile araç üzerinde konumlandığı, klasik çizgilere sahip custom ya da chopper olarak adlandırılan sınıf ise bir başka seçenek olarak düşünülebilir. Super sport modeller ise tamamen yarışa ve yüksek performansa yönelik, konforun ikinci planda kaldığı ürünlerdir ve sert süspansiyon yapıları sebebiyle bozuk zeminler için en uygun araçlar değillerdir. Trafiğe çıkma izni olmayan, tamamen off-road kullanımına yönelik şasi, jant, lastik, süspansiyon ve elektrik sistemi ile donatılmış, hafifliğin ön planda olduğu kros modeller ise yol harici sportif kullanım ve dayanıklılık yarışları için tasarlanmış tam ya da yarı profesyonel ürünlerdir. Motosiklet dünyasına ilk adımını atacaklar, motosiklet edinmeden önce kendi kullanımlarının ağırlıklı olarak yukarıdaki durumlardan hangisine daha yakın olduğu üzerine yoğunlaşarak kararlarını şekillendirmelidir.
Önemli olan, sadece yazarken veya konuşurken değil, hergün hayatı yaşarken adam olabilmektir.
Ya arkadaşlar, anlamıyorum, "boy" konuyu açmış, sebepler sunarak -başka birçok otoritenin söylediğiyle aynı şekilde, ki anladığım/öğrendiğim kadarıyla "boy" da bu konu hakkında konuşmaya yeticek bilgi ve tecrübe kapasitesi olan bir insan- size neden küçük motorla başlanması gerektiğini anlatmış. Yani büyük motorla bağlamanın kişinin kendi zevkine kaldığını, fakat "başlamaması gerektiğini" de anlatmış. Mantıklı olan da budur. Büyük motorla bu işi öğrenmiş, bu zaman kadar da kullanmış birinin bu motorun üstünde bir kaza yapmamış olması, veya nasıl diyim, ölmemiş olması, bu yapılanın doğru şey olduğunu göstermez. O yüzden o kişinin de kendi yaptığının doğru olduğunu ispatlamaya çalışması saçmadır. Bu konu üstünde bu yorumları yapan, küçük motorla, veya şöyle söyleyeyim, o kişinin fiziksel özellikleri ve yetenekleri doğrultusunda rahat kullanacağı modelin düşük motor hacmine sahip olan modeliyle başlaması gerektiğini savunan otoriteler, bu fikri kafadan atmıyolar. Temelde bunları söyleyen insanlar, zaten uzun yıllar gözlemlerde bulunmuş, tecrübe sahibi olmuş, ve hatta belki de bu işi profesyonelliğe dökmüş insanlar. Yani demin de dediğim gibi, R1 ile, Fireblade ile, Hayabusa ile, veya ne bileyim ZX-12 R ile başlayıp ta yıllardır kaza yapmamış biri, yaptığı şeyin doğru olduğunu savunamaz. Gördüğüm kadarıyla da bunu yapabilen yok zaten. Sunulan şeyler çok saçma.. Örnek: "...100cc lik scooter ile de kaza yapıp asfalta yapışılabilir..", "önemli olan dikkattir, hangi hacimle başladığın değil.."
Scooter tezi tamamen saçma, çünkü iki motorun kapasitesi farklı, sürücünün kullanırken ki mantığı farklı, ve bu yüzden hızlar da büyük farklılık gösterir. -Şu an elimde resmi belge yok ama..- hız motorlarında ölen insan sayısı ile scooterlarda veya benzeri düşük CC li motorlarda ölen insan sayısı karşılaştırılamaz. Dikkat konusuna gelelim, scooter ile rahat bir şekilde Ankara-Eskişehir yolunda 60 km/s hızla seyrederken saniyede 16 küsür metre yol alırsın -ki bu bile yüksek refleks gerektirir-, ve karşına yandaki birleşen yoldan 20 metre ilerde -büyük bir mesafe- bir araba atladığında tepki vermek için 1,3 saniye civarı zamanın olur. Bi derece yeterli bir süredir bu, kabiliyetlerin dahilindeyse ani yön değişikliğiyle kurtarırsın.-bu bile bence yeterince tehlikeliydi- Ama altında bir Hayabusa var, ve aynı yolda motorunun rahatça elverdiği şekilde, huzurlu bir şekilde 130 km/s hızda seyrediyosun. 20 metre ilerde bir araba yola yandan girdiğinde sen saniyede 37 metreye yakın yol alıyor olursun, ve 0.5 saniye gibi bir zamanın olur kararını beyninde verip, onu vücuduna sinirlerinle iletip, hamleni yapmak için.Tabi bunu yaparken de, hamlenin önceden oldukça fazla kez vücudun/beynin tarafından yapılmış olması, dozajının iyi ayarlanmış olması gerekir, çünkü 130 km/s otomobil gibi 4 tekerlekli ve hataya karşı hoşgörülü bir vasıta için bile tehlikeliyken, motosiklet gibi genel olarak riskli ve yere 2 adet birkaç cm ile ölçülen noktadan temas eden bir araçta o süratte panik anında bir hareketi yanlış yapmak, veya yanlış bir hareket yapmak, kazadan kurtarıcak olsa bile insanı kazaya ve istenmeyen sonuca götürebilir. Neyse daha fazla uzatmadan şunu söylemek istiyorum, merdivenleri adım adım çıkmak en iyisi. İnsana tecrübe kazandırır, en önemlisi bu tecrübenin kafaya adım adım ve yavaşça yerleşmesi, ve böylece oturaklı olması. Gerçekten öğrenmek ve ezber arasındaki fark gibi. "Boy" a teşekkür ediyorum bu arada faydalı bilgiler için...
Bunlardan herhangi [COLOR="DarkRed"]biri[/COLOR] ... :pale: ... Yamaha [B][COLOR="RoyalBlue"]MT-01[/COLOR][/B] ([I]mavi[/I]) // Yamaha [B]R6 ([I]yeni[/I])[/B] ([I]siyah[/I]) // Yamaha [B]FZ 6[/B] ([I]siyah[/I])
arkadasin yazdiklari dogru ben almanyadaki sistemi anlatayim burda 18 yasinda ehliyet yaparsan 2 sene 34 beygirden yukari motor kullanamazsin ha 1000lik alirsin ama onu 34 beygire düsürüyolar 2 sene öyle kullaniyon ondan sonra serbest oluyo ama 25 yas üzerinde ehliyete baslarsan direk büyük motor kullanabiliyon söför okulundada büyük motorla egitim aliyon ben öyle yaptim ama cok siki egitimden geciyon asgari 12 saat trafikte motor sürmen lazim otoban süsüsü gece sürüsü ondan sonra ani fren yapma rolentide slalom daire hizla gelip debriyaja basip engelleri gecme dur kalk bunlarin hepsini ögretiyolar imtihandada yapman gerekiyo türkiyedeki egitim nasil bilmiyom bide türkiyedeki yollarda kullanan arkadaslar yani sizin isiniz gercekten zor yollar kirli bide trafik kesmekes allah yardimciniz olsun
motor buyuklugu konusunda da suc birazda diger motosiklet sahiplerinde bence. cevremdeki bircok motorcu arkadasimin kucuk motorlara binen arkadaslarla ve motorlariyla (kiz motoru, bisiklet vs..) dalga gectiklerine sahit olunca insanlarin bu buyuk motorla baslama sevdasini biraz daha anlayabiliyorum ama sonucta insan motora degil kendi egosuna yenilir.
bencede sorun cc veya beygir gucu degil tecrubeyi dogru motorda edinmektir. icin arazi icin uretilmis derin disli lastikleri olan kross motorlarda tehlikeli olabilir bunlar asfaltta neredeyse hic tutunamayarak tecrubesizler icin son derece tehlikeli olabilir
bu baslığı oluşturan dan mümkünse polemie girilmemeli hiç bi insan emeklemeden yürüyemez bunu unutmayalım .FAKAT herkesin görüşlerine saygı gösterilmeli adam gider isterse 1000likle baslar isteyende gider 50cc ile baslar herişin bi tekniği olduğu unutulmamalı acaba caddede gördüklerimizin kaçı bu işin tekniğini ve ruhunu biliyoki yasadığımız ülkede motosiklet kültürü tanınmayan bi trafikte umarım bana bişey olmaz diyen arkadaslara bişi olmaz bizede zarar gelmez
rayhane özlemimtelafisiz gecikmelerdeyim telepatik şizofren ilgisizlik
Yeni yurumeyi baslayan bir cocugun ayagina takacaginiz bir cift paten nin yapacaklari yeni bir motorcunun altina vereceginiz 600cc bir race arasinda hic fark yoktur. Ikisinde de sonuc olarak ayaklarinin altinda kontrolsuzca ileryen bir guc olacaktir.
1 sene 125 cc bir motor ile yetismek gelecekte bilincli bir motorcu olmanin yolunu garantiler bence.
[COLOR="Red"]Motorculuk saygi ve cilginligin arasindaki ince cizgide gitme beceresidir[/COLOR] Suzuki GS500 Gitti / Ducati Monster 900 Gitti / BMW F650 GS Gitti
evet bu yazılara katılıyorum fakat bu söylenenler süpersport modeller için geçerli oldugunu düşünüyorum. çünkü onları kullanan kişi nekadar egitim alırsa alsın tecrübe isteyen motosikletler. fakat enduro tarzı motorları iyi bir egitim sonrası kullanılabilecegini düşünüyorum. ve bunu örnekleride mevcut.
Okunması gereken bir yazı.....
Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>
Büyük motorla başlanır. Başlanmaz diye birşey yok.
Direkt büük motorla başlarsan büyük motoru kullanmayı öğrenirsin.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)