*****kaşla göz arası aforizma sallama ortalığa, asabımı bozma*****
Ya sen gönderme yaparken, gizli mesaj verirken, subliminali patlatırken sorun yok da, benim aforizmam mı sorun oluyor?
Ararın, wallahi ararın 155'i..
Ceza evinden izinli çıkıp adam öldürebiliyorsunuz.(Bkz.Şekil 1/A)
Ama mezardan izinli gönderilmiş birine hiç rastlamadım, duymadım.
23 yıl boyunca her gün "karakolluk olmuş" biri olarak ceza evini tercih ve tavsiye ederim.
Muhteşem...
Ve evet aynen öyle maalesef. İçinde bulunduğumuz durumun ana sebebi korkaklığımız.
Hocam silah taşımak istemeyebilirsiniz, bir insanı (ve dahi hayvanı veya başka canlıları) öldürmek, zarar vermek istemeyebilirsiniz, anlayabilirim. Kendi muhakemenize güvenmiyorsunuzdur, evinizde çocuk vardır vs bunları da gayet iyi anlayabilirim. Ancak benim felsefeme göre biri canıma kast ediyorsa ve canımı (ve/veya yakınlarımın canını) korumak için tek çıkar yol, tehdidi etkisiz hale getirmek ise, tereddütte kalacağımı sanmıyorum.
Hapis endişenize gelirsek. Bu hadiseler için meşru müdafaa diye bir durum var, malumunuz. Gerçi bıçakla saldıran birine karşı ateşli silah kullanmak ne kadar meşru/orantılı olur tartışılır.
Son olarak kaçma konusu; siz kaçabilirsiniz, ama etrafta kaçamayacak arkadaşınız/eş dost çocuk çombalak olabilir. O zaman ne yapacaksınız ? Bence ateşli silah taşıma Dünya'nın her yerinde ABD'deki şekliyle anayasal hak olmalı. Geçen açtım baktım silah taşıma ruhsatı ne kadar diye, 5 seneliği 5 bin küsür lira olmuş(gerekli şartları saymıyorum bile). El insaf, adamlar ABD'de 1600-1700 TL'ye ortalama üstü güzel silahları alıp gezebiliyorlar. Bizde anca kodamansan. Sıradan vatandaşsan geber diyor devlet kısaca.
Az önce biraz araştırma yaptım; belki bana denk gelmedi ama kavgada , gaspta karşı tarafı öldürenler meşru müdafa ile kurtulamıyor.
Avukat olanlar varsa daha detaylı bilgi verecektir; adam bıcak çektiyse silahla vuramazsın, hatta bıcak cektiyse ve bunu sana karsı kullanmaya kalkmadıysa adama bıcakla da zarar veremezsin diye biliyorum.
Reelden tanımıyorum hiçbirisinizi, ancak "kacmam bende dalarım" diyenlerin cogu ilk kaçanlar oluyor.
Bir arkadaşın evine hırsız girmiş te, azıcık bilgi sahibiymiş demek, adamı yatak odasına çekip adamakıllı dayak atmış, polis elinden zor almış. Sonra hırsız şikayetçi oldu, bir şey çıkmadı. Salonda yapsa ceza alırmış mesela, öyle incelikler varmış.
Meşru müdafaa için katı şartların varlığı gerekiyor. Dileyen bu linkten inceleyebilir.
Dikkat çekici birkaç şart var :
Meşru Müdafaada Saldırı ile Savunma Orantılı Olmalıdır : Sana bıçak çekeni silahla vuramazsın.
Meşru Müdafaada Saldırı ile Savunma Eşzamanlı Olmalı : Adam sana silah çekti silahı ateş almadı ve kaçmaya başladı, sen arkasından ateş edip öldüremezsin. ( birebir örneğini bir banka güvenlik görevlisi yaşadı) .
Ve en önemlisi : Meşru Müdafaa İçin Savunma Zorunlu Olmalıdır : Saldırıdan savunma yapmadan başka bir şekilde kurtulmak mümkünse, fail meşru müdafaa hükümlerinden yararlanamaz. Failin içinde bulunduğu durum ve şartlarda, savunma yapmak saldırıdan kurtulmak için gerekli olmalıdır. Yani anlamı şu: Eğer kaçarak, saklanarak, yardım isteyerek kurtulman mümkün ise adamı vurup öldüremezsin. Adam senden para istedi vermezsen öldürürüm dedi. Para vererek kurtulma imkanın varken silah çekip adamı öldürmen meşru müdafaa kapsamına girmiyor.
Saçmaymış, yani gasp eden adamı vurmanın meşru müdafaaya girmemesi. Paramı müdafaa etmem meşru değil mi yani? Parayı verdikten sonra vurmayacağı ne malum!?
Bence kanun şöyle olmalı; bana silah doğrultanı vurmam serbest olmalı, bakın o zaman millet elinde silah oraya buraya doğrultabiliyor mu?
Fazla para taşıma, olanı da gaspçıya ver. Kanun böyle diyor.
Bunları azaltmak mümkün, İskandinav ülkeleri, İzlanda. Belli koşullar gerekiyor bence = Nüfus yoğunluğu az olacak, göç hareketleri az olacak , kişileri kontrol etmek kolay olacak, kanun esnemeyecek ve herkese eşit olarak uygulanacak, vatandaşlar kanunun uygulanması için inisiyatif alacak ve idare bunu destekleyecek. Gerisi otomatikleşiyor zaten.
Halka inancım yok. Zihinsel ve ideolojik bir çöküş ve yeniden uyanış gerekiyor, "Kurtuluş Savaşı" gibi.
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
Anladım. dediğimi doğruluyor, kalabalık yerleri kontrol edemiyor devlet, tenha yerler kolay.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)