İTÜ'lü Gencin Katili Motosiklet Hırsızı !
Reklamlar
-
snappy x adlı üyeden alıntı
o değil de ben İTÜLÜ kısmına takıldım,haberde de vurgusunu yapıp durmuşlar.yani vasıfsız lise ve ya ilkokul mezunu bir arkadaş olsa bu kadar önemli olmaz mıydı bu olay? bence olmazdı insanları sınıflandırıp duruyorlar..yazık
Bizde çok çarpıcı bir anekdot vardır bu konuyla ilgili = Önünüzde 2 hasta var, birisi bebek, diğerisi de yaşlı bir profesör , sadece birisi kurtulacak, hangisini seçerdiniz ?
Genel cevap, yaşlı adam yaşayacağı kadar yaşamış, bebeği kurtarırdım.
Doğru cevap , profesör için toplum büyük yatırım yapmış ve hala karşılığını alıyor, o yüzden o kurtarılır.
Hayat acı ama doğa kanunları ve materyalist düşünce örtüşüyor işte. Sınıflandırmalar hayatın gereği.
( Şöyle de düşünebilirsiniz = O katiller ile bu mühendis aynı sınıf insanlar mı ?)
Reklamlar
-
drtayfun adlı üyeden alıntı
Bizde çok çarpıcı bir anekdot vardır bu konuyla ilgili = Önünüzde 2 hasta var, birisi bebek, diğerisi de yaşlı bir profesör , sadece birisi kurtulacak, hangisini seçerdiniz ?
Genel cevap, yaşlı adam yaşayacağı kadar yaşamış, bebeği kurtarırdım.
Doğru cevap , profesör için toplum büyük yatırım yapmış ve hala karşılığını alıyor, o yüzden o kurtarılır.
Hayat acı ama doğa kanunları ve materyalist düşünce örtüşüyor işte. Sınıflandırmalar hayatın gereği.
( Şöyle de düşünebilirsiniz = O katiller ile bu mühendis aynı sınıf insanlar mı ?)
Hocam yapmayın Allah aşkına, şu dünyaya damgasını vuran kaç tane akademisyen tanıyorsunuz.. Çoğu üniversiteye kapak atayım bir titre sahibi olayım peşinde.. Ben tercihimi Prof. yana kullanmam.. %3 profesör kendini bilime insana adamış diyorsanız inanırım..
Dünya üzerindeki icat edilen birçok şeyi akademisyen olmayan insanlar yaptı.. Mimar Sinan da mimar değildi. Askerdi.. Elin ingilizi Amerikalısı diploma meselesini aşmış.Amerikada 16 yaşında projesiyle şirket kurup yürüyen tonla çocuk var.. Biz hala insanları diploma üzerinden sınıflıyoruz.. Önemli olan topluma ne derecede fayda yarar sağladığındır..
Belki vefat eden bu arkadaş İTÜ eğitim prosedürünün dışında 16 - 17 yaşında çok daha harika bir fikre imza atacaktı.. G7 ülkeleri özellikle 14-18 yaş aralığı potansiyele çok önem veriyorlar..
-
Profesör lafın gelişi . Topluma katkısı ve toplumun ona yaptığı yatırıma bakılır.
-
Çalıştığım yerde mahkumlar görev yapıyor. Arasıra muhabbet ederim. Hepsi bana öğüt verir: 5 dakika delikanlılık yapma, kaç..
-
hokahey adlı üyeden alıntı
Çalıştığım yerde mahkumlar görev yapıyor. Arasıra muhabbet ederim. Hepsi bana öğüt verir: 5 dakika delikanlılık yapma, kaç..
Bu konu da tartışılır aslında. Çünkü her kes kaçarsa meydan kötülere kalır ve küçük bir azınlık koca toplumu ezer. Örnek ..... neyse.
-
arndiol adlı üyeden alıntı
Habercilikte temel amaç "dikkat çekme"dir. Eskidendi o "insanlar dogru haberi öğrensin, ülke bilinçlensin" muhabbeti.
Temel olarak haber müdürü/asistanı bu baslıkları seçer. "İTÜLÜ genc demek belli bir sınıfa soktugundan daha fazla dikkat çekicidir, sadece "genc" dese serseri kavgası anlamına da gelebilir.
2 sene tv'de yönetmenlik yaptım; ne yazık ki amac haber vermek değil artık, izlettirmek.
5 sene gazete/tv sirketinde calistim, amac haber yapmak/vermek degil zaten. Gazeteler uzun yillardir uye olduklari ajansin hazirladigi haber metinlerini copy-paste ile yapiyor, hatta anlatim bozuklugu veya imla hatasi varsa bile duzeltmezler, duzeltirlerse problem yasarlar ajans ile.
-
drtayfun adlı üyeden alıntı
Bu konu da tartışılır aslında. Çünkü her kes kaçarsa meydan kötülere kalır ve küçük bir azınlık koca toplumu ezer. Örnek ..... neyse.
hocam delikanlılık kısmı "atara atar gidere gider" kısmı olabilir.
Yolda karısını döven adamı döv.
Ama önünü kesip sigara para istiyorlar ise ver. Cünkü cogu yakalanmıyor bu adamların; kac genc bir sigara ya da çakmak nedeniyle öldü bu ülkede kimbilir.
gurcanozturk adlı üyeden alıntı
5 sene gazete/tv sirketinde calistim, amac haber yapmak/vermek degil zaten. Gazeteler uzun yillardir uye olduklari ajansin hazirladigi haber metinlerini copy-paste ile yapiyor, hatta anlatim bozuklugu veya imla hatasi varsa bile duzeltmezler, duzeltirlerse problem yasarlar ajans ile.
Zaten bahsettıgınız sebeplerle bu haldeyiz. Eski iş yerimde haber müdürü gazeteci idi; genel müdür turizm mezunuydu.
Cogu haberi AA'ya vs. bağlanıp kendi logomuzu koyup yayınlardık. Haberi biz cektiysek haber baslıgını hazırlayanlar nokta virgül bilmezdi onlar hazırlardı.
Dediğiniz gibi amac haber değil izlenmek; 2-3 yıldır tv izlemiyorum ki evimde dahi yok (PC e baglı) ; arada annemin evine gittiğimde bakarım, haber bülteninde "kilo verdirici besinler" ; "bunları yiyenler uzun yaşıyor" ; "dogu masajının gizli sırrı" yada %90 "cumhurbaskanı bugun sunu bunu yaptı böyle iyiyiz mükemmeliz" haberleri dönüyor. Bunlar haber değil ki.
Ölenler; kavgalar; şehitler 45 'er saniyelik haberler ile geçiştiriliyor.
Sonucta angut bir nesil yetişiyor.
-
O tip insanların ortak özelliği şudur = Korkak ve kendine güvensizlerdir , bunu kapatmak için şiddete başvurur ve zayıf gördüklerine saldırırlar. Güç ve otorite karşısında ise köpek yavrusu gibi olurlar. Şu anki durum onları azdırıyor.
-
drtayfun adlı üyeden alıntı
Bu konu da tartışılır aslında. Çünkü her kes kaçarsa meydan kötülere kalır ve küçük bir azınlık koca toplumu ezer. Örnek ..... neyse.
Gereksiz delikanlılık...
-
Yazık ki ne yazık.. Böyle bir olayda direk olay yerinden uzaklaşıyorum. Sadece bir kere durup konuşmak gibi bir hata yaptım ondada bıçaklandım maalesef.. Ve adam serbest.
-
o kadar ince eleyip sık dokumayın,
basit olanı girift hale getirip paradoksların anaforları içerisinde boğulmayın.
"Rabia Naz'ın ölümünün aydınlatılacağına dair birkaç kez çok umutlandım. Maalesef olmadı. Aksine babayı akıl hastanesine yatırmaya çalıştılar, bana soruşturma açıldı. Şu an yurt dışındayım. Zor zamanlar geçiriyorum. Yaşadığım ve bildiğim her şeyi tüm açıklığıyla anlatmak istiyorum.
rabia naz'ın ölümünün aydınlatılacağına dair birkaç kez çok umutlandım. maalesef olmadı. aksine baba'yı akıl hastanesine yatırmaya çalıştılar, bana soruşturma açıldı. şu an yurtdışındayım. zor zamanlar geçiriyorum. yaşadığım ve bildiğim her şeyi tüm açıklığıyla anlatmak istiyorum"
Süreç boyunca Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı (bazısı birkaç kez olmak üzere) müfettişler atadı, soruşturdu. Bütün bu çabalar her nedense hep bir duvara tosladı. Hepsi durduruldu. Devletimiz bir çocuğun ölümünü aydınlatmaktan hep kaçtı."
bu sözler rabia naz'ın cinayetini duyuran ve takipçisi olan gazetecinin sözleri.
çocuğu öldürenin kim olduğu biliniyor.
yerel seçim sonuçlarına bakın siz de anlarsınız.
katilini kimlerin koruduğu da biliniyor.
tam anlamı ile üç maymun ya da kırmızı pazartesi.
çorlu tren kazasında ölenlerin yakınları gösteri yapınca plastik mermi ile müdahale edildi.
"Kapasitesinden iki kat fazla kayıt alan Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesi'nde öğrenciler tabure üzerine ders işliyor."
yeni türkiyeden manzaralar artık böyle ve bundan sonra da böyle olacak.
yeter ki sarayın ışıkları sönmesin.
son olarak;
olaylara karışmayın.
can't be worried about that shit. life goes on man.
-
The Dude adlı üyeden alıntı
"Kapasitesinden iki kat fazla kayıt alan Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesi'nde öğrenciler tabure üzerine ders işliyor."
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/v...si-248331h.htm
-
Shrieker adlı üyeden alıntı
Yorum yok. Silahlanın. Devletin vatandaşı korumak gibi bir endişesi kalmamış.
Silahlanıp ne yapacağım ? . Beyoğlunda belimde tabanca ile kovboy gibi mi gezeceğim ? . Hadi taşıdım diyelim, adamları vurup 20 sene hapis mi yatacağım ? Hadi vurdum diyelim , benin hapiste bulunduğum sürede ailem madden ve manen perişan olur. İki kişinin bıçaklı saldırısına uğrasam yapacağım iş tabana kuvvet kaçmak olur.
-
kurubuz adlı üyeden alıntı
Silahlanıp ne yapacağım ? . Beyoğlunda belimde tabanca ile kovboy gibi mi gezeceğim ? . Hadi taşıdım diyelim, adamları vurup 20 sene hapis mi yatacağım ? Hadi vurdum diyelim , benin hapiste bulunduğum sürede ailem madden ve manen perişan olur. İki kişinin bıçaklı saldırısına uğrasam yapacağım iş tabana kuvvet kaçmak olur.
Bravo iyi dedin. Mezarlıklar ve hapishaneler kahramanlarla dolu.
-
Motosiklet Eğitmeni
Videoda gördüğüm kadarıyla bu gencimiz de kaçmış.
Siz koşabiliyorsunuz diye kaçabileceğinizi zannetmeyin.
Onlar da koşabiliyorlar.
Üstelik mermiden hızlı koşamazsınız.
Polisin bile kişisel bir tartışmada silahına sarıldığı bir ülke haline geldik.
Sayın bakan pejmürde edecekse bu tipleri etsin.
-
COQ adlı üyeden alıntı
Videoda gördüğüm kadarıyla bu gencimiz de kaçmış.
Siz koşabiliyorsunuz diye kaçabileceğinizi zannetmeyin.
Onlar da koşabiliyorlar.
Üstelik mermiden hızlı koşamazsınız.
"Silah mı taşıyalım, yoksa kaçalım mı ?" ikileminde kalırsam kaçmayı tercih edeceğimi söyledim. %100 kurtulma garantisi yok elbet. Aslında silah ile de kurtulma garantisi yok. Karşı taraf da silahlı olabilir.
-
kurubuz adlı üyeden alıntı
"Silah mı taşıyalım, yoksa kaçalım mı ?" ikileminde kalırsam kaçmayı tercih edeceğimi söyledim. %100 kurtulma garantisi yok elbet. Aslında silah ile de kurtulma garantisi yok. Karşı taraf da silahlı olabilir.
Silahınız var ise eşit olacaksınız. Zaten karşı taraf her zaman için silahlı olacaktır.
"Jandarma ile giden gelir, imam ile giden gelmez."
-
Motosiklet Eğitmeni
Toplumdaki bu öfke patlaması silahla çözülemeyeceği gibi kaçmakla da üstü örtülemez.
İnsanların özgür ve mutlu yaşadığı, bir amacının olduğu ülkelerde bireyler ölümü ya da hapishaneyi bu kadar kolay göze alamaz.
Çalanın sırtının sıvazlandığı, tecavüzün, şiddetin dinde yeri var denilip savunulduğu bir ülkede bireyin gasp etme reaksiyonuna ket vuramazsınız.
Yoksa bu köşedeki serserilerden kaçabilseniz bile diğer köşede bekleyenlerin eline düşeceksiniz ve koşmaktan nefes nefese kalmış tâkatınız kesilmiş bir durumda olacaksınız.
İşte o nefesi sorun sizi bulmadan harcamanız lazım.
Bu tür olaylar toplumun tamamı tarafından protesto edilmeli, ayağa kalkmalı ve ilgili mercilere baskı yapılmalı.
Birbirimiz için üzülmeyi unuttuk. Sevmeyi unuttuk. Hâlâ sorunu kendi açımızdan çözmeye çalışıyoruz. Diğerleri umurumuzda değil.
Bu kafayla er ya da geç kıçımızda ikinci deliği açarlar.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
bu noktada kurubuz ile benzer fikirdeyim,
yalağuz bu fikrin zırt deliği ilginç,
vejeteryan bir köpekbalığı olmaya benziyor.
insan var oluşunun bir parçası olan şiddeti yadsımak zor.
insanların şiddete olan yatkınlığını, propaganda ile yönlendiren ve artıran bir sistem içerisindeyiz.
seçimlerden önce siyasilerin tavırlarına ve konuşmalarına bakın,
tv dizilerindeki şiddete bakın,
haberlerdeki şiddete bakın,
sürekli olarak şiddete yönlendiren, dünyanın tamamen şiddet üzerine kurulu olduğu algısını yaratan sistem içerisinde hayatta kalmaya çalışıyoruz.
bu hayatta kalmanın kutbunu da irademiz oluşturuyor,
bir anarşistin iki kolundan birisi efendisizlik diğeri ise şiddetsizliktir.
buna rağmen "barış" ihtiva ettiğini söyleyen dinler ise şiddetin ana kaynaklarını oluşturuyorlar.
işte bu paradoks, propagandanın gücüdür.
insanın ne kadar kolay manipüle edilebildiğinin de kanıtıdır.
mesele şiddetsiz bir dünya kurmak değil, mesele boğazımıza kadar battığımız ve boğulmaya başladığımız boktan nasıl kurtulabileceğimiz.
bu kadar ahlaksız bir toplumda bunu nasıl yapacağız?
hokahey adlı üyeden alıntı
Bravo iyi dedin. Mezarlıklar ve hapishaneler kahramanlarla dolu.
kaşla göz arası aforizma sallama ortalığa, asabımı bozma.
can't be worried about that shit. life goes on man.
-
The Dude adlı üyeden alıntı
mesele şiddetsiz bir dünya kurmak değil, mesele boğazımıza kadar battığımız ve boğulmaya başladığımız boktan nasıl kurtulabileceğimiz. bu kadar ahlaksız bir toplumda bunu nasıl yapacağız?
Karşımızdakilerin en büyük silahı da ahlaksızlık zaten.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)