Motora Başlamak ve Başlamamak Arasında
Reklamlar
-
Merhaba,
Öncelikle kendimi tanıtmam gerekirse; Yaş 29, Ankara' da yaşıyorum ve iki çocuğum var. 10 senedir otomobil kullanıcısıyım yaklaşık 500.000 km yol tecrübem var, ayrıca zamanında hafriyat işiyle uğraştığımızdan kamyon ve tır kullanımında da tecrübeliyim.
Motorsiklete gelecek olursak, 16-17 yaşlarımda çok hevesli olduğum, hatta o zamanlar geneli paketçi olan arkadaşlarımla (hala görüştüklerim var) onlara da yardımcı olup hemde beraber gezerek sevdiğim bir alettir kendisi. Tabi aile den dolayı nasip olmadı alabilmek ve bu zamana kadar da olmadı.
Geçenler de arkadaşım r6 almış, sürebilme imkanım oldu ve anılar depreşti tabi gittim 1 ay öncesinde A sınıfı ehliyet aldım. Şimdi tabi kendi motorum olmasını istiyorum, ailem karşı ama yaşım ve durumum gereği de erişebilecek konumdayım. Tek engel haberlere baktığımda, burada ki taziye mesajlarında vs. gördüklerim. Gerçekten bazen daha binmeden soğuyorum ve uzun sürmeden tekrar hevesleniyorum. Düşüncem bir r6 alıp, ankara daki motto akademide eğitimlere gidip bu şekilde yola devam etmek, tabi tulumu kaskı eldiveni ayakkabısıyla tam ekipman ve egosuz bir sürüşle.
Bu düşünceleri sizlere de açmak istedim, merak ettim nasıl tepkiler gelir diye. Allah işinizi rast getirsin.
Reklamlar
-
Aga madem çoluğun çocuğun var; sırf pistte bineceksen al R6. Yok ben sokakta gezecem diyosan, daha uysal bi şeyler al. Kendinden evvel aileni düşün.
SS makinelerin hiç şakası yok.
-
Paran varsa al usta. Bu aletler insanı çok fazla gaza getiriyor gazlatmak istiyor kendini. Yüksek devir çeviriyor. Bence r6 yerine daha sakin 600 veya 1000lik bakabilirsin. Çoluk çocuk var malum. Super sporta pek bulaşma bence.
-
Ekipmanı ihmal etmeyin. Hatta madem durumunuz var demişsiniz, olabilecek her ekipmanın iyi korumalı olanlarından alın, şekil şemalden önce korumaya önem verin.
Eğitim şart. Eğitimi de aksatmayın. Hatta ilk bir kaç eğitimden sonra her yıl tekrarlamaya çalışın. Eğitim ekipman konusundan bile önemli. Yani eğitimlere başlayınca zaten eğitimi aldığınız yerler iyi bir yerlerse sizi düzgün ekipman konusunda yönlendireceklerdir, yani o eğitimleri hakkıyla alınca zaten kendiniz iyi ekipman giymenin önemini de anlamış olacaksınız.
-
500.000km tecrübe trafiğin nasıl işledigini anlamak açısından tabii ki bir artıdır. Benim şahsi düşüncem başlangıçta en en en fazla 250 cc lik bir motorla en az 5000 km yol yapıp ondan sonra 600,700,900 sınıfina geçmektir. Ben şahsen 2 kere 150 lik sonra 250 lik ardından 700 lük makineye geçtim. Her birinde 5000 er km yaptım. Hala acemi olduğumu düşünuyorum. 1994 te ehliyet aldım , aktif olarak otomobil sürücüsüyüm. Haberleri gördükçe her gün ürküyorum. Egonuzu beslemek için 600 lük racing le başlamayın. 125 lik paketçi motoruyla başlayın ki bu alete binince nasıl insan görünmez oluyor tecrübe edin.
-
Zaten ailemi düşünmesem, motor altımdaydı. Ama işte insanın yaşı biyere gelince daha ince düşünüyor. Gazlama konusunda sakin olabileceğimi düşünüyorum ama birde şehir içi olacağından fırsatta bulamam diyorum zaten. makineyi de gazlamak için değil sırf görüntü ve ses itibariyle hoşuma gidiyor. 1 aydır bu konuda gidip geliyorum, en son konu açayım dedim misafirliğide bıraktık.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:35 ----------
Kardeşim teşekkür ederim, ekipman konusunda 10.000+ ayırıyorum kafamda. yani motordan önce direk ona sarılırım öyle birşey olsa.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:40 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:37 ----------
Paketçi motorla 5000 km tecrübem var, yazdığım gibi 17 yaşlarında hergün motor üstündeydik 3-4 kişi binerdik birde yaşın verdiği bilinçsizlikle. bende haberlere baktığımda tırsmıyor değilim ama birde arabalara bakıyorum, diyorum ki ' lan motor kadarda arabada ölüm var, adamın kafasına taş düşmüş, veya otobüs yayayı ezmiş veya diyorum ki bi anlık kalp krizi. Acaba sürekli motor konusunu incelediğimden paronayak mı oldum, yani türkiye 80 milyon illaki bi kaza felaket olacak. Vallahi işin içinden çıkamadım. ama r6 almam kesinlikle gazlama amaçlı değildir. hatta sürekli şehir içi olacağını düşünüyorum.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:42 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:40 ----------
TheNightHawk adlı üyeden alıntı
500.000km tecrübe trafiğin nasıl işledigini anlamak açısından tabii ki bir artıdır. Benim şahsi düşüncem başlangıçta en en en fazla 250 cc lik bir motorla en az 5000 km yol yapıp ondan sonra 600,700,900 sınıfina geçmektir. Ben şahsen 2 kere 150 lik sonra 250 lik ardından 700 lük makineye geçtim. Her birinde 5000 er km yaptım. Hala acemi olduğumu düşünuyorum. 1994 te ehliyet aldım , aktif olarak otomobil sürücüsüyüm. Haberleri gördükçe her gün ürküyorum. Egonuzu beslemek için 600 lük racing le başlamayın. 125 lik paketçi motoruyla başlayın ki bu alete binince nasıl insan görünmez oluyor tecrübe edin.
Paketçi motorla 5000 km tecrübem var, yazdığım gibi 17 yaşlarında hergün motor üstündeydik 3-4 kişi binerdik birde yaşın verdiği bilinçsizlikle. bende haberlere baktığımda tırsmıyor değilim ama birde arabalara bakıyorum, diyorum ki ' lan motor kadarda arabada ölüm var, adamın kafasına taş düşmüş, veya otobüs yayayı ezmiş veya diyorum ki bi anlık kalp krizi. Acaba sürekli motor konusunu incelediğimden paronayak mı oldum, yani türkiye 80 milyon illaki bi kaza felaket olacak. Vallahi işin içinden çıkamadım. ama r6 almam kesinlikle gazlama amaçlı değildir. hatta sürekli şehir içi olacağını düşünüyorum.
-
Racing motor şehir içinde pek konforlu değildir. Misal nc750 gibi bir motor daha uygun olur bence. Dik oturuş pozisyonlu motorlar trafikte olup biteni anlamak ve kontrol açısından daha güvenli.
-
yorumlarınıza bakarak 250 cc + full ekipman yeterli gelecektir.
Cogu arkadaş bu konuda beni dışlayacaktır ancak 250 cc'nin olması gereken; max 400 cc'nin heyecan arayanlara uygun oldugunu düşünüyorum. Cruiser tarzı bir motor değil ise 400+ cc kullananları anlamıyorum.
max hız sınırının 132 olduğu ülkemizde 180 km/saat yapan bir motor fazlasıyla yeterli olacaktır; daha hızlısı fantaziye giriyor bence gereksiz.
-
arndiol adlı üyeden alıntı
yorumlarınıza bakarak 250 cc + full ekipman yeterli gelecektir.
Cogu arkadaş bu konuda beni dışlayacaktır ancak 250 cc'nin olması gereken; max 400 cc'nin heyecan arayanlara uygun oldugunu düşünüyorum. Cruiser tarzı bir motor değil ise 400+ cc kullananları anlamıyorum.
max hız sınırının 132 olduğu ülkemizde 180 km/saat yapan bir motor fazlasıyla yeterli olacaktır; daha hızlısı fantaziye giriyor bence gereksiz.
Doğru söylüyosun ama durum şöyle ki benim sadece hobi amaçlı olacak, yani belki işe gidip geleceğim sadece pazar günleri şehir içinde dolaşırım gibi. 300 km hız yapabiliyor diye bunu denemek istemiyorum, denemişliğim var mı derseniz var. Zamanında biga da berkay güneş isimli biriyle arkadaş olduk ve cbf600 ü vardı 3-5 defa binmişliğim var motoruna. Geri ankaraya döndüğüm de 3-4 ay sonra kötü haber aldık ve kız arkadaşıyla birlikte bir kazaya karıştığını ve vefat ettiğini öğrendik. İşte böyle durumlar biraz etkiledi beni, bu yüzden fikirleriniz benim için çok önemli eyvallah.
-
bu hastalığa bir şekilde bulaşmış arkadaşlara söyleyebileceğim bir şey yok, halihazırda onca probleme rağmen devam ediyoruz
ancak; iki arada bir derede kalmış bir arkadaş için net olarak söylüyorum: başlamayın
Türkiye, sadece gerekli bilinç seviyesine sahip insanların trafiğe çıkabildiği bir ülke değil
-
tigermbz adlı üyeden alıntı
bu hastalığa bir şekilde bulaşmış arkadaşlara söyleyebileceğim bir şey yok, halihazırda onca probleme rağmen devam ediyoruz
ancak; iki arada bir derede kalmış bir arkadaş için net olarak söylüyorum: başlamayın
Türkiye, sadece gerekli bilinç seviyesine sahip insanların trafiğe çıkabildiği bir ülke değil
Çok haklısın, ama bulaşmak diye bişey yok seninde elinde bırakmak. Yarın satıyorum der satarsın.
İşte insan heves edince ucundaki tehlikeyi bilmesine rağmen vazgeçmekte zorlanıyor. Sigara gibi alkol gibi bu iş. Benim gibi bi çok insan vardır bu şekilde, hayırlısı bakalım bi karar vereceğim. Gönlüm motordan yana ama )
-
Bence hiç başlama her sürdüğünde korka korka süreceksin haberlerde ölüm haberleri sakat kalma haberleri geldikçe ailen baskı yapacak sonra satıp gideceksin en azından paran zebil olmasın
-
oldcockroach adlı üyeden alıntı
Bence hiç başlama her sürdüğünde korka korka süreceksin haberlerde ölüm haberleri sakat kalma haberleri geldikçe ailen baskı yapacak sonra satıp gideceksin en azından paran zebil olmasın
Korkarak süreceğimi zannetmiyorum, motor üstündeyken insan korkmuyor. Daha çok dışındayken korkuyorsun, bu haberler kazalar vs insanı tedirgin ediyor dışardan baktığında. Bu arada r6 istemem deki diğer sebepte sürdüğümde oturuş pozisyonu çok hoşuma gitti, tabi o 4 silindir mevzusuna hiç girmiyorum.
-
Ailesi ve çocukları olan kişiye 600lük SS tavsiye edip vebal almamızı isteme be kardeşim. İlla motosiklet süreceğim diyorsan 150-250cc ufak bir şey al, eğitimde alarak full ekipman da giyerek yavaşça tecrübe kazan.
Yok illa 600lük SS alacağım diyorsan da bak sana bir olasılıktan bahsedeyim. :
Bir cenaze düşün; ön safta rahmetlinin en yakınları, ana baba kardeşler gözler çeşme olmuş ağlıyorlar. Meftanın eşi fenalaşmış diğer kadınlar kollarına girmiş zor bela ayakta tutuyorlar. Birde rahmetlinin çocukları var ki "baba bizi bırakma babaaa" diye feryat ettikçe topluluk gözyaşlarına boğuluyor.
Şimdi asıl soru şu: "O tabutun içinde olup ailene bu acıyı yaşatmak ister misin?"
Trafikte isterse arabayla 5 milyon km tecrüben olsun, isterse yaşın 50 olsun, isterse 5 üniversiteden de diploman olsun, ne olursa olsun, R6 ile motosiklete başlanmaz !!!
Düz yolda 5dk eğitim verilen biri R6 yı düz yolda sürebilir. Ancak kaygan asfaltta, ani frenlemede, bir anlık gazlamada, zemini kaygan sert bir virajda kötü son yaşanır.
Hatta sen hata yapmazsın ama karşıdan gelen bir araç hata yapar, aniden önüne çıkar, kurtaramazsın, yukarıda bahsettiğim hikayedeki hüzünlü veda yaşanır...
Haaa en kötüsü de ölüm değil ha, en kötü ölürüm, kurtulurum diye düşünme sakın. Bu işin (Allah muhafaza) sakat kalma durumları da var. Bu motosiklet işi öyle bir heves ki ne tehlikeler atlatıyoruz, ne risklere giriyoruz, sonucunda aldığımız tek ödülümüz ise eve sağ salim varabilmek !!
Yine de son karar senin, umarım doğru kararı verirsin, şimdiden hakkında hayırlısı olsun...
-
Karalardan adlı üyeden alıntı
Çok haklısın, ama bulaşmak diye bişey yok seninde elinde bırakmak. Yarın satıyorum der satarsın.
İşte insan heves edince ucundaki tehlikeyi bilmesine rağmen vazgeçmekte zorlanıyor. Sigara gibi alkol gibi bu iş. Benim gibi bi çok insan vardır bu şekilde, hayırlısı bakalım bi karar vereceğim. Gönlüm motordan yana ama
)
Ne yazıkki elinde değil bırakmak,satıyorsun bıraktım diyorsun kısa süre sonra duramayıp gidip bidaha alıyosun
-
Bazen diyorum keşke hiç tadını almasaydım şu meredin diye. O yüzden arkadaşlar haklılar. Ben de şahsen henüz bu işe bulaşmamış kişilere yapabiliyorlarsa bulaşmamalarını öneriyorum.
Motto Akademi kurucusu Halil Hocanın yanılmıyorsam bir videodaki sözünü hatırladım. Eğer bulaşmamayı başarabiliyorsanız, bırakmayı başarabiliyorsanız motosiklet sürmeyin. Yok eğer kurtulamıyorsanız en azından eğitim alın ve daha güvenli sürün diyordu.
Maalesef iki ayaklı hayvanların trafikte envai çeşit araç kullandığı bir ortamda çok mantıklı değil yaptığımız iş.
-
mfBulut adlı üyeden alıntı
Bazen diyorum keşke hiç tadını almasaydım şu meredin diye. O yüzden arkadaşlar haklılar. Ben de şahsen henüz bu işe bulaşmamış kişilere yapabiliyorlarsa bulaşmamalarını öneriyorum.
Motto Akademi kurucusu Halil Hocanın yanılmıyorsam bir videodaki sözünü hatırladım. Eğer bulaşmamayı başarabiliyorsanız, bırakmayı başarabiliyorsanız motosiklet sürmeyin. Yok eğer kurtulamıyorsanız en azından eğitim alın ve daha güvenli sürün diyordu.
Maalesef iki ayaklı hayvanların trafikte envai çeşit araç kullandığı bir ortamda çok mantıklı değil yaptığımız iş.
Güzel söylemiş. Ama bilmiyorum bide şöyle düşünmek lazım. Hergün yaşanan binbir türlü kaza varken, acaba motor kazalarıda bu şekilde günlük hayatta olağan kazalarmıdır. Yoksa biz paronayakmı olmuşuz, sürekli bunu incelemekten? Yani arabayla ölen biraürü insan var, hiç gördünüzmü başlama diyeni. Ne biliyim işte insan düşünüyor, içinden çıkamıyorda. Bazısı yara almadan gidiyor bu dünyadan, sivilce izi bile yok. Bazısınında parçası yok. İşler karışık hocalar, zevk almayamı baksak acaba.
-
Olay sadece ölmek veya yaralanmak değil aslında. Bunların oluş şekli. Bir beyinsiz “Amaan ne olacak ki” diyerek kırmızı ışıkta geçtiğinde siz arabadayken size arabayla çarparsa olacaklar farklıdır, siz yaya iken size çarpsa olacaklar farklıdır, motosiklet ile ise çok daha problemlidir. 50-60 km/h gibi hızlar bile ciddi hızlar maalesef.
Bakış açısı olarak olağan görebiliriz elbette. Ama gözardı etmemek gerekiyor ki biz kaza yapınca bir yerlerimiz kırılıyor, derimiz soyuluyor, kemiklerimiz dışarı çıkıyor, kolumuz bacağımız kopuyor.. Bu bizden geride kalacak olanlara büyük bir yük.
Yine de hocanın kastettiği de o. Sonuçta çocukluktan ihtiyarlığa kadar motosiklet üzerinde yaşayıp başına böyle ciddi olaylar gelmeyen binlerce insan yaşamıştır. Bütün bunlara rağmen istiyorum diyorsanız gidin bir eğitim alın önce. Sonra hocalara söyleyin. Ben R6 alacağım diye. Gerekirse bir de kendi motorunuzu alıp o motorla eğitim alın. Gerisi tedbir tevekkül ilişkisi artık.
-
mfBulut adlı üyeden alıntı
Olay sadece ölmek veya yaralanmak değil aslında. Bunların oluş şekli. Bir beyinsiz “Amaan ne olacak ki” diyerek kırmızı ışıkta geçtiğinde siz arabadayken size arabayla çarparsa olacaklar farklıdır, siz yaya iken size çarpsa olacaklar farklıdır, motosiklet ile ise çok daha problemlidir. 50-60 km/h gibi hızlar bile ciddi hızlar maalesef.
Bakış açısı olarak olağan görebiliriz elbette. Ama gözardı etmemek gerekiyor ki biz kaza yapınca bir yerlerimiz kırılıyor, derimiz soyuluyor, kemiklerimiz dışarı çıkıyor, kolumuz bacağımız kopuyor.. Bu bizden geride kalacak olanlara büyük bir yük.
Yine de hocanın kastettiği de o. Sonuçta çocukluktan ihtiyarlığa kadar motosiklet üzerinde yaşayıp başına böyle ciddi olaylar gelmeyen binlerce insan yaşamıştır. Bütün bunlara rağmen istiyorum diyorsanız gidin bir eğitim alın önce. Sonra hocalara söyleyin. Ben R6 alacağım diye. Gerekirse bir de kendi motorunuzu alıp o motorla eğitim alın. Gerisi tedbir tevekkül ilişkisi artık.
Askerliğim de asayiştim, öyle şeyler oluyodu ki. Kafasına keser yiyenmi, karı koca 50 yerinden bıçaklananmı. Tecavüze uğrayıp boğulanlar mı. Hepsine ilk giden biz olurduk, ambulansta götürürken refakat etmişliğim bile vardır bir kaçkez. Yani insanlar normal ölmüyorki hep, ölüm anlık geliyor zaten kaçışı yok. Evet eğitim önenli bilinç önemli ve kendini sağlama almak gerekiyor. Gerisini de hayırlısı diyip geçeceksin, böyle hevesleri yarıda bırakmakta yanlış geliyor bana. İnsan dolu dolu yaşamalı, ölelim demiyorum ama birazda cesaretli yaşamalı sanki.
-
Karalardan adlı üyeden alıntı
Askerliğim de asayiştim, öyle şeyler oluyodu ki. Kafasına keser yiyenmi, karı koca 50 yerinden bıçaklananmı. Tecavüze uğrayıp boğulanlar mı. Hepsine ilk giden biz olurduk, ambulansta götürürken refakat etmişliğim bile vardır bir kaçkez. Yani insanlar normal ölmüyorki hep, ölüm anlık geliyor zaten kaçışı yok. Evet eğitim önenli bilinç önemli ve kendini sağlama almak gerekiyor. Gerisini de hayırlısı diyip geçeceksin, böyle hevesleri yarıda bırakmakta yanlış geliyor bana. İnsan dolu dolu yaşamalı, ölelim demiyorum ama birazda cesaretli yaşamalı sanki.
Hocam bu benzeri cümlelerinizi sık kullandığınız için soruyorum; (örneğin) bir maden işçisinin iş kazası geçirme ve geçirdiği kaza neticesinde durumu ile masa başında evrak işi ile ilgilenen bir kişinin iş kazası geçirme ve geçirdiği kaza neticesinde muhtemel durumu aynı mıdır?
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)