Parça maliyeti'de çok yüksek maalesef. Sarf malzeme değil oldu ki kaza/yüksek kilometre'deki bakımlar vs. için konuşuyorum.
Arkadaşımın biri yaklaşık 2.5 ay önce 2015 Street Triple 675R aldı. Geçen ay içinde serviscinin en soldaki şeritten en sağdaki çıkışa aniden geçmesine mütevellit motoru orta kapıya gömüldü. Ön amörtisör takımı,diskler,jant gitti. Servis'in tamir için çıkardığı maliyet 40BİN TL. Arkadaşın motoru aldığı fiyat 35Bin TL. Triumph öyle bir motor ki yurtdışında bile çıkma parçası vs. zor bulunuyor.
Büyüklerimizin zamanında bize söylediği ve benim de şuan yakınlarıma söylediğim TR şartlarında japon motordan başkası gitmez. Parça bulma kolaylığı olsun vb. en güzeli. Evet, Avrupa'lı motosiklet markaları çok güzel motosikletler üretiyor fakat bizdeki bu ekonomi ve maddi şartlarla ancak zengin motoru olarak kalır.
Modeli kötülemek için eksantrik dağıttı diye öyle bir yazmışsin ki sanırsın eksantrik koptu da subaplar pistonlara çakılıp motor bloğu komple çöp oldu. Olanı soyliyim, en fazla şıkır şıkır ses yapmıştır ki oda 2015 modellerin kronik sıkıntısıdır. Gergi değişir sorun çözülür. Yeni modellerde aynı sorun yok. Model marka kötülemek için abartmayin birşeyi.
Bizim ülkede de öyle birşey var ki piyasada tutulmayan motor süper ötesi özel motordur algısı var
Hocam yakın zamanda mt 10 almadınız mıydı benmi yanlış hatırlıyorum. trump olayına gelince yakından inceledim gerçekten çok hoş r versionu daha da güzel lakin o fiyata insan ister istemez acaba diyor hayelimdeki motorlardan biri ..alırsanız hayırlı olsun saygılar
Forumda "hangi motosikleti almalıyım" başlıklı konu açan vatandaşın ilk satırında yazdığı şey "ikinci el piyasası iyi mi", "ne kadar kar ederim", "kolay satılır mı", "zarar ettirir mi" olunca insanlar bu motosikletleri ağzına almaya korkuyor haliyle.
Çirkin kraldır kendisi, beğendiğim ama çirkin bi motosiklet. Tam sevdiğim cinsten Kıymetini bilene gider en azından, R25' lere dönmeyecek olması beni sevindirmiyor değil. Sanırım anlatabilmişimdir.
Öyle bi tipi var ki seven çok seviyor sevmeyen de çirkin diyor. Ben seven tayfadanım.
Fakir bir ülke olduğumuz için, elden çıkarması kolay olmayacak bir motosiklet almak mantıklı bir seçenek değil bir çok insan için malesef.
Ben de street triple hastasıyım ya her nedense çirkin makinalar hoşuma gidiyor .
Katana mesela ona da hastayım :(
tipi çok farklı yani tasarımı çoğu kişiye hitap etmez. Markadan dolayı bir önyargı var ayrıca yüksek hacimli naked zaten çok sevende yok MT hariç öyle çok satılan yüksek hacimli naked yok sanırım.
Naked için bence yüksek güçlere gerek yok zaten rüzgardan yamuluyosun yüksek süratlerde. düşük süratlerde kullanmak için de bence mt25 bile çok yeterli. 700cc 900cc 1000cc nakedları kim neden alıyor hiç anlamıyorum şahsen.
Triumph kullanmadim binmedim ne tasarım olarak ne tarz olarak bana en çok hitap eden motorlar japon motorlari. o yüzden tartışmaya gerek yok yalnız benim dikkat çektiğim nokta kullandığınız abartı cümleleri. Abarttiginiz kadar ciddi bir sorun değil.
Bu tarz yüksek cc ye ne gerek var diyenlerin daha önce yüksek CC motosiklet kullandığından şüpheliyim o gitmeyen 35hp 22nm tork dan inip 115 beygir 87nm tork mt09 a binip o hızlanmayi hissettiğiniz zaman, yüksek torkun hissini aldığınız zaman ne dediğimi anlarsınız. Belki almışsınızdır ona rağmen MT 25 yeterli diyorsanız diyeceğim birşey yok
Speed triple niye düşünmüyorsunuz? Street triple Mt10 sonrası zayıf kaçmasın? Zevk tabi ama 900cc Hornet sonrası 600cc Hornet denediğimde uyuz olmuştum. Alet güçlü, ama gücü yüksek devirde yapıyor, o da bambaşka bir sürüş tarzı demek. O da zevkli bir açıdan, ama naked sürüş tarzına çok uygun değil bence, çünkü gaz verdiğin anda güç yok malesef. Güç için hesap kitap yapıp uygun vitese öncesinde geçmek gerekiyor. Çünkü tork yok motorda. Her SS devşirmesi 600cc naked gibi düşük cc'den yüksek güç üretmek için bağırtmak gerekiyor aleti. Malesef street triple de böyle. Yüksek devirde kullanmak ta gereksiz gerginlik oluşturuyor günlük kullanımda. Pist için uygun ama günlük kullanımda değil bence.
Açıkçası bu açıdan MT7 çok başarılı gibi.
Eğer hafiflik diyorsanız da SM türevi bir motosiklete geçmek iyi bir seçenek olabilir belki. En azından günlük kullanıma daha uygun diye düşünüyorum. DRZ, KLR, M701, vs.
Hemen hemen her büyük markanın hem 600cc hem de 1000cc naked modeli vardır. Türkiye de çok rast gelmiyor olabilirsiniz. Ama pazar dünyada büyük.
Düzgün motosikletle yüksek hızda yamulmuyorsunuz. Günde 10 saat kullandığım oldu. Ama motosikletin yapısı seyehat hızında kask civarında türbülans oluşturuyorsa, kask ta ameleyse, yarım saat sürüş bile ızdırap olur.
Kim demiş forumda kimse Street Triple675 kullanmıyor diye.
Kağıt üzerinde rakamlar öyle göstermesede bu alet tam bir canavar. Kalkışı , ara hızlanmaları ve virajlardaki yol tutuşu inanılmaz. Kaldı ki bendekin de Ohlins süspansiyon da yok. Buna rağmen çok başarılı. Şile orman yolu gibi dar virajlı iyi asfaltlı zeminlerde bu aletle başa çıkabilecek bir MT serisi yok (MT-10 ile küçük bir duygusal diyolağa girmiştim o yolda oradan biliyorum )
Hafifliğinden dolayı inanılmaz hızlı ve kolay yönlenme kaabiliyetine sahip. istanbul park sürüşümde start finish düzlüğü ve arka düzlük dışında yetersiz kaldığı hiç olmadı ve virajlarda oldukça ciddi modelleri üzdü diyebilirim.
3 silindirin mucizesi olarak 14.000 devir çevirebilen makinanın 3000 devirde hala aynı canlı torka sahip olması inanılmaz. Bir süre sonra altınızdakinin 600 sınıfında bir motor olduğunu unutabiliyorsunuz.
Bendeki ABS siz model olmasına rağmen frenlerine muhteşem demek hiç abartı olmaz. Manete yaptığınız şefkatli bir okşama dahi arka tekerleğin yerle temasını kesebilecek kadar güçlü bir durdurma isteği ile cevaplanıyor.
Motorun yağ eksilttiği doğru. Ancak bu motorun tasarımından kaynaklanan bir tercih. Diğer motorlardan çok daha büyük bir alt karterde yeterince yağ yedeği var. Zaten emsallerinden yaklaşık yarım litre daha fazla yağ alıyor içerisine. Sıklıkla kontrol edilir ve seviyesi tamamlanırsa hiç bir sorun yaşatmayacaktır.
Sonuç olarak ben bu motoru çok sevdim , bana 50 yaşımda olduğumu unutturup 18 yaşımda yaptığım serserilikleri yaptırmak için şeytanla ortaklık kurduğunu düşünüyorum.
Sevgilerimle
Yok hocam kabul edemeyiz bu yorumları parçası pahalı ve ikinci eli yok r25, cbr250, xmax ve mt serisi dışında motor alan adam bizden değildir
Şaka bir yana 3 silindirin sesi de harika mesela bu makinelerin sesi Arrow marka egzozlar ile inanılmaz oluyor. Çift silindir triumphların da Termignoni ile..
Vay arkadaş neler görüyorum Hocam yağ eksiltme avrupa menşei olan bütün marka modellerde var ktm bmw triumph vs japonlar bu konuda daha başarılılar yine onlarda eksiltiyor ama avrupalı motosikletler kadar değil Valla tam aradığım yorum olmuş bizzat kullanıcısından böyle duymak gerçekten mutlu etti beni zaten alırsam türkiye'de desek toplanalım halı sahaya adam çıkartamayız ben ciddi ciddi almayı düşünüyorum şuan düzgün ilan yok biraz pusuda bekliyorum bakalım neler olacak.
Ayrıca bu yedek parça servis maliyeti konusu arkadaşlar bence bütün motosikletler aynı bir arkadaşım wr125 arka orj dişli için 1,5 ay beklemişti :D Pahalılık konusu yine aynı insanlar sadece biraz korkuyorlar o kadar bence klasik alışılmış japon felsefesi olduğu için insanımızda zor geliyor böyle detaylar. 2 silindir motosikleti olan arkadaşların yağ yağfilresi buji bakımı kaç para tutuyorsa avrupa malı motosikletlerinde aynı tutuyor. Yedek parça beklemek vs içinde zaten st alıp tek motorun o olması biraz garip olur yanına ufak bi tane motor almak şart. nmax
Şu yedek parça işini bir açıklığa kavuşturmak lazım. Triumph markasında orijinal yedek parça için servisin keyfini beklemek zorunda değilsiniz. World of Triump adı verdikleri yedekparça ve aksesuarları online alabileceğiniz bir on-line hizmetleri mevcut. Daima stok var ve en geç 10 gün içerisinde kapınızda oluyor. Gidip gümrükle falan uğraşmıyorsunuz . Adamların çalıştığı taşımacı firma direk PTT ye teslim ediyor ve kurye kapınıza getiriyor. Eğer gümrükte herhangi bir ödeme çıkmış ise (ki avrupa menşeili olduğu için gümrük vergisi yok) küçük bir meblayı kapıda ödeyip kargonuzu teslim alıyorsunuz. Yıllardır farklı modellerine bindiğim Triumph arıza sıklığı bakımından beni diğer markalardan daha az üzdü diyebilirim.
Bu arada World of Triumphdan aldığınız aksesuarlar için web sitesine faturadaki kodunu girdiğinizde on line montaj kılavuzuna direk ulaşıyorsunuz. Ben tüm aksesuarlarımı kendim monte edebiliyorum bu yüzden.
Yine bilinmeyen bir özelliği , sarf malzemelerinin çoğu diğer markalarla hatta japonlar ile ortak. Bu nedenle illa orijinalci değilseniz çin malı yan sanayi ürünlerede ulaşmak mümkün. Mesela sinyalleri yamaha ile aynı ben aliexpresten tanesini 15 tl ye getirttim.
Şu anda değeri farkedilmeyen ve ikinci elde 2010 - 2015 arası modellerini ikinci el MT-07 den ucuza alabileceğiniz gizli hazinedir. Ben iki arkadaşıma daha aynı modeli kovalıyorum . Yakında millet motoru anladığında fiyatları patlayacaktır.
Bu kıyağımı da unutmayın
Sevgilerimle
Sevgilerimle
Yanlış anlaşılma olmuş sanırım. Yüksek CC motosiklete ne gerek var demedim yüksek CC Naked motosiklet alanları anlamıyorum dedim. MT25 ilk motorumdu, 0-140 arası performansı bence gayet iyiydi o süratten sonra zaten rüzgardan dayak yiyordum adeta. Ondan dedim yüksek CC Naked almanın mantığını anlamıyorum diye. Tasarımdan dolayı daha az rüzgar yiyen nakedlar varsa bilemem.
Yüksek hacimli motosiklet kullandım hala da kullanıyorum ama naked almadım. MT25'den 1200cc cruiser'a oradanda litrelik racinge geçtim. Etrafımda yönlendirecek kimse olmadığından hep zor yoldan deneyerek öğrendim. Cruiser'da o kadar rüzgar yedim ki yüksek süratlerde naked'ı mumla aradım. Bir daha grenajsız motor almam diye SS aldım bu da inanılmaz ısınıyor. Rüzgar yemiyorum ama ısıdan pişiyorum. Keşke etrafımda her türden motosiklet kullanıcsı olaydıda deneye yanıla öğrenmek zorunda kalmasaydım
Yüksek cc sadece hız demek değildir. Ağırlıktır, yol tutuşudur, süspansiyon kalitesidir, teknolojidir, daha kaliteli lastik seçebilmektir.
Bir viraj, ortalama 60 km/hız ile dönülebiliyor ise, o virajı hem mt-25 hem de mt-09 ile ayrı ayrı dönmeden kesin yargıya varmamak gerekir. Yol yapacak kişi naked almıyor zaten.
bir abimizin vardı bundan, kısa süreli sürdüm
bu naked bike işini caponlar pek beceremiyor, evropalılara bakmak gerek. triumph olur, mv agusta olur
kısa bir deneyim neticesinde diyebilirim ki sürerken "altımda motosiklet var" dedirtiyor; yani "motor gibi motor"
inciğini, cinciğini, detayını bilemiyorum
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)