Saçma Bi konu olucak ama ben motoru azmı yaptırıyorum sizce lastikteki çizgiler normal mi merak ettim lastiğim daha yeni tam kapasite kullanmak istiyorum ama zorlayamadım daha ne kadar yatar bilmiyorum
Lastik rodaji dediğimiz mevzu ortalama 500 km sürer. Bu aralıkta kademeli olarak yatış açısı arttırılır. Amaç Lastik üzerindeki mum katmanın erimesi. Bu süreçte anı frenleme lerden vs mümkün olduğunca kaçınılmalı.
Bu kriterlere göre kendi degerlendirmeni yapabilirsin. Ama unutma ülkemiz asfaltlarinin durumu malum. Kendini de riske sokma
bence istanbul park pist günleri gayet ideal bunun içinozan1991 adlı üyeden alıntı
bu arada artık yeni dediğimiz asfalt kalitesinin eskiler ile hiç alakası olmadığından yol tutuşu zaten pek iyi denemez. asflatta her zaman yeterli düzeyde gitmek iyidir. yani kimine göre azdır kimine göre çok gelir motorunuzu tanıdığınız kadarı ile güvenli gelen sürüşü yapmak idealdir.
Ben yeni lastik taktığımda güzel bir asfaltta bir kaç kez dağ-sol dip iniyorum. Tutuşla ilgili hiç bir sorun olmuyor. Bu tabakanın (varsa)bu şekilde hızlıca yok olduğunu düşünüyorum ve hiç bir şeyi beklemeden normal kullanıyorum.
Pistlerde şastik rodajı yok, lastiğin etiketi üstündeyken daha gazlıyorlar.
Lastikte daha pay var ama bi çok kişi gibi bunu takıntı yapıp her seferinde aa ne kadar yattım acaba yarışına girmeye gerek yok. Kabiliyetinizi yollarda risk alarak değil zamanla ve kapalı alanlarda arttırabilirsiniz
Ben de dominarda lastiği değiştirdiğimde "ooo virajlar sıçtım ağzınıza" diye yola çıkmıştım ama korku faktörü sürüşün önüne geçiyor. Limit lastiğin sonu daha 2 parmak var ama bir virajın çıkışında bariyerlere girmek var. Daha kötüsü uçurumdan uçmak var :D
o açılarda ani gaz açma kapama ve fren gibi ihtiyaçlar olmayacağından lastik rodajı pek bağlamayacaktır.
Daha yatar yatmasına da o devasa egzoz susturucusuna dikkat etmekte fayda var. Sürterim ben die alenen tehditler savuruyor
https://www.google.com/maps/dir/Teke...!2d41.1517!3e0
Al sana güzel asfaltlar
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:27 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:13 ----------
Ayrıca bana yapılan bir yorumu aynen buraya aktarmak istiyorum. Lastik yatırma çizgisi mevzusu hep bir bok atma yarışına döner.
Yani yatırsanda yatırmasan da en iyisi senin güvenle seyahat ettiğin çizgidir.
Güneydoğudan, yani arap çöllerinden rüzgar tozu dumana katarak ülkenin her bir tarafına esiyor. Tozlu rüzgarın y9ğun olduğu bölgelere dikkat etmek gerek.
Yağmur yağıp havadaki tozu indirdimi, temiz hava alacağız, yolda biriken ince çamurda yollar kullaniıldıkca şerit şerit temizlendiği belli olacak. Şeritlerin ortasında damlayan yağ ayrı bir leastik yağlama izi zaten hiç eksik olmuyor.
Lastiğin anlık ve duruma göre nekadar tuttuğunu bilmek için, güvenli bir şekilde her sürüşden önce, frenleri dikkatlice bir denemekde fayda var. Tekeriniz düz bassın.
egzoz sürtücek kadar yolu iyi tutucağını sanmıyorum ama o kadar da denemedim bilemiyorum,benim için önemli olan güvenli sürüş ama şunuda düşünüyorum yarın öbür gün bi viraja girdiğimde motoru ne kadar yatırabilirim sınırım nedir virajda panik yapmamak için bilmek istiyorum belkide dönebiliceğim virajı aha çok yatırdım düşücem diye panikte yapabilirim sadece o yüzden merak ettim.
bide lastik yolu iyi tutmasına rağmen yanlama yapıyor daha doğrusu ben bilerek yapıyorum ama özellikle lastik ısınmışken daha güzel yanlıyor bunada anlam veremedim daha iyi tutması gerekmiyormu
Aynen, iyi lastik daha iyi tutuş sağlaması gerek diye bende öyle düşünüyorum. Sorun yoldaki yağ ve toz olabilir. Sürdükce o yağa yapışmış toz zamanla lastikde birikiyor olabilir. Bugün lastikleri o yüzden yıkıyacaktım, sonra bir lastikdeki yağlı kire karşı temizleyici bakarım dedim, unutmuşum.
Virajda'da en iyisi güvennli sürüş, doğru açı, doğru vites(misal ben fazla düşük vitesde gireceğime, daha yüksek vites tercih ediyorum, arka teker rahat dönsün ve gaz verince, yumuşak imvelensin diye) ve yeterince yavaşlamak.
Baktım virajı doğru kestirmemişim ve viraj dahada daralıyor, dahada fazla yatırmamak için kendim seleden içe doğru kayıp, kendim yana yatıyorum. Bazen fazla yattımmı, motosikleti dahada doğrultmam gerektiği oluyir, fazla dönmemek için. Fazla hızlı değilsem, dönmeye devam. Ama panik yok.Kendini yana yatırma, hep yedekte tutmak ve bilmek iyidir.
Yeri gelmişken asfaltlar hakkında biraz bilgi vereyim. Özellikle İstanbul'da biraz da zaruriyetten "sessiz asfalt" diye bir asfalt kullanılıyor. Bu girinti-çıkıntıları az olan bir asfalt. Zaten şehir içinde çoğunlukla arabalar dur-kalk veya yavaş gidiyor. Hani uzun yolda pütürlü asfaltta gidersiniz, gidersiniz de birden kaymak asfalta çıkınca "oha ne kadar sessiz oldu birden neymiş bu yaa" dersiniz ya işte o tip asfalt. Bunun neticesinde arabalar için çok da önemli olmayan zemin tutuş eksikliği, motosikletler için sorun olabiliyor.
Müsait ve sabit bir virajda, sürekli denenerek . git gide daha fazla süratte, daha fazla yatarak dönüş yapılabilir. Zaten kaymadan önce ufaktan lastiğin koptuna dair sinyaller geliyor. Bu sizin limitiniz olur. Ben de yıllarca motorla yeterince yatamadım. Birden bire kontrolü kaybetip viraj çıkışına doğru kontrolsüzce düşeceğimi düşünüyordum. Her şey gibi bu da çalışarak öğrenerek bana kabiliyet kazandırdı.
Pist icin ekipman cok pahali oluyor, keske gunluk kiralayabilecegimiz tarzda secenekler olsa. Mesela bende slider li pantolon ve uzun cizme yok o yuzden bu sene cikamiyorum gibi piste, senede 1 bilemedin 2 kere giyecegim kiyafetlere 3-4 bin veremem kimseninde verecegini sanmam. Lastik konusunda ise turkiyede oldugumuzu unutmamak onemli, ben motoru ilk aldigim zamanlar yerden yere vura vura yatiyordum deli cesaretiymis simdi ayni yerlerde daha az yatarak donmeye calisiyorum cunku artik viraji donunce onume emniyet seridine cocugunun kakasini yaptiran aile cikabilecegini biliyorum
Günlük ekipman kiralayan mağazalar yokmu? Enduro parkda takım elbisenle bile gitsen, motosiklete kadar yerinde veriyorlar. Ne b8çin "İntercity İstanbul Park" mış. Terkedilmiş bir piste sade asfaltı sunup, 8-10 tur, yani bir uyarım saat için 100-200 lira para istiyorlar. Kim öyle çökmüşse, endurocuların karşısında diz çöksünler. İnsanı soyup, birde karınlarını doyurmadan gödermenin hesabını versinler.
Bildigim kadariyla yok , clio cup ta kullanilan araclara ozel bi seans var sadece onlarin ciktigi orda kullanmak icin o arabalari kiraliyolar ama motosiklet ekipmani yok diye biliyorum. Pahaliligi, farkli cesit ve beden bulundurma zorunlulugu vs gibi sebeplerle bulasmiyolardir. Kafaya koydum bende yakinda deneyecegim dagda bayirda camura bulanmayi madem pisste diz degdiremiyoruz bari ormanda kafayi agac dallarina degdirelimGünlük ekipman kiralayan mağazalar yokmu? Enduro parkda takım elbisenle bile gitsen, motosiklete kadar yerinde veriyorlar. Ne b8çin "İntercity İstanbul Park" mış. Terkedilmiş bir piste sade asfaltı sunup, 8-10 tur, yani bir uyarım saat için 100-200 lira para istiyorlar. Kim öyle çökmüşse, endurocuların karşısında diz çöksünler. İnsanı soyup, birde karınlarını doyurmadan gödermenin hesabını versinler.
Yazın başkadır ormanın havası, tadıyla çayıyla enduro harika olmalı.
Ride2World youtube'de vlog paylaşımlarında, çok eğlenceli ve maceralı görünüjyordu. Kamp alanlarıda varmış, ormanda kamp bile bir keyf. Kamp kur, enduro yap, diğer motosiklercilerle kampda muhabbet sohbet, belki etrafı iyi bilenle yollrda biraz turla, akşam kampda parti, daha ne isteyelim.
Lastik rodajı denmişken bir kaç kelime eklemek istedim. Malesef Türkiye otomobil olsun motosiklet olsun lastik konusundaki en bilinçsiz meslek grubu net bir şekilde lastikçiler olduğu için yanlış bilgiler de dolanıp duruyor.
Lastiklerde "mum" diye bir şey yok, bayağı uzun zamandır yok. Lastikte kimyasal olarak sıkıntı çıkarabilecek konu, kalıptan lastiğin kolay çıkarılması için kullanılan (ing: releasing agents) bazı kimyasallar. Büyük motosiklet lastiği üreticileri (bkz: Pirelli) zaten uzun zamandır lastik tabanında bu kimyasalları "mümkün olduğunca" kullanmıyorlar. Yanakta bunları kullanıyorlar, o da marka ismi, ölçü, üretim tarihi gibi bilgilerin okunurluklarında bir sıkıntı olmadığından emin olmak. Taban kısmında çok daha az bu kimyasallardan kullanılıyor artık.
Lastik rodajının iki temel sebebi var. Birincisi maalesef tüketiciler halen "parlak", pürüzsüz görünen yüzeyleri seviyorlar dükkandan lastik alırken. İkincisi de lastiğin tam olarak kendine gelebilmesi için ısı ile ortaya çıkan bazı kimyasal tepkimelerin oluşması ihtiyacı.
Yeni bir set lastik (Mitas Sport Force) almış biri olarak ben lastik rodajını nasıl yapıyorum, onu aktarayım. Kendinizce yorumlayabilir, dikkate alabilir veya almayabilirsiniz. Ekleme/düzeltme yapmak isteyen olursa başımın üstünde yeri var.
Lastikçiden çıktığımda eski lastikleri de taşıdığım için 80kmh'yi geçmeden şehir içi bir yolculuk yaptım, burası en verimsiz kısmı idi. Sonrasında sabah mümkün olduğunca erken çıktım ve ikinci köprü yolundan Riva'ya gittim. Riva yolunda mümkün olduğunca virajlarda dik durmaya çalıştım (bayağı bir) ve rahat düzlüklerde bol bol ani hızlanma ve dikkatli güçlü frenaj yaptım. Amaç ön ve arka lastiklerde mümkün olduğunca sıcaklık oluşturmak. Lastik tabanında kalacak kimyasal kalıntılarının en iyi çözümü lastiğin ısınması ve benim imkanım olsa en ideal yapacağım iş de çıkıp Sapanca'ya gitmek olurdu. Sürekli mümkün olduğunca yüksek süratte gitmek lastiğin ısınmasını sağlıyor ve bu ısı lastiğin yere değen "sırt" kısmında kalmıyor biliyorsunuz, tüm yüzeye yayılıyor. Lastiği doğru düzgün ısıtmadan sırttan yana doğru indirmenin bir esprisi yok, doğru düzgün tutunmayan yerleri yavaş yavaş değdirmek bence gereksiz bir risk.
Frenajda da elbette abartmadan ön lastiğe yük bindirmek yine lastiğin mümkün olduğunca çok ısınmasını sağlayacak ve korumasına yardımcı olacaktır. Bakınırken eski bir konuda "mum var, 200km ani hızlanma ve sert fren yok" gibi tamamı yanlış bilgiler görünce bir miktar bildiğim bir kaç şeyi yazmak istedim.
Frenden korkmayın derken gebertmeyin elbette zira o lastik halen çok iyi tutunmuyor, ancak şunu söyleyeyim, kastıra kastıra önü yüklediğim halde de abs devreye girmedi mesela. Riva dönüşünde üçüncü köprü otoyolundan döndüm Sarıgazi'ye kadar, 180-70-180-70 yaptım. Balatalardan koku geldiğinde artık fren rodajı yapmadığım için bıraktım, 180'le sabit 1dk kadar gittim.
Şu an 170km'ye falan geldi lastikler. 200km genelde tavsiye edilen km, uygun görünüyor, ama 201. km geldiğinde de yere diz atmaya falan kalkmayın. O eksik söylenen "yavaş yavaş açıyı artırın" kısmı, doğru düzgün sıcak yemiş lastikler için geçerli.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
