Dayanamadım tekrar döndüm; şu "apuk sapuk" (dogrusu "abuk sabuk"tur...) siteden 1. elden uzun km (en kısası 12.000km) tecrübemin olduğu motorların hepsi için girilmiş ort. yakıt tüketim verilerini inceledim ve kendi tüketimletimle 100km'de en fazla *** 0,05 *** litrelik farklarla raporlandığını gördüm. (Kimileri için yüzlerce motor ve milyonlarca km'lik istatistik var...)
Bu durumda sitede nakledilen tüketim tutarlarıyla arasında anlamlı fark olan kullanıcılar için net bir şekilde marjinal nitelendirmesini kullanabiliriz.
Kimseye yalancı demiyoruz; bahsettiğin tüketimleri yapan arkadaşların en hafif tabiriyle ortalama standart kullanıcılar değiller. (Mesela hız sınırlarına pek uymuyor olabilirler, psikopat gibi motoru bağırta bağırta ve makas ata ata kazık frenlerle kullanmayı seviyor olabilirler vs. vs.) Ben olabildiğince ortalama bir kullanıcıyım mesela...
Üreticilerin verdikleri rakamlar benim için .suruktan tayyare hükmündedir, önemli olan benim gerçek yaşam tecrübemdir. Site de buna uyumlu olduğuna göre ben sitede raporlanan tüketimlerle ilgili bir şüphe duyamıyorum.
Bütün bunlardan çıkarımım; marjinal örneklere göre fikir beyan ettiğin ve bunu forumda tek gerçek gibi sunduğundur. Seninkinden başka gerçeklikler mevcut maalesef...
Fabrika verileri rüzgarsız ve şehiriçi de olsa aman aman trafik olmayan ortamlarda test edilerek yapılıyor.
0.9 tce clio aracımın fabrika verisi şehiriçi 5.6 şehirdışı 3.8 idi. Buna aldanarak aldım. En dikkatli sürüşümde şehiriçi 7 nin altına inmedi. Trafik olmadığında 80 e sabitlediğimde 4 e düşüyordu.
Benim r25 de 5.2 yakıyor bu arada.
Test standartları gerçek yaşamdan çok farklı, şimdi yeni WLTP diye bir standart var, gerçek yaşama eskisinden çok daha yakın olduğu iddia ediliyor. Fabrika verilerinin (hangi standarda göre olursa olsun) çöp olduğu net.
Yine de aynı standart kapsamında araçlar alımdan önce yine de karşılaştırılabilir, ama fiiliyatta o tüketimleri yakalayabilmek beklenmemeli.
Önemli olan anlamlı bir örnekleme kümesi üzerinden gerçek yaşam verileri.
Bence herkes bi tane cg alsın senetle mobilyacılardan :D kapkaç team kuralım yolun sonu buna varacak )
Bak sorunun şu .. ben sana 2019 model sıfır motorun yamahanın resmi sitesinden linki vererek 5.5 yaktığını söylüyorum.. buraya kadar tamam mıyız. ben kendimden bir şey katmıyorum kendim bir şeyde söylemiyorum yamahanın sitesi orda gir bak.. Link veriyorum sizler bunu inkar ediyorsunuz..
Sen bana 6 yaşındaki eski nesil mt09 un şu anki sıfır mt09 dan bile daha az yaktığını söylüyorsun... kaldıki o motorun o zamanki fabrika değeri şu zamanki sıfır mt09 dan daha fazladır Allah bilir.. bunada inanmamı bekliyorsun ..
sonra bana sabit fikirli falan filan diyorsunuz.. benim sizden anladığım şudur diyorsunuzki bizim verdiğimiz verilere inan yamaha yalan söylüyor yamahaya inanma bizim dediğimiz doğrudur yamaha yalancıdır.. benim sizden anladığım budur..
Bende o zaman diyorumki kusura bakmayın ben bu konuda yamahaya itimat ederim bu konuda sabit fikirliyim.. sizin verdiğiniz sitelere inanmıyorum Yamaha ya itimat ediyorum diyorum.. bu sabit fikirlilik ise evet sabit fikirliyim..
çevremde arkadaşlarım var adamlar 6-6.5 den aşağısını görmüyor o motorda yardırırsan dahada üstlerini görürsün. o motor onun için yapılmış bir motor. 500cc lik senin motorun gibi az yakıyım çok geziyim tarzı bir motor değil.. o yüzden ikide bir ben 3.8 yakıyorum diye örnekler veriyorsunda senin motorun zaten o iş için yapılmış.. beğendiğimde bir motor hakkıda yenmiş bir motrodur senin motorun onuda diyim.. yiğidi öldür hakkını ver.. boş ver siteleri oraları buraları sürenine sor.. tek diyiceğim odur..
Yani, insan düşünüyor, düşünüyor. Vardığım sonuç, ülkeyi yönetip, milleti temsil edeceklerine, nekadar parasal zihinle yönetildiğimizi gösteriyor. Kocama ülke ucsuz bucaksız, ama soğan, para yok. Yönetim için iteleyen iteleyene.
Kendilerine isteyip kpaylaşamadıkları ise İstanbul. Yeri birkarışda olsa asfaltı bile altın. Ye ye birmiyor. Bunu peşindeler, her biri artis. Millet, ülke kime ne. *stanbul belediye sahibi olan, likrilerle cenneti yaşıyor.
Bence fiyatlar normal fakir olan biziz 😃
Saçmalığın boyutu, yazdıklarınızın makuliyeti karşısında rahatsız etse de ellemeyin bence... Bakın aşağıda ipe sapa gelmez bir sürü boş paragraf yazmış yine. Anlamak istemeyene laf anlatmak mümkün değil. Herkes durumum farkında. Üstüne laf etmek sadece vakit kaybı.
Belki yanlış bir şey yazmış olmayı kabullenemiyor, belki farklı düşünüyoruz diyemiyor, belki de tartışmaktan zevk alıyor, belki kendisine cevap yazılması hoşuna gidiyor, belki de başka bir şey, kim bilir? Ancak onun problemi, sizin vaktinize mal oluyor.
Dünya düz diye videoları olan bir dayı var ya... Dünyaya meydan okuyor hani. Onun videoları aklınıza gelsin, gülün geçin. Ben öyle yapıyorum
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:03 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:24 ----------
Bu yasanan olayin emsaline ornek vermenizi beklemekteyiz...
Sonucta bilgi eksikligimizden veya vurdumduymazligimizdan dolayi kimseye haksizlik veya adaletsizlik yapmak istemeyiz...
Yardimci olursaniz seviniriz.
Simdiden tesekkurler.
Artık memleket olarak resmen 2 ye bölündük..Siyasetçiler zaten kitap okumayan bu milletin tv ve medya kanalları ile içinden geçiyor. Bu millet uzun zamandır matematikten ve akıldan uzak olduğu için bir Kore yada onuda geçtim Endonezya kadar mesafe katedemiyor..
Zihinler o kadar kilitlenmiş ki konunun özüne inilemiyor, sadeleşmek mümkün değil.. Şimdi , Ekrem Başkan diyelim ki üzerine yakıştırılan kötü sıfatları hakeden bir adam ( bana göre öyle değil zaten adamın tarzı tavrı bunu gösteriyor ) biz ne zaman "Kıral Çıplak" diyeceğiz arkadaşlar.. Ekrem Başkan ın sadece "Belediye idari kadrosunda 1 kişinin 3 adet makam aracı olması yada İBB nin dandik internet sitesine on milyonlarca liranın harcanıyor olması" tespitleri bile belediye başkanının değişmesi için %101 sebeptir..
Bırakalım bu oy moy siyaset, demokrasi palavralarını.. Kardeşim memleketin, milletin, vatandaşın parasının nereye gittiğinin hesabını soracak her adam benim için bu devirde ülkem adına nimettir.. Artık insanları öyle din,siyaset söylemleri ile değil "Para ile olan ilişkisi" ile sorgulamanın vakti gelmedi mi ?
Kral çıplak diyebilen toplumlar medeni, ahlaklı ve huzurlu yaşayabilir.. Ekrem Başkan dünyanın en yeteneksiz insanı olsa dahi sadece bu milletin parasına sahip çıkıp çakallara , fırsatçılara engel olacaksa sonsuza kadar ibb belediye başkanı olsun..
Siyaset pek konuşmak istemiyorum açıkçası yerinin de burası olduğunu düşünmüyorum lakin ufak bir örnekleme vererek geçmek istiyorum. Peki madem milletin parasına sahip çıkan çakallara engel olacak kişi Ekrem Başkan'ın! ise Beylikdüzü'n de ki fahiş harcamalar,her ihaleden aldığı hisse,yapılan yolsuzluklar sizin Ekrem Başkan'nınızın! da karşısında olmanızı gerektirmiyor mu ? Yani Ekrem Başkan'nınız!'a olunca legal de AKP belediye başkanına gelince mi milletin parası oluyor. Şahsi fikrim bu kafanın değişmesi bence bizi yukarıya taşıyacaktır. Adamlara,partilere biat değil hizmete biat,adalete biat,doğru işlere biat. Bana kalırsa Türkiye'de ki her siyasi parti rant peşindedir. Bunu zaten öyle benimsemiş bir milletiz ki az çalana oy veriyoruz kafası mevcut yada çalıyor ama yapıyor kafasına. Kusura bakmayın baş ağrıttık fakat çelişki gördüğüm için yazmak istedim. Yanlışımız olduysa affola.
Ben Ekrem Başkan ı örnek veriyorum. Bana göre de siyaset para ve kirli ilişkiler demektir.. Ben şunu söylüyorum bu çöküşten kurtulmanın tek yolu "Ahlaklı , haksız kazanç elde etmeyen insan" ları yönetici yapmaktan geçer.. Başka yolu yok.. Dediğim bu..Yoksa bizi her 2 yılda bir seçimlere davet edip demokrasi yalanları söyleyip duracaklar..
Platon bu tespiti 2400 yıl evvel yapmış. İnsanlık olarak Devlet yönetiminde o zamandan bu zamana ancak bir arpa boyu yol alabilmişiz. Bizim farkımız o arpa boyunun ancak yarısını falan alabilmiş olmak, o da pozitif bakarsak...
Aslında en az bir arpa boyu gitmiştik de son birkaç onyılda o aldığımız yoldan geriye gittik.
Mesele hangi adayin daha uygun oldugu degil aslinda. Mesele, halkin verdigi kararin elinden alinmasi... Bu ciddi bir kirilma noktasi. Mesele sadece "Istanbulun rantini benden baska kimse yiyemez" degil, asil mesele "bundan sonra milletin degil benim dedigim olacak" denmis olmasi... Artik demokrasi ve secim soz konusu degil. Sonuclarini hep birlikte izleyecegiz. Fikir almak icin tek insanin yonettigi ulkelerin refah seviyesine bakin. Ki onlarin cogunun petrolu ve gazi var, ona ragmen durumlari oyle. Biz de o da yok...
Sizle de pek karşılıklı bunları konuşmak istemiyorum fakat sadece söz hakkı olduğu için yine fazla uzatmadan cevaplayacağım. Milletin iradesi elinden alındı diyorsunuz,bir sonra ki seçim aynı seçmene oy veremeyecek misiniz ? Ayrıca Türkiye'de bundan önce defalarca seçimler yenilendi. Bitlis'de Ankara'da Siirt'de. Hatta çok gitmeden Muharrem İnce yanlış hatırlamıyorsam Yalova'da tekrarlanan seçimle belediye başkanı olmuştu. Yani gidip aynı adaya oyunuzu verebilir haketiğini düşünüyorsanız tekrar başa getirebilirsiniz. Buda en doğal hakkınızdır. Diğer verdiğiniz örneğe gelecek olursak tek insanın yönettiği ülke eğer biz isek muhalefetin bu kadar sesinin çıkamaması lazım. Bu ülke de tek adam dediğiniz kişiye eşin adını köprüye ver herkes üzerinden geçsin diyebilecek kadar özgürüz kimse kusura bakmasın.
Imamoglu'nun yazin secilebilecegine inanmak icin katiksiz saf olmak lazim. Bu sefer secimle basa gelmeyen bir sonraki sefer mi basa gelecek? Bu seferdeki sorun neydi?
Hala özgür bir ulke oldugumuz yorumunuza ise karsilik yazarak deger vermek istemiyorum. Gercekler apacik ortada, yeter ki gozlerin gormeye niyeti olsun...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)