Oğuz Kağanın doğar doğmaz kımız içip et yemesi nasıl bir halk anlatısıysa bu da benim için öyle. Youtube da videoyu izledikten sonra kaç gündür forumları araştırdım herkes farklı bir şey söylüyor. Hepsinin de kendine göre dediği doğru. Ben bu arkadaşın söylediğine katılamıyorum iyi yapılmış rodaj kötü yapılmış rodaj vardır bence motoru açmak terimi çok saçma geliyor siz ne düşünüyorsunuz bu videoda anlattıkları hakkında :
motor açma denilen şey eskilerin tabiri ile ciğer muhabbetidir.. bazı ilanlarda görürsünüz motor ciğerli yazarlar yada ciğeri sönük derler..
bu yüksek hacim motorlar için geçerli bir tabirdir 900cc -1000cc gibi.. 250-300 gibi makinalarda olucak bir şey değildir.
Yeni nesil motorlar o kadar fakir çalışıyor ki karbon birikmesi vs. olmaz bunlarda. Yabancıların hard break in vs soft break in dedikleri bir yaklaşım farklılığı var. İkisi arasındaki en bariz fark sürede, bir tanesi (hard break in) 1-2 saat bile sürmüyor öbürü (soft break in) artık günde kaç km yaptığınıza göre ort. 20 gün sürebilir... Ben motora başlangıçta yumuşak davranmak taraftarıyım, öyle çok yumuşak değil ama yeni motor için kastırıp bastırmayı (sevenler için) rodaj süresince ertelemekte fayda var.
vardır öyle bir şehir efsanesi, biraz gerçeklik payı da olduğunu sanıyorum.
oğuz kağan'ın doğar doğmaz et yiyip kımız istemesine benzetmek, güzel bir fikir.
ben imalatçının tavsiyesine uymak, yani ilk günlerde motoru sakin kullanmak fikrindeyim. rodaj bakımını yaptıktan sonra motor açma olayına girilebilir. her ne olursa olsun fazla zorlamamak lazım. bir mühendis arkadaşımın, motor açacağım diye uzun yolda sıfır motoru tapagaz zorlayıp sonra vites düşürerek motor kilitlemişliği vardır.
oğuz kağan benzetmesinden devam edersek; doğar doğmaz et verilmesin ama dişleri çıkınca ufak parçalar halinde et yedirmeli, bir yudum kımız içirmeli diyorum.
Yüksek cc'ler de ciğerden kastetdikleri şey ne ? Bilimsel olarak ciğer nasıl açılıyormuş ?logaritma adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:24 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:19 ----------
tamam ama teknik yönden nasıl oluyor ben onu anlamıyorum. benzetme üzerinden devam edersek : doğduktan bir müddet sonra et ve süt verilmeli ama bunun çocuğa faydası zararı nedir, bilimsel yönden oğuz kağan hangi vitaminleri almış olur ?vardır öyle bir şehir efsanesi, biraz gerçeklik payı da olduğunu sanıyorum.
oğuz kağan'ın doğar doğmaz et yiyip kımız istemesine benzetmek, güzel bir fikir.
ben imalatçının tavsiyesine uymak, yani ilk günlerde motoru sakin kullanmak fikrindeyim. rodaj bakımını yaptıktan sonra motor açma olayına girilebilir. her ne olursa olsun fazla zorlamamak lazım. bir mühendis arkadaşımın, motor açacağım diye uzun yolda sıfır motoru tapagaz zorlayıp sonra vites düşürerek motor kilitlemişliği vardır.
oğuz kağan benzetmesinden devam edersek; doğar doğmaz et verilmesin ama dişleri çıkınca ufak parçalar halinde et yedirmeli, bir yudum kımız içirmeli diyorum.
rodajı iyiyse piston ve gömlekte birbirine uyumlu olduğu için çalışma esnasında en az sürtünmeye maruz kalacağından yüksek hızlara rahat ulaşması
ciğerli anlamına geliyor.
rodajı kötü yapıldıysa piston ve gömlek birbirine uyumsuz olacağından az da olsa sürtünme gücü biraz artacağından yüksek hızlara belkide ulaşamayacak.
aynı marka model biri son hızı 220 rahat görürken diğeri 210 zor çıkıyorsa gibi gibi falan filan
iki tane 900cc lik motor düşün birini sahibi 125cc lik scooter gibi daha çok şehir içinde dur kalkda düşük hızlarda kullanıyor .. gene aynı motoru başka biri hakkını vererek uzun yolda devirli ara ara top limitlerde kullanıyor.. bu iki motor arasında illaki verimde performansda fark olur onu belirtmek motorun kondisyonun tam olduğunu belirtmek için ciğerli tabiri kullanılır..
kısaca kondüsyonsuz verimsiz hakkını veremeyen motora ciğeri sönük kondisyonu yerinde olan motora ciğerli denir. genelde yaşlı motorlarda satmak amaçlı kullanılan bir tabir dir.. yeni nesil motorlarda ben artık karşılaşmıyorum..
yukarda mavzerin dediğide benim dediğimin teknikcesi..
Bende bunu kastediyordum rodajın iyi yapılıp yapılmaması bunun daha doğrusu budur yani. Böyleyse rodaj'dan çıkmış bir makinenin mesela devamlı şehir içinde kullanılarak düşük hızlarda rodaj yapılmış bir makine örneğin 10 bin km yapılmış pistonları alıştırmak için tapa gaz gitmek doğru olabilir.
rodajı kusursuz yapıldığı bir motor ile istediğin gibi kullanabilrsin. canını alacak gibi de kullansan sıkıntı olmaz
since 1987
Konuya basit yaklaşmak lazım,
Motor açmak? Motor sağır ? vb. gibi ifadeler tam anlamı ile şehir efsanesidir.
Motor bloğu mekanik bir yapı, ve bu mekanik yapı içerisinde çalışan bütün elemanların hareketleri mühendisler tarafından tasarım aşamasında hesaplanmakta. Yani işi kabaca anlatmak gerekirse;
Örneğin piston kolunun hareket açısı ve hareket alanı bellidir, atıyorum 45 derece acı ile gider gelir, veya şanzıman dişlilerinin sayısı, çapı, hareket alanları bunlar hep bellidir.
Konunun özüne gelirsek, bu aletler fabrikadan çıktıkları anda, mühendisin belirlediği aralıklarda görevlerini yerine getirmek için hazırdırlar. Yani motosikleti çok hızlı kullanarak açabileceğiniz bir şey yoktur.
E peki? 16 bin devirde gidersek, pistonlar büyüyüp, piston kolları mı uzuyo? Hayır.
Şanzıman dişli oranları mı değişiyor? e Hayır?
Peki enjeksiyonlar da bir değişiklik oluyor mu? Hayır.
O zaman motor açma nedir? Ben size söyleyeyim motor açma, civataları sökülmüş bir motora uygulanan bir iştir
Rodaj konusuna gelecek olursak;
Bireysel ya da takım çalışması içerisinde olan her bir yeni parçanın alışma evresini rodaj olarak tanımlarız, Aslında çalışmaya alışmadır işin özü. Tıpkı yeni bir motosiklet aldığınızda üzerinde kendinizi hazır hissetmemeniz ile, 1 ay sonraki hissiyatınız arasındaki evreye denir.
Rodajda belirli devir aralıklarında kalmayı üreticiler öneriyorlar, bunun da sebebi yeni olan tüm motor elemanlarının birbirleri ile çalışmaya alışması ve yeni olan parçaların çalışmaya alışırken dökülen çapaklarının motor elemanlarına zarar vermemesidir, olası problemlerin önüne geçmek içindir. Bu sebepten ötürü 1.000 km sonra yağ bakımı yapılır ve temiz yağ koyularak rodaj tamamlanmış olur.
Konu oldukça basit..
Halk arasındaki ciğer benzetmesi de, motoru sağlam, hala deli fişek gibi gidiyor demenin kısa ve argo yoludur.
https://youtu.be/xpoglovyy_8
Bu videoda detaylı şekilde testini yapıyorlar.
Engine 1, “By The Book Break-In” Kitabına göre yapılan rodaj sonrası ortaya çıkan sonuçlar
Installed at 1,828 miles, removed at 2,861 miles
Break-In Notes: Ridden gently. Didn’t exceed 50% throttle or 5,000 rpm for the first 600 miles, and didn’t exceed 75% throttle or 7,000 rpm until 1,000 miles. Didn’t experience WOT until 1,000 miles was accumulated. Ridden with constantly varying engine speed and load, no easy task on a slow bike in a busy, urban environment! Oil and filter changed at 600 miles.
Piston OD: 2.9910” at install, 2.9910” after 1,000 miles
Cylinder ID: 2.9925” at install, 2.9930” after 1,000 miles
Top Ring End Gap: 0.0130” at install, 0.0145” after 1,000 miles
Compression: 235 psi hot after 1,000 miles
Leak Down: 4% hot after 1,000 miles
Engine 2, “Brutal Break-In” Agresif kullanarak yapılan rodaj sonrası
Installed at 2,861 miles, removed at 3,890 miles
Break-In Notes: Went to WOT within moments of first starting up, and was ridden hard for 1,000 miles. Did everything we’re told not to—lots of throttle and high-speed droning at steady throttle. Oil and filter changed at 600 miles.
Piston OD: 2.9910” at install, 2.9910” after 1,000 miles
Cylinder ID: 2.9925” at install, 2.9930” after 1,000 miles
Top Ring End Gap: 0.0130” at install, 0.0150” after 1,000 miles
Compression: 235 psi hot after 1,000 miles
Leak Down: 4% hot after 1,000 miles
sağır kalan motoru şöyle anlatayım size, böyle bir şey gerçekten var fakat rodajla alakası yok.
piston üzerinde ve subapların üzerinde fazlaca kurum birikirse yanma odasının hacmi azalacağından fakat bu durumda yine orijinal hacime göre yakıt geleceğinden yanma odasında yakıt tam anlamıyla yakılamaz ve performans kaybı yaşanır. Bu bir kısır döngü gibi piston üzerindeki kurumun artmasına sebep olur.
Piston üzerinde kurum birikmesine sürekli alt devirlerde kullanmak, zengin yakıt karışımı, kötü yakıt gibi şeyler sebep olur.
Kurumların giderilmesi için motoru bir süre yüksek devirde çalıştırdığınız zaman bu kurumlardan kısmen kurtulmuş oluyorsunuz. Motor açmak denilen şeyde bu oluyor.
Kurum benzinli motorlarda ister istemez oluşan bir şey, resimlerden ne demeye çalıştığımı anlayabilirsiniz.
Yani, kulaktan kulağa bilgilerle, tıkanmış, sağır motor yanlış rotaj, yanlış rotajda sağır deniyor. ogzcngdk ve Levent arkadaşımız güzelce açıklamışlar.
Rotajda mikro boyuttaki pürüzsüzlükleri gidermek gerek. Misal, gömlekdeki pürüzsüzlükler aşama aşama giderilmeden farlkı ve yüksek devirlerde kullanılırsa, segmanlar gömleği çizip döker. Yağında ilk 500-1000 km sonra değişmeside, dökülen parçacıklar. Yani, ilk yağ temiz görünsede içinde mikro boyutta çelik parçacık dolu. Buda diğer parçaları aşındırır. Rotaj bskımında debriyaj tasın üzerinde kare bir demir plaka vardır. O mekanik bir filitre ve o sentrifugla yağdaki demir parçacıkları toplar. O plakayı söküp köşeleri temizlemekde gerek.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
