Selamlar.
Kask ömürleri ile ilgili farklı görüşler okudum.
Kasklarda raf ömrü gerçek mi yoksa daha fazla satış için yapılan bir satış stratejisi mi?
7-8 yıllık hiç kullanmadığım bir kaskım var.
Birine hediye edeyim diyordum ama gerçekten raf ömrü diye bir şey varsa kimsenin günahına girmeyeyim durduk yere...
![Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)](https://www.motosiklet.net/forum/customavatars/avatar133037_1.gif "Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)"){kind=avatar}
Geçen gun Toprağın yarışını izlerken aklıma geldi, malum kask elinizden bile düşse onu tekrar kullanmayın denir. Ancak yarışlarda motor ile düşen bir sürücü yarış esnasinda gidip kaskini değiştirmiyor. Madem bu kadar hassas bir konu sürücüler için tüm güvenlik tedbirlerinin alındığı bir yarışta neden bu konu atlansin ki?
Salih,sen iks maksta hangi kaski kullaniyon?istanbu_gezg adlı üyeden alıntı
Avrupada jet kaskla biniyollar,uzun vizorlu olacak,dadindan yinmez..
Bide tomorunda abese sistemi var,yolun canını yirsin manete abansan..
1.300 gayme
Agv
Ahanda bu şöye kask
3.160 gayme
Adres sorana italyanca konuştunmuydu,ne karizman olur..vallah avrupali sanarlar.
Kask konusunda çok bilgisiz ve bilinçsiz durumdayız. Kaskın ömrünü yorumlayabilmek için plastik, lastik, tekstil ve fiber sanayi alanında uzman olmak gerekir. Bu konuda çok hassas ve araştırmacıyım bilgiler kesin olmamakla beraber 30 küsür yıldır motosiklet üzerinde edindiğim deneyimleri paylaşmak isterim. Kask üreticileri bile bu konuda bukadar kesin ve sert hatlı konuşmaz. ( orası sertleşir şurası mayışır vs vs. ) Her üretici kaskın maruz kalabileceği durumlardan ötürü kaskınızı belli periyodlarda ( 5 6 ) değiştimeniz tavsiye edilir. Hiç bir kaskın üzerinde peynir ekmek gibi son kullanma tarihi yazılmaz. Günümüzde uzay teknolojisi kullandığını düşünürseniz, eğer böyle bir durum olsaydı her kask üreticisi kaskın üzerine son kullanma tarihi şudur diye bir ibare eklerdi.
Kaskların içindeki köpük petrol bazlı polistren malzemenin işlem görmüş halidir. Bildiğimiz strafor köpüğü parçaladığınızda dökülen top parçacıklarının içerisine hava basılıp daha sonra buhar makinasıyla sıkıştırılarak dönüştürülen : EPS yani Expanded PolyStyrene malzemedir. Bu malzeme düzgün şartlarda saklanır ve yoğun neme maruz kalmassa öyle 2 3 senede sertleşecek bir malzeme değil..
Bu iç köpüğün en yumuşak kısmı üst tepe noktasıdır. Kafatasında beynin dışarıya en yakın olduğu bölge üst taraf olduğu için yukarda önce yumuşak dışa doğru sertleşen yoğunlukta bir köpük kullanılır ( Bunu kullandığınız kaskın tepe bölgesi ve kulak bölgesindeki köpüğe ufak bastırarak test edebilirsiniz ) Durum böyle olunca kaskın bir aynaya takılması, içerisinde eşya taşınması ve yoğun neme maruz bırakılması ( kafadan çıkardıktan sonra çantada veya sele altında muhafaza edilmesi, yağışlı bir kullanımdan sonra kaskı silmeden kendi halinde kurumaya bırakılması vs ) iç köpüğe doğrudan zarar verecektir.
Gelelim kaskın diğer aksamlarına kaskın üzerindeki lastiklere. Lastiği biliyorsunuz kauçuk tarzdaki camın etrafındaki olsun, bazı kaskların alt tarafında komple çevrili kısmı olsun soğuyup ısınarak sertleşir ve bir süre sonra eğer düzgün bakılmaz ise ufak tefek zorlanmalarda kolayca kopabilir ya da kasktan ayrılabilir. Bazı marka model kasklarda bunun bir nebze önüne geçilebilmesi için içerisinden silikon yağı çıkmakta bu malzemeyi soğuk aylarda kullandıktan sonra lastik bölgelere uygularsanız lastikleri tekrar yumuşak ve daha dirençli bir hale getirebilirsiniz.
Kaskın iç astarında kullanılan tekstil malzemeler yine neme bağlı olarak zaman içinde aşınarak pul pul dökülebilir bu kullanıcının konforunu olumsuz yönde etkileyebilir.
Bunların haricinde UV ışınları doğrudan maruz bırakıldığında kaskların dış kabuğuna ( plastik, fiber, karbon ) doğrudan zarar verecektir. UV ışınlar hareket halindeyken dağıldığı için motosikleti kullanırken okadar zarar vermesede, eğer kaskı güneşli bir gün sabit biryere uzun süre bırakırsanız işler biraz kötüye gidebilir. Bunu şöyle düşünebilirsiniz. Eski otomobillere bakın. Hareket halinde ve yoğun kullanılan koyu renkli araçlarda bir sıkıntı yaşanmazken uzun süre park halinde bırakılan koyu renkli otomobillerin tavanlarında güneş yanığı oluşur.
Yine yoğun ısı kasklara zarar verebilir. Mesela sele altı çok ısınan bir motosikletin sele altında plastik bir kask taşırsanız muhtemelen bir hafta sonra kask şekil bile değiştirebilir..
Özetle söylemek istediğim şu kaskın raf ömrü %15 20 ise kullanım şekli kaskın %75 80 lik bir kısmını yıpratabilmektedir. Dolayısıyla raf ömrü ve üretim tarihinden ziyade kaskın kullanım şekli çok çok önemlidir. Daha kaskın nezaman nerde ne amaçla icat edildiğini bilmeyen satıcıların bilmiş sürücülerin dediklerini dikkate almadan konuyu uzun uzun farklı kaynaklardan araştırmanızı ve her söyleneni sorgulamanızı öneririm. Çok atla deve bir durum olmayabilir fakat günümüzde ortalama segmentteki kaskların bir asgeri ücret olduğunu düşünürsek maalesef araştırarak neye para verdiğimizi iyi bilmek gerekiyor.
Benim kask 3,5 yıllık oldu yenisini aldım; iyi kullanıyorsanız (bkz. yukarıda yazılanlar...), 3-4 yılda bir değiştirmek uygun gibi. (Bendeki Nolan N86 idi, yenisi de Nolan N87; millet sevmiyor ama f/p ve ihtiyaçlarım gözönüne alınınca daha iyi bir seçenek bulamadım...)
Not: Her gün kullanıyorum, yaklaşık 1 saat...
Not 2: Güncel modeller alırsanız raf ömrünü çok düşünmeye gerek yok, ama saklama koşulları tabi ki önemli, düzgün deposu olan bir yerden almak lazım gelir...
Bakınız paketlenmiş yiyecek malzemelerinin de üzerinde son kullanma tarihleri(SKT) bulunur. Uygun şartlarda saklanmış bir yiyeceği SKT si 1 gün geçtikten sonra pakedini açıp yerseniz bozulmadığını göreceksiniz.
Peki neden üzerinde SKT var o zaman? Çünkü o tarihten sonra o üründe bozulmalar başlayabilir, üretici hem kendisini hem tüketicisini bu konuda garantiye almak adına optimum tarihi verir.
Kaskla yiyecek ne alaka diyebilirsiniz, yukarıdaki örneği SKT neden gerekli sorusunun cevabı olarak verdim.
Şimdi gelgelim kask mevzusuna. Mühendis olduğum ve branşımla alakalı olduğu için iyi kötü bir malzeme bilgim vardır. Kaskların dış kabuğu sert, dayanıklı ve darbe anında kırılmayacak şekilde dizayn edilir. İç kısmındaki köpük yapı ise tam tersi bir göreve sahiptir. Kaza anında ezilip darbe enerjisini sönümleyerek beyninize gelecek darbenin şiddetini azaltmaya yarar.
Kasklar bekledikçe dış kabuğundan ziyade iç köpükte sorunlar başlar. Çünkü strafor benzeri bu köpük malzeme (EPS) belirli bir yıl sonunda sertleşip, kaza anında ezilerek darbeyi şiddetini azaltamayacak hale gelebilir.
Kesin 5 yılda bu hale gelir demiyorum bakın dikkat edin, gelebilir diyorum. Sırf bu ihtimaller doğrultusunda kask üreticileri de optimum bir raf süresi belirliyorlar. Rafta 7 yıl 1 ay durmuş kask çöp oldu diyemeyiz ancak artık iç köpüğün görevini yapmama ihtimali baş göstermeye başladı diyebiliriz.
Motosiklet kullanırken hem kafamızı hemde hayatımızı emanet ettiğimiz en önemli ekipman olan kask konusunda bu riske girmeye değer mi?
İşte bu hususta tercih kullanıcıya kalıyor.
Çok yazıldı çizildi bu konular, çok tartışıldı.
Ben kask aldım, 4 yıllık ama karton kutuda, kılıfında duruyordu. Mantığıma göre doğrudan güneş ışığı almamış, nemden etkilenmemiş ve ani ısı değişikliklerine maruz kalmamış olduğunu düşündüğüm için aldım. Kafaya taktıktan itibaren kılıflı-kutulu şekilde durduğuna göre belki birkaç kat hızlı eskiyor. Bugün yağmurda kullandım. Yazın sıcakta binecem. Kışın soğukta binip, eve girip ani ısı değişikliği yapıcam. Onun için kendi kullanımımla 3 yılda falan kaskım eskiyor. Ama yukarıda dediğim koşullarda saklanan kaskı 4 yıla kadar alabilirim.
Şunu şiddetle belirtmek isterim. Almayacağım, alınmamasını önereceğim bir kask varsa o da mağaza vitrinlerinde duran, bunu istiyorum dediğinizde vitrinden alıp o kaskı elinize tutuşturan yerden kask alınmamalı. Çünkü kim bilir o raflara yerleştirirken ne oldu, tozları alınırken kaç defa yere düştü, üzeri parlasın diye pasta cila!! mı yapıldı, kaç kişi kafasına taktı-çıkardı belli değil. Genelde sokak arası motosiklet aksesuarcılarında bu tip satış çok yapılıyor. Teşhir ürünü beyaz eşya aldım, laptop aldım hatta mobilya aldırdım. Ama vitrinden bir kask asla almam-aldırmam.
Kafaya takınca 3 yıl (tatlı su kullanıcıları için 4) Kutulu-köpüklu-kılıflı ambalajda saklanıyorsa 4 yıl rafta bekleyeni alırım. Shoei 7 yıl demiş. BEn yine de almam.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bir malı piyasaya sürmek için iki yıl raf ömrü olması yetiyorsa üretici neden daha fazla elinde bekletsin ki?
