Düşene kadar kullanacağım bebeğim gibi bakıyorum
organik fiber için pek geçerli olduğunu sanmıyorum ama aynı araba ve motosiklet lastiğinde olduğu gibi hammaddesi 'plastik/polikarbon' olan kasklarda zamanla kılcal çatlamalar kendi kendine oluşur. Bu kılcal çatlamaların fiber malzemelerde oluşması daha uzun süre ister. Organik fiber evet en düşük maliyetli fiberdir ancak plastikten daha mukavemetsiz olduğunu sanmıyorum.
kaskın saklanma şartı bence büyük önem taşıyor, rafta /güneşte / spotun altındaki kask ile kendi kutusunda kılıfıyla bekleyen kask arasında illaki fark olur.
https://www.motorcyclistonline.com/how-to/helmet-shelf-life-answers
kasklardaki üretim tarihleri ve ömürlerinden daha önemli konuşulması gereken konular varken bu üretim tarihine bukadar takılı kalınması satıcıların bu konuda nekadar bilgisiz olduğunu gösteriyor. türkiyede çok sağlıklı kaynaklar olmadığı için linki yolladım. Kask üreticileri genel olarak 7 yıl raf 5 yıl kullanım ömrü sunuyor. Fakat bunu özellikle son kullanma tarihi olarak söylemiyorlar. Sadece tavsiye ediyorlar. Ülkemizdeki bazı uyanık satıcıların yeni ve az sayıda getirdiği kaskları daha hızlı satmak için uyguladığı bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Shoei 7 - 5 şekilde tavsiye veriyor mesela kaskınız shoei ise 2023 e kadar raf ömrü satın alındıktan sonra 5 yıl kullanım ömrü var. Zaten bu kaskların genel garanti sürelerine eşit genelde avrupada kask üreticileri bilinçli kullanılan ve darbe almayan kaslarda 5 yıl kullanım 7 yıl üretim garantisi veriyor. Fakat kaskı çok temiz 6 yıl kullandığınızda kaskın ömrü bitmiş demek değildir. Yada bir kuryenin kullanımını düşündüğünüzde o nem ve o kullanım süresi boyunca zaten kask 1 yıl içerisinde ömrünü dolduracaktır diye düşünüyorum.
Kask üreticisi bazı firmalar 5 yıl raf/kullanım ömrü olduğunu belirtiyorlar.
Mesela örnek olarak dünyanın en önde gelen kask üreticilerinden olan Shoei markası "satın alma tarihi baz alınırsa 5 yıl, üretim tarihi baz alınırsa 7 yıl (hangisi önce gelirse)" şeklinde kasklarına garanti veriyor.
Kaynak : https://www.shoei-helmets.com/warranty/
Ömrün bitmesine sebep olduğunu düşündüğüm kısım dış kabuktan ziyade asıl darbe emici görevini üstlenen içerideki köpük yapı. Kaskın iç pedlerini söktüğünüzde içerisinde dış kabuktan daha farklı yapıda, üzerinde hava kanalları da bulunan görsel olarak strafor benzeri bir köpük yapıyla karşılaşırsınız. Bu kısım darbe anında ezilerek beyninize gelecek darbe şiddetini azaltıyor. Zamanla bu strafor benzeri köpük esnekliğini kaybedeceği için üreticiler optimum bir garanti süresi veriyorlar.
Sadece dış kabuk hesaba katılsa kompozit fiber katmanlı kaskların raf ömrü 30 yıldan fazla olurdu çünkü kompozit ve çok katmanlı kabuk, yapısı itibariyle çok dayanıklıdır.
Özet: Uzun lafın kısası, uygun şartlarda muhafaza edilmiş 2 yıllık sıfır bir kaskı almanın bir sakıncası yoktur. Kask ömrü de kabaca 5-7 yıl arasında denilebilir. (Kullanım şartlarına göre bu süre daha da kısalabilir)
Benim de merak ettiğim birşey var.
Kaskın dıs yapısı vs. sonucta 5 yıl değil 10+ yıl rahatca kullanılabilecek bir malzeme, belki daha fazla da olabilir sallamayayım.
ic yapısındaki köpüksü zımbırtı zamanla emici özelliğini kaybediyor olabilir, kaskı değiştirmek yerine bu kısmı tedarik edemiyor muyuz değiştirmek için?
yani sırf o yapı için full kask mı almak gerekiyor.
ryangt adlı üyeden alıntı
Garanti süresini kask ömrüyle ilişkilendirmek belki yanlış gelebilir ancak üreticilerin garanti süresi hesaplanmasında kask ömrünü hesaba kattıklarını da düşünüyorum.
Hiçbir üretici kaskına son kullanma tarihi yaz(a)mıyor. Nedeni de kullanım şartlarına göre bu sürenin değişebilecek olması.
Özellikle bahsettiğim darbe emici görevi gören iç köpük yapısı nedeniyle kaskların ömrü kısıtlı.
Shoei gibi bir marka kasklarına 5/7 yıl arası garanti veriyorsa, ömür olarak da 5/7 yıl almanın bir sorun olmayacağı görüşündeyim.
Hocam düşünceniz güzel ancak şuan bu mümkün değil. Birkaç nedeni var. Öncelikle kaza anında iç köpük ve dış kabuğun birbirine çok sağlam tutunması gerekli. Aksi halde oluşacak bir dönme boyun kırılmasına sebep olabilir veya darbe şiddetiyle dış kabuğun iç köpükten ayrılması ile kafadan çıkması ölümcül sonuçları da beraberinde getirir. Çıkarılıp takılabilen bir sistemde bu rijitliği sağlamak zor.
Birde kask denen zavazingo bizim ülkede gereksiz pahalı çünkü alım gücümüz düşük. Elin Hansı mağazadan 300 birim parasıyla kaliteli bir kask alabilirken biz biz aynı kaska en iyi ihtimalle kendi paramızla 1800 birim ödemek zorundayız.
Yani çok pahalı bir şey olsa elbet dediğin tipte kasklar üretilirdi ama öyle ultra pahalı şeyler normal ülkeler için. Bizim gibi 3. dünya ülkeleri için pahalı
kaskın dışı değil içindeki köpüğe yabancıların deyimiyle macuna süre verilir son kullanma tarihi dış kabuğuna verilmez. işinin ehli satıcı bunu bilir.. içindeki köpüğün durumu önemli raf ömründe..
elimde duvarda süs olarak asılı 15 yaşında kasklarım var daha kılcal çizik dahi yok tertemiz ama kafama takarmıyım takmam tabiki ..
Cok fazla kask incelemedim; ancak baktığım zaman köpük sağlam biçimde tutturulmuş ama çıkarıp takılabiliyorduk. bu nedenle böyle düşündüm.
açıkçası riski kabul edenler için yapılabilir bir durum; malumunuz tamirci olmadığımız halde motosikleti söküp takıyoruz ve risk kabul ediyoruz. kask içinde aynısı olabilmeli.
Bence Temel kask işine de el attı.
Dursun, arkadaşı Temel'in latex-kauçuk ürünler yapan fabrikasını gezmektedir.
Bir ara bir otomatik makinenin başına gelir ve makinadan ilginç seslerin geldiğini duyar ;
- Pissst....Pat. .! ......Pissst ..Pat..! .....Pissst. ...Pat... ..!
Dursun merak edip sordu bu makinanin ne yaptığını ve neden bu seslerin geldiğini…
Temel cevapladı:
– Bu makina biberon emziuğui yabayi… Pisst sesu emzuğun şiştuğunu, pat sesu da ucuna deluk açulduğuni söyleyi…
Geziye devam edip baska bir makinanin başına geldiler. Bu makinadan da benzeri sesler geliyordu ama sıralamalari farklıydı ;
– Pisssst…Pisssst…Pissssst….Pisssst …PAT !…..
Dursun yine meraklanıp sordu;
– Peki, bu makine ne yabayi?
– Bu bir prezervatif makinasudur…
– Peki, neden dört PİSTT`tan sonra bir PAT sesi geleyi…
Temel döndü Dursuna ;
– Her dört tanesundan sonra pir tanesinin ucuni deleyruk da ondan…
Dursun şaşkın, biraz da kızarak sordu…
– Ama neden..? Bu yaptuğunuz hiç hoş değildur…
Temel sinirli sinirli cevap verdi:
– Oyle ama… O zaman da emzik satamayiruk…
Arai'nin bir yetkilisi ile bir röportaja denk gelmiştim. Evet 7 sene ama çok da kafayı takmayın gibi bir şey demişti. "Yedi sene sonunda kask kesinlikle korumaz" gibi bir durum yok dediydi.
Aynısını çocuk koltuğu üreticileri de yapıyorlar... Gerçek payı olmakla beraber işlerine geldiği de kesin.
depodan 8-9 sene sonra çıkan bir kask vardı arkadaş kafaya bir taktı çıkardı bütün kafasında siyah pul pul şeyler vardı kaskı iç astarını çıkardık simsiyah pul pul bir şeyler döküldü yere kaskı aldık çöpe attık .. kaskda tanınmış bir markaydı markayı vermiyim sonra çamur atıyorsun olur..
dışı ilk günkü gibi sıfır gibiydi.. zaten çokda kullanmamışdı alındığında 2 ay falan kullanıldı arkadaşın motor çalınınca depoya koymuş kaskı.. sonra yeni motor aldı yeni motora yeni kask aldı falan.. o dökülen şey büyük ihtimal köpük yada iç katmanlardan biriydi.. onu temizleyip kafaya kaskı takip tekrar kullanabilinirmiydi tabiki evet dışı tertemiz sıfırdı..
kaza anında korurmuydu hiç sanmıyorum..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
