Farkı nedir? Avantaji nedir? Motorumda oldugunu ogrendikten beridir merak ediyorum
![Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)](https://www.motosiklet.net/forum/customavatars/avatar133037_1.gif "Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)"){kind=avatar}
Ayar gerektirmez, çok uzun kilometreler ayar bozulmaz. Ayar gerekiyorsa ve şim ters çevrilerek kurtarılamıyorsa değiştirilmelidir ki çok saçma gelecek rakkamlar karşınıza çıkacaktır. Genellikle külbütör mekanizması kullanmaksınız egzantrik milinin doğrudan supap fincanına baskı uygulayarak supaba hareket veren tipteki motorlarda kullanılır. Sürtünmeye karşı direnci çok yüksek ve olağanüstü güçlü bir çelik alaşımdan imal edilen küçük ve kalınca, genellikle deliksiz pul benzeri parçalardır.
Külbütör mekanizması kullanılan süpap sistemlerinde egzantrik mili külbütöre, külbütör mekanizması ise doğrudan supapların kilit tırnaklarının hemen üzerine, supapın sap kısmının en üstüne baskı uygulayarak sistemi çalıştırır. Parçaların fazlalığı, çalışma boşlukları gibi nedenlerle daha yüksek töleranslarla daha fazla genleşme payı ve büyük değerlerde supap boşluğu verilmesi gerekir. Oysa şimdli doğrudan iticili sistemlerde arada külbütör olmadığından boşluk çok daha az verilir ve töleranslar daha düşük tutularak daha sessiz ve stabil bir supap sistemi elde edilmiş olur.
Parçaların azlığı nedeni ile motorun hafiflemesine de yardımcıdır, yağlama ihtiyacını bir nebze azaltır ve üretim maliyetini düşürür. V.s. v.s...
Her zaman değil aslında. Bazı Harley V2'lerde tek egzantrik mili var, üzerinde dört lob var. Ama şimli performans V2'lerde çoğu zaman dört ayrı egzantrik mili var. Üstelik egzantrik milleri krank yanında değil de silindir başlarında olduğu için de motor blogu daha uzun oluyor, bir de dişli yerine kayış veya zincirle tahrik etmek gerekiyor. Motor daha performanslı oluyor ama dizaynı çok da aşırı basitleşmiyor aslında.Kural [ Z ] adlı üyeden alıntı
Shim deyince aklima tempra serisi geldi,pullari set set ölçulerde olur.
Ses mi yapti kalini ni koy,sıkımı geldi incesini koy..
Üst kısımda kam miline sürten kısım aşınıyor zamanla. Ters çevirince altta kalan aşınmayam kısım iş görüyor. Yani iki tarafıda kullanılıyor.
Evet.
Kısmen. Çok sesli ise ayarı bozulmuştur.
Normal şimli subap da ayar ister, sadece aralıkları uzundur. Hidrolik olanları ayar istemez. Ama yüksek devirli motorlar hidrolik olmaz genelde.
Ayarı da kolay değil malesef. Kafayı açmak gerekiyor. V motorlarda daha da uğraştırıcı. İşçiliği yüksektir genelde. Meşhur "Ducati dezmo" bakımı sübap ayarıdır aslında.
Öyle de denebilir (baskı ile konikleşme değil de daha çok orta kısmın çok çok çok az daha fazla aşınmasından kaynaklı). Tecrübe ile sabit
Aksi halde diğer şimlerden biri ile yer değiştirerek de kurtaramıyorsanız tırnak ucu kadar parçaya, parça başına 200 TL veya üzeri bir rakkam istenebilir (şimin tipine, boyutuna, aracın marka/modeline göre şemsiye boyutu da değişebilir). İşte o an şimdli sisteme lanet ettiğiniz an oluyorTabi ki bu araçtan araca değişmekle birlikte 80.000km civarında ancak olursa oluyor. Yani o zamana kadar genellikle süpap ayarı ihtiyacı olmuyor, kontrol edilse de genellikle değerler normal çıkıyor. Benim şim değiştirmek zorunda kaldığım ilk araç 180.000km' de idi
Yani normalde endişe edecek bir durum yok, çok sağlıklı bir sistemdir. Özellikle doğrudan kam mili ile tahrik edilen versiyonlarda olmazsa olmazdır.
Teşekkür ederim benim tracer700 de şimli o zaman. Bu bilgiden haberdar değildim teşekkür ederim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:26 ----------
[QUOTE=hasmet;4430283]Evet.
Teşekkürler Haşmet bey. Benim tracer de şimlidir o zaman
Peki kullanım şeklinin Subap ayarı üzerine bir etkisi var mı? mesela apaçi stayla, redline, yanlama, gazlama Yapan birinin motoru ile sakin , efendi kullanıcının motosikleti yaklaşık aynı kilometrelerde mi subap ayarı ister?
Japonlar bayagi iyi genelde. Ama Avrupalilar o kadar iyi degil. Yuksek devirli Japon motosikletlerde bile yer yer gerek oluyor. Benim Superduke'un baska bir sebeple ici acildigindan simlerden biri degisti, 5000 km'de! Fazla genelleyici olacak ama, eskiden Avrupa motorlarin subap bakim araliklari azdi. Sonradan Japonlara ozenip arttirdilar. Ducaticiler "artik Japon gibi servis araliklari" diyor ama bakim vakti gelmeden subaplar basliyor sikir sikir otmeyeBenim şim değiştirmek zorunda kaldığım ilk araç 180.000km' de idiJaponda ise genelde ses gelmedikce insanlar es geciyor subap bakimini. Benimkinde araliklar 15000km. Ama kulagim surekli motorda. Biliyorum malimi cunku
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:48 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:35 ----------
Mantiken "Evet vardir" gibi dusunuyor insan ama hic bilmiyorum acikcasi. Muhtemelen dizayn en buyuk etken. Meslela eski nesil fireblade kolay kolay ayar bozmuyor. Ancak her motor oyle degil. O yuzden belli araliklarda kontrol etmek gerekiyor. Tek istisna hidrolik olanlar. Onlar da cogu motorda yok. Harley'ler de var bildigim kadariyla, eski Honda CB750, ve bazi buyuk cruiser'lar da var... Bunlar gercekten de ayar istemiyor.
Yeni bir konu açmaktansa konuyu hortlatayım istediğim.Motora piston segman takımı aldım.motor Crf450.Subap ayarı yapma niyetim yoktu.Yüksükleri ve şimleri ayırdım.Fakat dalgınlıkla egzoz şimlerini karıştırdım.Elimde iki adet var.şimleri taktıktan sonra sentil ile kontrol etsem?mikrometrik hassasiyette parça olduğu için tutturabilir miyim?Nasıl bir yol izlemeliyim?
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
