oturdugum yere yakın yolun ortasında 2 adet göçük var,teker kırar öyle diyeyim. 5 yıldır aynı yerde yaşıyorum 2 yıl önce düzenli olarak ya buraya düzelsenize diye iletişime geçiyorum hem kadiköy belediyesine hemde büyükşehire biri diyoki biz mesul değiliz öteki diyo ki kadiköy mesul. Halen yapılmadı nediyim... Gerçekten herkes işini çok iyi yapıyor.
Bunları çok iyi biliyorum çünkü inşaat şirketinde çalışıyorum ve altyapı işleri yapıyoruz. O yamaların neden ve nasıl yapıldığını çok iyi biliyorum. Tam bir sinir harbi kurumlar, belediyeler, müteahhitler ve vatandaş arasında bir çatışma ve sinir harbiSuleymanE adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:37 ----------
Bir kere yapıp güzel yapmak için işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılması lazım onun için de ciddi bir bedel ödemek lazım ama Türkiye'de eline 200-300 bin lira geçen bir amele müteahhitlik yapabiliyor. Adamlar Yaklaşık maliyeti 30 milyon olan işi 13-14 milyon liraya yapacağını iddia ediyor ama bunlara "gel anlat bakalım nasıl yapacaksın?" diyen yok haliyle iş o amele kırığına veriliyor 1 liralık lahmacun ne kadar lahmacun olursa o yol da o kadar yol oluyor. Ha çoğu ameleden dönme müteahhit en fazla 2-3 sene içinde gümlüyor ama olan da kaynaklara ve o müteahhitlerin mağdur ettiği insanlara oluyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:44 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:41 ----------
ben mesela İstanbul Mahmutbey'de TEM'de tam CNN-Hürriyet önündeki virajı yapan-tasarlayan mühendisi merak ediyorum 90 derece viraj ve sağdan vermek nasıl bir fantezinin ürünüdür.
ben mesela İstanbul Mahmutbey'de TEM'de tam CNN-Hürriyet önündeki virajı yapan-tasarlayan mühendisi merak ediyorum 90 derece viraj ve sağdan vermek nasıl bir fantezinin ürünüdür.
Benim favorim daha ileride yavuz Sultan selim ve Basaksehir dönüsleri trafik önce sağa açılıyor sonra basaksehir tarafına yönleniyor , bu virajın ortasında viraj açısı da değiserek daha da keyifli hale getirilmis.
Hele Basaksehir Süleyman Demirel Bulvarında hız tümseği yapmıslardı 2 yıl önce , çizgiler ve uyarılar yok , o tümseğe 80'le girip havalandım ve yere inene kadar küfrettim.Çizgiler ve uyarıları bir gün sonra yaptılar.Daha ilerisinde ki yol aydınlatmaları ise nerede ise 3 yıldır yanmıyor ben artık pes ettim.Ama Basaksehir'deki oy oranlarına bakılırsa durumdan gayet hosnut halk.Sonucta 1. etap yolları belediyeden asfaltlandı.
Servis şöförü isyan etmiş :
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/se...olmaz-41082291
İstanbul, Küçükçekmece'de ’de bir öğrenci servisinin arka tekeri yol çalışmasında dökülen ve hiç bir önlem alınmayan ıslak betona battı. Duruma tepki gösteren servis şoförü "Böyle bir sorumsuzluk olmaz. Burada daha önce çalışma yapıldığına dair hiçbir uyarıcı levha yok. İlgililerin bu işleri yaparken daha sorumlu davranmasını rica ediyoruz" dedi.
Haydaaabizim ekipler bunlar.
Ama oradaki beton değil stabilize malzeme. Aslında Kasım-Mart ayları arası kazı-çalışma yasağı vardır ama vatandaşın talepleri doğrultusunda bu zaman aralığında da çalışma izni veriliyor bu da onlardan biri. Sağanak yağmur hariç her türlü hava şartında çalışma yapılıyor (asfalt kaplama hariç) ve imalat yapıldıktan sonra 10 gün içinde asfalt yamanın yapılması lazım yoksa cezai müeyyidesi var. Buradaki imalat 21 Aralıkta yapılmış ve asfalt atılamadığı için böyle tatsız bir durum oluşmuş. Bizimkilerin hatası bu imalat yapıldıktan sonra zeminin iyice sıkıştırılması gerekirken buna özen gösterilmemesi bu yüzden suyu iyice emmiş ve gevşemiş. Aslında İGDAŞ bu konuda en hızlı geri dönüş yapan altyapı kurumlarından biri İSKİ falan olsa umurunda olmuyor ama İGDAŞ şikayet gelmesi halinde anında müdahale ediyor. İGDAŞ ile ilgili herhangi bir sıkıntınız olduğunda 153'e bildirirseniz anında çözülüyor. Aslında önemli olan şu sizinle ilgili olsun olmasın gördüğünüz her türlü problemi ilgili kurumlara iletirseniz bir süre sonra karşınızda "vatandaşlar bu konuda duyarlı" düşüncesi yerleşiyor. Belirli mahallelerde-ilçelerde bu bilinç daha yüksektir mesela bu yüzden oralardan gelen şikayetleri daha titiz ve öncelikli olarak değerlendirirler.
Her yerde aynı saçmalık var. Adamlar durduk yere yola dağ gibi kasisi döküyorlar sonra uyarı işaretlerini bir hafta sonra yapıyorlar. günlerce kasis öyle tuzak gibi sinsice bekliyor.
Birde var olan kasisi söküp yenileme saçmalığı var. Esenlerde itfaiyenin önünde caddede peş peşe iki kasis vardı. Sonra durduk yere bu kasisleri kazıyıp kaldırdılar. Bende sevindim tabi hergün kullandığım yol daha düzgün oldu sonuçta. Bir süre sonra baktım aynı yerlere tekrar asfalt dökülüp daha sivri kasisler yapılmış. E niye yaptılar şimdi bunu? Eski kasisler arabalar geçe geçe köşeleri yumuşamıştı ama yeni kasislerin köşeleri sivri ve her girişte küt diye tekeri vuruyor. Sapasağlam kasisi söküp yerine yenisini yapmanın mantığı nedir?
![Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)](https://www.motosiklet.net/forum/customavatars/avatar133037_1.gif "Kural [ Z ] - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)"){kind=avatar}
Eeee, su ne yöne kolay akarsa, gider ne taraftaysa ona göre eğim veriyorlar. Hatırlayan çıkar belki, daha birkaç sene öncesine kadar Ortaköy/Tarabya arası sahil yolunda haftada birkaç araç sahilden denize uçardı. Su denize gitsin diye vatandaş hem sağa hem sola virajda eğimi hep denize doğru vermiş. Zeka fışkırıyor zekaaaa
Uzun uzun kafa şişirmek istemem ama çoğumuzun bilmediği bir bilgiyi paylaşarak fikir oluşturmak isterim. Bundan 5(beş) sene önceki fiyatı bildiğim için o zamankini yazıyorum, günümüzdeki rakkamı bilmiyorum, siz tahmin edersiniz. 2013 yılında asfaltın metrekaresi için Türkiye Cumhuriyeti' ne kesilen asfaltın faturadaki yansıması tam tamına 6.000(altıbin) TL idi. Sorunuzun cevabı tek bir kelime:
"Rant"
Bahsettiğim sökülüp yenilenen kasislerin boyu yaklaşık 2 metre, genişliği her bir şerit için 4 metre, 2 gidiş 2 geliş yolda peş peşe 2 kasisten hesaplayınca 64 metrekare ediyor. Söylediğiniz hesaba enflasyon farkını da koyarsak 700.000 lirayı geçiyor. Sadece itfaiye araçlarının günde birkaç sefer kullandığı bir kavşaktaki tümsekler için bu kadar masraf edilmesine diyecek bir şey bulamıyorum. Yiyor ama çalışıyor diyen gerizekalılar yüzünden ülke bu halde. Konuşsak tesiri yok sussak gönül razı gelmiyor.
Cehalet mutluluktur derler ya. İçim burularak da olsa, beynim kabul etmese de kalbim bazen cahil olmayı istiyor. Ne kadar bilirsen o kadar huzursuz oluyorsun güzel yurdumda. Hele bir de memleketini gönülden sevip de kanser olduğunu bilmek! İşte insan o zaman kahroluyor.
Pastahane size pastayı kullandığı un,yumurta ve şekerin toplam fiyatından satmıyor. Bahsettiğim kesilen fatura bedeli, kısaca izah edeyim;
Devlet X firmasına ihaleyi verir, X firması Y firmasına, Y firması Z firmasına ve Z firması da altında çalışan a-b-c firmalarına malzeme temini, iş gücü, makine ve dahası için talepte bulunur (firma adlarını çeşitli nedenlerle vermiycem, arzu eden arkadaşlar bir süre internette araştırırsa ihale ve taşeronlarını görecektir). Önce Z firması kar eder, ardından Z firmasına iş veren Y firması ve ardından da asıl ihaleyi alan X firması. X firmasının ise ihaleyi nasıl ve ne şekilde aldığı genellikle bulanıktır, çünkü ya rakkam yapılamaz seviyesinde düşüktür, ya da daha düşük rakkam olduğu halde ihale ona verilmiştir.
Esasen asfalt çok ucuz bir malzemedir, asfalt; donma hızına göre benzin/mazot/gaz yağı gibi hızlıdan yavaşa doğru donma hızı değişecek şekilde kürlenir, asfalt plentinden asfalt distribütörü ve çeşitli nakil yolları ile asfalt beton serme makinesi olan finişer' e nakledilir. Finişer ise kovasına dökülen asfaltı konveyör ile mekanizma üzerinden aktararak operatörün belirlediği yükseklik ve genişlikte hafif sıkıştırarak döküp serer. Bundan önce zemin etüdü yapılmış, zemin beton veya en alt tabaka asfalt için hazırlanmış, keçi ayağı bandajlı silindirler ile dozer ve greyderler işini bitirmiştir. Finişerin hemen ardından elinde tahta ve metal kürekli bir ekip finişerin kırıntılarını gerekirse düzeltir. Hemen ardından metal bandajlı ve lastik tekerlekli silindirler ağırlığı daha önceden belirlenmiş değerlere silindir içlerini suyla doldurmuş olarak vibrasyonu da çalıştırarak sıkıştırma işlemine başlarlar. İşlem sonrasında asfalt termal kamera ile kontrol edilir. Termalde görülen anormallik asfaltın doğru uygulanamadığı alanı gösterir ki bu bölgeler ileride patlayacak veya çukurlaşacaktır. Bu nedenle o kısım kırılıp ayrılır ve yama ile doldurularak silindirleme tekrarlanır ve termal test yenilenir. v.s. v.s...
Yani asfaltın malzeme değerinden öte kesilen fatura bedelini etkileyen en önemli iki faktör:
* İhalelerdeki anormallikler ve taşeron uygulamaları
* Asfaltın temin edilmesi ile uygulanması arasındaki sarf, iş gücü, makine ve beklenmeyen giderler (asfaltın zamanında uygulanmayışı nedeni ile malzemenin zayi oluşu, makine arızası ve çeşitli nedenlerle uygulanamayan asfalt nedeni ile kesilen cezaların bir şekilde yansıtılması gerekliliği v.s.)
Kısaca un,yumurta,şeker 55TL iken pasta 6.000 TL' dir. Tabi ki o zamanki rakkamla
Asfal kaplamanın üretim sürecini falan yazmışsınız ki bu zaten az çok sektöre yakın olan herkesin bildiği bir şey ben başka bir şey sordum... Somut bilgi var mı elinizde mesela bana şu şehirde şu yolda şu kadar asfalt kaplama işi şu fiyata yapıldı diyebilir misiniz? çünkü verdiğiniz rakamlar en iyi ihtimalle bile reel rakamların 15-20 katı civarında...Pastahane size pastayı kullandığı un,yumurta ve şekerin toplam fiyatından satmıyor. Bahsettiğim kesilen fatura bedeli, kısaca izah edeyim;
Devlet X firmasına ihaleyi verir, X firması Y firmasına, Y firması Z firmasına ve Z firması da altında çalışan a-b-c firmalarına malzeme temini, iş gücü, makine ve dahası için talepte bulunur (firma adlarını çeşitli nedenlerle vermiycem, arzu eden arkadaşlar bir süre internette araştırırsa ihale ve taşeronlarını görecektir). Önce Z firması kar eder, ardından Z firmasına iş veren Y firması ve ardından da asıl ihaleyi alan X firması. X firmasının ise ihaleyi nasıl ve ne şekilde aldığı genellikle bulanıktır, çünkü ya rakkam yapılamaz seviyesinde düşüktür, ya da daha düşük rakkam olduğu halde ihale ona verilmiştir.
Esasen asfalt çok ucuz bir malzemedir, asfalt; donma hızına göre benzin/mazot/gaz yağı gibi hızlıdan yavaşa doğru donma hızı değişecek şekilde kürlenir, asfalt plentinden asfalt distribütörü ve çeşitli nakil yolları ile asfalt beton serme makinesi olan finişer' e nakledilir. Finişer ise kovasına dökülen asfaltı konveyör ile mekanizma üzerinden aktararak operatörün belirlediği yükseklik ve genişlikte hafif sıkıştırarak döküp serer. Bundan önce zemin etüdü yapılmış, zemin beton veya en alt tabaka asfalt için hazırlanmış, keçi ayağı bandajlı silindirler ile dozer ve greyderler işini bitirmiştir. Finişerin hemen ardından elinde tahta ve metal kürekli bir ekip finişerin kırıntılarını gerekirse düzeltir. Hemen ardından metal bandajlı ve lastik tekerlekli silindirler ağırlığı daha önceden belirlenmiş değerlere silindir içlerini suyla doldurmuş olarak vibrasyonu da çalıştırarak sıkıştırma işlemine başlarlar. İşlem sonrasında asfalt termal kamera ile kontrol edilir. Termalde görülen anormallik asfaltın doğru uygulanamadığı alanı gösterir ki bu bölgeler ileride patlayacak veya çukurlaşacaktır. Bu nedenle o kısım kırılıp ayrılır ve yama ile doldurularak silindirleme tekrarlanır ve termal test yenilenir. v.s. v.s...
Yani asfaltın malzeme değerinden öte kesilen fatura bedelini etkileyen en önemli iki faktör:
* İhalelerdeki anormallikler ve taşeron uygulamaları
* Asfaltın temin edilmesi ile uygulanması arasındaki sarf, iş gücü, makine ve beklenmeyen giderler (asfaltın zamanında uygulanmayışı nedeni ile malzemenin zayi oluşu, makine arızası ve çeşitli nedenlerle uygulanamayan asfalt nedeni ile kesilen cezaların bir şekilde yansıtılması gerekliliği v.s.)
Kısaca un,yumurta,şeker 55TL iken pasta 6.000 TL' dir. Tabi ki o zamanki rakkamla
Malesef kesilen faturayı göstermem mümkün değil. İsterseniz şehir efsanesi, isterseniz işin içinde olan birinin birilerine çıtlatması, isterseniz hiç tanımadığınız bir forumdaşın sallaması olarak görebilirsiniz. Ben yazabileceğim kadarını yazdım
Malesef kesilen faturayı göstermem mümkün değil. İsterseniz şehir efsanesi, isterseniz işin içinde olan birinin birilerine çıtlatması, isterseniz hiç tanımadığınız bir forumdaşın sallaması olarak görebilirsiniz. Ben yazabileceğim kadarını yazdım
Faturada yazmaz zaten bunlar
Hakediş Beyan Sayfası, İmalat Fiyatlandırma Sayfası, İmalat İcmal sayfası varsa gerekli yerleri gizleyip paylaşabilirsiniz kamu işlerinde hakediş sorumlusu olarak çalışan biri olarak söylüyorum bahsettiğin rakamlar uçuk ve gerçek değil. Ya da ifade ettiğin şeyi tam ifade edemiyorsun.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
