bendede commoder 64 vardı :D amiga terfi etmeden direk 90 lılarda pc 286 ya terfi etmişdim dos ..
Bu ehemmiyetlu basligin yonunu saptirarak konuyu baltalamak istemiyorum, lakin titresimsizi var midir?melez adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:08 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:05 ----------
"tamir zevki" ya da "bakim zevki" yazacakmissiniz, yanlislikla "sürüş zevki" yazmissiniz...
Bu olay bütün makinalarda geçerli. Ancak sadece eski modellerde geçerli. Eski bmw motor alırsanız abs beyni bozulma ihtimali ile parçaya bulamayıp ebay aliexpress gibi sitelerde kafa yorma ihtimaliniz aynı orantıdadır. Bu araçlarda da böyle. 2018 Audi A8 de 20 den fazla beyin var. Ama bizde 2006 4.2 quattro var 2 aydır işin içinden çıkamıyoruz elektronik arızası yüzünden. Yedek parça işi ile uğraşıyorum neyin ne olduğunu biliyorum. Eski ve bakımları rastgele yapılmış her türlü elektronik makina dert demektir.
Yurt dışını bilmem de bizim burada biraz para bulanların direk atlayacağı arabadır. Bir halta da benzetemedim yıllardır. Tamamen gösteriş için alınıyor burada. Elbet rs serisi iyidir hoştur ama a4, a6 kazık gibi araba. Dişçi de ağzını uyuştururlar hissiyat sıfıra iner o arabanın sürüş zevki de öyle. VW satın aldı işte ne bekliyorsun ki.
A6'nın tasarımı beğeniyorum şahsen, ama sürüşünü falan bilmem, hiç kullanmadım, ama gözüme çok hitabediyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:25 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:24 ----------
Sürmekten en çok keyif aldığım arabam Subaru Impreza'ydı bu arada, rayda gider gibi şahane bir yol tutuşu vardı.
audi yi dünyadada audi yapan quatro teknolojisidir bunu binek araçlara 80 li yıllarda uygulayan ilk firmalardan biridir belkide ilkidir zaten o alanda nam salmışdı A6 quatro 3.0 tdi hayır demem.. tabii o paraları param olsada vermem şimdi dediğim a6 quatro 3.0 rahat 1 trilyona eski parayla yakın bir fiyatı vardır.. kapının önüne koyucağım 4 lastik bir saç parçasına o parayı gömmem.. gider yat alırım o paraya daha iyi hiç olmassa zenginlik sembolü keyif işi..
Bildiğim konudan iki kelam edeyim bende.
2014 yılında dayımın kamyonunu sürerek mesleğe başladım. 2013 model sıfır almıştı. Her yeri elektronik. Herşeyinde sensör var. Ekranda bilgisayar gibi birşey var falan filan. Tabi o kadar teknolojik kamyon bayada pahalı. Şu anki fiyatı 400.000e yakındır. Ki oda ufak kamyon olduğu için.
Sürekli ekranda bişeylerden uyarı çıkardı. Servise gidiyorsun o yazıyı ordan silmek bile parayla. Adblue koymazsan arabayı çekişten düşüren sistem var mesela. Halbuki adbluenin aracın motor gücüyle alakası yok. Şu an aklıma gelmeyen bir sürü şey vardı. Tamam konforlu güzel araba. Ama elektronik yüzünden sürekli bi işler çıkarıyordu.
Mesleği öğrendikten sonra yanından ayrılıp kendime 1992 model Iveco aldım. Iveco alma sebebim karadüzen olmasıydı. Arabada teknolojik hiçbirşey yok nerdeyse. Birde Avrupa üretimi. Yerli değil. 1993 sonrası yerli modellerde karadüzen olsa bile arıza açan parçalar var.
4 ton sınırı olan arabaya 12 ton bile yüklediğim oldu. Çok yüksek yüklediğimde köprüye takılmamak için etrafından dolandığımda oldu. Her türlü zor şartta kullandım arabayı. Normal bakımları haricinde çokda büyük arıza vermedi. Verse bile çok ucuza hallettim. Mesela mazot çok yakıyor diye gittim enjektörleri değiştirttim. 250 lira enjektör takımı. Eski düzen. Yeni nesil elektronik pompaların fiyatlarını bilen bilir. Mesela arkadaşım renault tıra 12 bin liraya almıştı takımını. Ufak tefek arızası çıkıyorsada kendim hallediyordum yolda kalmıyordum.
Ivecoların yüksek modellerinde cam düğme ile açılıyor. Arada bi halat koparır 100 liraya yenisini alır takarsın. Benimki normal tofaş gibi kolluydu. En fazla kırılır o zamanda 5 liraya yenisini alır takarım. Bi çok parçası bu şekilde. Iveco sayesinde çok ekmek yedim işimi büyüttüm. Eğer ben yeni nesil bi arabayla başlasaydım hem maddi açıdan çok zorlardı hemde sürekli bişeyleriyle uğraşırdım.
İşi büyüttüğümde gittim aradım yine avrupa yapımı Iveco aldım. İki senede onu kovaladım. Arıza yapsa bile ucuza halloluyordu. Mesela şanzımanın bi parçası bozuldu. Şanzıman işi arabada en pahalı şeylerden biridir. Bi dişli 1-2 bin lira olabilir. Ben gittim Konya'da hurdalıktan 1000 liraya şanzıman aldım çıkma. Lazım olan parçayı kullandım kalanıda yedeğe ayırdım.
Kasa boyu küçük olduğu için büyük kamyon almam gerektiğinde herkes Mercedes al diye tavsiye ederken ben gittim BMC aldım. Yerli kamyon. 2008 model olmasına rağmen karadüzen. Bozulsa bile yanımda alet takımı var bi şekilde halledip yola devam edebiliyorum. Ama Mercedes alsaydım çekiciyle servise gitmem gerekecekti. Tamam konfor hiç yok. Takoz gibi araba. Ama hem maddi açıdan rahat ettiriyor. Hemde sürekli servise gitmeye mecbur değilim.
Motosiklettede aynı şekilde düşünüyorum. Çalışmadı mı diyelim. Önce bujiye bakarsın. Ateşleme yoksa karbüratöre bakarsın. Bi şekilde çözülür yani iş. Anlayan biri için kolay meseleler. Enjeksiyonlu motora hala karşıyım. Bi sonraki alacağım motor KTM 950 ADV. 990 olanları enjeksiyonlu aynı tip. Ama ısınamıyorum.
Motorumdaki en büyük teknolojik özellik vitesteyken çalışmamasını engelleyen röle sanırım. Onuda ben iptal ettim zaten. Çünkü bi yerinden arıza yaptığı için vites boşta bile olsa motosikletin çalışmasını engelliyordu. İptal ettim kurtuldum. Arızayı bulmuştum ama tamir etmedim. Bugün boş müşürü onu yapacak. Yarın yan ayaklık müşürü. Diğer gün debriyaj müşürü. Motorun tamirinden ben anlayabiliyorum. Anlayamadığımıda bu forumda yada başka bi tanıdığa sorduğumda bi şekilde çözümü bulabiliyorum.
Bu sadece vasıtalarda geçerli değil tabiki. Hayatımızın her anında teknoloji insanlığımızı bitiriyor.
yeni nesil HD lerden kullanma fırsatım oldu ,gaz tepkisi gibi bazı sürüş dinamikleri hoşuma gitmedi mesela.Kontrol sanki bende değil,motora entegre beyin sistemi taradından sağlanan fabrikasyon ayarlar ile sürücüye "bu şekilde kulan" mantığında sunulmuş ürünler gibi geliyor bana.Elbette işin elektronik kısımından anlayanlar araçların beyin sistemleri üzerinde "tunning" yapıyorlar ama bu herkesin yapabilceği şeyler değil.Benim kendi motorumdan aldığım "sürüş zevkini" böylesi "yaptırımlı" sistemli motorlardan almam mümkün değil.Sürülür mü? sürülür elbette..keyif ve zevk meselesi sonuçta ama "tamir ve bakım zevkinden" ne derece haz alınır teknolojisi bol motorlarda tartışılır.Bir arkadaşımız güzel bir noktaya değinmiş " eli yağ,kir almadan motor kullanan bu işten keyif alamaz" diye..bende o gürühdan ,o kafada olanlardan olduğum için kısaca "kara düzen insanları" kategorisine giriyorum.Bana görede bir motorcu (veya herhangi bir araç sahibi) elindeki kullandığı motoru tanımalı ve üst düzey olmasada basit işlemleri yapabilmeli.Artık o basit işlemlerde dahi servise bağımlı bir satış politikası uygulanıyor araç sektöründe,bu da ister istemez eski serbest çalışan,tabiri caizse "çekirdekten yetişmiş" usta motor ustalarını sektörden yok ediyor.Biz artık 80lerden kalan az bir topluluk olduk,yeni jenerasyonun bizim aldığımız keyif ve hazları almalarını zaten şahsen beklemiyorum.
teknoloji doğru yerde doğru şekilde kullanılırsa teknolojidir aksi takdirde tamamen gereksiz bir masraf para gideridir.. sadece lüks koymak için koyulmuş ekipmanlardan öteye geçmez..
Akıllı ayakkabı örneği verdim bir ayakkabının tabanında ısıtıcı düşünün ve soğuk havalarda direk devreye girsin ayağını ısıtsın yada kendi kendine suyu yedimi kuruyan bir ayakkabı düşünün bunlar ayakkabı için harika teknolojilerdir ama gidip ayakkabıya fm radyo,mp3 player takarsan buda saçma sapan bir teknoloji olur anlamsız olur konulmak için konulmuş lüks görünsün ekstrası olsun diye konulmuş bir donanım olur..
burdan motorsiklete geçersek belli temel teknolojiler dışında geri kalanı lükse kaçar bence... motoru motor yapan şey zaten o ilkelliği vahşiliğidir.. neticede ne olursa olsun tamanem korumasız , korumasız derken araba gibi bir yaşam kafesinin içinde bir rollcage altında bir kaporta içinde airbagler ve diğer güvenlik unsurları tarafından korunmuyorsunuz ne kadar giyinirseniz giyinin en nihayetinde bedeniniz kaporta .. ve buda gayet ilkel..
o yüzden çokda motorda teknolojiyi şeet etmemek lazım.. benim için şahsım adına motorda kafi teknoloji enjeksiyon ve abs dir birde iyi bir aydınlatması olursa xenon yada led gibi yok demem o kadar.. geri kalan teknoljiler ilerde başıma potansiyel çıkabilicek yüksek mevlalarda arızalardır.. işte görüyoruz 8 bin liralar 8500 liralar 6 bin liralar 10 bin liralar servis ücretleri havalarda uçuşuyor..
Bence gaz tepkisi farkını yanlış değerlendirmişsiniz. Tabii ki enjeksiyonlu HD size nasıl kullanmanız gerektiğini söylemiyor. Gaza ne verirseniz onu uyguluyor. Sadece tepkisi karburatörden farklı. Daha iyi, daha kolayAncak siz eskisine alışık olduğunuz için onu arıyorsunuz. Yenisine alışıp eskisine geçseniz muhtemelen aynı şeyi söyleyebilirsiniz.
Motosikletimin yağını, antifrizini ve hidroliğini kendim değiştirebiliyorum. Subap ayarı dışında kendim halledebiliyorum yani. Ancak karburatörle uğraşmak zorunda olmadığıma da memnunum. İlk motorum dışında hepsi enjeksiyonluydu ve tek sıkıntı yaşamadım. Jikle yok, soğukta çalışma sorunu yok, trafikte istop ederse çalışma sorunu yok, mis.
Zaman değişiyor. Nostalji uğruna geçmişe tırnak geçirmek istiyor insan ama beyhude. El aletleri bile enjeksiyonlu olmaya başladı. Firmaların bizden daha çok para tırtıklamak için uydurduğu şeyler değil bunlar, güzel şeyler. Eğer kara düzen isteyenler çoğunlukta olsaydı hâlâ kara düzen satılırdı.
Motosiklet üzerinde kullanilan Elektronik parçalarin,
-Malzeme kalitesi
-Muhendislik(Diger markalarinda tercihi)
-Bağlanti elemanlari(kablo,soket vb)
-Sensorler ile arasindaki haberleşme verimi
-Stabil çalişma,parametrelerin dogrusalligi
-Yakit pompasi,sensorler ile saglikli ve senkron çalişmasi
-Araç üzerindeki konumu,dış ortamdan azami etkilenmesi.
-Guncel yazilim destegi
Örnek;
X marka bir 250cc 0km motosiklet,25-26bin
Y marka bir 250cc 0km motosiklet,15-16bin
10bin tl lik farkin sadece etikete verilmedigi aşikardir.
Hee 26bin tl olan bir motosiklette bu tarz bir sorun olmazmi olur ama uretim adedi dogrultusunda bakmak lazim 100bin motordan kaç tanesinde oluyor.gibi gibi..
Mevzu bundan ibaret..
"Kara düzen" dememizden kasıt,hayatımızın her noktasında değil elbette.Teknolojinin geldiği yer belli ve ister istemez hayatınızına entegre birçok şey oluyor ancak bunu "en tepe noktasında" yaşamak yanlış bana göre.Şuanki jenerasyon zaten kara düzen nedir,geçmişte nasıl yaşanmış? internet yokken insanlar ne yapıyorlardı düşünmek dahi istemiyorken asıl bunları konuşmak beyhude..Düzen belli,jigleler dama atıldı ve beyinler dijitalize edildi..Bence gaz tepkisi farkını yanlış değerlendirmişsiniz. Tabii ki enjeksiyonlu HD size nasıl kullanmanız gerektiğini söylemiyor. Gaza ne verirseniz onu uyguluyor. Sadece tepkisi karburatörden farklı. Daha iyi, daha kolay
Motosikletimin yağını, antifrizini ve hidroliğini kendim değiştirebiliyorum. Subap ayarı dışında kendim halledebiliyorum yani. Ancak karburatörle uğraşmak zorunda olmadığıma da memnunum. İlk motorum dışında hepsi enjeksiyonluydu ve tek sıkıntı yaşamadım. Jikle yok, soğukta çalışma sorunu yok, trafikte istop ederse çalışma sorunu yok, mis.
Zaman değişiyor. Nostalji uğruna geçmişe tırnak geçirmek istiyor insan ama beyhude. El aletleri bile enjeksiyonlu olmaya başladı. Firmaların bizden daha çok para tırtıklamak için uydurduğu şeyler değil bunlar, güzel şeyler. Eğer kara düzen isteyenler çoğunlukta olsaydı hâlâ kara düzen satılırdı.
karbüratörlü motorların enjeksiyonlu motorlara göre bana verdiği tepki beni etkiliyor ve mutlu ediyor,bu kişisel bir tercih ve kimsenin "bunu deneyin" deme gibi bir düşüncem yok.Şartlar farklı olsaydı,farklı bir yaşantı ve ortamım olsaydı belki yeni jenerasyon sistemler ilgimi çekebilirdi,insan her şeye alışır en niyahetinde ancak benim yaşantım ve edindiğim tecrübeler sonucunda karar verdiğim tercihler çoğu insana göre farklı oldu.siz buna beyhude dersiniz başkaları aptallık diyebilir vs fakat bu tercihlerede "yanlış seçim" algısı sonucu çıkarılmamalıdır.Bİr noktada kendimize,karekterimize yakışanı yapmaya ve yaşamaya çalışıyoruz.Beğenilip beğenilmeme durumu ise umrumda dahi değil,tercihlerimde sıkıntı yaşamadım çünkü..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
