Motosiklet donanımının olmazsa olmazları ve firmalarının ayıpları
Reklamlar
-
Cloud adlı üyeden alıntı
Pratiklikten kastımız mesafeleri daha çabuk almak değil, o anlamda ultra hızlı istanbulda ben sırf bundan diğer pratik olmayan her şeyine razıyım. 1 saat 40 dakikada gittiğim yolu motosikletle en kötü trafikte bile 40 dakikada gidiyorum. Anlatmaya çalıştığım pratiklik blog yazımda var, hani tak kaskı çalıştır yürü git olmuyor motosiklette en azından benim için, yanımda 40 çeşit malzeme var, akşam dönüşte de onları çıkart, motoru kilitle, son motorumda artık her kapatınca branda da takıyorum, yok kedi çizdi, yok yağmur yağdı, yok (ç)alıcı gözüyle biri baktı gördü ayağına. Bunlardı kasıt. Sizin kastettiğiniz şey zaman kazandırması, ben zaten her gün binmediğim için bu pratik olmayan yönleri de o kadar koymuyor ama bunu her gün yapsam motosiklet kullanmayabilirdim açıkçası. iki günde bir 35 km git 35 km dön olarak sadece iş amaçlı biniyorum son 2 motosikletime, ona rağmen bazen özellikle işe varıp soyunup dökünürken hele de yazın, çin işkencesi çektiğim çok oluyor. Bu anlamda bence pratik değil. En büyük faydası zaman kazandırması.
...
Blog yazınızı maalesef henüz okuyamadım, bir ara okurum.
Sizi anlıyorum, bununla birlikte motosiklet kullanmak için yapmanız gereken törenler / ritüeller 10dk bile sürse yine de kârdasınız; eğer ki motorsuz 1s40dk'da gidilecek yere 40dk'da gidiyorsanız:
1s40dk(araba/toplu taşıma yolculuk) - 40dk (motor yolculuk) - 10dk (motor tören) = günlük 50dk kazanç. O 50dk kazanç için 10dk harcamak istememek ve pratik bulmamak tamamen sübjektif görüşünüz. Benim sübjektif görüşüme göre o 10dk'lık tören / ritüel kazandığınız 50dk'nın bedeli. (Bedavaya bir şey yok hayatta maalsef...) Değer mi? Bence değer...
Reklamlar
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Blog yazınızı maalesef henüz okuyamadım, bir ara okurum.
Sizi anlıyorum, bununla birlikte motosiklet kullanmak için yapmanız gereken törenler / ritüeller 10dk bile sürse yine de kârdasınız; eğer ki motorsuz 1s40dk'da gidilecek yere 40dk'da gidiyorsanız:
1s40dk(araba/toplu taşıma yolculuk) - 40dk (motor yolculuk) - 10dk (motor tören) = günlük 50dk kazanç. O 50dk kazanç için 10dk harcamak istememek ve pratik bulmamak tamamen sübjektif görüşünüz. Benim sübjektif görüşüme göre o 10dk'lık tören / ritüel kazandığınız 50dk'nın bedeli. (Bedavaya bir şey yok hayatta maalsef...) Değer mi? Bence değer...
Siz beni yanlış anlıyorsunuz sanırım, o ritüeli bile seviyorum aslında, yoksa zaten o saat bırakırdım. En altta yazdığım cümlede dedim ya. Ben şu haliyle gayet mutlu mesudum kullandığıma, ama hani inme binme, giyim kuşam hazırlık anlamında yazdıydım, bi arabaya bin git gibi değil. Diğer yönlerden de pek çok ezası var, sevmeden yapılmaz yazdım, demek ki seviyorum ki bunları umursamıyorum. Yoksa gerçekten bir yerden bir yere ulaşmanın (bireysel bazda) en zevkli ve kolay yolu özellikle İstanbul'da. Blog yazımı okuyun hepsini yazdım(parantez içlerinde kendimle çelişen cevaplar yazdım) o yazıda.
Yani hem savcı hem avukat oldum motosiklete karşı bi anlamda.
Temelde aynısını düşünüyoruz. Detaylarda farklıyız.
Bu arada motosiklete benim gibi yaşlara geldiğinizde farklı bakmaya başlanabiliyor.(Yaşım 47 bu arada)
15 yıl önceki gibi değilim motosikletle ilgili konularda.
En baş hobim o değil mesela artık hatta dedim ya hobim bile değil. Abartmadan işimi görmesine bakıyorum
Değer mi tabii ki değer, blog yazımı okuyun benzer şeyler yazmışsınız. Değmese burada bunları niye yazalım.
Selamlar.
-
-
Cyan adlı üyeden alıntı
Ben de 45'im
40'ından sonra azanlardanım
Keratanın sırtına atlayıp rüzgârı bir yedim mi ne stres kalıyor ne sıkıntı. B.mb.k, yoğun, problemli, tansiyonu tavana vurduran bir iş gününden sonra yarım saatte pamuk gibi yapıyor beni motosiklet. (Trafikteki hayvanlara kudurduğum ağız dolusu küfür bastığım zamanlar da oluyor ama hep anlık; 3-5sn sonra izi kalmıyor. Malum, konsantrasyon kaybettirmiyor motor, istersen kaybet - bittin demektir...) Üstüne de çocuğu bir kucaklayıp hoplattım mı sıfırlanıyorum.
Doğrudur benzer şeyleri yaşıyoruz. Motosiklet tepesindeyken yola odaklanıldığı için terapi gibi geliyor bana da oluyor, işe git gel 2 günde bir bile yetiyor, gezme ihtiyacı pek duymuyorum o yüzden, zaten vaktim de yok, çocuk, ev, iş güç. Ne yalan söylemeli, 2006'da ilk motorumu aldığımdaki heyecan da kalmadı, gezme arzusu da, öncelikler artık bambaşka, bazen ulen yarın sabah çıkıp akşama dönmeli biyere gideyim deyip ertsi sabah vazgeçtiğim çok oluyor, şimdi o kadar yola benzine değmez diye
Ama selesine oturanın kolay kolay vazgeçemediği bir alet, ben de hem kendimden hem de çevremde bir kaç yıl önce başlayıp benden daha motorcu kesilmiş arkadaşlarımdan gözlemliyorum.
Keşke memleket bu halde olmasa da biraz daha ucuza her şeyi alabilsek, ama sanırım olmayacak duaya amin bu.
Neyse çok kelam ettim bugün, kaçtım.
Kazsız belasız keyifle sürün. Pahalı geleni acil ihtiyaç değilse almayın dostlar, ben artık öyle yapıyorum, varsın aksesuarı eksik olsun sorun çıkartmasın yeter diyorum.
-
Son cevaplar hafiften konu dışına saptı ama neden bu paraları ödediğimizi de anlatıyor aslında. Ben bu motosiklet işini terapi olarak görüyorum. Fırsatım olsa her gün binerim. Bir iki saat bindiğimde kafam bomboş dönüyorum. Bahsettiğiniz gibi motosiklete ve yola odaklanmaktan başka bir şey olmuyor kafada. Otomobil öyle değil kesinlike. Kafa başka yerde kullanabiliyorsun. Ama motosiklet izin vermiyor buna. Ne diyelim, madem bulaştık bir kere ne isterse alacağız. Çocuk kıyafeti, ürünü satan mağazalar gibi bu motosiklet firmaları. Alacağını bildikleri için istedikleri gibi fiyat koyuyorlar.
-
-
Söylediğin herşey ya da çoğu, özel istek veya ihtiyaç doğrultusunda lazım olan şeyler. Kullanıcı kendi isteği doğrultusunda takar ya da takmaz.
-
GezeGeze adlı üyeden alıntı
Orta sehpa olmamasına baya bir gülmüştüm; ne yalan söyleyeyim, 15-20 bin + TL motosikletlerde; onların 3'te 1, 5'te 1 fiyatına satılan Kuba CR1'de standart gelirken
Evet Kuba CR1'de orta sehpa standart geliyor! Çinçonlar düşünmüşler!
Benelli BN251'e koymamışlar! Bunu anlamadım...
Harbiden, orta sehpanın olmayışını nasıl açıklıyorlar motosiklet üreticileri...
Basit cevap: Yatış açısı.
Ancak o kadar basit değil. Olay karışık.
Performanslı ve yüksek hacimli yol motosikletlefinin iki teker arası santim santim hesaplanıp optimize ediliyor. Normalde ağır motoru aşağıya konumlandırmak idealdir ancak yatış açısı azalacağı için yukarı konumlandırılmak zorunda. Orta sehpa inanılmaz biçimsiz bir eklenti bunun için. Bazı markalar sırf yer kazanmak için karteri iptal edip dry sump yağlamaya geçiyor. Böylece motoru 10cm daha aşağıya koyabiliyor. Açılan yere daha düzgün intake stack koyuyor, motorun gücü artıp tüketimi azalıyor.
Sadece zincir yaglama amaçlı bir aparat için, her yeri gıdım gıdım optimize edilmiş yüksek performanslı bir aracın canına okumak aklı başında kimsenin yapacağı şey değil.
$10K üstü motosiklete $100'lik arka teker kaldıracını alamayacak ta yoktur zaten.
Bu arada kendi motosikletimdeki ekler:
1. Tail tidy $70 (zevk)
2. Collapsible KTM çanta $130 (pratik)
3. LED Ampul $70
4. Tek taraflı arka maşa için rear stand $160 (zincir yağlamak için. Yağ değiştirmek için gereksiz.)
Ufak bir düşmeden sonra gerek olmamasına rağmen daha pahali KTM katlanır manet edindim bir de...
Yani çok ciddi bir ekstra masraf yapmak zorunda kalmadım hiç.
-
chaqalqarlos adlı üyeden alıntı
bazı konularda hem fikir değilim.Mesela koruma demiri/takozu veya radyatör koruma diyelim. Şuan bunlar olmadan satışa çıktığı için gayet normal geliyor fakat bunlar ilk bu şekilde satışa çıksa ve daha sonra sıfırından kaldırılsa inan millet bunlar olmadan olur mu derdi bana göre. Yani evet sis,çamurluk,cam uzatma vs gibi şeyler ekstra olarak gelebilir buna hem fikirim ama radyatör koruma ve koruma demiri/takozu bence motorun olmazsa olmazı olmalı.
Farklı bir bakış açısı. Aslında sizde haklısınız, fabrika çıkış eklenip satılsa elbette bizler için çok daha iyi olurdu. Ayrıca yararlarını da asla inkar etmiyorum, bende motoruma bu aksesuarları mutlaka takarım.
Ama bu ekonomik şartlarda biz satıcıları bazı şeylere zorlayamıyoruz. Mesela motosiklet seçiminde koruma takozu olmamasını satın almada bir kriter olarak göremiyoruz. Çünkü çeşit kısıtlı ve rakip firmaların neredeyse hiçbiri bu aksesuarı eklememiş. Bizde haliyle F/p en uygun hangi motorsa ona yöneliyoruz.
Aslında aksesuardan ziyade bizim alım gücümüz de çok düşük. Gelir seviyemiz biraz daha iyi olsaydı eğer, 300tlik koruma demiri ve 150tl lik radyatör koruma gözümüze bu kadar batmazdı sanırım. Keşke fabrika çıkışı motorlar standart halleriyle daha dolu satılsalar ama kar amaçlı kurulan hiçbir firma kullanıcı odaklı düşünmüyor maalesef.
Aynı arabalardaki opsiyonlar gibi. Baz model alırsanız nispeten uygun sayılacak fiyat 3-5 opsiyon paketi ekletirseniz katlanarak artıyor. Basit bir ön arka park sensörü ilavesine 1000tl civarı para isteyen firmalar var. Kerameti 50 tl ye satılan sensör setini adamlar 1000tl ye iteliyorlar. Sömürü düzeni resmen...
-
Radyatör koruma bence arazi veya mıcırda kullanılmadığı müddetçe gerekli değil.
-
radyatör koruma arazidede pek bir işe yaramaz.
olsa olsa radyatörü börtü böcek yoldan gelicek pislik lere karşı bir nebze temiz tutar.. yoksa sert bir mıcır bile gelse bir arabadan sıçrayıp falan o korumalar korumaz arabanın camını çatlatıyor o minnacık sıçrayan mıcırlar.. mermi etkisi yapıyor resmen.. zaten ölye dayanıklı hammaddeler dende yapılmıyorlar radyatör koruması.. çoğu şekil güzel görünüyor diye alınıyor..
üstünde model ismi falan yazıyor cnc tornasında.. ledli leri bile var..
birde tabii vazgeçilmezimis şehir efsaneleri "al abi ben aldım çok memnunum" sanırsın kayaların üstünde arkadaş hoplamış zıplamış radyatörü kayalara taşlara sürtmüş test etmiş onaylamış memnun kalmış korumadan
-
Radyatör korumaların bazı modelleri soğutma kapasitesini ciddi etkileyecek gibi yapılıyorlar, en azından görünümleri öyle. Bana daha çok işlevinden ziyade uygun fiyatlı bir özelleştirme (customization) opsiyonu olduğu için tercih ediliyor gibi geliyor... (Üstteki yoruma katılıyorum.)
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Radyatör koruma bence arazi veya mıcırda kullanılmadığı müddetçe gerekli değil.
Yaşadığın ülkeyi kastederek söylüyorsan doğru olabilir ancak Türkiye için söylüyorsan çok yanlış düşünüyorsun.
Hemen açıklayayım; bizim şehir içinde dahi tüm yollarımız mıcır içinde zaten. Her gün belediye ayrı bir köşeyi kazıyor, üstünkörü asfalt döküp çukuru kapatıyor ancak yola dökülen mıcırı falan temizlemek adetleri değil.
Ayrıca börtü böcek bile o radyatörün kanatçıklarını çok kötü yamultabiliyor. Araziye hiç girmeyen bir arkadaşım (yamaha Xj6 diversion f) motoru ile asfaltta sürerken gelen bir çakıl ile radyatörü delindi. Bilen bilir o motor grenajlı ve radyatörü naked modellere göre gayet korunaklı denebilecek bir yerde.
Velhasıl radyatör koruma bizim ülkede bence kullanılması gereken önemli bir aksesuar.
-
4 yıl kar buz hariç aralıksız motor kullanıyorum daha başıma öyle bir şey gelmedi (uzun yollar da dahil), gelirse takarım ondan sonra herhalde Yine de düşününce çamurluk uzatma daha iyi olabilir gibi geliyor; radyatörün soğutma kapasitesini etkilemeden taş mıcırdan korur. Öndeki araçlara yakın sürmüyorum zaten.
-
ben bir kardeşin cbr 250 sine takmadan görmüşdüm alıp bir bakmışdımda bana hiç öyle ahım şahım bir koruma görevi görücek meteryal gibi gelmemişdi.. bildiğin tenekeden hallice ince metal bir plakanın üstüne torna cnc makinesinde ortasına cbr yazmışlar..
korur korumaz o kısmında değilim ama bende onca yıldır motor sürerim daha bir tane motorumun radyatörü yoldan bir şey sıçradı geldi diye delinmedi. delinenlerde gördüm yalan yok şimdi benimki delinmedi diye kimseninki delinmiycek diye bir kural yok.. ama bencede kader kısmet şans işi aksesuar gözüyle bakarım bende isteyen takar isteyen takmaz.. bence çok benim için elzem bir şey değil ..
ona bakarsak arabaların bile kaportanın arkasında olmasına rağmen korunaklı bir yerde olmasına rağmen delinebiliyor. kader kısmet işi bence.. birde tabii radyatörün haav alması lazım o korumalar o hava almasınıda belli düzeyde kısıtlar..
-
Radyatör koruması mutlaka radyatör delinir diye değil de, ihtimal dahilinde olduğu için takılıyor. Nasıl ki motor koruma demiri mutlaka motora zarar gelir değil de ihtimal olduğu için takıldığı gibi. Motor koruma demiri olup da hiç düşmeyen de illa ki vardır. Ama ihtimal işte. Yolda kalmamak adına gerekir bence. Çok mu sağlam ya da işlevsel? Hayır! Ama yüzde 10 bile olsa ihtimali bertaraf eder.
-
Koruma demiri de sıkıntılı bir mevzu bence.
Şimdiki motosikletime almadım mesela. Bir öncekinde düşünce koruma demiri dizime çarptı, 3 ay ağrıdı. Çok daha kötü de olabilirdi.
Gerçek anlamda hem motosikleti koruyabilecek, kaza esnasında sürücüye zarar vermeyecek, ve kötü gözükmeyecek bir dizayn çok da kolay değil.
Uygun olduğunda bazı motosikletlerde koruma düşünülmüş, mesela:
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Koruma demiri de sıkıntılı bir mevzu bence.
Şimdiki motosikletime almadım mesela. Bir öncekinde düşünce koruma demiri dizime çarptı, 3 ay ağrıdı. Çok daha kötü de olabilirdi.
Gerçek anlamda hem motosikleti koruyabilecek, kaza esnasında sürücüye zarar vermeyecek, ve kötü gözükmeyecek bir dizayn çok da kolay değil.
Uygun olduğunda bazı motosikletlerde koruma düşünülmüş, mesela:
https://timpestridge.co.uk//images/N...T1300-9899.jpg
Ha haaa aklıma hemen 'Mal canın yongası' lafı geldi. Koruma demiri taktırırken hiç kimse kendini düşünmüyor aslında. Bu hemen hemen hepimizin taşıdığı arka çantalar da çok tehlikeli bence. Düştüğünde motosiklet sürüklenirken sürücüyü de arkasından çekme ihtimali yüksek.
-
koruma demiri türkiyede motorlara sen zarar görmeyesin diye takılmıyor ki motor zarar görmesin diye takılıyor..
Sizin orda herhalde motordan düşdünmü sigorta acenta tamirini yapar .. tabii sizin orda grenaj fiyatları çıkması ikinci elide ucuzdur sıfırıda uygundur ... gelirde yüksek tabii..
burda motorların %95 inde kasko olmadığı için adam düşerse cepden para verir yaptırır motoru grenajların çıkmaları bile dünya paradır üst segment motorlarda gerçi alt segment motorlarda bile artık çok pahallandı o yüzden koruma demiri bizde şartmı şarttır..
-
logaritma adlı üyeden alıntı
koruma demiri türkiyede motorlara sen zarar görmeyesin diye takılmıyor ki motor zarar görmesin diye takılıyor..
Sizin orda herhalde motordan düşdünmü sigorta acenta tamirini yapar .. tabii sizin orda grenaj fiyatları çıkması ikinci elide ucuzdur sıfırıda uygundur ... gelirde yüksek tabii..
burda motorların %95 inde kasko olmadığı için adam düşerse cepden para verir yaptırır motoru grenajların çıkmaları bile dünya paradır üst segment motorlarda gerçi alt segment motorlarda bile artık çok pahallandı o yüzden koruma demiri bizde şartmı şarttır..
Problem şu ki dunyanin hic bir yerinde diz kapagi motosikletten ucuz degil. Arizasiz yuruyebilme kadar pahali bir motosiklet yok, kimse icin yok.
Bu arada motosikleti kaskosuz kullaniyorum. Trafik sigortasi da $75. Param olmasaydi kasko alirdim
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler
