motosiklet sevgisinin bilimsel yönü üzerine
Reklamlar
-
Burada olan binlerce kişi motosikleti seviyor kullanıyor, yine motosikletle ilgili forumda saatlerini geçiriyor belki kullanmak biyana.
Keşke hiç iş güç olmasa da günde sekiz saat motosiklet kullansam diyorum sıkça mesela, motosiklette yoruldum dediğim çok da nadirdir.
Riskin guzelligi desek; kendi adıma motosiklet dışinda risk aldıkça stresim artıyor ve huzursuzlaniyorum, vasita desem otomobilde hiç sekiz saat kullanayim dedigim olmadi.Çoğu motosikletci asfalti öpmüştür ben dahil yine de devam ediyor..Sebebi nedir motor sevgisinin ? Yol mudur, odaklanma midir? Hormon salgısı falan mıdır? Motosiklet neden çok iyi geliyor kullanıcılara. Var mıdır bilimsel bir açıklaması?
Benzer başlık da vardır belki fakat bilimsel yönü nedir bu işin bilenler vardır muhakkak.
Beyin fırtınasına bekliyorum, her turlu sallamak da serbest
Reklamlar
-
Walla yazmaktan ben bıktım ama Ptesi tem'de patladım. Bugün ana haberlerede çıkmış. Gene olsa gene sürerim. Hiç gocunmam. Lakin motorlada araba ilede uzun yol yaptım. İnan arabayı tercih ederim uzun yolda
Bilimsel açıklamasını bilmem ama benim gözümde araba kafes gibi geliyor, motorda ise kendimi özgür hissediyorum. Virajlara girince kendimi bir müzikalin notalarında gibi hissediyorum. Çizgimi kaçırıncada detone oluyorum
-
Geçmiş olsun, Bugün İstanbul tarafından Gemliğe gelirken öyle bi detone oldum ki, sağa bayiraşağı viraja hızlı girdim yardırırken, patlama korkusuyla kontrayı fazla verip orta şeride geçiyordum ki arkamdaki yol verdim sandı halbuki ben şeritte durmaya çalışıyorum, bi daha hafif sol yapmaya calisirken sagdan soldan aynaların tozunu aldılar bi dua ettim peşine, sırf acele etmekten oldu tabii..
-
Sanada geçmiş olsun. Sürekli dikkat isteyen bir alet motosiklet. Bir anlık dalgınlık çok farklı senaryolar çıkarabiliyor insana. Bu yüzdendir herhalde ben motordan inip eve geldiğimde çok yorgun hissedirdim
-
bana göre motosiklet özgürlüktür.
• şöyle güzel bir manzara karşısında motoru yan ayağa alıp bir sigara yakmanın tadı bambaşka.
• hınca hınç araba dolu bir caddede motoru küçük bir araya park edip işine gücüne gitmenin keyfi paha biçilmez.
• motoru sürerken tüm duyu organlarının alarm durumunda olması ayrı bir hadise. hayatı iliklerine kadar hissetmek meselesi insana güç katıyor.
• motor sürerken gam, kasavet, dert, tasa uçup gider kafadan. eser kalmaz hiçbirinden.
-
Hokahey'in yukarıda yazdıklarının tamamının altına bende imzamı atıyorum . Ve ekliyorum üzerine ; benim daha önce bir kaç defa MOTO TERAPİ
diye isimlendirdiğim olay bu işte. Yalınız sizlere bu konuda ufak bir sitemim olacak . Bir tedavüle almadınız şu MOTO TERAPİ lafzını. Halbuki
ne hayaller kurmuştum bu ismi sizlere sunarken. Yine de hala ümidimi kaybetmiş değilim. Bir gün bütün ülkem kullanacak bu MOTO TERAPİ sözünü.
Belki de biz terki diyar eyledikten sonra. Hepiciğinize demir atlarınızla mesut ve dahi bahtiyar onbinlerce kilometreler temenni ediyorum.
-
motosiklet binerken garip hormonlar salgılıyor olabiliriz
-
Çocukken hızlı koşarken yaşadığın o haz var ya,
Hele o bisikletin üzerinde pedala yüklendiğindeki hızlanma, koşarken harcadığından az güçle daha da hızlı gidebilmek, gidona hakim olabilmek,
Bir de motosiklet var, pedal çevirmekle dahi uğraşmadan yokuşları tırmanabilmek var.
Diğerleri yolda konserve içinde bunalırken onun yanında koşarcasına geçip gitmek var.
Rüzgarı hissetmek, bazen yağmurun altında ıslanmak dahi keyif verir insana. Yaşadığını anlar. Motosiklette duygular ve algılar tavan yapar, bütün duyular önemlidir, beyin çalışır, adrenalin salgılanır, endorfin de buna eşlik eder.
Endorfin vücutta hücre yenilenmesini inanılmaz şekilde arttıran ve kişinin mutlu hissetmesini sağlayan hormonlardan biridir.
Adrenalin kalbe nitrogliserin etkisi yapar, kalp hızlanır, göz bebekleri büyür, tepki hızı artar, keyif vericidir ve bilimsel olarak Bağımlılık Yapan Hormonlardan biridir.
Anlayacağınız motosiklet bağımlılık yapar lafı sadece lafta değil, bilimsel gerçektir
-
kımız eşliğinde konuşulmalı
-
sürüden olmamak, herkes gibi olmamak,
özgür olmak, doğanın parçası hissetmek, güçlü hissetmek, cesur hissetmek...
bunlar bir insanı bayağı mutlu eder.. e bunlar da motora binen adamda oluyor..
-
bursalıali adlı üyeden alıntı
Hokahey'in yukarıda yazdıklarının tamamının altına bende imzamı atıyorum . Ve ekliyorum üzerine ; benim daha önce bir kaç defa MOTO TERAPİ
diye isimlendirdiğim olay bu işte. Yalınız sizlere bu konuda ufak bir sitemim olacak . Bir tedavüle almadınız şu MOTO TERAPİ lafzını. Halbuki
ne hayaller kurmuştum bu ismi sizlere sunarken. Yine de hala ümidimi kaybetmiş değilim. Bir gün bütün ülkem kullanacak bu MOTO TERAPİ sözünü.
Belki de biz terki diyar eyledikten sonra. Hepiciğinize demir atlarınızla mesut ve dahi bahtiyar onbinlerce kilometreler temenni ediyorum.
ali abi sen istersin de biz yapmaz mıyız? hemen bir baslik acalim moto terapi üzerine.
-
inancın dahi genetik bir açıklaması ya da kökeni olduğunun açığa çıkmasından sonra motosikletin de doğal olarak biyolojik bir tabanı olması muhtemel,
ve fakat direkt motosiklet ile ilgili bir kimyasal ya da genetik açıklamadan ziyade bir çok kimyasalın işin içerisinde olduğunu düşünmek daha mantıklı gibi,
ana motorun özgürlük olduğu kanısındayım,
en azından şahsi olarak bu şekilde,
günümüz insanının yaşam biçimini biraz irdelediğimizde özgür olmadığını ve her dem geçmiş zamanlarda yaşadıklarını aramaya meyilli olduğunu görmek zor değil,
en azından genel olarak böyle.
motosikleti bu fotoğrafta nereye koymak gerekiyor ?
ciddi bir özgürlük ve yalıtım etkisi var.
motosikletin üzerinde iken dünyanın kalanı sadece altınızda akmakta olan asfalt olarak kalıyor,
"yol" değil asfalt.
lineer bir bilgisayar oyunundan "open world" bir oyuna geçmek gibi.
tabi bu bakış açısı çoğunluğun katılacağı bir bakış açısı değil,
zira motosiklet doğası itibari ile ekonomik olarak kolay elde edilebilir ve sürdürülebilir ulaşım aracıdır.
(gerçi yaşadığımız memlekette bu durum geçerliliğini yitirmiştir, tişikkirler züperreyiz)
yalnızlık duygusunu pekiştirerek kişinin kendi içerisinde kendisine açtığı alanın genişlemesine de yardımcı olur.
motosiklete bu felsefi bakış açısı ile yaklaşan kişinin ortalama kültürden fazlasını barındırmasını bekleriz.
doğal olarak da barındırır.
yol üzerinde aldığınız molada tanıştığınız motosiklet sürücüsü ile mutluluk üzerine konuşurken "Epikür" ismi geçince şaşırmazsın.
motosikleti bir araç olarak düşünmediğimden dolayı doğası itibari ile sağladığı faydalar;
trafikten sıyrılabilmek, dar alanda kısa paslaşmalar yapabilmek çok büyük bir önem kazanmıyor.
zira anlattıklarımı arabası ile hissedenler de tanıyorum.
can't be worried about that shit. life goes on man.
-
Ben yoruluyorum valla. İçimde yoldan çok dağa taşa çıkma isteği var. Hafif bir enduromuz olsa da gezsek
-
"motosiklet sevgisinin bilimsel yönü üzerine"
sevgi mi; nefret ediyorum. müptelayım
bilim mi; motosiklet ile üreticisi arasında kalsın (horoz)
-
Bence motosiklet tutkusu genel olarak kesinlikle risk algısına bağlı değil.Hiç kimse motosiklette kaza yapma ihtimali heyecan yaratıyor o yüzden keyiflidir diye süreceğini sanmıyorum.Tam tersine risk algısı insanları motosikletten uzaklaştıran bir faktör.
-En basitinden başlayalım.Güçlü motosikletlerdeki ani hızlanma yavaşlama,g kuvvetlerinin ve adrenalinin verdiği zevk.
-Ama bütün motosikletler bu kadar güçlü mü?Bence motosikleti bu kadar zevkli kılan öncelikle her tarafının açık olması.Yavaş motosiklet bile olsa yol alırken uçma ve rüzgarla dans edercesine havada süzülme hissi.Bu da özgürlük demek...
-Bireysel bir araç olması.Araba ile giderken diğer insanlarla birliktesiniz.Size karışabilirler,yolculuk boyunca dikkatinizin bir kısmını arabadaki insanlara verirsiniz,müzik dinlersiniz vb...Ama motosiklette sadece siz ve motosiklet varsınız.Dikkatinizin tamamını ona verirsiniz.Size karışacak kimse yoktur.Kafanızı meşgul edecek sinirlerinizi bozacak kimse yoktur.Tamamen tek başısınız canınız nereye isterse oraya gidersiniz,canınız ne isterse yaparsınız.Bu da bence ciddi bir özgürlük hissi yaratıyor.
-Arabayı sadece elleriniz ve ayaklarınızla kullanırsınız.Motosikleti beyninizle,gözlerinizle,gövdenizle bütün vücudunuzla kullanırsınız.Araba direksiyonu çevirdiğiniz yere gider.Motosiklet baktığınız vücudunuzun ağırlığı verdiğiniz yere gider.Motosikleti sanki telepatik olarak düşünerek yön verirsiniz.Bu motosiklet kullanımını oldukça zevkli hale getiriyor ve motosiklet ile özel bir bağ oluşmasını sağlıyor.Bilgisayar oyunlarında direksiyon seti ile gerçek araba kullanma hissine yakın sürüş elde edilebiliyor ama kesinlik motosikletin verdiği his sanal ortamda tam olarak taklit edilemiyor.
-Motosiklet daha küçük boyutlu,manevra kabiliyeti çok daha yüksek,daha hafif bir alet olduğu için insanı daha çok kullanmaya teşvik ediyor.Tam olarak açıklaması zor motosiklet sanki oyuncak gibi geliyor.Can sıkıntısından şehir içinde motosiklet ile sürekli turluyorum.Ama araba ile zevk için turladığımı hatırlamıyorum.Araba çok daha iri,büyük,ağır sanki sadece ulaşım için var.Araba ciddi ve gerek duyulduğundan kullanılacak,gerekmedikçe yerinden oynatılmaması gereken,şehir içinde insanı çileden çıkarak bir alet gibi geliyor insana.Sürüşü zevkli spor bir araba bile olsa zevk için turlama maksatlı şehirdışına çıkarsınız.Motosiklet ise dediğim gibi küçük bir çocuk çok sevdiği oyuncağına nasıl bakıyorsa,bir motosiklet sürücüsü de motosikletine o şekilde bakıyor.Hep onunla oynamak hep onunla turlamak hep onu sürmek istiyor ihtiyacı olduğu için değil zevkli olduğu için.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)