Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 123 SonuncuSonuncu

Stres ve motosiklet kullanmak

    REKLAM ALANI
  1. #1
    Wing750 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Haziran 2018
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    CRF1000L Africa Twin
    Dürüst olmam gerekirse bu forumda benim gibi düşünen az sayıda üye olduğunu fark ettim. Bir kaç aydır üyeyim. Sanırım forum üyelerinin yaş ortalaması nedeniyle motosiklete bakış açıları benden biraz farklı. Ya da ben öyle hissediyorum.
    Açılan konulara bakınca, motosiklet kullanmaktan daha çok, motosikletle veya karşısındakilerle boğuşan bir sürü motosiklet sahibi görüyorum. Sanki motosiklete binmek onlara keyiften çok stres yüklüyor, eziyet veriyor gibi. Çoğu açılan konuda hep karşılaştıkları tehlikelerden, diğer sürücülerin yaptığı hatalardan bahsediliyor.
    Ben motosiklete başka türlü bakıyorum. Burada benim gibi düşünen çok kişi olduğunu biliyorum, ama günlük motosiklet dertlerinden keyifli kısımlarına erişmekte zorlanıyorlar sanki. Özellikle İstanbul'da motosiklet kullananlar sanki aracı biraz daha fazla ulaşım için tercih ediyor. O nedenle de keyfini sürmekten daha çok avantajını öne çıkaran tarafını seviyorlar. Ama kullanmanın verdiği keyfi de ıskalıyorlar bu arada.
    Motosiklete binince görüş açım çok geniş, sınırlayan herhangi bir sütün, cam, kapı yok.
    Yolda ilerlerken dışarıdan gelen her türlü kokuyu hemen alabiliyorum. Tabii buna kötü kokular da dahil. Ama koku duyun sürekli açık ve her şeyi algılayabiliyorsun bu sayede.
    Hava durumu doğrudan sana etki ediyor. Sıcağı, nemi, rüzgarı hissediyorsun. Güneşten gölgeye geçince ısı düşüşünü hemen hissedebiliyorsun. Yaşadığınızın farkına varıyorsun.
    Çoğu kişinin rahatsız olduğu o kask içine dolan rüzgar sesini ben çok seviyorum. Bastırmak için ne kulak tıpası ne de müzik kullanıyorum. Rüzgarın sesi kafamdaki tüm düşünceleri silip atıyor. Resmen terapi gibi.
    Uzun yol yaptığımda yol su gibi akıp gidiyor. En çok şaşırdığım şey de bu. Otomobille aynı yolu yaptığımda yol bitmek bilmezken, motosiklet üzerinde sanki yol hemen bitiyormuş gibi geliyor. Arada dinlenmek için mola verdiğimde bile tekrar yola çıkmak için sabırsızlanıyorum.
    Motosikletin sesi çok keyif veriyor. Bunu o sonradan takılan egzostlardan alamazsınız. Kendi orijinal sesi hiç bir şeye değişilmez.
    Kıyafetleri giymek, hazırlanmak zaman alsa bile keyifli. Yanına gidene kadar gerginim hep. Kontağı açtığım anda sanki stres sona eriyor. Otomobil kullanırken bu duyguyu kesinlikle yaşayamıyorum mesela. Bazı motosikletçilerin kullanırken ne kadar stresli, sinirli olduğunu yoldaki tavrından bile görüp nedenini anlamakta zorluk çekiyorum.
    Duyularım sürekli uyanık. Sürerken hep dinç hissediyorum. Vücut sürekli hareket halinde olduğu için gevşeme ya da uyuşukluk olmuyor. Hatta hep rahatsızlık veren ileri seviyedeki bel fıtığım bile motosiklete bindikçe azaldı. Sanki fizik tedavi.
    Bana ne kadar iyi sürücü olduğunu ispatlamak için yanımdan değercesine geçen, ya da yanıma gelince gaz açan motosikletçilerin arkasından bakmayı da çok seviyorum. Onların mutlu olmasını görmek de hoşuma gidiyor. Ama komik de buluyorum.
    Motosiklete binmek için bahane bulmayı seviyorum. Zaman kazanmak için, bir yere yetişmek için motosiklete binmek bana göre değil.
    SRDR KTM 390, MT00, nanis61 ve 15 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    21 Mayıs 2018
    gel de kıskanma
    Wing750 bunu beğendi.

  3. #3
    waldorf - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Mart 2017
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Africa Twin
    İstanbul'da ikamet ediyorum ve dediğiniz gibi motosikleti ulaşım aracı olarak kullanıyorum.

    Evet motosiklet kullanmak stres yüklüyor, çünkü İst trafiğinde her an kim beni ezecek, trafikteki varlığımı yok sayacak korkusuyla yol alıyorum.

    Yolda giderken her şeyin kokusunu alıyomuşsunuz ve hoşunuza gidiyormuş, ben sadece egzost soluyorum.

    Havadan bahsetmişssiniz, duran trafikte fan açan motor ve ilave olarak full ekipman malesef keyif vermiyor. Yaşadığımdan çok öldüğümü hissediyorum.

    Rüzgar sesini seviyormuşsunuz, ben de severim ama korna sesinden işitme kaybı olmasın diye tıkaç kullanıyorum.

    Duyularım hep uyanık hep dinç hissediyorum demişsiniz ama ben genelde hep hiddet ve öfke doluyum çünkü 5 dakaki evvel birisi canıma kast etmiş oluyor.

    Malesefki İstanbul içerisinde motosiklet sadece ulaşım aracıdır, fazlası olamaz.

    Bu kadar olumsuz konuştun neden vaz geçmiyorsun bu sevdadan diye sorabilirsiniz.

    Kendimi İstanbul dışına attığım zaman yukarıda yazdığınız her güzel duyguyu bende yaşıyorum da ondan )


    Kazasız belasız hep mutlu yol almanız dileği ile...
    myagdi ve Kızıl pars bunu beğendiler.

  4. #4
    Wing750 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Haziran 2018
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    CRF1000L Africa Twin
    Alıntı waldorf adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İstanbul'da ikamet ediyorum ve dediğiniz gibi motosikleti ulaşım aracı olarak kullanıyorum.

    Evet motosiklet kullanmak stres yüklüyor, çünkü İst trafiğinde her an kim beni ezecek, trafikteki varlığımı yok sayacak korkusuyla yol alıyorum.

    Yolda giderken her şeyin kokusunu alıyomuşsunuz ve hoşunuza gidiyormuş, ben sadece egzost soluyorum.

    Havadan bahsetmişssiniz, duran trafikte fan açan motor ve ilave olarak full ekipman malesef keyif vermiyor. Yaşadığımdan çok öldüğümü hissediyorum.

    Rüzgar sesini seviyormuşsunuz, ben de severim ama korna sesinden işitme kaybı olmasın diye tıkaç kullanıyorum.

    Duyularım hep uyanık hep dinç hissediyorum demişsiniz ama ben genelde hep hiddet ve öfke doluyum çünkü 5 dakaki evvel birisi canıma kast etmiş oluyor.

    Malesefki İstanbul içerisinde motosiklet sadece ulaşım aracıdır, fazlası olamaz.

    Bu kadar olumsuz konuştun neden vaz geçmiyorsun bu sevdadan diye sorabilirsiniz.

    Kendimi İstanbul dışına attığım zaman yukarıda yazdığınız her güzel duyguyu bende yaşıyorum da ondan )


    Kazasız belasız hep mutlu yol almanız dileği ile...
    tam da sizden bahsetmişim. Kazasız keyifli sürüşler...

  5. #5

    Üyelik
    19 Ocak 2016
    Motosikleti
    Yamaha MT-25
    Hergün yaz-kış işe motosikletle gidip geliyorum. İş yerinde de hergün işe motorla gelen birisi var. Çalıştığım binada da 20 motor falan var.

    İş yerindekilere hep söylüyorum. Ben sabahları işe gelmiyorum. Motora biniyorum. Akşam da eve gitmiyorum. Yine motora biniyorum. Türkiye'nin nadir bireysel motosiklet kış lastiği kullanan kişisiyim. Bot kılıfı, yağmurluk bellik ve eldiven v.s. derken motora inip-binmek için 10 dakikam gidiyor. 10 dakika da akşam etti 20 dakika. Motor bana 1 saat gidişte 1 saat gelişte toplam 2 saat zaman kazandırıyor. Ayrıca kıyafet giyip çıkartmak bana sıkıcı gelmiyor. Yıllar geçti, halen daha ilk kez kask takar gibi özenle giyiyorum kaskı eldiveni.

    Özellikle "sezon" da arkamdan sürekli kornaya basıp yol isteyen diğer motorcular, "bak bak çarpacak şimdi" diye benim arkasından tahmin edip kendisinin tahmin edemediği sürüşler yüzünden arabalara kızan motorlar, hatalı konumlanmalar yüzünden kendi başına iş açanlar, her yanından geçen arabaya el kol yapanlar. Ne uyuz insanlar şu motorcular yahu!!

    Trafikte sinir olacaksam, gelene geçene el kol yapacaksam niye motora bineyim. Sağa sapak oluyor, düz gidiş açık. Herkes o sağa girmek için birbirinin üzerinde. Son anda sapağa giren uyanıkları (Allah bilir ama "bence" kul hakkı yiyen cehennem garanticileri) önüne almamaya çalışanlar oluyor. Ben daha da ileriden, en uzaktan, kimseye engel olmadan, kimsenin hakkına girmeden gidiyorum. Niye sinirleneyim. Adam 700 bin tl ye araba almış. Tek amacı var gitmek. Birazcık daha gitmek. 30 cm daha gitmek. Ben 15 bin liralık motorumla "dit dit" onun önüne geçip uzuyorum. Neden sinir olayım?

    Motora binip, bir de üzerinde stres olmak "çoğu zaman" aptallık. Geçen gün üzerime deli gibi yağmur yağıyor. Korumaların içinde kupkuru gidiyorum. Kahkahalarımı tutamıyorum. Belki bilenler bilir bir şarkı vardır. Yoksa da aratın dinleyin; feel the rain on your skin, no one else can do it for you.... gider. Kaskın içinde yehuu diye rüzgar yağmur yararaktan gidiyorum. Yaşamak bu. Zaten lanet olası bir gündemimiz var, hepsi yağmurla akıp gidiyor. Sonra trafik tıkandı, içeri yağmur girmesin diye minicik açmış adam sigara içiyor. Kim bilir kaç saat oldu trafikte. "Araba yemin ederim deli işi yaa. Şimdi git sat bi motor al dayı" diye bağırdım. "Ne yapalım bu yaştan sonra motora mı binelim" diyor. Haklı. Millet durduğu yerde motora inip binmesini beceremez, biz nerelerde ne yollara gidiyoruz bu aletlerle. Sonra da bize uyuz olurlar.

    Sonuç olarak motor üzerinde sinir olmak gerçekten akıl yoksunluğunu gösterir. En ufak bir sinir yaşamadan, sakince gidin ve sürüşten zevk alın. Zaten çok şükür havalar bozmaya başladı da bazı "kendisi uyuz olmayıp sadece beni uyuz eden" motorcular trafikten çekilmeye başladı. Meydan gerçek motorculara kaldı.

    Kişisel görüşlerim bunlar.
    Wing750, MT00, nanis61 ve 3 diğerleri bunu beğendiler..
    “Bir delil ile 40 alimi yendim; ama 40 delil ile bir cahili yenemedim.” Mevlana

  6. #6
    MT00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mart 2018
    Şehir
    ISTANBUL/KADIKOY
    Motosikleti
    ER6F
    bende sıcaklık 10 derece üzerinde olan her gün(yılda 9 aya denk geliyor) işe motorla gidiyorum ve günde 90 km ve yaklaşık 1,5 saat motor kullanıyorum. 24 saatimin en keyifli 1,5 saati motor üzerinde geçiyor ve genelde trafik içinde gidip geliyorum. yukarda yazan arkadaşlar çok güzel yazmışlar fazla bişey eklemeye gerek yok.. iyi ki başlamışım bu merete..
    Wing750 ve Kural [ Z ] bunu beğendiler.

  7. #7
    The Dude - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ocak 2008
    Şehir
    Khalkedon
    Motosikleti
    sym joymax
    forumum ve genel olarak diğer forumların da hali farklı değil,
    kullanıcıların genel olarak motosiklete bakış açısından ziyade içerisinde bulundukları coğrafyanın etkisi ağır basıyor.
    isteseniz de istemeseniz de iletişim biçimi olarak kullanılan bu hastalıklı yaklaşıma maruz kalıyorsunuz,
    bir yerinden yakalıyor.

    tabi bu durum motosikletin üzerine binince genelde değişir.

    İstanbul güzel bir örnek değildir,
    istanbulda yaşadıktan sonra bir süre İstanbul dışına çıkınca durumun farkına varabiliyor birey.
    zira istanbulda boğuşmaktan farklı bir şey yapıldığı yok.

    bireyin motosiklet ile olan ilişkisi bireyin kendisi ile orantılıdır, motosiklet basit bir araçtır.
    bu sebepten motosiklet kullanıcısı zen ve motosiklet bakım sanatı kitabında motosiklet ile ilgili bir şey olmadığını düşünerek okumayı bırakabilir ya da tekrar okumak için kenara ayırabilir.

    uzun süre motosiklet kullanımında şevk azalsa da zevk azalmıyor,
    burada belirtilmemesi zevk alınmadığı anlamına gelmez.
    taze 1000 km lik yoldan geldim,
    uzun süredir hissetmediğim ve daha önce hiç hissetmediğim duygulara giriftar oldum.

    forum içerisinde oldukça kaliteli kişilerin mesajları ve paylaşımları bulunmaktadır,
    gerek motosiklet ile ilgili gerek genel anlamda bakış açılarının güzellikleri ile ilgili.
    gittikçe daha az denk gelmesi pek yadırganacak bir durum değil.
    ne vakit bu karabasandan kurtuluruz o vakit dünya ile daha uyumlu, daha duru düşünceleri olan, sahip olma güdüsünden kurtulmuş bir neslimiz olur.

    üyelerden dünya gözü ile görüp hukukumuz olanlar da çok farklı duygular ile karşılaşmadım,
    zira seçici olma lüksü var.
    Wing750, Kural [ Z ] ve Kızıl pars bunu beğendiler.
    can't be worried about that shit. life goes on man.

  8. #8
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Genel olarak katilmakla birlikte iki nokta:
    Alıntı Wing750 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Çoğu kişinin rahatsız olduğu o kask içine dolan rüzgar sesini ben çok seviyorum. Bastırmak için ne kulak tıpası ne de müzik kullanıyorum.

    Motosikletin sesi çok keyif veriyor. Bunu o sonradan takılan egzostlardan alamazsınız. Kendi orijinal sesi hiç bir şeye değişilmez.

    Otomobil kullanırken bu duyguyu kesinlikle yaşayamıyorum mesela.
    Surekli motosiklet kullaniyorsaniz kulak tipasi kullanmanizi tavsiye ederim. Sonra yaslaninca torunlarinizin sesini duymayabilirsiniz.

    Bazi modellerin orijinal ekzos sesi malesef rezalet. Mesela bir onceki kasa CB1000R'in eksoz sesinden zevk alan muhtemelen sagir olmali

    Arabaya gelince, arabasina gore degisir. Yol tutusu iyi, ustu acik bir spor araba da gayet zevkli olabiliyor mesela.

    Bu arada yaziniz Dave Karlotski'nin "Season of the Bike" yazisini hatirlatti:


    Season of the Bike


    by Dave Karlotski

    There is cold, and there is cold on a motorcycle. Cold on a motorcycle is like being beaten with cold hammers while being kicked with cold boots, a bone bruising cold. The wind's big hands squeeze the heat out of my body and whisk it away; caught in a cold October rain, the drops don't even feel like water. They feel like shards of bone fallen from the skies of Hell to pock my face. I expect to arrive with my cheeks and forehead streaked with blood, but that's just an illusion, just the misery of nerves not designed for highway speeds.

    Despite this, it's hard to give up my motorcycle in the fall and I rush to get it on the road again in the spring; lapses of sanity like this are common among motorcyclists. When you let a motorcycle into your life you're changed forever. The letters "MC" are stamped on your driver's license right next to your sex and height as if "motorcycle" was just another of your physical characteristics, or maybe a mental condition.

    But when warm weather finally does come around all those cold snaps and rainstorms are paid in full because a motorcycle summer is worth any price. A motorcycle is not just a two-wheeled car; the difference between driving a car and climbing onto a motorcycle is the difference between watching TV and actually living your life. We spend all our time sealed in boxes and cars are just the rolling boxes that shuffle us languidly from home-box to work-box to store-box and back, the whole time entombed in stale air, temperature regulated, sound insulated, and smelling of carpets.

    On a motorcycle I know I'm alive. When I ride, even the familiar seems strange and glorious. The air has weight and substance as I push through it and its touch is as intimate as water to a swimmer. I feel the cool wells of air that pool under trees and the warm spokes of sunlight that fall through them. I can see everything in a sweeping 360 degrees, up, down and around, wider than PanaVision and higher than IMAX and unrestricted by ceiling or dashboard.

    Sometimes I even hear music. It's like hearing phantom telephones in the shower or false doorbells when vacuuming; the pattern-loving brain, seeking signals in the noise, raises acoustic ghosts out of the wind's roar. But on a motorcycle I hear whole songs: rock 'n roll, dark orchestras, women's voices, all hidden in the air and released by speed.

    At 30 miles an hour and up, smells become uncannily vivid. All the individual tree-smells and flower-smells and grass-smells flit by like chemical notes in a great plant symphony. Sometimes the
    smells evoke memories so strongly that it's as though the past hangs invisible in the air around me, wanting only the most casual of rumbling time machines to unlock it.

    A ride on a summer afternoon can border on the rapturous. The sheer volume and variety of stimuli is like a bath for my nervous system, an electrical massage for my brain, a systems check for my soul. It tears smiles out of me: a minute ago I was dour, depressed, apathetic, numb, but now, on two wheels, big, ragged, windy smiles flap against the side of my face, billowing out of me like air from a decompressing plane.

    Transportation is only a secondary function. A motorcycle is a joy machine. It's a machine of wonders, a metal bird, a motorized prosthetic. It's light and dark and shiny and dirty and warm and cold lapping over each other; it's a conduit of grace, it's a catalyst for bonding the gritty and the holy.

    I still think of myself as a motorcycle amateur, but by now I've had a handful of bikes over a half dozen years and slept under my share of bridges. I wouldn't trade one second of either the good times or the misery. Learning to ride was one of the best things I've done.

    Cars lie to us and tell us we're safe, powerful, and in control. The air-conditioning fans murmur empty assurances and whisper, "Sleep, sleep." Motorcycles tell us a more useful truth: we are small and exposed, and probably moving too fast for our own good, but that's no reason not to enjoy every minute of the ride.
    Wing750 ve alp010 bunu beğendiler.

  9. #9
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    11 Kasım 2014
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    xmax_250 ABS 2015 + Sepetli 52 litre
    forum filozof kaynıyor şukelaaa şukelllaaa

  10. #10
    fatih.met - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Aralık 2015
    Şehir
    istanbul büyükçekmece
    Motosikleti
    Tvs Apache, Gsr600
    benzin 7 lira

  11. #11

    Üyelik
    03 Haziran 2018
    Bir gün starcity avm nin önünden geçmem 45 dakka sürünce ve sağdan soldan geçen motorcuları görünce almaya karar verdim motoru. Yaş 37 idi o zaman. Gerçi şimdi de 38. Motoru ulaşım aracı olarak kullanıyorum. Motor kullanmakta çok zevkli trafik ve park sorunundan da kurtarmak çok zevkli.

    En sevmediğim insan tipi ise ilk sorusu " en son kaç yapıyor " diye soranlar.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 17:08 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:07 ----------

    Alıntı MT00 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    bende sıcaklık 10 derece üzerinde olan her gün(yılda 9 aya denk geliyor) işe motorla gidiyorum ve günde 90 km ve yaklaşık 1,5 saat motor kullanıyorum. 24 saatimin en keyifli 1,5 saati motor üzerinde geçiyor ve genelde trafik içinde gidip geliyorum. yukarda yazan arkadaşlar çok güzel yazmışlar fazla bişey eklemeye gerek yok.. iyi ki başlamışım bu merete..
    Kıyafet işini nasıl hallettiniz. Kışında sürmek istiyorum motoru. Önerileriniz nedir. İstanbuldayım

  12. #12

    Üyelik
    26 Eylül 2016
    Motosikleti
    Bajaj Pulsar 200 NS 2017
    Ses dışında yazdıklarınıza katılıyorum.

    Motosiklet kullanırken kulak tıkacı kullanılmazsa ileriki yıllarda ciddi sıkıntılar oluşuyor. Bunun cc ile alakası yok arkaplanda sürekli devam eden motor sesi ve rüzgar uğultusu ileriki yaşlarda geçmeyen çınlama ile devam ediyor. Kulak tıkacı kullandıktan sonra daha önce neden kullanmadım diyeceğinizi düşünüyorum. Ayrıca uğultuyu kesip gerçek seslere odaklanmınızı sağlıyor. Korna redline vs. tarzı sesleri daha net hissedebiliyorsunuz. Sağlınız ve sürüş güvenliğiniz için kesinlikle öneririm.
    Wing750 bunu beğendi.

  13. #13
    MT00 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mart 2018
    Şehir
    ISTANBUL/KADIKOY
    Motosikleti
    ER6F
    Alıntı oktayakgoz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir gün starcity avm nin önünden geçmem 45 dakka sürünce ve sağdan soldan geçen motorcuları görünce almaya karar verdim motoru. Yaş 37 idi o zaman. Gerçi şimdi de 38. Motoru ulaşım aracı olarak kullanıyorum. Motor kullanmakta çok zevkli trafik ve park sorunundan da kurtarmak çok zevkli.

    En sevmediğim insan tipi ise ilk sorusu " en son kaç yapıyor " diye soranlar.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 17:08 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:07 ----------



    Kıyafet işini nasıl hallettiniz. Kışında sürmek istiyorum motoru. Önerileriniz nedir. İstanbuldayım
    kıyafet işi kolay..

    dışta : işte giydiğim pantolonun üzerine yandan fermuarlı motosiklet pantolonu ,kışlık mont ve kışlık bot.

    içte : soğuk havada dizüstü termal şort içlik ile kışlık motor montu içine polar yelek,
    çok soğuk havada paçaya kadar termal içlik ile kışlık motor montu içine neopren yelek

  14. #14

    Üyelik
    03 Ekim 2016
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Yamaha Xmax 250 Ironmax 2019
    Katıldığım bir çok nokta var. İstanbul'da motor kullanmak için stresten arınmak gerekiyor. Aynı şey otomobil kullananlar için de geçerli. Yoksa trafik ulaşım olmaktan çok eziyet ve sinir harbine dönebilir. Ben mesela araç kullanırken oldukça sakin ve relax kullanırım. Motosiklet kullanırken ekstra dikkatli olmam şart zaten. Biraz insanın kişiliği ile alakalı bir durum ama hiç bir zaman "vay sen beni sıkıştırdın intikam" diye birini kovalamam. Uzun yolda bahsettiğiniz keyif alma olayı bende tek yönlü, İstanbul'dan çıkıyorsam keyifliyimdir. İstanbul'a dönerken aynı zevki alamam yol bitmek bilmez. Hele ki yer yer kırmızı yoğunlukta trafiğe denk gelirsem hiç zevkli olmuyor.
    Rüzgar konusunda aynı fikirde değilim. O rüzgar sesi değil, bildiğin gürültü ve uzun yolda tıkaç kullanmak lazım kulak sağlığınız için.
    Wing750 bunu beğendi.

  15. #15
    ufoz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Mart 2018
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Xpulse 200t
    Öncelikle itiraf etmeliyim, bu başlığa göz atarken bir an başka bir forumu okuyormuşum gibi hissettim.

    Kelimeler özenle seçilmiş, noktalama işaretlerine dikkat edilmiş, sözcükler doğru dizilmiş.
    Ana tema, giriş, gelişme, sonuç şeklinde anlaşılır kısa ve öz olarak dile getirilmiş.
    Boş bir şey yok...

    Kaliteli zihinler tarafından ekrana döküldüğü bariz belli...
    Tüm başlık ve başlıklar altındaki yazışmaları böyle görebilmeyi isterdim...

    Bana gelince, ergenliğimde Mobylette'ler, Jawa'larla çok tüngeyip hopladım

    Sonrasında 80-83 arası 2 yıl kadar her gün okula motorsikletle gidip geldim.
    Mevki Almanya. Evle okul farklı kasabalarda. Git gel 60 km kadar tutuyor.
    Yağmur, kar dinlemeden (orada çamur yok ) otobanı kullanmadan sağı solu ormanlık yollardan geçerek gitmek çok keyif verirdi.
    Ekipman olarak bir kaskım, bir eldivenim, üzerimde kalın parkam, ayağımda kalın kadife pantolonum.
    Unutmadan, birde annemin ördüğü kalın atkım.

    En çok kışları severdim. Hele bir de kar yağmışsa değmeyin keyfime.
    Her zamankinden daha erken kalkar ana yoldan çıkıp orman içerisindeki yola dalar (yoldan ziyade patika demek daha doğru)
    karda driftin dibine vurur, sonra kontağı kapatır doğayı dinlerdim.
    Bir 10 dakika kadar sonra tek duyulan, anne geyikle yavrusunun ayaklarının altında ezilen yeni yağmış
    karın çıkardığı o muhteşem hışırtı olurdu.
    Sanki dost olmuştuk bu geyik ailesiyle.
    Temkinli ve yavaşça yaklaşırlar, 20 metre kadar ötedeki ağaç kütüğünün üzerine bıraktığım marulu yedikten sonra,
    sanki teşekkür edercesine şöyle bir bakıp giderlerdi...

    O yıllar motosiklet kullanmak bu denli keyif vericiydi...

    Bugüne gelirsek...
    Sahil yolunda motosikletle ilerlerken Karadeniz tarafından Boğazı yalayarak gelen o rüzgarı yüzünde hissetmek müthiş keyif verici.
    Hele birde gideceğim yerde otopark aramak zorunda olmadığımı bilmek dahada keyif almama sebep oluyor

    Birde şu sollarken modifiye iğrenç sesli egzostlarıyla ara gazı vererek ürküten motosikletliler olmasa daha çok keyif alacağım.
    Burayı okuyorlarsa bilmelerini isterimki, o iğrenç egzostlarını her duyduğumda kütüklerinin ilk sırasından başlıyorum ..........
    Wing750 bunu beğendi.

  16. #16
    Wing750 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Haziran 2018
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    CRF1000L Africa Twin
    Alıntı ufoz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Öncelikle itiraf etmeliyim, bu başlığa göz atarken bir an başka bir forumu okuyormuşum gibi hissettim.

    Kelimeler özenle seçilmiş, noktalama işaretlerine dikkat edilmiş, sözcükler doğru dizilmiş.
    Ana tema, giriş, gelişme, sonuç şeklinde anlaşılır kısa ve öz olarak dile getirilmiş.
    Boş bir şey yok...

    Kaliteli zihinler tarafından ekrana döküldüğü bariz belli...
    Tüm başlık ve başlıklar altındaki yazışmaları böyle görebilmeyi isterdim...

    Bana gelince, ergenliğimde Mobylette'ler, Jawa'larla çok tüngeyip hopladım

    Sonrasında 80-83 arası 2 yıl kadar her gün okula motorsikletle gidip geldim.
    Mevki Almanya. Evle okul farklı kasabalarda. Git gel 60 km kadar tutuyor.
    Yağmur, kar dinlemeden (orada çamur yok ) otobanı kullanmadan sağı solu ormanlık yollardan geçerek gitmek çok keyif verirdi.
    Ekipman olarak bir kaskım, bir eldivenim, üzerimde kalın parkam, ayağımda kalın kadife pantolonum.
    Unutmadan, birde annemin ördüğü kalın atkım.

    En çok kışları severdim. Hele bir de kar yağmışsa değmeyin keyfime.
    Her zamankinden daha erken kalkar ana yoldan çıkıp orman içerisindeki yola dalar (yoldan ziyade patika demek daha doğru)
    karda driftin dibine vurur, sonra kontağı kapatır doğayı dinlerdim.
    Bir 10 dakika kadar sonra tek duyulan, anne geyikle yavrusunun ayaklarının altında ezilen yeni yağmış
    karın çıkardığı o muhteşem hışırtı olurdu.
    Sanki dost olmuştuk bu geyik ailesiyle.
    Temkinli ve yavaşça yaklaşırlar, 20 metre kadar ötedeki ağaç kütüğünün üzerine bıraktığım marulu yedikten sonra,
    sanki teşekkür edercesine şöyle bir bakıp giderlerdi...

    O yıllar motosiklet kullanmak bu denli keyif vericiydi...

    Bugüne gelirsek...
    Sahil yolunda motosikletle ilerlerken Karadeniz tarafından Boğazı yalayarak gelen o rüzgarı yüzünde hissetmek müthiş keyif verici.
    Hele birde gideceğim yerde otopark aramak zorunda olmadığımı bilmek dahada keyif almama sebep oluyor

    Birde şu sollarken modifiye iğrenç sesli egzostlarıyla ara gazı vererek ürküten motosikletliler olmasa daha çok keyif alacağım.
    Burayı okuyorlarsa bilmelerini isterimki, o iğrenç egzostlarını her duyduğumda kütüklerinin ilk sırasından başlıyorum ..........
    Bence de motosiklet kullanmak keyif verir. Keyif almayan kendini zorlamasın. Hele yola çıktığında sinirleniyorsa kendi sağlığı için hiç binmesin bence. Şimdi değilse bile yakın zamanda sevmediği bu iş ona öyle ya da böyle zarar verecek.

  17. #17
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı Wing750 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bence de motosiklet kullanmak keyif verir. Keyif almayan kendini zorlamasın. Hele yola çıktığında sinirleniyorsa kendi sağlığı için hiç binmesin bence. Şimdi değilse bile yakın zamanda sevmediği bu iş ona öyle ya da böyle zarar verecek.
    Acikcasi sevse bile zarar veriyor. Ne kadar trafikte cok fazla motosiklet suren varsa, eninde sonunda bela baslarini buluyor. Barkin malum. Esiyle kavga edip otobanda yuruyen biri yuzunden gitti. Amerika'da da Dave Zien diye meshur bir eski senator, ehliyeti elinden alinmis bir kamyonet surucusunun hatasi yuzunden az kalsin öluyordu. Adam motosiklet uzerinde 4 milyon km yapmis. Simdi bacagi yok.

    Neresinden bakarsaniz bakin tehlikeli sey motosiklet. Zevkli bir hobi olarak gorup, riskleri minimize edip kullanmak lazim. Hatta gunluk trafige cok bulasmamak en iyisi. Acikcasi ben de ise gidip geliyorum ama burasi nispeten kucuk bir kasaba. Buyuk sehir olsa arabadan sasmazdim muhtemelen. Haftasonlarini yine pistte veya daglarda gecirirdim, o ayri. Ama sehir ici trafigi kotu.
    artemis99 ve Wing750 bunu beğendiler.

  18. #18

    Üyelik
    25 Ekim 2004
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    Artık Yok...
    motorsiklet istanbulda sürenler için ikiye ayrılır .. istanbul içi ve istanbul dışı..

    istanbul içinde motor sürmenin zevki keyi falan olmaz kellen koltukdadır ona göre temklinli sağı solu kolluyarak sürmen gerekir.. Arabadaki gibi görsün beni canım ben yolumda gidiyorum muhabbeti olmaz.. bana vuramaz muhabbeti olmaz gayet güzel vurur hatta durmaz bile basar gider.. Neyse daha çok şey yazılırda uzatmak istemiyorum.. kısaca evine geldiğinde çok şükür sağ salim geldik dersin..

    uzun yol ayrı bir şey uzunyolda ömrü boyu motora iki üç kez binmiş bir insana bile şu gaz bu vites , vites şöyle atılır bu debryaj bu fren buda ayak freni bunu böyle yapıcaksın dedim mi o insan istanbuldan antalyaya kadar bile gider.. dümdüz ap açık bomboş yol ..

    eskiden bir geceleri istanbulda yollar bomboş oldumu keyiflik düşük süratte sürme zevkim vardı onuda sağolsun tek tekerci ve apaçi kardeşlerimiz elimizden aldı onların sayesinde her gece üç dört noktada sadece motorsikletlilere özel çevirmelere falan giriyoruz.. yapsınlar çok güzel desteklyorumda benim bir sorunum yok o konuda ben girip kontrolüme çıkıyorum her şeyim tam ama en nihayetinde rahatsız edici ..

  19. #19
    cnyt34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Mayıs 2018
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    yamaha mt09
    Alplerde kullansam bende yazdıklarınız gibi hissedebilirdim. Ama gel gör ki orta dünya mordor burası.orglar goblinler elf ler ……….

  20. #20
    ufoz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Mart 2018
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Xpulse 200t
    Alıntı logaritma adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    motorsiklet istanbulda sürenler için ikiye ayrılır .. istanbul içi ve istanbul dışı..

    istanbul içinde motor sürmenin zevki keyi falan olmaz kellen koltukdadır ona göre temklinli sağı solu kolluyarak sürmen gerekir.. Arabadaki gibi görsün beni canım ben yolumda gidiyorum muhabbeti olmaz.. bana vuramaz muhabbeti olmaz gayet güzel vurur hatta durmaz bile basar gider.. Neyse daha çok şey yazılırda uzatmak istemiyorum.. kısaca evine geldiğinde çok şükür sağ salim geldik dersin..
    .....
    Size katılamayacağım...
    Risk her noktada var. Ama az ama çok. Hele İstanbulda yaşıyorsanız daha çok.

    Ben yayaya yeşil ışık yandığında karşıdan karşıya geçmeyi daha tehlikeli buluyorum. Cadde üzerindeki ışıklarda neredeyse haftada bir kaza oluyor. Üstelik taşıtlara kırmızı yayalara yeşil ysnarken. Bunların çoğu kendini bilmez yemek siparişi götüren zırtapozların kırmızı yanmasına rağmen aralardan gelip kırmızıda geçmeye çalışırken yayaya çarpmasından.

    Araba kullanırken çevreyi, özellikle yanları daha zor algılıyoruz. En önemli nedeni ön dikmelerin yan çapraz görüşlerimizi kısıtlaması. En korkutansa son zamanlarda cep telefonu ekranına bakarak zombi gibi başı boş gezinenlerin artması...

    Motorsiklette görüşümüz daha açık. Otomobil ve motor kullanırken kendi yarattığımız risklerin bilincinde olursak yine motor kullanırken kendimizi tehlikeden daha yüksek oranda sakınabiliriz...

    Risk her noktada var...

    Şahsen, kaldırımda yürürken binadan başınıza birşeyler düşmesi veya bir aracın yoldan çıkıp çarpması riskinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada algılarınız kapalı olduğundan korunma şansınız yok....

    Sağlıcakla kalın...
    Wing750 ve nanis61 bunu beğendiler.


1. sayfa 123 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler