Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Demir Bükey ile trafik sorunları üzerine: Hata kimde?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    Admin Erhan Erdil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Nisan 2003
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Sürücülerin yol ve gönül dostu Demir Bükey ile hayatını adadığı ileri sürüş teknikleri eğitimi ve Türkiye'deki trafik sorunları üzerine konuştuk.

    Kazalarda hata kimde?

    Türkiye'de kimse sürüş tekniği konusunun bilincinde değil. Bu yüzden kimse hatanın kendisinde olduğunu kabul etmiyor. 'Yol kaygandı', 'otomobil kontrolden çıktı' diyor. Polis raporlarında 'aşırı hız' diye yazar. Nedir bu aşırı hız? Neye göre aşırı hız? Aşırı hız değişkenlere göre kendi hız limitini aşmak demektir ama, onlar sadece trafik tabelalarına bağlıyor. Halbuki alakası yok.

    Bütün bunları analiz ettiğinizde ortaya iki kara delik çıkıyor. Bir; bu aleti kullanmasını nasıl öğrenmişiz? Bir sürücü kursuna gidip bir ehliyet almak mecburiyetinde olduğumuz için gitmişiz ama öğrenememişiz. Kendi kendimize öğrenmeye çalışmışız ya babadan ya büyükten ya da usta şoförden yardım almışız. Ama bize otomobil kullanmayı öğreten kişi ne şekilde öğrenmiş? Aynı yöntemle. Dolayısıyla yanlışlar babadan oğula geçiyor.

    İkincisi, kullandığımız aleti tanımıyoruz. Hiçbir bilgisi olmayan ya da yanlış bilgilerle donatılmış bir kişi, tanımadığı bir aleti okuma düzeyi ne kadar iyi olursa olsun hakkıyla kullanamaz.

    Yaşama şansı!

    'Defansif sürücülük' kavramı şu şekilde özetlenebilir. Seni öldürecek binlerce neden var. Bunlar iyileşene kadar sen kendini koru. Ülke şartlarını gerçekçi olarak ortaya koy, hiç bağırıp çağırmadan bu ortamda sağ kalmaya çalış. Bunu da yapabilmenin en pratik yöntemi doğru bilgiyi sağduyu, saygı, hoşgörü ve gerektiğinde beceriyle uygulayabilmektir. En büyük yaşam şansı budur.

    Kazanın bir saniye öncesine hazır olabilmek!

    Demir Bükey Eğitim Organizasyonu Eğitim Programı'nda otomobil kullanmasını öğrencilerimize maalesef baştan öğretmek zorunda kalıyoruz. Bir aracı hareket ettirmek önemli değildir. Onu kontrol altında tutup gerektiğinde yavaşlatabilmek önemlidir. Örneğin 36 bin litrelik petrol taşıyan bir tankeri kullanan ağır vasıta şoförüne, buzun üzerinde ABS freninde ve en ufak bir direksiyon hareketinde yaşanan sapmaları, kaymaları gösteriyoruz.

    Bir döner kavşağı 27km/saat yerine 33 km/saatlik bir hızla dönmeye çalıştığı zaman arkasının 'pat' diye yattığını görüyor. Oysa kabinde bunu hissetmezsin bile. Ağır vasıta şoförü fren yapmaktan korkar, gerekli yavaşlamayı da doğal olarak acil durumlarda doğru yapabilmesi mümkün değildir. Dikkat edin sürücü frenden önce manevra yapmaya çalışır ve bütün terslikler o zaman başlar.

    Altın bir kural vardır, bir yere çarpacaksan veya yoldan çıkacaksan önce yavaşlamayı sağla ki, hiç değilse çarpışma en düşük hızda gerçekleşsin. Zarar azalsın. Bugün ABS freninin nasıl kullanılacağını sürücüler bilmiyor. Acil durumda fren pedalının sonuna kadar basamaz. 10 kişinin 10'u da bunu bilmiyor. Bastığını zannediyor. Öyle bir basacaksın ki frene sonuna kadar ancak o zaman en kısa sürede durabilirsin.

    Biz insanları kazanın bir saniye öncesine hazırlamaya çalışıyoruz. Acil duruma düşen biri üç tane kardinal hata yapmıştır. Tehlikeyi görmek için bakmamış, bakmış ama görmemiş, görmüş fakat nasıl bir tehlike olduğunu tanımlayamamış, ondan sonra da içine düşmüştür. Kaza önlenemez olana denir. Önlenebilir olana kaza denmez. Yaptığımız bu ikisi arasındaki farkı insanlara canlı olarak göstermek.

    Profesörler de kaza yapar!

    Türkiye'de 5 kilometrede bir kaza yapanla 500 kilometrede bir kaza yapan aynı kabul ediliyor. Toplam kat edilen km başına düşen kaza oranını gösteren bir istatistik Türkiye'de yok. Ağır vasıta şoförleri için 'trafik canavarı' deniliyor ama aslında alakası yok. Ağır vasıta şoförleri Türkiye'deki en iyi şoförlerdir. Çünkü toplam kat ettiği km bakıldığında kaza sayısının çok az olduğu görülür. En fazla kazayı binek otomobil sürücüleri ve hatta yüksek eğitim düzeyindeki kişiler yapıyor. Niye? Yanlış özgüvenden. 'Ben sağduyuluyum, 30 yıldır kaza yapmadım' diyen birinden korkarım. Matematik profesörü olmak aracı çok iyi kullanabileceğiniz anlamına gelmez. Almanya'da, Amerika'da hangi okuldan mezun olduğunuzu sormazlar, eğer ehliyet imtihanı geçemezseniz, bu konudaki bilgi ve becerinizi ortaya koyamazsanız kimse size ehliyet vermez."

    Kuralları koyanlar da uygulayanlar da suçlu!

    Her gün otomobiller ve sürüş teknikleri hakkında hiçbir bilgisi olmayan 500 kişiyi trafiğe salıyoruz. Sonra da çok özel, kendimize has, çok pahalı yöntemlerle onları yakalamaya çalışıyoruz. Ülkemizin şu anki durumunu kısaca böyle tarif edebiliriz. Kuralları koyanlar da uygulayanlar da konudan habersiz. Bu da çok doğal. Onlar da Mars'tan gelmediler ki. Aramızdan çıkan arkadaşlarımız. Türkiye'de doğruları öğretmek neden imkansız? Çünkü kişi çok küçük yaşlarından beri anasından, babasından, etrafındaki herkesten yanlışları öğrenmiş. Trafiğe bakıyor, doğru yapan yok. Nasıl öğrenecek bu çocuk? Doğruları ortaya koyamadığınız bir ülkede doğruları öğretmek çok zor.

    Trafikte yapılan yanlışların en büyük takipçisi medya. Mustafa Sandal'ın 'Araba' klibine baktığımızda o sarı otomobille yapılmaması gereken ne kadar yanlışlık varsa yapılıyor. Parçayı seviyorum o ayrı. Bir reklamda BMC kamyon görünüyor, adam geliyor, sürücü koltuğuna kuruluyor, dikiz aynasında görüşü kısıtlayan koskocaman bir maşallah asılı. Bütün bunların eksik olduğunu ya da yanlış olduğunu söyleyecek kimse yok. Biz işte bu noktadayız.

    Kara noktaların ıslahı

    Karayolları kara noktaların ıslahı için 91 milyon dolarlık bir bütçe ayırmış. Bu konuda çalışmalar yapmak üzere İsveç'ten arkadaşlar geldi. Bende onlara şunu sordum: 'İsveçliler Türkiye'yi ne kadar tanıyor? Neyi tetkik ediyorlar? Türk sürücüsünün alışkanlıklarını biliyorlar mı?' Hayır. O zaman niye bize sormuyorsunuz? Biz Türk olmasak Demir Jones olsak bu iş olurdu."

    Bugün kara noktaların ıslahına ayrılan 91 milyon dolarlık bütçenin %10'u trafik eğitimine harcanırsa neler yapılabileceğinin bir dökümünü yapmıştık. 9.1 milyon dolara bin 200 sürücü kursu eğitmenin eğitimi, 5 bin trafik polisinin eğitimi, 500 uzman trafik polisi eğitmeninin eğitimi, 20 bin okul aracı servis sürücüsünün eğitimi yapılabilir. Bu ne demek biliyor musunuz? Çocukların eğitimine başlamak demek. Uygulamalı bir laboratuar gibi.

    Bunlara ek olarak yapabileceklerimiz şunlar: Bin şehirlerarası otobüs sürücüsünün eğitimi, bin 500 devlet erkanı makam sürücüsünün eğitimi, turist taşıyan bin araç sürücüsünün eğitimi. Üç adet makro eğitim alanı, tüm alt yapı ve ekipmanlarıyla ki bu aşağı yukarı birer milyon dolarlık bir iştir. Yılda 50 bin ilkokul öğrencisine interaktif eğitim verebilecek iki adet mobil eğitim karavanı...

    Balık baştan kokar!

    Türkiye'de trafiğin durumunu irdelemek için size üç örnek vermek istiyorum. Birincisi, dünyanın hangi ülkesinde bu kadar çok devlet büyüğünün trafik kazalarına karıştığını duydunuz? Bilmeyenler için bir örnek; İngiltere'de Advance Driving Institute'ü 1950'li yıllarda kuran kişi bizzat Margeret Tacher'ın kendisidir. Türkiye ben şahsen hiçbir devlet büyüğünü emniyet kemeri takarken ya da çözerken görmedim.

    Sokağa çıkma yasağının olduğu bir sayım günü bomboş yollarda 33 tane kaza yaptık. Guniess rekorlar kitabı bir gün bunu yazacak. Sen insanları evinde oturttuğun bir günde gel de 33 kaza yap. İmkanı var mı? Şimdi buna ne diyorlar? Kara nokta. Hemen orayı kara nokta yapalım. İyileşme sağlayalım, hemen ilk yardım istasyonu kuralım. Ceset torbası noktasına kadar geldik. Biz bu kadar çok uluslu şirkete bu eğitimi verirken devletin bizden bu eğitimi almamakta direnmesinin ardında yatan düşünce şu: 'Ben eğer bir başka Türk'ten böyle bir eğitim alırsam, benim bilgi düzeyim ve konumum sarsılır.' Onun için hep yabancılara gideriz. Çünkü yabancıya gitmek, kabul edilebilir bir olaydır.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    16 Nisan 2003
    bu konuyla ilgili okuduğum en açık ve net görüşler, demir hocaya teşekkür ediyorum.skull böyle bir sohbete katıldığın için çok şanslısın.

    bugün öyle bir noktaya geldik ki, okulda müdürle muavin bir olup öğretmen dövüyorlar!!!(bkz:leman-okuyucu mektupları-14 nisan 2005 sayısı)
    eğitimsizlik cehalet günden güne artıyor.bir grup iyi eğitim alma şansına sahip olmuş insan dışında genel durum çok kötü.
    işim gereği 5 yıldır ayda 3000 km. üzeri yol yapıyorum.yılda 36000 km. eder neredeyse 200,000 km yol yapmışım.hiç kazam yok, bundan sonrada olmaz diye bir iddiam yok.yolun yağışsız boş ve düz kısımlarında daha önce geçtiğim çukursuz ve sürprizsiz olduğunu biliyorsam defalarca kere 140-150 yapmışımdır.asla viraja yüksek süratle girmem.yol kenarında birileri varsa ayağımı gazdan çekerim her an frene basacak şekilde hazır olurum.başıma gelen birkaç örneği vererek türkiye yollarında neler olabileceğini düşündürmek isterim.

    -traktör sürücüsü arkasındaki pulluğa bakarak ana yola çıkıyor.tamamen durup adamı izlemeye başladım.adam beni görünce koltuğunda zıpladı.tıpkı aniden ortaya çıkan bir şeymişim gibi.

    -sürüsünü en azından karayolunda kontrol altında tutması gereken çoban sopasına çenesini yaslamış yol kenarındaki bir tepecikte oturuyor.benim koyunlara çarpmamak için yapmış olduğum ani frenajı ve kaçınma manevrasını izliyor.

    -yine bir çoban köpeği ben geçerken kendini resmen tepeden aşağı atıyor.durma şansım hiç yok, köpeği ezdim.

    -karşıdan gelen minibüs sürücüsü yavaş yavaş benim şeridime geçiyor.hava sıcak ve ramazan ayı.arada mesafe var.hızlıca durmaya çalışırken adam uyanıyor,kendi şeridine geçiyor.

    -şehir içinde arkadaşıyla muhabbet için aniden zart diye yol ortasında duranlar,sağa sinyal verip sola dönenler

    -yine bir traktörcü başından şapkasını uçurmuş.şapka ona göre karşı şeritte bana göre kendi şeridimde duruyor.adam yanaşabildiği kadar şapkanın yanına yanaşıp yanındaki sopa ile almaya çalışıyor.viraj çıkışı bu manzarayla karşılaşınca çok ciddi bir kazayı ucuz atlattım.durup geri gelip o sopayı adamın kafasında kırasım geldi.


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler