Adam dediğini yaptı bile " Ben insanın aklını alırım! "
Tebrikler
Adam dediğini yaptı bile " Ben insanın aklını alırım! "
Tebrikler
Yazdıklarınızı okuyunca benim tam tersim bir durum olduğunu gördüm. Ya da şimdilik tam tersi. Ben kendi adıma motosiklet tecrübesi için sıkışık akan İstanbul trafiğine girmenin daha doğru olduğuna inanıyorum. Tedirginliği deöyle daha kolay atarsınız. İlk bakışta ürkütücü gelse de ben yeni başladığımda özellikle sıkışık akan trafiğe giriyordum. Ama duran değil, ışıklar haricinde sıkışık akan trafik. Bunun için de Beşiktaş-Sarıyer arasında gidip geliyordum. Hala yapıyorum aslında. Bana gidiş-geliş trafikte sürekli vites değiştirttiği, dur-kalk yaptırdığı, yaya ve araçlara karşı hep uyanık tuttuğu için çok iyi bir rota diye düşünüyorum. Böyle bir rota bulun. İnanın bir iki geçişten sonra şehir içi derdiniz bitecek.
azizim hülasa standart rutin bir tablo anlatmışsınız. deneyimsiz için büyük sayılacak bir motor ve bunun neden olduğu sorunlar. hala yeterince deneyim olmaması ve bunun yarattığı sorunlar. her motorlu taşıt için geçerli olan acemiyken uzun yolun kolay şehir içinin zor olması. üzerine de sadece km açısından değil zaman açısından da darlık. sizin tabloda anormal, size özel bir durum yok. ankarada yaşamaktaydım ilk otomobil ehliyeti aldığımda. diyordum ki burdan bırakın siirte giderim ama kızılaya gidemem. aynı şey. bunun adı acemilik aziz dostum. eğitimlerde hep derler uzun yol tecrübesini motorculuk tecrübesinden saymayın ya da az sayın. dur kalk yok trafiği okuma panik ani tepki yok o nedenle kolay. tek hata başta arz ettiğim üzere yüksek motor hacmi ve ağır motorla başlamak olmuş. sizin şu anki deneyim ve donanımınız kasıyor. çözüm tablonuz gibi evrensel değil kişisel. siz hissedeceksiniz. zevkiniz vitesliden yana olmasaydı skuter alır geçerdiniz başta. demek ki tarzınız naked. ben olsam 4k deneyimden sonra vitessize geçmez küçük cc yine vitesli ve çıplak motor alırdım. en az 10 15k çoğu şehir içi deneyimden sonra dominara ya da farklı seçeneklere yürürdüm. ha eğer skuterler bende yarattığı olumsuz etkiyi sizde yaratmıyorsa alınabilir. ama bana cansız heyecansız geliyorlar.
Akıl isterim diyeceği yerde akıl alırım demiş olmalı.
Bir kaç konu dışı yorum harici cevaplayan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Motoru aldıktan sonra bir süre trafiğe kapalı alanda hoca eşliğinde çalıştım. Sonraki günlerde gece 4 gibi kalkıp 5 gibi yola çıktım. Neredeyse 0 trafikte kullandım. En uzunu yaklaşık 60-70 km olan kısa gezintiler oldu. Sonrasında işe motorla gidip gelmeye başladım. Hani oralarda (Bodrum) zaten trafiğe giriyordum ama İstanbul ayrı bir dünya. Bir de sürekli Şirinevler Mahmutbey caddesi ve altındaki Dereyolu'nu (Ahmet Yesevi cad) kullanmam gerekli. Buralarda gün içinde hep kalaba.
İlk adımı atmak her zaman benim için çok zor olmuştur. Bu konuyu açmamdaki bir diğer sebep de siz dostlardan moral/motivasyon sağlamamdı. Bazı arkadaşlar "Şehir dışında aslan, şehir içinde kedi" demiş. Hemen düzelteyim. Şehir dışında da kediyim. Sürati sevmiyorum.
Sanırım hafta sonları gene uykudan kısıp sabaha karşı dışarı çıkmaları başlatmam lazım.
Teşekkür ederim.
Kıyıköy yada yalıköye gazla, çatalcanın köylerine falan git. Bu işler zamanla.
Ben kendi adıma şehir içinde de dışında da kedi olmanın daha doğru olduğunu düşünürüm. Motorun hacmi değil kullanıcısı önemli. 50cc motorla kaza yapmayacaksın diye bir kural olduğuna inanmıyorum. At sahibine göre kişner. Ben 750cc motorla gaza gelmeden keyif yapa yapa gidiyorum. Yanımdan uçarak geçen küçük hacimliler de beni ilgilendirmiyor. Siz keyfinize bakın. Uzun ve açık yol iyidir ama bir kalkış bir de duruş var. Sıkışık akan trafik dikkatli olmak koşuluyla en iyi antrenmandır. Teçhizatınızı tam giyin korkmayın. Motosiklete hakim olmayı manevralarla dur kalklarla çok daha iyi kavrarsınız. Refleksler böyle yollarda daha iyi oturur. Benim naçizane görüşüm budur.
Genel olarak yapılan yorumları da okudum ama bazı arkadaşlar çok saçma tepkiler vermiş. Akıl alırım derken arkadaş fikir alırım manasında söylemiş, bunun üzerine neden bu kadar gidildi anlamadım.
Konuya gelirsek, bence kendi üzerinde bir bariyer koymuşsun ve onu kaldıramıyorsun. İnsanın kendini sınırlaması kadar ve bu sınırda takılı kalmak kadar tembel bir durum daha olamaz
Çatalca'nın köyleri demiş bir arkadaş kesinlikle katılıyorum. Oraya öyle pikniğe, uzun yola gideceğini düşünür gibi gitmen lazım her fırsatta.
Aşman lazım kendi kırmızı çizgilerini ama bu bizim vereceğimiz fikirlerle olmaz. Bu mereti sürmeyi biliyorsan -ki eğitimde aldım diyorsun, tüm tecrübeni ve öğrendiklerini çantana atıp çıkacaksın yola. Zaman zaman çizgiyi aşacaksın temkinli bir şekilde, zamanla bahsettiğin tüm olumsuz düşüncelerden sıyrıldığını göreceksin. Zor ama imkansız olmayan bir süreç.
Başarılar şimdiden
Benim de toplam 9-10k tecrubem var. 2bini dominar ile şehiriçi. Gözünüzde büyütmenize gerek yok. Maksimum 1haftada alışırsınız.
Sevmek için yaşlanmayı,frene basmak için yolun bitmesini bekleme..
Aslında başlığı "Ben adamın aklını alırım" yapacaktım. Ancak kadın arkadaşlarda olduğundan cinsiyetçilik yapmak istemedim bu yüzden "Ben insanın aklını alırım" oldu.
Evet sadece başlığı okuyan, "ne diyor len bu?" diyebilir ancak konunun hemen başında yaptığım
"Evet, başlık biraz itici olsa da bu forumda ki üyelerin çoğunluğunun kıymetli beyefendi/hanımefendi kişiler (insan) olmasından dolayı böyle bir başlık kullandım. Güzel fikirlerinize ihtiyacım var. "
açıklaması ile anlaşılacağını düşündüm. Tabi ki çoğunluk anladı da anlamayanlar da oldu. Olsun. Ben genede arkadaş meclisinde sohbet edermiş gibi hisettim biraz
BE
6-7 yıl evvel Bodrum’a geçerken Sakar’da radyatör hortumu patlatmıştım arabayla akşam da işe yetişeceğim amma atraksiyonlu gündü.. İstanbul hususunda haklısın hocam çocukluğumdan beri motor tepesindeyim istanbul’da her kontak açışımda dua ederek yola çıkıyorum. Scooter seni biraz kesebilir o trafikte malum bazen gazlayıp sıyrılmak gerekebiliyor aralardan, bildiğin motor işe bunları daha rahat ve güvenle yapabilirsin
O korku ile yüzleşmek şart hocam yoksa illa ki bir gün karşılaşırsın, scooter alırsan şimdilik kenara atmış olursun o korkuyu üstüne üstüne gitmelisin bu konunun.
Acikçası 20 - 25 senedir motosiklet kullanan birisi olarak artık ben de şehir içerisinde motosiklet kullanmaktan zevk alamayanlar derneği üyesiyim diyebilirim.
Motosiklet ile gittiğim Avrupa Turlarından sonra, şehir içerisinde motosiklet süremez oldum.. Siz sonuç olarak kendinizi nasıl iyi hissederseniz o şekilde davranın.
Dominar büyük bir motosiklet değil, şehir de de kullanılabilir, fakat huzursuz oluyorsanız gidip Xmax 250 alın. Forumdaki 2-3 densizin yazdığı mesajlarları da ciddiye almamanızı öneririm, şahsiyet meselesi.
Çıplak bir cadde motoru için "tam bir uzun yol motoru" önermesi, mantık, tasarım ve fizik anlamında pek doğru değil.
Daha önce kullandığınız motosikletler ile mukayese ettiğinizde, uzun yolda daha rahat etmiş olabilirsiniz; fakat uzun yol kat etmeye yönelik tasarlanmış motosikletler kullandığınızda ne kadar yersiz ve referanssız bir fikir ortaya attığınızı anlarsınız.
Benim için de MT-07 uzun yolda konforlu bir motosiklet gibi geliyordu, Benelli TNT25 ile İstanbul-Kaş arası çile çektikten sonra. Fakat ne zaman ki 3000 km Balkan turu yaptım MT-07 ile o zaman anladım ki, çiçek dalında, cadde motoru caddede güzel. Bunu da idrak etmemi sağlayan unsur, seyahat esnasında arkadaşım ile motosikletleri kısa vadeli değiştirmiş olmamızdır. Tenere'ye binince, soluksuz 1000 km gidebileceğimi hissettim ve uzun bir süredir kendimi kandırıyor olduğumu fark ettim.
Dominar, yakıt tüketimi anlamında ya da azami hız konusunda sizi uzun yol motoru olma konusunda kandırmış olabilir; zira 100 CC CG motorlarla da uzun yolların kabil olması ile birlikte, ne derece konfor ve performans aldığınız ile alakalı bir durumdur uzun yol kriteri. Her ne kadar "yaptım işte, hiç de sıkıntı olmadı" deseniz de oturuş pozisyonu gereği ortaya çıkan sırt ağrısını göz ardı etmeniz, 120 km hızın üzerine çıktığınızda maruz kaldığınız rüzgara mukavemet aşamasında kol ve bileklerde ortaya çıkan sızılar maalesef cadde motosikletlerinin uzun yolda sadece gidebildiğini ancak bu uygulama için doğru motoskilet olmadığını gösteren örneklerdir.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)