bu kuba sahiplerinde bir mod var. doğuştan gelen.
hepsi aynı frekansta devam ediyor. örnek veriyorum:
bu nedir allasen be kardeşim! masum bir cup motoru neden bu hale getiriyorsunuz? çıta yetmedi de şimdi de cuplara mı el attınız?
nedir abi sizin olayınız, ben anlamış değilim. gizli bir tarikat mısınız?
Kuba Rainbow motor. Bende vardı zincir koruması kırılmıştı bulamadım. Ben orjinal severim, modifiyeye gerek duymam. Çok titreşim vardı ( benim yanlış bilgi yüzünden yağı fazla koymamdan olabilir - 1lt koyuyordum ), amotisörler görevini yapmıyordu, çukurlarda devamlı vuruyordu. Ben de satıp " 2009-innova125i "aldım. 9.000 km de garaj motoru denk geldi. Enjeksiyonlu, yakıtı muhteşem, torku süper, amortisörler - ön iş yapmaz, arka süper - denge çok iyi, hiç koku yapmıyor, bir de çok stabil gidiyor, mesela 100 ile giderken bile ip gibi. Ama 3000 devirde 10 nm tork var ki çok keyif veriyor.
İzlediğimiz filmlerden midir nedir daha hızlı gitmek ya da daha güzel, farklı görünmek ruhumuzda var. Modifiye etme arzusu kısıtlı bütçeyle birleşince ortaya bu eserler çıkıyor. Yurt dışında da pek çok örnek var, lakin adamların imkanları farklı, motorları farklı, bütçeleri farklı
İşte sana bana güzel görünmeyen şey bir başkasına güzel görünebiliyor. Güzellik kavramı göreceli, aşağıda paylaştığım resimdeki kadın Afrika'da kendi kabilesinde "en güzellerden biri" olarak değerlendirilirken bizim kültürümüze göre çaydanlık gibi patates gibi kadın.hokahey adlı üyeden alıntı
Aynen, apaçi egzozu duyup da kalbi küt küt atmayan bizden değildir. Hele o 100'lük cubların delik deşik egzozu yok mu, motor bloğunda yaptığı köpürtme... Anlayamazsınız.
Kategorik olarak modifiye olayına karşıysanız, o da bir görüştür... Ama fiyatça daha pahalı araçların modifiyesine "custom made! wow!" derken ederi daha az olan araçların zevke göre değiştirilmesine "bu ne şimdi?" derseniz, çifte standart olur...
Modifiyeyi modifiye olarak eleştirmek hakkınız zaten baki, o ayrı ...
Ha, "la olum ona harcayacağın paraya, gider bir kredi kartı taksidini kapatırdın.. neyine senin modifiye?.. " derseniz, iler tutar bir cümle sarfetmiş olursunuz ki katılırım.
Ama o zaman da fincancı katırlarını ürkütmüş olursunuz...
İnsanların içinde bulundukları durumları kendi çaplarında modifiyelerle "katlanılır hale getirmelerinden vazgeçip de başlarını kaldırıp etrafa baktıkları an" ... hah, o zaman, kağıtları yeniden karmaya başlayabiliriz ... O da kervancıların işine gelmez ...
Şimdilik, durmak yok ...
Hocam seleyi streç filmle kaplamak ritüeli bu tarikatte neyi anlatıyor ? Gerçekten merak ediyorum
Geçen birini çevirdim sordum "Bu nedir genç?" diye, "Abi koltuk (sele de değil) eskimesin diye yapıyoruz." dedi, "Mantıklı." deyip uzaklaştım. Sele eskimesinden dolayı atılan bir motora denk gelmiş bulunmamaktayım henüz. Lakin bu gençler ne yapıyorlarsa seleyi eskitmeyi başarıyorlar herhalde?
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
