Kuyuya taşı atmış kaçmış arkadaş
Kimmiş onlar ya? Ben bu kış taş çatlasa 20 gün binmemişimdir. Ha ailecek bir yere gidilecek olur onlar hariç. Ayrıca ybr ye dandik motor diyen gitsin TT custom a binsin.
Keşke param çok olsa bende tatlı su motorcusu olsam.
Al bi hp4 koy garaja senede 2 ay sür.
Düşüncesi bile çok keyifli..
Belki o GS,Harley sahiplerinin 2 tane motoru var.Kışın şehir içinde karda buzda küçük cc CBF,YBR leri kullanıyorlar,yaz gelince büyük motosikletleri çıkartıyorlar.Yaşadığım şehir Karacabey'de bir arkadaş var.Normalde şehir içinde dandik cub,scooter tarzı motosikletlerle dolaşır.Yaz gelince de Goldwing'i garajdan çıkartır.Yani kışın gördükleriniz ile yazın gördüklerinizin bazılarının aynı adamlar olma olasılığı var.
Tatlı su motorcusu diyince aklıma gelen ...
+18 ( tatlı su motoru ) https://www.youtube.com/watch?v=tF1m5ro1sM8
Sogukta, yagmurda motora binmek biraz rezillik oluyor, keyfi kalmiyor ki.
Toplaşın hacılar, size bir masal anlatacağım. Eskiden bisiklet sürerdim, MTB. Öyle böyle değil ama, tutkuyla. Öğrenci bütçesinin elverdiği kadarıyla en güzel kadroları, en üst seviye frenleri (ki yarış modelleri olur kendileri, şehir içinde ne yapacaksak Ice-Tech'i...), en kaliteli aktarım sistemlerini vesaire bulup buluşturup alırdık bir şekilde.
Tabii bunlar yeter miydi, hayır. En şekil şükül formalar bizde olmalıydı; üstümüzde Nike jersey, altımızda Pearl Izumi tayt olmalıydı. Ve bunlardan birçok çift olmalıydı.
Selemiz yarış selesi olmalıydı, tepe inişi yaparken sele kısalttığımızda mümkün olan en alçak seviyede olsun diye. Lastiklerimiz 2.25 aşırı dişli Schwalbe'ler olmalıydı ki çamurda yol tutsun.
Lafı uzatmayacağım, bisiklet yaz sıcağında canımı çıkarıyor diye motor aldıydım vakt-ü zamanında, hem küçüklüğümden beri motora da ilgim vardı. Geçen, yıllar sonra ilk defa bisiklete bindim arkadaşlarla, ki bu arkadaşlar bahsettiğim günlerden kalmadır, neredeyse hepimizin eski bisikletleri duruyor. Dedim ki, "incecik seleyle nasıl bisiklete biniyormuşuz lan, bizde de iyi g*t varmış".
Böyle uzun uzun anlatınca bağlayacağım noktayı unuttum, lakin özetle her şey boş gençler. O zamanlar güldük, eğlendik, bu günlere güzel anılar kaldı. Lakin bu anılar altımızdaki binlerce liralık bisikletlerin üçte biri harcama yaparak da kalabilirdi. Bisiklete harcadığım paraya kesinlikle pişman değilim, yanlış anlaşılmasın.
O zamanlar kış gelince bisikleti bırakıp minibüse, otobüse binenlere derdik "tatlı su bisikletçisi" diye. Bizimle birlikte burun deliklerine kadar çamura batmaya gelmeyen arkadaşlarımızdı tatlı su bisikletçileri. Ha, o zamanlar da bilirdik isteyen istediği gibi davranır, herkesin hakkına kimse garışamaz. Lakin güzel gelirdi kendimizi bir şekilde üstün hissetmek, "ben senden daha iyiyim" duygusu.
Bugün aynısını motorda yapan arkadaşlarım var. Hatta fark etmek biraz zaman alsa da ben de yapıyorum. İnsanları bir şekilde yargılıyorum. Bu kadar yazdıktan sonra özetin özeti diyeceğim ki, bırakın herkes istediğini yapsın. O adamlar olmasa kim bulacak 98 model, 50 binde GS'i de alacak
15 sene kadar önce, her yer kar, soğuk. Sabah işe geliyorum. Yolun kenarında yeni model Goldwing. Ulan kim bıraktı bunu kışın ortasında buraya diye geçti içimden. Akşam iş çıkışı millet arabasının üzerindeki karı kürüyor, orta yaşlı biri de Goldwing'in selesini. Yer bir karış kar. Herif bindi gitti gözümün önünde. O zamanlar elektronik sistemler de yok. Hayret ettim ne yalan söyleyeyim.
Tatlı su, tuzlu su , soda lı su , çamurlu su motorcusu diye birşey olduğuna inanmıyorum. Mesleğin motor üzerineyse her daim binersin mecburiyetten , değilse keyif alacağın zaman , işin olduğu zaman daha doğrusu işine geldiğin zaman binersin. Herkes sürekli bir yarışla üste çıkma hevesinde ama bu öyle bi şey değil. Ben yaz-kış keyfi olarak motorun üstündeyim ama bu tabir yanlış.
Tabii ki ironide kimin ve hangi motorun kast edildiğinin farkındayız. Allah'a şükür evo ile yaptığım 14000 kilometrenin en az 6000 km si şehirler arası
yollarda sürüldü. Yani demek istiyorum ki << bu gün 63 yaşımda şehir içi dışı ayırmadan senenin 365 günü demir beygirime biniyorum.>> Bu kadarcık da
böbürlenmeyi bana çok çok görmeyin ya. Güzelliklerle kalınız efendim. Byy .
1 hafta bile uzak kaldıgımda koyuyor bana, 3-4 ay motora bınmeyen arkadaslar saskınlık uyandırıyor bende
bunu tabı gs miyes ayırt etmeden soyluyorum.
***asagıdakı vıdeo -1° karlı bır havadan
Çok isterdim motosikletin o anki kiyafetlerimle çıkıp kapıda kilit çözmeden anında üstüne oturup kontağı çevirip gidebileceğim bir alet olmasını.
Yanlış anlama hocam ama bunlar hep para..
Adamın parası var 20 liralık makineyi garajında yatırabiliyor
Arkadaşların anlamadıkları şu ki herkesin yaşam tarzını ve gereklerini kendi hayatlarıyla aynı sanıyorlar.
Yahu adamın işi, yetkisi, sorumluluğu motosikletle işe gidip gelmesine izin vermiyor olabilir.
Pek çok kurumsal şirket kısa kollu gömlek giymeye bile izin vermiyor. Kaldı ki motosiklet kıyafetiyle işe gidip gelmeyi tolere etsin.
Kimi işyerleri giriş çıkışta sivil olup içeride üst baş değiştirmeye imkan tanımayan açık çalışma alanlarına sahip.
İşi grerği jilet gibi ütülü elbise, gıcır gıcır ayakkabı giymek zorunda olan biri tuvalet köşesinde üstünü değiştiremez.
Ya da adam işe gitmeden önce iki çocuğunu okula, karısını işe bırakıp öyle devam etmek zorunda olabilir.
Kısaca senin her yere gidip gelirken kullandığın motosikleti başkası içi gitse de her gün kullanamayabilir.
Milletin motorculuk katsayısını hesaplamadan önce bunlara bir düşünseler anlarlar aslında.
Katılıyorum. Lojistik sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin patronunu tanıyorum ki bu şirketin dünyanın dört bir yanında depoları falan var.
Adam motosiklet kullananlara serseri gözüyle bakıyor ve kendi çalışanlarına da kati surette izin vermiyor. Zaten çalışanların şirket arabası var ama özel hayatlarında motosiklet kullanmalarına da karşı.
07
Bi nokta daha ekleyeyim:
Amerika'da Goldwing, Honda Accord'tan daha pahali. Donanimli Goldwing fiyatina 3500cc V6 motorlu, deri koltuklu, full donanimli Honda Accord alirsiniz.
Acikcasi bu amcanin imkanina sahip olsak, cogumuz motosikle yerine BMW veya ustu acik spor arabalar kullanir, 250cc yeter diyenlerimiz de 600cc'ye amele demeye baslar. Umarim yaniliyorumdur.
cbf , ybr dandik yazısını gördükten sonra devamını okumadım ama umarım anlatmak istediğini anlatabilmişsindir
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)