Rx9 var bende arkadaşın dediği gibi fıtı fıtı sürekli vites değiştiriyorsun otoyallara çıkmadıkça hızı yeterli ama frenler ve lastikler felaket
Rx9 var bende arkadaşın dediği gibi fıtı fıtı sürekli vites değiştiriyorsun otoyallara çıkmadıkça hızı yeterli ama frenler ve lastikler felaket
Aslında 50cc olayı mantıklı fakat şuan ki piyasada bana mantıklı gelmiyor. 50cc motosiklete 4000TL yatırım yapmak, işletme maliyetinizi düşürmeye değer mi bilmiyorum. Nitekim aldığınız motosikleti satmak istediğinizde hem satılmayacak hem de yarı yarıya değer kaybı yaşayacaktır. Görüşüm bu yönde.
Mantıklı olarak şunu yapardım; yine aynı fiyat bandında olan yaşlı kurt japonlara yönelir, satmak istediğimde de kolayca elimden çıkarırdım. Yaşlı YBR ve CBF leri elinizden çok hızlı bir şekilde çıkarabilirsiniz. Ayrıca 2. el alırken yürüründen emin olursanız size zırt pırt arıza vermez. 2008 doğumlu YBR125'in sahibi olarak söylüyorum ki bu benim sadece işe gidip gelmek için değil,uzun yola da gittiğim ana motorum. Şehir dışına 2 kişi çıkıyoruz, üzülmüyor. Şehir içi dur kalk yapıyorum, üzülmüyor. Yağımı koy yeter diye gidiyor. Ben bu 105.000kmde aldığım motosiklet ile yaklaşık 12 13bin km yaptım 11 ay oluyor alalı, keyfi olarak yaptığım şeyler dışında tek masrafı bana sinyal rölesi ve yağ olmuştur. 2.500TL ödediğim bu canavara şuan 3000TL'ye almak için dizilmiş kuryeler var. Ayrıca motosikletin motor bloğu hiç açılmamış.
Özet olarak; 50cc alacağıma yine yakıtta beni üzmeyecek altımda da güçsüz kalmayacak yaşlı japonlara yönelirim. Elden çıkarması kolay, bakımlarını yapmak daha fazla tecrübe kazandırır.
Edit: Burada tabi 50cc'den ekstra olarak sigorta masrafı var, fakat büyükşehir olmadığı sürece çokta fazla çıkmıyor. 4 sene boyunca yaklaşık 2000TL sigorta ödeyip, zarar etmeden satmak mı yoksa yaklaşık 2000tl motordan zarar edip, sigortadan kurtulmak mı önemli karar sizin.
Bu da güzel bir bakış açısı, ama bu ikinci motosiklet için ayırdığım bütçe 4000-4500 arası bu fiyatlara alacağım bir Japon commuter muhtemelen çoook yüksek km olur ve ne masraflar çıkaracağını kestiremem. Zorunlu trafik sigortası ve MTV de cabası. Evet sağını solunu kurcalamam için güzel bir fırsat olabilir ama asıl bu tarz bir hareket yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak olur diye düşünüyorum. Uzun yıllar bineceğim bir Peugeot Kisbee kararı verdim sanırım. İnsanlar Honda Today alıyorlar evladiyelik ben neden Kisbee alınca 1-2 sene içerisinde satacağım akıllara geliyor? Uzun yıllar kullanmayı hedeflediğimden al-sat, bakım vs. masrafına değmez bakış açısı yanlış.
Bence gayet mantıklı fikir Zabuzaretta, işletim maliyetinden ziyade böyle kotu havalarda motosikleti yıpratmaya gerek yok, kaldi ki üç beş kilometrelik mesafe, market v.s. işleri için de zor oluyor brandası otoparkı falan..
İkinci motoru bu düşüncelerle satmadım fakat özellikle sigorta ve vergi maliyetinden dolayi bikaç ay içinde satmayi dusunuyorum..Seçimine gelince, scooter belki daha pratik olacaktır fakat hiç keyfi olmayacaktir kaldı ki 50cc scooterin sorun yaratma ihtimali daha yüksek olabilir, rx9 yerine bu yıl gelecek olan Dragon 50 commuter düşünülebilir rx9 dan 500 TL daha ucuz ve tel jant olmaması-yamulma v.s.gibi- cezbedici, arkaya çanta da takılabilir falan, performansı da scooter dan iyi olur ve motor eskiyene kadar binilir tamiri de kolay olacaktır.Fakat rksyi satıp 50cc motora binince benim için nasıl olur bilmiyorum çünkü gereğinde bi kaç yüz km yol da yapabiliyorum.
Ben olsam 2.el 100 lük 125lik olayina girmem, durdugu yerde vergi sigorta 500 kusur maliyet olacak, zaten eldekini satma fikrim burdan geliyor..
Bu dragon 50yi ciddi incelemek lazım. .
Pazara markete gitmek için gereksiz bir masraf ama bence kisbee al geç.
Valla şehir içi takılmak için ufak cc skuter resmen nimet. Abimin pcx125i vardı bir süre şehir içi kullanma şansım oldu, yok böyle bir pratiklik...
Yaklaşık 1 ay boyunca şehir içinde dolaşmak için kısa mesafelerde Xmax 250 ye binmedim desem yalan olmaz :D
Arkadaş ufak skuter ne keyifliymiş, her aradan her delikten geçiyor, yakıt desen Xmax 250nin yarısı kadar yakıyordu. Arkada ufak da bi topcasesi vardı ıvır zıvırı dolduruyodum.
Arkadaşlarım en sonunda "olm senin xmaxe ne oldu hep bunla geziyon artık?" demeye başladılardı :D
O keyfi yaşayan bilir, ufak skuter şehir içi gezmede candır can.
Ama yüksek hız akan anayollara yani çevreyolları ve otobanlara çıkmamak kaydıyla. Şehir içi fıtı fıtı takılmak için biçilmiş kaftan.
Park derdin yok, yakıy derdin yok, trafik derdin yok. Daha ne olsun?
Anlatmak istediğimi anladığın için teşekkür ederim. Tavsiyen için de teşekkürler ama kesin olarak Kisbee'de karar kılmış bulunmaktayım, yaza doğru da edinirim bir adet muhtemelen. Bahsettiğin motosiklete baktım ama daha önceki mesajımda da belirttiğim gibi görüntüsünün de biraz heyecanlandırması gerekiyor beni, ama bahsettiğin modelden elektrik alamadım.
Şehir içi pratikliği ile skuterden yana kullanıyorum tercihimi sizin de görüşleriniz ışığında. Çok teşekkürler tekrardan.
49cc vergi ve sigorta muafiyetli,cub tavsiye etmemin nedenleri;
-17´´teker,malum kostebek cukurlu yollarda işlevsel.hatta yol kaynakli kazalardan manevra bakimindan olumlu etki gösterecek kadar faydali.(Sonuçta norveçte yaşamiyoruz)
-Yari otomatik şanziman,scootere gore nisbeten ara hizlanma ve kaçiş manevralari daha atik.
-Scootere oranla,tatli rampalarda,bayilmadan çikabilir.
-Devirli kullanma avantaji.
Vs.
Zaten yakinda,mondialin snappyx 97cc tam otomatikli cublari gibi,49cc segmentinde tam otomatik modellerde çikabilir.
16-17´´teker ebatli 49cc scooter uretilsin hemen alirim.yollarin durumunu yabana atmamak lazim.buyuk teker candir
Para sizin, keyif sizin..
Akıl veririm ama para vermem
[QUOTE=zabuzaretta;4274547]İban versem de 3-5 atsan n'olur sanki?
Ibanın yetmez, kaldirmaz o parayi
Marketin pazarın önünden otobüs,minibüs geçmiyor mu?
Şimdiden motorun hayırlı olsun diyeyim o zaman. Boşver sen kulak asma eleştirenlere. Ben xmax 250 aldım,250cc skutere bile "o ney la, skutere binilir mi? hemde 250lik" demeye kalktı bazı densiz arkadaşlarım. "Döverim lan sizi, hepinizi döverim, laf etmeyin motoruma bir daha" diyince sustular
Eleştrilere senin de benim kadar demokratik yaklaşmanı öneririm
Ben uyarımı yapıp gidiyorum. 50cc ile İstanbul içi yolculuk tamamen kazalara davatiye çıkartmaktır. Dün Maslak'tan eve dönüyorum, Mahmutbey gişeleri geçtikten sonra kaza var. Yol bir açıldı arabalar üstümden geçecek sanki. 130km/sa ile bile hurra die üstümden geçiyorlar kendimi sağ şeride bile atamıyorum. Sabah desen E5 trafiğinde elinde cep telefonları ile konuşanlar, dizi izleyenler, whatsapp dan yazışanlar gene seni görmeyecek ve kaçabilecek, manevra yapabilecek durumda bile olsan o motor o güç ile seni yarı yolda bırakacaktır.
Bana göre 50cc motorların amacı, balığa, markete, bakkala, çakkala, pazara bilimum 5km mesafeyi geçmeyecek yerler için düşünülmüştür.
Hayatını riske atma, az daha koy ybr, cbf al. Masrafların azalsın ama 50cc ye 35km mesafe gidip dönecem diyorsan hiç girme...
ikitekerlini bulmuşsun, almışsın, alışmışsın, bakımını yapmışsın, orgazm an meselesi, sabote etme
koy benzini, ol tedavi
Senin ilacın Lifan Tay100 az sorunlu güçlü 50cc kadar yakar ama 50cc gibi gitmez.
3000 tl ye 6 defa bakım yaptırırsın o motora. Kullanmadıktan sonra malı ne yapayım diye düşünürüm hep. Bence ikinci motor hesaplı olmaz. Senin yerinde olsam 2. El, 2 yada 3 yaşında 250 cc temiz bişeyler bakarım ki garantiden düşme sıkıntısı olmasın gerek yağını suyunu elinden geldiğince sen değiştr gerek de yetkili servis yerine bakımları iyi bir ustasına yaptırabilir.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)