Kaza yaptıktan sonra gelen tedirginlik
Reklamlar
-
Evet arkadaşlar nedir bu tedirginlik? aslında tamamı, kaza yaptıktan sonra gelen kısa sürede tekrar kaza yaparsam tedirginliği. neler oluyor güvenimiz mi kırıldı? ölümsüz değil miymişiz?? bu tedirginliğin bir büyük sebebide çevre baskısı özellikle aile. size sürekli kazadan bahsedip duruyolar. amaçları da çok belli.
Kazadan sonra motosikleti servise götürürken nasıl pür dikkattim anlatamam acemilik günlerime döndüm. farkettim ki kazadan önce motosikleti ben değil, oto pilot kullanıyomuş resmen ben o arada etrafı izleyip kaskın içinde şarkı söylemekle meşguldüm çoğu zaman. bide çok bilinçli, akıllıyız sanıyoruz ya kendimizi ikarus sendromuna kapılmışız ruhumuz duymamış.
Motosikletim gelsin bir süre hiç kaza yapmamam lazım biraz vakit geçsin sonra yapabilirim :D
Reklamlar
-
Motosiklet tehlikeli bir araç değildir fakat dışarıdaki her türlü etken tehlikelidir. Korunma reflexlerinizi viraj dönerken veyada kaçınma zamanlarında bir kenara bırakın onun dışında istanbul gibi şehirlerde sizi hayatta tutan tek şeydir.
-
trafikteki her araç kullananın acemi olduğunu ve her an üzerinize kırıp her hareketi yapabileceğini varsayarak
her sokaktan,köşebaşından,ve sıkışık trafikte ilerlerken her aracın arasından aniden önünüze bir aracın veya yayanın şuursuzca atlayabileceğini varsayarak
aralardan derelerden geçerken hiç kimsenin sizi göremeyecek,görünmezlik elbisesi giydiğinizi varsayarak
kavşaklarda size yeşil yansa bile kırmızı yandığını varsayarak hızı azaltıp çok temkinli geçerek,,motorunuzu kullanırsanız kaza yapma riskiniz yok denecek kadar azalır ama bu yazdıklarımı gerçekten uygulamak şartıyla tabiki
-
biraz tedirgin olmak iyidir bence tecrübeli bile olsanız fazla rahatlık kaza getirebilir allah korusun
-
Bende de oldu bu. Bir süre çok tedirgin sürdüm sonra geçti. Ama etkisi kalıyor insan daha dikkatli kullanmaya başlıyor
-
Yaşadığım kazada yasal olarak sorumlu olmak meselesinden bağımsız olarak benim sürüşle ilgili bir kusurum var mıydı?
Yaşadığım kazaya karışmama sebep olan sürüş davranışımı buldum mu?
Bulduysam bu sürüş alışkanlığını değiştirebilir miyim?
Bu kazaya karışmama sebep olan şey benim dışımda, kontrolüm ötesinde bir sebep miydi?
Kazanın sebebi benim sürüşüm ise bunu yönetebilir miyim?
Benim dışımda olan bir sebebi ben yönetebilir miyim?
Kazada kendi sürüş hatasını görenler bu davranışı değiştirip aynı şekilde kazaya karışma olasılığını azaltabilirler ama kazanın sebebi olarak kendisi dışında faktörleri görenler aynı türden kazaları yeniden yaşamaya mahkumdur.
-
zaferce adlı üyeden alıntı
Yaşadığım kazada yasal olarak sorumlu olmak meselesinden bağımsız olarak benim sürüşle ilgili bir kusurum var mıydı?
Yaşadığım kazaya karışmama sebep olan sürüş davranışımı buldum mu?
Bulduysam bu sürüş alışkanlığını değiştirebilir miyim?
Bu kazaya karışmama sebep olan şey benim dışımda, kontrolüm ötesinde bir sebep miydi?
Kazanın sebebi benim sürüşüm ise bunu yönetebilir miyim?
Benim dışımda olan bir sebebi ben yönetebilir miyim?
Kazada kendi sürüş hatasını görenler bu davranışı değiştirip aynı şekilde kazaya karışma olasılığını azaltabilirler ama kazanın sebebi olarak kendisi dışında faktörleri görenler aynı türden kazaları yeniden yaşamaya mahkumdur.
Çok güzel bir bakış açısı bence
-
ben kaza yaptıktan sonra daha bi cesaretli kullanmaya başlamıştım. demekki her bünyede kaza etkeni aynı etkiyi bırakmıyor.
-
mavzer-i adlı üyeden alıntı
ben kaza yaptıktan sonra daha bi cesaretli kullanmaya başlamıştım. demekki her bünyede kaza etkeni aynı etkiyi bırakmıyor.
Demek ki sen de benim gibi yaratıcıya yakın seyrediyorsun. Nedendir bilmem (belki adrenalin patlamasıdır) atlattığım her tehlikeli durum sonrası gaza biraz daha fazla abanırım. Bir keresinde 2000 model Ford Fiesta Fan ile bağlantı yoluna 100 km. ile girmiş ve aracı 2 sefer sağ ve sol tekerlekler üzerine kaldırmıştım. Bariyerlere vurmadan aracı sabitlediğimde hızım 60 km.ye düşmüştü. Dört tekerleğimde stabil halde asfalta değince sanki bir şeylerden hınç alır gibi vites düşürüp gazı köklemiştim. Anayola çıkarken, anayolda aracını durdurmuş bir belediye otobüsü de beni izliyormuş nereye yapışacağım diye ! (O gün o kazayı takla atmadan atlatmamın %50'sini araçtaki Bridgestone Potenza lastiklere borçluyum)
-
Ben her tehlike sonrası onu görüp daha fazla önlem alsam da perşembe günü sebepsiz yere üstüme kıran arabadan sonra yapacaklarım;
1- Dadat korna takacağım daha fazla korku salmak için.
2- Bilerek yol vermeyen ve ya üstüme doğru arabayı yanaştıranın aynasını kıracağım.
Bana kimse ne emniyet şeridinden, ne şerit ortasından, ne sağ şerit ile bariyer arasından gidemezsin demesin. Avrupa'da yaşamıyoruz ve altındaki arabaya sahip çıkamayan denyoların acısını şuan kaburgalarım çekiyor. Motorumun başına gelenleri geçtim ki hızım 30-40km/sa arasıydı. Ekipmanlarıma gelen hasar ve almak zorunda olduğum 2 günlük rapor ve dolayısıyla yaşadığım iş kaybının masrafını saymıyorum bile.
Otomobil ile yaptıklarıma gelince. Birisi sinyal vermeden şeridime girmeğe çalışıyorsa önünü kapatıyorum. Hatalı solluyor yada sağdan solluyorsa sıkıştırıyorum ve girişini engelliyorum. Uzun mesafeden sebepsiz yere selektör çakarak geliyor veya tamponuma yapışıyorsa frene yapıştırıyorum. İnsanlığın Türkiye'de işe yaradığını görmediğim daha.
KKTC'de yaşadığım dönemler de birgün İstanbul'da alışık olduğum gibi karşıdan karşıya yaya olarak geçiyorum. Önce bir arabanın geçmesini, şerit(yol ortasında) ortasında bekleyip diğer araba geçer geçmez karşıya geçecektim. Çünkü öyle yaparak alışmıştım mecburiyetten. Yola atladığımda 2tane hızlı gelen araba frenleri kızaklayıp durdu. Aha dedim şimdi küfürü geçtim tekme tokat dalacaklar. Bu arada geçtiğim yerde yaya geçidi. Öyle boş beleş atlamıyorum. 2 araç sürücüsü de benden özür diledi ve tamamen yoldan çıkana kadar kimse arabasını oynatmadı. Şeridini boşalttığım araba bile gitmedi.
Gel gelelim Türkiye'nin haline. Gün geçtikçe seviye, farkındalık, eğitim seviyesi, empati, sempati ve sağlıklı bir toplumda olması gereken pozitif kavramların hepsi düşüyor.
Motosiklet sürücüsü olarak alabileceğim tek bir önlem kaldı. Wolverine gibi kemiklerime adamantiyum zerk ettirmek kaldı. Tıp'ın ilerlemesini ve birgün şans eseri Mısır'da ki dedemden yüklü bir servet kalmasını ummaktan başka bişey kalmadı.
-
Angrypower adlı üyeden alıntı
Ben her tehlike sonrası onu görüp daha fazla önlem alsam da perşembe günü sebepsiz yere üstüme kıran arabadan sonra yapacaklarım;
1- Dadat korna takacağım daha fazla korku salmak için.
2- Bilerek yol vermeyen ve ya üstüme doğru arabayı yanaştıranın aynasını kıracağım.
Bana kimse ne emniyet şeridinden, ne şerit ortasından, ne sağ şerit ile bariyer arasından gidemezsin demesin. Avrupa'da yaşamıyoruz ve altındaki arabaya sahip çıkamayan denyoların acısını şuan kaburgalarım çekiyor. Motorumun başına gelenleri geçtim ki hızım 30-40km/sa arasıydı. Ekipmanlarıma gelen hasar ve almak zorunda olduğum 2 günlük rapor ve dolayısıyla yaşadığım iş kaybının masrafını saymıyorum bile.
Otomobil ile yaptıklarıma gelince. Birisi sinyal vermeden şeridime girmeğe çalışıyorsa önünü kapatıyorum. Hatalı solluyor yada sağdan solluyorsa sıkıştırıyorum ve girişini engelliyorum. Uzun mesafeden sebepsiz yere selektör çakarak geliyor veya tamponuma yapışıyorsa frene yapıştırıyorum. İnsanlığın Türkiye'de işe yaradığını görmediğim daha.
KKTC'de yaşadığım dönemler de birgün İstanbul'da alışık olduğum gibi karşıdan karşıya yaya olarak geçiyorum. Önce bir arabanın geçmesini, şerit(yol ortasında) ortasında bekleyip diğer araba geçer geçmez karşıya geçecektim. Çünkü öyle yaparak alışmıştım mecburiyetten. Yola atladığımda 2tane hızlı gelen araba frenleri kızaklayıp durdu. Aha dedim şimdi küfürü geçtim tekme tokat dalacaklar. Bu arada geçtiğim yerde yaya geçidi. Öyle boş beleş atlamıyorum. 2 araç sürücüsü de benden özür diledi ve tamamen yoldan çıkana kadar kimse arabasını oynatmadı. Şeridini boşalttığım araba bile gitmedi.
Gel gelelim Türkiye'nin haline. Gün geçtikçe seviye, farkındalık, eğitim seviyesi, empati, sempati ve sağlıklı bir toplumda olması gereken pozitif kavramların hepsi düşüyor.
Motosiklet sürücüsü olarak alabileceğim tek bir önlem kaldı. Wolverine gibi kemiklerime adamantiyum zerk ettirmek kaldı. Tıp'ın ilerlemesini ve birgün şans eseri Mısır'da ki dedemden yüklü bir servet kalmasını ummaktan başka bişey kalmadı.
Yaşamış olduğun kaza için gerçekten üzgünüm, Allah seni beterinden korusun. Daha görünür olmak için korna ve çakarlara karşı değilim fakat ayna kırmak önce seni, sonra da bizleri hedef haline getirecektir 4 teker ve üstü araç sürücülerinin gözünde. En güzeli, gideceğin yer için biraz daha erken yola çıkarak uygun hızda kullanmak, canına kast edebilecek diğer sürücülere yol vermek, potansiyel katillerden uzakta kalmaya çalışmak değil mi? Çoğumuzun kullanmakta olduğu motosiklet, ihtiyaç duyduğumuzdan daha güçlü kanımca. Bu motosikletleri tercih etmemizdeki sebep de, gerektiğinde o gücü kullanabilmek değil mi? Açıkça belirteyim ki benim tercihim bu yönde. İhtiyacım olduğunda atım koşamayacaksa, atım her zaman koşabilecek durumda olsun da ben tırıs gideyim sakıncası yok.
-
aquarist4 adlı üyeden alıntı
Yaşamış olduğun kaza için gerçekten üzgünüm, Allah seni beterinden korusun. Daha görünür olmak için korna ve çakarlara karşı değilim fakat ayna kırmak önce seni, sonra da bizleri hedef haline getirecektir 4 teker ve üstü araç sürücülerinin gözünde. En güzeli, gideceğin yer için biraz daha erken yola çıkarak uygun hızda kullanmak, canına kast edebilecek diğer sürücülere yol vermek, potansiyel katillerden uzakta kalmaya çalışmak değil mi? Çoğumuzun kullanmakta olduğu motosiklet, ihtiyaç duyduğumuzdan daha güçlü kanımca. Bu motosikletleri tercih etmemizdeki sebep de, gerektiğinde o gücü kullanabilmek değil mi? Açıkça belirteyim ki benim tercihim bu yönde. İhtiyacım olduğunda atım koşamayacaksa, atım her zaman koşabilecek durumda olsun da ben tırıs gideyim sakıncası yok.
Sana sonuna kadar katılıyorum ve haklısın. Canımın acısının verdiği asabiyetle yanlış belirtmiş olabilirim. Lakin aynasını bilerek benim üstüme denk getiriyorsa bende görmemiş gibi çarpıp götürebilirim. Ben başkasının malını düşünüyorken, başkasının canımı düşünmemesi içime dert oluyor her geçen gün.
İnanınki her zaman söylüyorum full ekipman gezin die. Kask, mont, kevlar kot, korumalı eldivenler, çakarlar, reflektif fosforlu yelek. Malesef hepsi vardı fakat sadece canımı kendi param ve kendim kurtarmış oldum. Botları sabah giymedim işe giderken çıkartıyorum die top case'de tutuyordum. Keşke giyseydim bileğim azıcık soyulmuş.
Trafik sigortasının amacı bellidir o yüzden umurumda değil para. Lakin kendileri otomobil kullanıyor die diğer herkesten üstün görmelerine katlanamıyorum.
Not: Malesef benim motorum gerektiğinde fazla koşamıyor Bu kazada da koşabilecek bişey yoktu zaten.
Dip Not: Lastiklerim de fabrika çıkışı değil.
Dipin Dip Notu: Önce kendinizi, sonra çevrenizdekileri kurtarın. Uçaklardaki oksijen maskesi anonsunu hatırlayın
Sevgiyle kalın, özgürlüğünüzü kaybetmeyin, gelecek nesillerin daha yetişmesinde pozitif katkı sağlayın
-
Merhaba öncelikle 140 km ile ölümden dönmüş birisi olarak şunu belirteyim size bedeni zarar vermeyen ama totalda geçirdiğiniz kaza size büyük bir Makat korkusu veriyor artık bu aşamadan sonra daha dikkatli ve daha güvenli sürüyorsunuz çünkü yapacağınız bir hatanın nelere mal olacağını biliyorsunuz
benim nacizane görüşüm
Barkın abi elim bir kaza sonucu kaybetik belki kaç milyon yol yapmışlığı vardır ama 1 hata yetiyor hayatın bitmesin bu sadece motor sürmek için değil karşıdan karşıya geçerken bile bir anlık dikkatsizliğin bedeli ölüm oluyor
-
kaza sonrası ne yapmalı/yapmamalı yım diye düşünmeliyiz
yeni tecrübemizin de ışığıyla
başkalarına ne yapmalıyım diye düşünmek. korna, çakar, atar ...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)