Tüm hayvanları katlettikten sonra sokakta yaşayan evsizleri de katletmeyi düşünebilirsiniz, sonrasında bu kadar emekliyi besleyemiyoruz diyerek emeklilere de sıra gelebilir mesela çünkü kafa aynı kafa,mantık ve gerekçeler aynı.Yapacak bir şey yok diyerek, besleyecek değiliz bize yük oluyorlar değil mi?
Sadece kısırlaştırma için 20 milyar gibi bir rakam çıkarmıştın. An itibariyle 30 milyar diyelim. Türkiye'nin çalışan nüfusunun 35 milyon civarı olduğunu düşünürsek çalışan başına 1000 TL sadece kısırlaştırma masrafı.killingroad adlı üyeden alıntı
6 milyon sokak köpeği için barınak inşa edip, bunlara bakacak insan işe alıp, bu 6 milyon hayvanı doğal hayatları süresince bakıp beslemeye ne kadar bütçe gider sizce?
İzmire tam iki yıl önce yapılan 3000 köpeklik hayvan barınağı 38 milyona malolmuş. Buradan oranlarsak bugün 6 milyonluk köpeğin barınak inşa masrafı 200 milyarı geçiyor. Hadi şartları zorlayıp yarısına maletsek 100 milyar. Çalışan başına getirdiği yük 3000 TL'den fazla. Bu sadece barınak inşa ücreti. Sürekli bakım ve besleme dahil değil.
Bu çözümün neresi gerçekçi?
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:44 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:35 ----------
İnsan ile hayvana temel yaklaşımlarımız farklı. Masum insanları öldürenleri ciddi şekilde cezalandırıyoruz. Masum hayvanları ise öldürüp yiyoruz. Vegan değilseniz siz de yapıyorsunuz bunu.
200 milyar mı �� "Atma Recep din kardeşiyiz" diye bir söz var Türkçe'de...
İşe yaramayan her şeyi öldürelim maliye.tli diyen yarın işe yaramayan insanları öldürelim der. Bence bakış açınız aynı. Saldırgan hayvanlar varsa gereği yapılır, siz üzüm yemek istemiyorsunuz bağcıyı dövmek istiyorsunuz sadece.
izledim.. farklı, yeni bi şey anlatır ümidiyle izledim; ama boş video.
bizdeki soruna cevap vermiyor, etrafından döndürüp hep bildiğimiz ütopik çözümler sunuyor. o çözümler uygulanacak olsaydı zaten 20 yıldır olurdu.
bu ülkede,
community falan senkronize hareket edemezsin.
barınak açamazsın.
kısırlaştırma yapamazsın.
insanları eğitemezsin.
kendince çözüm önerisi sunan herkes yaşamakta olduğu ülkenin standartlarından, normlarından bihaber.
bir önceki cevabımda da aynı şeyi yazdım.
bizim insanımızda problem var eğitilmiyorlar.
videoda adamlar istatistik vermiş ve daha önce uygulamaların sonuçlarını atmış.
yani toplu katliam bir işe yaramıyor.
yine en çok işe yarayan çözüm olan Alman uygulamasını anlatmış.
bunlar yapılabilecek şeyler
Bak tekrar ediyorum mevcut yasalar bu sorunu çözmek için yeterli
sadece belediye resmi görevini yaparsa birkaç sene içinde bu sorunlardan kurtuluruz
bunun için sadece ceza sistemi olmalı
İnsanları öldürelim diyen olmadı. Konu benim niyetim de değil. Konuya odaklanın. Rakamlar şaçmaysa buyrun belirtin niye saçma.
Haberin linki: https://www.bizizmir.com/tr/Haberler...Detay?id=46469
3000 köpek yazdım ama aslında köpek kapasitesi 1500. 3000'e çıkması için ek barınak inşası gerekliymiş. Üstüne bir de fiyatı yarıya böldüm. Yani bu fiyatın dörtte birini baz aldım.
Türkiye'deki toplam hayvan barınağı kapasitesi yüzbin bile değil. 6 küsür milyon köpeğe barınak inşa edip, bakım ve görümünün sağlanması sizce ne kadara mal olacak? Buyrun siz hesaplayın.
---------- Mesajlar birleştirildi - 06:25 ---------- bir önceki mesaj zamanı 05:34 ----------
Video gayet başarılı ve makul.
Sadece bir noktada, 22 dakika civarında: Toplanan köpekleri barınaklarda uzun süre bakılmasının aşırı maliyetli olacağını, sahiplendirmeye çalışılmasını, olmazsa da (ötenazi yerine) tekrar sokağa salınmasını öneriyor. Ancak videonun geri kalanına bakarsanız, videonun başından sonuna kadar defaatle sokakta köpek olmaması gerektiğini savunuyor, ki gerçek te bu. Velhasıl bu noktada kendisiyle çelişiyor.
Romanya örneğinde belirttiği üzere ötenazi tek başına bir çözüm değil. Üstelik gaddarca bir çözüm. Ancak sokaktaki başıboş hayvan nüfusu belli bir oranı geçtiğinde uygulanacak çözümler arasında kaçınılmaz bir madde. Bunu videoda başarılı örnekler olarak verdiği Almanya da, Amerika da uygulamış ve uyguluyor, ki bunu da açıkça belirtmiş. Ancak o noktada ötenaziyi bir çözüm maddesi olarak belirtmekten kaçınmış. Sebebini bilemiyorum, belki içinden gelmediği için, belki izleyiciye itici geleceği için. Ancak videonun geri kalanıyla bütünlüğünü sağlaması için açıkça söylemesi gerekirdi bence. Çünkü geri kalan her bilgi ve yorum neredeyse dört dörtlük.
Her sokakta ya da mahallede, sokaktaki köpeklerin davranışlarını ve durumlarını gözlemleyecek, saldırgan davranışlar gösterenleri belirleyecek, sokaktaki köpeklerden mesul bir gönüllü çıkarsa, olur, salalım köpekleri sokağa. Peki Türkiye genelinde böyle bir organizasyon yapılabilme ihtimali nedir sizce?
Norveç'te yaşamıyoruz. Ülkenin refah seviyesi yerlerde. İnsanlar açlıktan ölürken milyonlarca köpeği hangi para ile besleyeceğiz. Hadi diyelim ki devlet buna bütçe ayırdı(Yok öyle bir para ya neyse). O kazık dönüp, dolaşıp yine vatandaşa saplanacak. Barınakta bakmak, kısırlaştırmak gibi önlemler 10 sene önce işe yarayabilirdi ama mama lobisi sağ olsun o tren çoktan kaçtı. Hayvanlardan nefret etmiyorum ama ne yazık ki uyutmaktan başka çare kalmadı artık. Sizin çevrenizde köpekler henüz çeteleşmemiş olabilir ama gariban semtlerde insanlara kan kusturuyor köpekler.
Oğlum işin içinde olduğu için kısırlaştırma maliyetinden az çok haberdarım.
Erkek kedi ve köpeğin kısırlaştırma maliyeti malzeme olarak yok denecek kadar az.
Personel maliyetide veteriner fakültelerindeki öğrencilerin gönüllü veya zorunlu stajlarında çözülebilir.
Ustam ağzına sağlık bu kadar net anlatılabilirdi özellikle ''Sizin çevrenizde köpekler henüz çeteleşmemiş olabilir ama gariban semtlerde insanlara kan kusturuyor köpekler'' bu sözünü çerçeveletip siteli evlerde yaşayan zenginlere gösterilmeli.
Kısırlaştırma maliyeti önemli bir maliyet değil. Sorun zihniyette.
Can almak zor değil, aldığın canı ona geri verebilir misin ? Nazi Almanyası da Yahudileri toplama kamplarında boşuna bekletildiklerini düşünüyor ve gaz odalarında soykırım uyguluyordu. Hiçbir fark yok, hatta fazlası var.
Şu fotoğrafı koyayım, sizin tayfadan bir askeri görüp yalnız olmadığınızı anlar rahatlarsınız.
Bu hayvanları canları kurtarmak için çözüm var ama bu defa da o kadar paramız yok mızmızlığına başlıyorsunuz. Demek ki neymiş ? Baştan beri söylediğimiz gibi sorun birkaç sokak köpeği saldırısı değil sizlerin öldürmeye olan açlığınızmış. Sizin kafanızdaki yaşam alanını oluşturmak için beğenmediğiniznher şeyi yok edebilme cüretiniz ve arzunuz.
Hayalperest arkadaşlarımız, mevcut koşullarda! hiçbir uygulanabilirliği kalmamış "kısırlaştırma" yöntemi üzerinde yine romantik fikirlerde ısrar ediyorlar...zamanında "hayvanların üreme hakları engelleniyor" diye çığırtılmasaydı, bugünlerde farkı şeyler konuşuyor olacaktık.
Bakın istatistikler ve veriler ortada;
Türkiye'de başıboş köpek sayısı 4 milyonun kat kat üzerinde ama hadi öyle kabul edelim. Bilimsel veriler diyor ki, siz bu popülasyonu kontrol altına almak istiyorsanız hayvanları eşzamanlı olarak kısırlaştırmalısınız, yoksa kalan hayvanlar yine üreyecekler. Çünkü bu hayvanlar sizin bizim gibi 9 ayda bir yavru çıkarmıyor, senede 2-3 kez yavruluyor ve her seferinde 2-6 altı arası yavru çıkıyor. Ve ayrıca yılda bu popülasyonun en az %70'ini kısırlaştırmanız gerekiyor. 4 milyonun %70'i 2.8 milyon yapar arkadaşlar. Ve siz arada hiç fire vermeden her yıl bu kadar hayvanı kısırlaştıracaksınız ama bu arada da hiç hayvan üremeyecek. Yani 4 milyon sabit kaldığı koşulda kontrol altına almaya başlayacaksınız. Bu nihai çözüm de değil, daha kontrol altına almaya çalışıyoruz. Peki gerçek ne? Son 5 yılın ortalaması 260 bin. Yani burada forumda klavye sallamak ve mabatınızdan hesap yapmakla olmuyor o işler. Son 20 yılda yapamadığınızı 1 yılda mı yapacaksınız? Hem de 20 yıl önce Türkiye nispeten ekonomik olarak daha güçlü ve hayvan sayısı bu kadar artmamışken? Belediyeler işini yapmamışmış...Yahu adamlar personeline maaş ödeyemiyor, köpek beslemeye ve kısırlaştırmaya nasıl para ve adam ayıracak? Kanuna yazmak kolay da, günlük yaşamın dinamiklerinde uygulamak mümkün mü? E değil işte...olsaydı bu sorunu bu yöntemle 20 yılda çözmüş olurduk. Çözemedik, üstüne iyice rezil bir duruma düştük. Bakın kuduz riskli temas sayısı geçen yıl 438 bin. Yahu 438 bin! Bunu görmüyor musunuz? Kuduzdan ölen çocuklar oldu. Hatta çocuk çok acı çekmesin diye ve kurtuluşu olmadığından "uyutuldu". Evet arkadaşlar, bu ülkede 2023 yılında bir çocuk kuduz yüzünden "UYUTULDU". Şimdi bana köpekler uyutulamaz diyorsunuz. Hadi oradan...bir çocuğun yaşamı için, bu ülkede bütün köpekleri uyuturum ben. Hele benim çocuğum olacak o!
Yahu bu ülke Dünya Sağlık Örgütü tarafından "kuduz riski yüksek ülke" kategorisine alınıyor.
https://www.cdc.gov/importation/bringing-an-animal-into-the-united-states/high-risk-dog-ban-frn.html
https://www.cdc.gov/importation/bringing-an-animal-into-the-united-states/high-risk.html
Bakın hangi ülkelerle aynı sınıftayız! Nasılsa forumda herkesin İngilizce sular seller gibi. Okuyun!
Geçelim,
Avrupa ülkeleri Türkiye'ye seyahat edecek vatandaşlarına kuduz riskine karşı dikkatli olmalarını öneriyor.
Yahu şu rezalete bakar mısınız? Dünyanın gözünde neredeyiz. Hindistan'da inek nasıl kutsal hayvan ise Türkiye'de de köpek neredeyse aynı kutsallık mertebesine getirilecek!
Şuraya bakın; 2019-2024 arasında onlarca yerleşim yerinde karantina uygulanmış. 2024 diyoruz arkadaşlar. Uzaya astronot göndermekle övündüğümüz bir zaman diliminde, yer kürede kuduz nedeniyle karantina uyguluyoruz, farkında mısınız?
Bakın bir de bizim tayfadan örnek olsun;
Nasıl güzel demagoji değil mi? Bizi uyutacak arkadaşlar. Bu da bisiklet forumdan haa. Adı görünmesin diye kestim. Oradaki azılı demagoglardandır. Klasik söylemlerdendir. Katiller de var, uyutalım. Otomobiller de kaza yapıyor, onları da toplayalım. Tecavüzcüler var, onları da öldürelim, vs. vs. Sapla samanı karıştırıp, sorunu polemiğe heba etmenin en çirkef örnekleri...
Bakın burada en güzel tespiti Shurikan yapmış;
Aynen budur: Artık kısırlaştırma bir çözüm olmaktan çoktan çıkmıştır. Onu popülasyon milyonlara varmadan yapacaktık. Ama, ama, ama demekle olmuyor. Yaptık mı, yapmadık...neden yapılmadığı, yapılsaydı ne olurdu sorusu ayrı tartışma. Artık o tren kaçtı. Şimdi akılla ve mantıkla bu sorundan en kısa sürede nasıl kurtulacağız ona bakacağız. Sonradan yeniden aynı sorunu yaşamamak için alınacak önlemler başka bir sayfa...Önce kangren olan kolu keseceğiz, sonra yeniden kangren olmamak için ne yapacağımızı konuşacağız.
Siz burada başka ne derseniz deyin, boş...
ülkede 5 milyon civarı köpek var, 500 lira kısırlaştırma maliyeti deseniz 2.5 milyar TL'ye bu iş tamamen halloluyor.
+ barınak acılsa, işletme giderleri vs. 5 milyar TL en maksimum maliyeti.
Gelelim "ülkenin gücü yok" tayfasına.
Sarayımızın günlük maliyeti 34 milyon 119 bin tl. Bu da bir yılda 12.5 Milyar TL yapar.
İnternette sansür nedeniyle çok detaylı haberlere ulaşamıyoruz ancak 6 yıl öncesinde suriyelilerin yıllık masrafının (6 yıl diyorum dıkkat) o zamanki para ile 30 milyar Tl, 2020 yılında 80 milyar tl oldugunu raporlamışlar.
O zaman soruyorum; ülkede para yoksa saray nasıl bu konuyu çözecek paranın 3 katını 1 yılda harcıyor?
Ülkede para yoksa 20 katını nasıl kayıtlı göçmenlere harcıyoruz?
Ülkede para yoksa kendi vatandaşı açken yurtdışındaki insanlara yardım yolluyoruz?
Öğretmenin iş bulamazken intihar ederken onun kadrosuna neden sonradan gelenleri koyuyoruz?
burada "başka çare yokculuk" olayına girmeyin, içinizdeki vahşeti dışarı vurmaya calısıyorsunuz.
Yapılcak şey belli; evet uyutulması gerekenler uyutulmalı ancak bunun için bir ihbar hattı olmalı ve "uyutulması gereken saldırgan" olanlar uyutulmalı.
Kalanları için de barınak - besleme - kısırlaştırma yapılmalı.
para var arkadaşım, merak etmeyin para gayette var.
ama sizin g.tünüz hükümeti eleştirmeye yetmediğinden yukarda saydıgım paraları görmezden gelip sesi cıkmayan hayvanlara saldırıyorsunuz.
Sokaktaki hayvana laf yapan da o sokağa sürekli hayvan atıp üremelerini sağlayan da sizsiniz.
Sokakları temizleyeceğiz diyen vandallar yarın kendilerine etnik temizlik yapıldığında yetişin dostlar bunun adı insanlık mı diye ağlayacaklar ama o zaman ne derlerse boş diyecek bir sürü insan çıkacak.
Tarihte hep böyle oldu, bu kural hiç değişmedi. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste sözünü kimler için söylemişler bir araştırın boş muhabbet çevireceğinize.
Hala anlamıyorsunuz değil mi?
Mesele sadece para değil! Mesele sadece kısırlaştırmanın maliyeti değil! Mesele saray, göçmenler, savurganlık, memur kadroları, vs. değil!
Yahu kısırlaştırmadan verim alabilmeniz ve bunun gerçekten çözüm olabilmesi için kısırlaştıracağınız hayvan sayısının belli bir sayı ile sınırlı olması gerekir. Yukarıda rakamlar ve sonuçlar verdik ama hala anlamıyorsunuz. Kısırlaştırmanın etkili olabilmesi için bu hayvanları aynı anda kısırlaştıracaksınız ki, kalan hayvanlar ürese bile yine de kontrol edilebilir bir popülasyon kalsın. Günümüz Türkiye'sinde bu mümkün mü? Tahmin edilen 4 milyon hayvan sayısı doğru olsa bile (ki en az 10 milyondur), yılda yaklaşık 3 milyon hayvanı kısırlaştırmak mümkün mü? Parasını geçtim, bu kadar hayvanı aynı anda toplamak bile mümkün değil. Arada kaçan 1 tane seneye 10 oluyor. Nesini anlamıyorsunuz hala? Bunu bırakın Türkiye gibi fakir bir ülkenin başarmasını, dünyanın en zengin ülkesinde bile başarmak olası mı?
Bakın bizim mahallede onlarca gebe veya yeni doğurmuş köpek dolaşıyor ama hepsi KÜPELİ! Eee nasıl oluyor bu? Teoride kısır hayvan, küpeli falan ama doğuruyor. Neden? Çünkü ya kısırlaştırma tam olarak becerilememiş (ki bu çok sık rastlanan bir durum), ya kısırlaştırmadan küpe takılmış, yada çoğunlukla olduğu gibi, sözde hayvan severler belediye toplamasın diye internetten aldıkları küpeleri hayvanlara takmış! Evet, bunu bile yapıyorlar...
Yani geçiniz efendim, kısırlaştırma ancak ve ancak bu hayvanların sayısını kontrol edilebilir bir düzeye düşürdüğümüz zaman konuşacağımız mesele. Şu anda ne size, ne hayvana faydası yok...
Bu ülkede iki kez köpek soykırımı yapıldı. Bunları yapanlar ve yaptıranlar aşağılık kişiler olarak anılıyorlar hâlâ. Gerçekten canlıları topluca katlederek iyilik yaptığını veya çözüm ürettiğini düşünmek için en kibar tabiriyle çok enteresan bir hayal gücü olmalı insanın.
İster hakaret olarak algılayın ister sitem olarak, şunu da deyip bi daha konuda fikir belirtmeyeceğim.
Bazı arkadaşlar hakikaten nato kafa nato mermer! Yok şuna buna saraya para varmış da, bu köpek işine mi para yokmuş? Yok efendim köpeği öldürelim diyen caniymiş, katil ruhluymuş bunlar insanı da öldürürmüş!
Gerçekten, bakın gerçekten, normal değilsiniz siz!
Ulan, ülkenin ekonomisini biz motorcular mı yönetiyoruz? ... sarayını biz mi yapın dedik? Hergün milyon tl yakın burda diye biz mi onay verdik? Göçmenlere harcayın parayı diyen biz miyiz de gelmiş burda ona buna para var da köpeğe mi yok diye soruyorsunuz bi de gevşek gevşek?
Neymiş hükümete laf söyleme yüreğimiz yokmuş? Ulan paradoks içinde yaşıyorsunuz! Bunun hesabını sorması gereken siz savunucularsınız!
Köpeklerin uyutulmasını bunlar insana da yapar aynısını diyen, bunu buraya çeken asıl kendi hastalıklı bilinç altını ortaya döküyor, garibim laf çaktım sanıyor aklınca! Biz burda sayı kontrol edilsin diyoruz, eleman orda soykırım muhabbeti yapıyor! Herifin kontrolden anladığı bu çünkü, herif beynine "kontrol altına alma" olgusunu öldürerek soyunu kurutma olarak kodlamış, asıl psikopat bunlar.
Sizin gibiler yüzünden bu haldeyiz işte.
Sokakta köpek, lokantada kasapta kafede kedi... Bu .mına kodumun ülkesinde bi insana huzur yok zaten.
Göçmenleri tutalım diyen yok ki. O mahlukatlar yüzünden ekonomi babalara geldi zaten.
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:51 ----------
Hay ağzın bal yesin. Yalandan birbirlerini eğliyorlar. Ben saldım daha, kendi kendilerine yalanlar söyleyerek haklı çıkmaya çalışsınlar.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
