Yapmayın yahu. Ama bizim bu konuda projelerimiz vardı:
@yamtareroglu, yıkılma. Relax ol. Çünkü hemen çözümü iletiyorum:
Tüm sokak köpeklerini toplayıp, havraya sokup yahudi yapıyosun. Sonra da AB ve Amerikadan sağanak sağanak yağan yardımları izliyosun.
Bizim derken ABD' mi, Türkiye'mi yoksa şahsınızı mı kast ediyorsunuz?
https://www.youtube.com/watch?v=7Zc-R31lrJ4
Türkiye ile Amerika arasında bir mevzuysa şunu herkesin izlemesini tavsiye ederim.
Neyse konu başka yöne doğru gidiyor son defa yazayım.
Ortalıkta Hamas'tan başka direnen yok o da direnmesin uslu uslu Yahudilerin merhametine mi sığınsın?
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:22 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:12 ----------
Kusura bakma dikkatimden kaçmış.
Kendimce soruya soruyla cevap vereyim.
Karşınızda bu dünyada ki en yüksek teknolojiyi kullanan milyar seviyesinde nüfuslu ülkeler ve en güçlü silahlara sahip ordular varken, sizi tanıyan 150 ülke olduğu halde makarna göndermek için bile İsrail'den icazet alan dostlar ile arkasında iki milyon bir nüfus ve sadece piyade tüfeği olan kişilerle avuç içi kadar bir coğrafya da nasıl davranmasını beklerdiniz?
Bence popolarından korkuyorlar.
Biz bu toprakları korurken kazanırken kimseden korkmadık ölmekten hiç korkmadık kadın çoluk çocuk öldük öldük öldük.
O yüzden popolarından korkan bu tiplere antun kuntin şeyler yüklemeyin. Bir ara bunları Kuva-yi Milliye'ye benzetenler oldu. Ben onların fotoğraflarında yüzünü orasını burasını kapatan hiç görmedim.
Diğer tarafta ise adamlara saldırı olduktan sonra tüm dünyadaki erkekleri uçaklara binerek ülkelerine dönüp savaşmaya başladı.
Madem o kadar güçlü karşı taraf ne gidip eğlenen gençlerine saldırıyorsun...
Yazdığım şeyi okumadan sadece vermek istediğin cevabı vermişsin abi, böyle ilerlemek zor.
Var ortada direnen başkaları.
Hamas son seçimlerden itibaren seçimleri yasaklamasa mesela seçimle kendini yönetmeye başlayan, meşruiyetini sağlam temeller üzerine kuran bir Filistin Devleti vardı. Hamas yok etti o devleti. BU Hamas dediğimiz de FKÖ silahlı mücadeleyi başlatırken buna engel olan, karşı çıkan Müslüman Kardeşler isimli örgütün artıklarından oluşuyor. Neyin direnişi?
Katil bir devlete karşı direniş onurlu bir harekettir.
Konserde eğlenen insanları katletmekle ele geçirdiği rehinelere tecavüz etmekle direniş olmaz. Netenyahu'nun "neden Abbas'a yardım ediyorsunuz sadece, Hamas'a gitsin bu paraların bir kısmı" dediği bir örgütten bahsediyoruz. Üstelik bu dediğim o "sivilleri İsrail helikopterleri taramış" gibi uydurma değil, halen daha internette kayıtları duran gazetelerde çarşaf çarşaf baskıları duran resmi bir demeç.
Hamas Filistinli garibanların direniş örgütü değil, tam tersine katilidir.
Hocam belli ki siz hiç tarih okumamışsınız.
Onlar da da çoluk çocuk ölüyor hatta özellikle çoluk çocuk hedef alınıyor.
Neyse bizim tarihimize gelelim.
Bunlar pek söylenmez komünizm, Rus propagandasına girer.
Hani o İnebolu'dan taşınan top mermilerini, topları, makinalı tüfekleri ve mermilerini Samsuna gönderilen kilolarca altını Rusların verdiği Ankara da kurulan barut fabrikalarını Rusların kurduğunu kimse söylemez.
İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların bir mermi bile atmadan çekildiğini ( münferit olaylar hariç )
Sadece Yunanlılar ile savaştığımızı onlarında cephede yeterli askeri olmayıp cephenin orta yerinde hiç askerleri yoktu bizin süvariler tek mermi bile atmadan bu boşluktan geçip Yunanlıları arkadan kuşattığını bilmek lazım.
Tabii ben bunları kurtuluş savaşımızı ufaltmak önemsizleştirmek için yazmıyorum. Bunları başaranlar senelerce çöllerde savaşmış hatta bu gün Ukrayna da olan galiç ya ya ne için gönderildiği bile belli olmayan oralarda bile savaşmış insanlardan bahsediyoruz.
Kısacası bu günkü Hamas ile o günkü kahramanları kıyaslayıp yorum yapmak pek doğru değil. Bırakalım her mücadele kendinle kıyaslansın.
Velhasıl naçizane olarak tarih hem de kendi tarihimizi okumanızı tavsiye ederim. Öyle sadece fotoğrafa bakarak bu işler kıyaslanmaz.
Peki o zaman satır satır kendimce cevap vereyim.
Filistin meselesini anlatmak için gittiği toplantıda sen ağzını bile açmayacaksın dediklerinde ağzını bile açmayan başkaları onun yerine cevap veren cici devletten mi bahsediyoruz.
Ağzını bile açıp konuşamayanlar mı direniyor?
https://www.facebook.com/watch/?v=1077209386659759
Burada hem fikiriz.
Her Filistinli akşam yatağa girerken acaba hangi Yahudi'ye arsamı vermek için evimi ne zaman yıkacaklar yada bu gece acaba uçaklar çoluğu mu çocuğu bombalayacak mı diye tereddütle yatarken;
O güne kadar her İsrail deki Yahudi akşam yatağa girerken bana Filistinliler bir şey yapamaz devletim beni korur diye rahat uyuyordu.
Bundan sonra artık o kadar emin değiller bu hareket onu ispatladı.
Bizi küçümseyemezsiniz biz o kadar da küçük ve zavallı değil izi gösterdi.
İstersen konser olayına bir de böyle bak.
Bu her zaman karşı tarafı aşağılamak, değersizleştirmek için kullanılan klasik bir laftır. Her olayda kitleleri manipüle etmek için standart kullanılır.
Tek başına kaale alınacak bir laf değil.
Filistin veya Hamas olayında Netenyahu yu ciddiye almak, referans göstermek nasıl açıklanır bilmiyorum.
Bundan neyi kast ettiniz, ne demek istiyorsunuz anlamadım o yüzden cevap yazmıyorum.
Yani Yahudilerin de güvende olmadığını göstermeseydi, kibirlerini kırmayıp kendi aralarında kısır çekişmeler ile uğraşsaydı merhametli İsrail çileden çıkmayacaktı bunun sorumlusu Hamas diyorsunuz.
İnsaf demekten başka bir şey demiyorum.
Agalar şakamısınız ya konu köpek saldırısı. Hayvam severlikten feminizme, netanyahudan filistine hamasa konu hariç herşeyi tartışıyosunuz. Bırakın 3 günlük dünya
Bu sokak hayvanları büyük bir dert bu konuda herkes hem fikir. Sorun öyle veya böyle bir şekilde çözülecek.
Umarım orta yol bulunur.
Bir anımı anlatayım müsaadenizle.
Gebze bir fabrikada çalışıyorum 90 lı yıllar tabi o zamanla öyle fabrikalar evler üst üste değil etraf açık alan.
Fabrikanın bahçesinde zamanla köpek sayısı artar bir yerden sonra köpekler işçileri ısırmaya başlardı.
Isırmalar başlayınca belediye ye telefon edilirdi. Belediyeden kamyon gelir kamyonda şoför hariç iki işçi olurdu.
İşçilerin üzerinde naylon önlük birinin elinde av tüfeği olurdu. Başlardı ateş etmeye silah sesini duyan köpekler çevreye dağılır kimi de fabrikanın içine kaçardı.
Tabi elinde tüfekli işçi peşinden fabrikanın içine girer makinaların arasına saklanan köpeklere ateş ederdi.
Fabrikanın içinde canlı köpek kalmayınca bahçeye, araziye çıkar gördüğünü vururdu. Bu işlem bitince köpeklerin ölülerini kamyona yükler giderlerdi.
Üzerleri, fabrikanın içi, bahçe falan kan olurdu.
Şimdi düşünüyorum da o zaman kimse kılını kıpırdatmaz gayet normal karşılar ne oluyor kardeşim falan demezdi. İşine kaldığı yerden devam ederdi.
Zaman mı değişti bizler mi değiştik bilmiyorum.
Bu anlattıklarım benim bire bir yaşadığım, şahit olduğum olaydır.
Umarım böyle aleni kanlı olayları bir daha görmeyiz.
Zamanda değişti bizde değiştik. Ben 94 lüyüm 2000 li yıllarda çocukken kedi sevdiğimi bilmem. İnsan gören kediler kaçacak delik arıyordu. Şimdi bizi gören sokak kedileri üstümüze atlıyor kendini sevdirmeye çalışıyor. Köpeklerde sürü psikolojisi olması sıkıntı. 20 tane köpek bir arada durur ama 3 tane kedi bir arada durursa mevzu çıkması an meselesi. Bizimde arkadaşın floryada villası vardı. Önünde 5 tane köpek durmuş kapı girişinde eve sokmadılar bizi. Arka balkondan tırmanmıştık 2. Kattan girmiştik eve. Köpekler sıkıntılı değil ama sıkıntılı işte.
Abi şimdi şöyle birşey var.
Bir köpek bir batında en az 5 yavru doğurur.
Siz öldürseniz dahi 2 dişi 1 erkek sağ kaldığında 1 sene içinde 20-25 yeni yavru dünyaya gelir ve çoğalırlar.
Sokak köpeği mevzusundakı sıkıntı köpek sayısı veya çokluğu değildir. Üreme hızları yüksektir köpeklerin.
Ayrıca bundan daha önemli şey kuduz hastalığıdır.
Bakın ben halen kanun yeterli diyorum.
Eğer belediyeler görevini tam yaparsa bu sorun 5 sene içinde tamamen ortadan kalkar.
Şöyle ki belediyenin ilk görevi köpekleri aşılamaktır. 2. Görevi ise kısırlaştırmak.
Bizim insanımız ilk iki aşamayı aşıp direkt öldürelim dediğinde yukarıda bahsettiğim hızlı çoğalma gerçekleşir ve bu seferki popülasyon daha agresif olur.
Sokakta köpeğin ömrü ortalama 4 senedir. Sıkı bir kısırlaştırma ile bütün şehirlerdeki hayvanları 1 sene içinde kısırlaştırıp aşılarlar.
Ama amaçları o değil.
Çünkü popilist yaklaşan bir siyasetimiz var.
Bu tartışmaları bilerek çıkarıyorlar.
Önce köpek sonra kedi sonra insanları öldürelim demeye başlayacaklar.
Maalesef belediyelerimizin kediyle, köpekle uğraşacak hali yok.
Hepsi borç batağında. Günü zor kurtarıyor.
İşte sorununda kaynağı bu.
Bakınız üç, beş büyük şehrin dışına hiç bir belediyenin aşılama, kısırlaştırma faaliyeti yok.
İsteyen bilgi edinme babında istediği belediye ye sorabilir 2023 yılında kaç adet sokak hayvanına aşılama ve kısırlaştırma yaptınız diye.
Şu an bu konu içerisinde 4 kullanıcı var. (0 üye ve 4 misafir)